23.03.2014

bir, iki ve üç


 '' Selam '' beklenildiği üzere burada işler yolunda gitmiyor henüz mutlaka bir çıkış yolu arıyoruz, bir kurtarıcı isa gibi gökten inmesini bekliyoruz kimse gelmiyor o kurtarıcının bizi kurtarması imkansız. İnsanlarda öyle mutlaka birine yardım etmek istiyor iyi niyetli yada çıkarları için, iyi niyetli insanlar çok nadirdir az rastlanır ama günü geldiği zaman çıkarları için bir şeyler yapmaya başlarlar iyilikten kötülüğe geçiş sınavı değildir bu bi çıkar, bi amaç uğruna uygulanan bir eylemdir. Dört dörtlük değiliz bu gezegende nasıl beş parmağın beşi bir değilse insanda öyle mutlaka hata yaparız ya kırarız yada kırılırız.. Uğruna inandığım ne varsa zamanında beni çok kırdı hala da devam ediyor bu durum sevmek ile sevilmek arasında ince bir çizgi gibiydi hayat ama bilmediğim bir şey vardı benimde diğer insanlar gibi sevilmemeyi bile bile sevmek istiyordum sürekli mutlu olacak değildim hala sırda güzel bir mutluluğa ulaşamamış olsam da o mutluluğun beşinden koşmayı bırakmadım. Ufak bir çocuk gibi, alice gibi bir tavşanın beşinden koşmak istedim sürekli benim hesap edemediğim çok şey oldu hayatımda sürekli kırıldım bir gün kırılmaktan çok sıkıldım o zaman rahmetli annaanem bakıyordu bana dışarıya çıkıp yolun karşısına oturdum kaç saat orada öylece oturdum bilmiyorum geçen arabaları seyrettim güzel olan araçları seyrettim o kadar güzeldi ki hayal kurdum ve o hayallerin içinde gülmeyi seçtim hayatım o zaman değişmişti o çocuk yaşta belkide o gün hiç o kadar gülmemiştim ama kurduğum hayaller çok güzeldi, kusursuz bir oyun gibiydi sadece eksik olan kalemin kapısıydı bende o kapıyı açık bıraktım birilerin girmesine izin verdim yaptığım en büyük hata en aptalca olan hata o oldu İçeri giren insanlar o kalenin içinden bir şeyler çalıp gittiler kimisi eşya çaldı, kimisi kalbimi kırdı, ama yinede umutluydum hayata karşı umudum tükenmemişti henüz son yazılmamıştı romanın son sayfasına ''mutlu son'' mutlaka yazılacaktı yaşadığım hayatta o mutluluk denilen kavramı tatmak zorundaydım bu hayatta yaşamaya devam ediyorsam mutlaka kazanmak zorundaydım. Kaybetmek bana göre değildi bu güne kadar uğruna inandığım her şeyimi kaybetmiştim artık kaybedemezdim. Kazanmak zorundaydım kazanmak ve mutlu olmak zorundaydım bu yüzden sessiz kaldım sessizliğe gömüldüm bir mezar gibi bir ölü gibi sessiz ve kimsesiz kaldım güvendiğim insanlar zaten yarı yolda bırakarak gitmişlerdi beni sessiz kalmak iyi bir eylem diye düşündüm sessiz ve kimsesiz kalmak o yüzden bir gece intihar ettim ve ölmeyi seçtim...

 

  '' Tren raylarından atlamayı kendim öğrendim kaçmak zorundaydım, kaçmak ve gitmek kaçmak zorundaydım çünkü arkamda bıraktığım çok fazla üzüntü vardı, göz yaşı vardı, kalp kırıklığı vardı. Bu yüzden kaçmak zorunda kaldım kendi hatalarımla yüzleşmek zorundaydım. Yüzleşmekten korktum ne zaman yüzümü göstermeye kalktım en ağır yarayı aldım her zaman alnımda bir iz bırakıldı ''piç'' evet piç biri olmak benim için iyi bir şey değildi dünyanın en ağır ve en acımasız cümleleriyle karşılaştığımda oldu ama kelimeler söylenmeye başladığında arkası kesilmedi yerine başka cümleler başka ağır kelimeler yüklendi, alnımda daha da kirlendi hiç bir zaman gocunmadım hiç bir zaman alnımdaki ifadeden korkmadım her zaman söylemeyi seçtim. Zaman sonra söylediğim bütün kelimeler karşıma birer koz olarak çıktı. Sonra o acımasız cümleler sırtımda hançer gibi saplandı olsun dedim birer yara alırım yoluma devam ederim dedim ama olmadı yalanların içinde kaybolmaya devam ettim. Kendi yalanlar ülkemi kurdum ve ağladım, bazı geceler içime çekerek ağladım o kadar çok ağladım ki ağlamaktan sıkıldığım günlerde sigarayla tanıştım sonra o beni tanıdı ben onu tanıdım birer kardeş olduk. Ben onu bırakmadım o beni bırakmadı birbirimizi dinledik daha çok o beni dinledi ben söyledim yavaş yavaş öldürdü beni bu yüzden hiç bir zaman onu terk etmedim sonra kaçmak istedim yapacak işlerim vardı. Daha çok kırılacaktım daha çok kalp kırıklığı alacaktım sigaramı terk ettim. İnsanlar beni terk ettikleri gün bende sigaramı terk ettim acımasızca, insafsızca terk ettim zaman hızla ilerlemeye başladı artık yeni huzursuzluk ve kalp kırıklığı alabilirdim....


  '' Güzel olan kırgınlıktı ama ona da alıştım artık, kırgın kalmak bana göre değil aslında. Ben sadece neyse reklamlarda gördüğüm bir üründen bahsetmek olmaz. Sevgilim ben seni seviyorum seni beni sevdiğin gibi değil. Adem'in havva'yı sevdiği gibi değil, Kerem'in Aslı'yı sevdiği gibi değil ben seni nice nice seviyorum senin ellerini, senin saçlarını, saçların diyorum sevgilim onlar öyle güzel saç ki iki kere öperim saçlarından biri benim için biri senin için, Sevgilim! seni seviyorum












 Sevgilim, Kanatlarım ol benim, yalnızca kanatlarım ol....









Bölüm Sonu....

şarkının sözleri çok güzeldir
şöyle söyler..

''çünkü sen bu kötü dünyada doğdun
insanı insanı öldürdüğü ve kimsenin nedenini bilmediği
sadece bak ne hale gelmişiz ve neler yapmışız
bütün yıktıklarımızı sen tekrar yapmak zorundasın''




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...