Selam tanrım çello çalmaya devam ediyor burada,
İnsanlar yine kalp kırıklığı ile yaşamına devam ediyor
Büyük bir orkestra şefinin yöneticiliğini yapıyorum
Bilmediğim bir müzik eşliğinde
bilinmeyen bir şarkı sözleri içinde
fonda çalan iblisin müziği
terk ediyorum
şiirleri
ve şairleri
kutsal kitabın birinde adımla karşılaşıyorum
yalanların içinde bir ışık arıyorum
annemi bir gece yarısı idam sehpasında bırakıyorum
iki yüzlülüğümü
azazil meleğine emanet ediyorum
tek olmak ile yok olmak arasında
daha ileri gidebilmek için
aklımı bir hastanenin morguna bırakabilmek için
ruhumda bulunan sancıları dindirebilmek için
morfin sülfat için
eroin için
kokain için
sigara için
alkol için
seks için
tanrı için
iblis
hayır tanrım hayır
sen beni yalnız bırakmadın bu gezegende
ben kendimi terk ettim
orospu çocuğu olan tanımaya çalıştığım insanlardı
kalbi kırık insanlar değildi
bi keresinde yüzüm gülmüştü
aynada bana bakan biri söyledi
yüzün gülüyor dedi
yüzümü jiletle doğradım kanım aktı
sonra ruhum kanadı
sonra bileklerimi kestim
olmayan ben ile olan ben arasında savaş çıkardım
delirdim
kayıp eşya bürosuna yerleştim
kendimi kaybetmek için
yaşantımı yıkmak için
gönlümü kıran insanlar için
içimdeki bütün organlarımı yakmak için
marketten aldığım bir ürün söylemişti
son kullanma tarihini geçirdikten sonra
o ürünün aslında hiç bir boka yaramadığı
satabilmek için rafta durduğunu
anlamıştım
bende kendimi bir tozlu rafa kaldırmıştım zamanında
gönlümü kıran bir kadın temizleyince
aslında yaşantımın kötü bir sistem olduğunu söyleyince anladım
yaşantımı yakmak için bir şeyler
olsun istedim
yeni bir eylem
o eylemin içinde
devletlere karşı direnmek
kendime karşı direnmek
dayak yemek
kavga etmem
o kavgada kanımın akmasını seyretmem
her şey
böyle başlamıştı önceleyin
mesihlerin yalnızca eski çağlarda yaşadığını
öğrendiğim gün başlamıştı
adem gibi yasak elmayı yemeyi
musa gibi denizi ortadan ikiye ayırmayı
nuh gibi gemiyle kaçmayı
yusuf gibi kuyularda yaşamayı
isa gibi babasız büyümeyi
çarmıhta tanrı tarafından yalnız bırakılmayı
son peygamber gibi acı çekmeyi
hitler gibi yahudileri katletmeyi
Cemal Süreya gibi mektup yazmayı
her şeyi ama her şeyi öğrenmiştim
acı çekmeyi o acılarla nasıl yaşanılacağını,,
artık öğrenmek istemiyordum
öğrendiğim ne varsa bir sonraki acıya çıkıyordu
bir sonraki umutsuzluğun ifadesinde
umudu aramaktan sıkılmıştım
dua ettim bende rabbime
artık bir şeylerin değişmesini istiyordum
dua ederek başlamıştı önceleri
sonra dualarında bacaklarını kesmeye karar verince
ne kadarda yalnız bir adam olduğumu
hayatımın umutsuzluk ve
kalp kırıklığından inşa edildiğini
unutunca unutmama imkan sağlayınca anlamıştım
benim binam kırık, döküktü
ben o binanın en alt katında yaşadım
günah işlemek yerine yardım ettim
sadece ama sadece kendime yardım etmedim
birinin bana yardım etmesini bekledim
hayatın bana ilk başlarda kazık atmasıyla başlayınca
sol koluma dövme yaptım
kendi yüzümle, tanrının yüzünü çizdim
artık yaşamak için uğraşmamam gerektiğini öğrendim
bir mektup yazdım
sonra bütün mektupları yaktım
kimsenin eline ulaşmasını istemedim
benden kalan ne varsa yeryüzünde yaşanmış
tarihe gömülmüş biri olarak yeğledim
artık yoktum
yok olmamın zamanı gelmişti
o otobüse binip siktir olup gittim
yaşadığım evi, sokakları ve caddeleri terk ettim
arkamdan bana bakan insanların ağlamadığını görünce
iyi bir şey yaptığımı anladım
yok oldum ve yok ettim
kendimi
ailemi
yalanlarımı
inandığım ne varsa
inanmadığım ne varsa
sigarayı
her şeyi ama her şeyi terk ediyorum
bölüm sonu.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder