29.01.2013
Gazetelerde adım yazıyor
Sağ ve Sol taraftaki meleklere küfrümü ediyorum, Artık kimseler umurumda değil, tanrı da öyle tanrıya dua ettikçe yalvardıkça belirli bir sınav dedim elbet bir gün bitecek dedim ama yaşadığım hayat beni ne yazık ki sınavdan çıkmama izin vermeyecek kadar adilik yaptı her seferinde öldürme emri düzenledi beynimde, Ben tanrı olsam seven insanları hiç ayırmazdım hatta bir plan yapar onları birlikte yanıma alırdım tanrının bazen işi çok zor.
Sağ tarafta duran damat elbiseli insan ben olamadım sol tarafımdaki sevgilim dediğim insan canım her şeyim hayatım boyunca yaşadığım kötü olaylara karşı beni bu dünyada nefes almama sağlayan insan çoğu insan tanır yada tanımaz ben ona ebru'm derdim ebru demezdim sevgilim, aşkım gibi cümleleri biz birbirimize pek fazla kullanmazdık sevgiye inanırdım onun ellerinde sevgi var derdim. Aslında onun ellerinde sevgiden çok büyüğü vardı aşkı vardı her gece yatmadan önce kavga ederdik. Huyumuz böyle idi çünkü ama o gece dargın yatmamayı birbirimize söz vererek anlaştık. Söz vermiştim söz vermişti. Gece onu kucaklayarak uyuyordum dargın girmiyorduk yatağa, Kırıldığı kadar kırıldım bazen gülmeyi onda hayal ettiğimi düşünüyorum şimdilerde gülmek nedir diye hiç bir düşünceye sahip değilim.
Müzikler her gece ruhumuza eşlik ederdi sevdiği müzikler eşliğinde şiirler okurdum şiirleri ben sevdirmiştim ona o'da bana cemal süreya sevgilim derdi cemal süreyayı bir çok kez sevdim ilkinde şiirleri olduğu için ikincisinde kızı olursa adını elif koyacağı için. cemal süreyyanın bir kızı olursa elif koyacaktı benimde bir kızım olursa elif koyacağım diye yıllar önce kendime söz vermiştim. Üçüncüsünde sevgilim beni cemal süreya olarak görmesiydi. Ben ona şiirler okurdum hayatımda şiirleri yazmak karalamak nedir diye soracak olursanız sevgilimin sayesinde oldu diyeceğim. Yazılar yazardım daha çok deneme üzerine halada yazmaktayım ama yazdığım her yazıda anım var gerçekçilik duygusu var. Sevgili dediğim insanı bazen allahdan bile çok sevdiğime inanır oluyordum bazı geceler her gece birbirimize salakça şeyler yaparak uyurduk her sabah günaydın mesajını atmak için biraz daha erken kalkardık sesi bence onun sesi tanrının özel tarafına denk gelmiş. Sesini duyduğum zaman huzur buluyordum ben buyum diyebiliyordum.
Elleri hayatımda tuttuğum ve beni seven o eller beni dünyanın en mutlu insanı yapıyordu. Köle olsam onun için bir ömür çalışırdım tanrı olsam peygamberleri terk ederdim onun için yasak bahçeden elma çalardım her şey onun için ben onun için yapmayacağım hiç bir şey yoktu. Belkide vardı onu kendimden çok sevmiş olmam.
Tanrıya herkes den çok kızgınım hayatıma blöf gibi girmesi ve hayatımda bazı kararlar alması her gece kötü kötü rüyalar görmeme iş birliği yapması tanrıya kızgın olmam aslında bakılırsa ilk başta kendimden kaynaklanıyor.
Sigara, eroin, alkol gibi bütün kötü alışkanlıklara onun sayesinde başladım aslında bakılırsa şikayetçi olmamam lazım tanrı olmasaydı sigara olmazdı, eroin, alkol olmazdı belkide aşk diye bir şey olmazdı belkide ben o zaman onu tanımıyor olurdum.
Hayatım da aldığım tek yanlış beni yıllarca yıllar boyu kötülüklerin ruhuna itti. Bu kadar çok kötü olmam onu kayıp etmiş olmam kendi ellerimle bir başkasına bırakmış olmam....
Müzikler çalıyor şimdi uzaklarda bir yerde ruhuma bir gece yarısı ormanlık alanda rastladığım zaman dehşete düşüyorum. korkuyorum o kadar çok acınası bir halde yerde uzanmış yatıyor ki gören olsa elinden tutup yardım edecek sürekli buna karşı çıkmakla meşgulüm ben ruhumu 22 yıl önce kör kuyuya attım olur olmadık işler yüzünden başıma sürekli bela açınca ruhumu bilmediğim bir ormanlık alanda bırakıp siktir olup gitmeyi tercih ettim.
Bir sabah uykudan uyandığım zaman dehşete düştüğümü anladım yatağımdan ışık hızıyla kalkıp vücudumu banyoya atmayı yüzümü yıkamayı arzuluyordum rüya görmüştüm dehşetler içinde alnımdan akan sıcak terler vücudumda çok güzel hissedile biliyordu. O sabah aslında hiç mi hiç kalkmamayı istemiş olurdum tanrı zamanı geriye alsaydı eğer ki öyle bir şansımın olmadığın çok geçmeden anladım. Aynada yüzüm yoktu ve bir kez de onun için dehşete düştüm aynada yüzüm olmadığı için aynada duran bana mal mal bakan insana kalbim kırıldı sürekli kalp kırıklığı alıyordum buda ufak bir kalp kırıklığı dedim geçer elbet bir gün diyerek yüzümü yıkadım. O sabah ruhumda tasarladığım ölüm orkestrası müziklerini benim için çalmayı tercih etti. Müziklere aşık olmam sevmem tutkuyla bağlanmam yazılara başlamam bilmediğim her boku vücuduma göndermem mutlu ediyordu beni mutlu eden, her insanı mutsuz ediyordu.
Karar vermek için odamda bilgisayar masamın üzerinde duran sigaramı aldım çakmağı çakmak o an içimden geçen ki allah biliyor bunu; ''Ne olur doğal gaz patlaması olsun'' olmadı içimden geçirdiğim hiç bir şey bu güne kadar gerçekleşmemeye yemin etmişti. Sigaramdan bir nefes aldıktan sonra biraz daha düşünmeye vakit ayırmalıyım dedim kendime.
Sonuçta ruhumu ormanlık bir alana terk edecek ve bir daha haber alamayacaktım korkunç bir eylem düzenliyordum insanlar ölüm eylemi düzenlerken ben ruhumu satıyordum. Düşündükçe beynim daha çok yorulmaya yemin etmişti sanki, O sabah istemediğim o sabah tanrı tarafından elleriyle kumar masasına itilen yeni doğmuş bir bebek gibi,
Artık ruhumu satıyorum sayın tanrım al ne yaparsan yap diye bağırdım odayı aydınlatan güneş ve ışıkları duydu beni. beni onlardan başkası duyamazdı onlarda sağır ve dilsiz rolünü çok güzel oynuyorlardı muhteşemdi her şey tanrı beni buraya kadar getirmişti bundan sonra benim fikrim çabam ile bütünleşecek ve hayata elveda diyerek bir son bulacaktı. her seferinde bir son almıştım. Ama bu kez kötü bir son oldu.
O sabah eve gelen gazetede kendi resmimi gördüm bir anda dünyanın en mutlu insanı oldum ama editör resmime siyah bir pankart çekmişti gözlerimi göremediğim için ayrı bir hüzün kapladı ruhumu. Ruhunu kayıp etmiş 22 yıldır boş bir ormanlıkta yalnız başına yaşamını sürdürmeye çalışan ruh.
Aldığım kalp kırıklığı beni bok çukura itti. Yorgundum artık bende ruhumu iblise satarak huzur buldum.
Ebru bundan 5 ay önce başka bir insanla evlendi ve çok mutlu birde çocuğu olacakmış haber aldım dilerim kızı olur bizim kızımız olacak diye hayal etmiştik Adı elif olur dünyaya bir elif daha gelir.
Ben ise ruhsuz bir şekilde yaşamıma devam ediyorum.
Her seferinde yeni kalp kırıklığı ekliyorum ustalaşıyorum artık aldığım her kalp kırıklığı üzerine neyin nasıl olacağını biliyorum. Ben ki tanrılar gibi yalnızım tanrının öz evladıyım..
Huzuru ne zaman bulurum yada nasıl kavuşurum yaptığım hatayı bir kez daha tekrarlar mıyım bilmiyorum bildiğim tek şey çok sevdiğim bir insanı kayıp etmem ben kimi sevmeye kalksam sürekli kayıp ederim alıştım çünkü buna biliyorum hayatım bok çukuru içinde yüzerken kendime dahi umudum yokken her şeyi bilmek bazen zorluk çektiriyor insana sadece tek isteğim ölmek değil huzur bulmak ve uyumak..
İyi geceler...
27.01.2013
Yeni kararlar alma zamanı gelmiş
Hayatıma yeni kararlar alma zamanı gelmiş artık, bundan sonra kalp kırıklığını bir kenara koyma zamanı gelmiş bulundu. Artık güçlü olma zamanı.
Dinciler, papazlar kutsal kitaba tapanlar yada bilmedikleri bir şeye ilah edenler her şeyi yakma zamanı son çakmağı çakmak ve her şeyi geride bırakmak, Kafeinli şeyler yerine eroin kullanmak. eroini damarlarımda hissettiğimi bilmeni istemek...
Ben tanrının kumar masasında kaybedilen çocuğuyum. Beni tanrı kumar masasında kaybettiği gün kalbimin kırılmasını öğrendim. Sonra şairler dedikleri şiir dedikleri olaylarla karşılaştım, İyi etkisi olmasa da mutlaka kötü etki bıraktı, zamanla alıştım bu olaya zaman gösterdi bana nasıl kalp kırılacağını parçalara ayrılacağını tanrı kendi elleriyle gösterdi.
Ellerime bir gece yarısı silah verdim nasıl oynanır dedikleri olayla karşılaştım rus ruleti oynamaya o gece karar aldım.
6 mermi sadece tek mermi koyacaksın şakağına dayayacak ve bekleyeceksin....
acaba birde mi patlar,
İlk tetiği tanrı çekti tanrı tetiği çektiği anda öleceğime mutlu oldum evet ölecektim ve kahrolası siktiri boktan dünyadan kurtulacak siktir olup gidecektim artık ruhumda bedenimde huzur bulacaktı umudum yoktu bu gezegenden hiç bir şey istemiyordum. Yorgundum hayatı bana tanrı vermişti alın yazımı yazdığında yanlış şeyler yazıp olur olmadık işlere kalkışmıştım. yorgunluğu bir tek ruhum biliyordu biraz eroin çektikten sonra tanrı silahı ateşledi bummmm
Ses çıkmadı silah patlamadı ve bir kez daha kalp kırıklığı ile baş başa kaldım tanrının elinde silah patlamamıştı...
İkinci tetiğe gelmişti sıra artık sıra babamdaydı.
Ölecektim, mutluydum baba dediğim insan beni beş yaşında öksüz koymuştu acınası gözlerle bakılmayı o zaman öğrendim insanların bana bakış acısını o zaman hesapladım. Babam beş yaşında beni bir hiç gibi kullanmıştı yoktu artık elimden tutacak insan olmadığı için bende eroinlerle tanıştım. Silahları kullanmayı öğrendim insanları nasıl öldürebileceğimi o zaman hesapladım. Yorgundum kimsesizdim. Kimi sevmeye kalksam iz bırakıp siktir olmayı tercih etti. Kime yardım etsem yüzüme vurmayı dost bildiler. Yorgundum bu yorgunluğu babamın eline silah vererek gidermiştim silah patlayacaktı beynimden fışkıran kanlar odayı kızıla boyayacaktı muhteşem. Yüzyılın en iyi ölümü, silah çekildi,
bummmm
Silah yine patlamadı yine kalbim kırıldı.
Ölen babamın elinde silah patlamadı ve ben yine ölmedim.
Sırada üçüncü tetik vardı,
Üvey annemin elindeydi bu kez silah bu kez hayatımda ilk kez sevmediğim bu kadını şimdi sevmeye başlamıştım ve sıra ondaydı beni öldürecekti, Beni çok kez öldürmüştü babam öldükten sonra vücudumda söndürdüğü sigara izmaritleri onun sayesinde oldu muhteşem bir vücuda onun sayesinde ulaştım. Artık ölmek için hiç bir neden yoktu kendisi mutluydu onun ellerinde can verecektim ama silahı çekmeden önce son kez beni dövmek zorundaydı . Aslında beni her gece döverdi üvey annem bazı geceler yatmadan önce üzerimde sigara izmariti söndürerek mutlu olurdu seviyordu böyle şeyler yapmayı dayanamayan bu beden bir gün kaçmak istedi artık kurtulmalıydım uzaklara gitmeliydim kimsenin bilmediği yerlerde yeni yaşamlar ortaya çıkarmalıydım. Evden kaçmayı bir çözüm gördüm bende sokaklarda yaşayacaktım. Karar vermiştim sokakların nasıl bir yer olduğunu kimin kimi nerede siktiğini kimin nerede bir başkasıyla seks yaptığını nerede eroin bulacağımı öğrendim sokakta ama yorgundu vücudum çok yorgundu. Bir gece yarısı yine üvey annemin evine dönmek zorunda kaldım kimsem yoktu sahip çıkacak kimsem olmadığı için sokakların kötü olduğu istanbulda başımı sokabileceğim bir sıcak yer olduğundan yine eve dönmek zorunda kaldım ve artık silahı çekmesi için dua ettim. Üvey anneme
bummmm
Silah bu kez patlayacaktı ve ben ölecektim mükemmel bir intihar eylemi düzenlemiştim...
Ölmedim yine Kahrolası hayatta yaşamaya devam edecektim...
Silah dördüncü tetiğine geldi sırada bu kez çok sevdiğim kadınım dediğim aşık olduğum insan vardı artık o beni öldürecekti.
Onun ellerinde ölmeyi hiç istemezdim onun ellerinde yaşamayı istemiştim onunla yaşlanmayı hayal etmiştim.
Ama tanrı beni hayatımda olur olmadık işlere karşılaştırınca ölümü kutsal bildim.
Sevgilim dediğim insan bir gün benim yüzümden bir başkası ile evlenmişti. Artık benim kadınım olmayacaktı bir başka erkek ile birlikte olacaktı onun siki sevdiğim kadının amında rahatlayacak huzur bulacaktı ben bunları düşündükçe ölümü daha çok sevdim hayatımda yaptığım tek yanlış yüzünden kendime intihar eylemleri düzenledim. Silahı patlayacak odanın her yeri bu kez kızıl kan yerine aşka boyanacaktı çok sevdiğim kadın tarafından öldürülmüş bir köşede yatacaktım. Editörler benim için olur olmadık şeyler yazacaklardı gazetelerde adım çıkacaktı resmim olacaktı bir anda ünlü biri olacaktım. Ama gazeteciler resmim yerine beni bulanık göstereceklerdi kimse beni pek fazla tanımasa da bu o diye bileceklerdi. Yorgundum artık son kez tanrıya dua ettikten sonra sevgilim silahı çekti ve ateşlendi..
Bummmmmm
Yine silah patlamadı yine kahrolası gezegende yaşamaya devam edecektim. Yine ölmediğim için tanrıya küfür ediyordum. Yine eroin içmeye karar verdim.
Artık son iki hakkım kalmıştı bu kez silahı iblis çekecekti sonuncu kez ben kullanacaktım eğer ibliste ölmezsem, Ölümümü ben kendi ellerimle verecektim ölmeli idim ben.
İblis benim bu dünyada sevdiğim tek dostumdu kalp kırılmasını ondan öğrendim nasıl günah işleneceğini o öğretti ama hiç bir zaman kalbimi kırmadı kötülük yaptırdı sadece kalbimi kırmadığı için sırf bu yüzden iblise aşık olabilirdim.
Silah bu kez iblisin eline verildi ve bu kez ölecektim evet bu sondu ölümüm iblisin elinden olacaktı tanrı, babam, üvey annem, sevgilim hiç biri öldürememişti ama ibliste son bulacaktı.
Tam ölümü hayal ederken iblis bir anda silahı çekti ve ateşledi...
Bummmmm
Silah yine patlamadı ve kahrolası ben yine ölmedim kahrolası insanlar tarafından ölemediğim için tanrıya küfür ederken bu kez de iblis için küfür etmeye başladım ölmedim ben gezegende yaşamaya devam ettim.
Son kez silah döndü dolaştı bana geldi...
Ve artık ölümü kendi ellerimle ben verecektim...
Bu bok çukurunda ne kadar yalnız ve yorgun olduğumu anlayınca ölmeyi çıkış yolu yerine ölmemeyi tercih ettim.
Artık ölmek yerine yine kalp kırıklığı ile baş başa kaldım. Huzursuzdum, yorgundum insanlardan yediğim kazıklar sayesinde yeniden yaşamayı öğrenmeye karar verdim.
Silah benim elimdeydi artık bu kez silahı çekersem mutlaka öleceğimi biliyordum. Eğer bir gün yeni bir kalp kırıklığı alırsam öldürmeyi kendi vücudumda kutsal bilecektim.
Ve şimdi yaşamaya karar veriyorum.....
Dinciler, papazlar kutsal kitaba tapanlar yada bilmedikleri bir şeye ilah edenler her şeyi yakma zamanı son çakmağı çakmak ve her şeyi geride bırakmak, Kafeinli şeyler yerine eroin kullanmak. eroini damarlarımda hissettiğimi bilmeni istemek...
Ben tanrının kumar masasında kaybedilen çocuğuyum. Beni tanrı kumar masasında kaybettiği gün kalbimin kırılmasını öğrendim. Sonra şairler dedikleri şiir dedikleri olaylarla karşılaştım, İyi etkisi olmasa da mutlaka kötü etki bıraktı, zamanla alıştım bu olaya zaman gösterdi bana nasıl kalp kırılacağını parçalara ayrılacağını tanrı kendi elleriyle gösterdi.
Ellerime bir gece yarısı silah verdim nasıl oynanır dedikleri olayla karşılaştım rus ruleti oynamaya o gece karar aldım.
6 mermi sadece tek mermi koyacaksın şakağına dayayacak ve bekleyeceksin....
acaba birde mi patlar,
İlk tetiği tanrı çekti tanrı tetiği çektiği anda öleceğime mutlu oldum evet ölecektim ve kahrolası siktiri boktan dünyadan kurtulacak siktir olup gidecektim artık ruhumda bedenimde huzur bulacaktı umudum yoktu bu gezegenden hiç bir şey istemiyordum. Yorgundum hayatı bana tanrı vermişti alın yazımı yazdığında yanlış şeyler yazıp olur olmadık işlere kalkışmıştım. yorgunluğu bir tek ruhum biliyordu biraz eroin çektikten sonra tanrı silahı ateşledi bummmm
Ses çıkmadı silah patlamadı ve bir kez daha kalp kırıklığı ile baş başa kaldım tanrının elinde silah patlamamıştı...
İkinci tetiğe gelmişti sıra artık sıra babamdaydı.
Ölecektim, mutluydum baba dediğim insan beni beş yaşında öksüz koymuştu acınası gözlerle bakılmayı o zaman öğrendim insanların bana bakış acısını o zaman hesapladım. Babam beş yaşında beni bir hiç gibi kullanmıştı yoktu artık elimden tutacak insan olmadığı için bende eroinlerle tanıştım. Silahları kullanmayı öğrendim insanları nasıl öldürebileceğimi o zaman hesapladım. Yorgundum kimsesizdim. Kimi sevmeye kalksam iz bırakıp siktir olmayı tercih etti. Kime yardım etsem yüzüme vurmayı dost bildiler. Yorgundum bu yorgunluğu babamın eline silah vererek gidermiştim silah patlayacaktı beynimden fışkıran kanlar odayı kızıla boyayacaktı muhteşem. Yüzyılın en iyi ölümü, silah çekildi,
bummmm
Silah yine patlamadı yine kalbim kırıldı.
Ölen babamın elinde silah patlamadı ve ben yine ölmedim.
Sırada üçüncü tetik vardı,
Üvey annemin elindeydi bu kez silah bu kez hayatımda ilk kez sevmediğim bu kadını şimdi sevmeye başlamıştım ve sıra ondaydı beni öldürecekti, Beni çok kez öldürmüştü babam öldükten sonra vücudumda söndürdüğü sigara izmaritleri onun sayesinde oldu muhteşem bir vücuda onun sayesinde ulaştım. Artık ölmek için hiç bir neden yoktu kendisi mutluydu onun ellerinde can verecektim ama silahı çekmeden önce son kez beni dövmek zorundaydı . Aslında beni her gece döverdi üvey annem bazı geceler yatmadan önce üzerimde sigara izmariti söndürerek mutlu olurdu seviyordu böyle şeyler yapmayı dayanamayan bu beden bir gün kaçmak istedi artık kurtulmalıydım uzaklara gitmeliydim kimsenin bilmediği yerlerde yeni yaşamlar ortaya çıkarmalıydım. Evden kaçmayı bir çözüm gördüm bende sokaklarda yaşayacaktım. Karar vermiştim sokakların nasıl bir yer olduğunu kimin kimi nerede siktiğini kimin nerede bir başkasıyla seks yaptığını nerede eroin bulacağımı öğrendim sokakta ama yorgundu vücudum çok yorgundu. Bir gece yarısı yine üvey annemin evine dönmek zorunda kaldım kimsem yoktu sahip çıkacak kimsem olmadığı için sokakların kötü olduğu istanbulda başımı sokabileceğim bir sıcak yer olduğundan yine eve dönmek zorunda kaldım ve artık silahı çekmesi için dua ettim. Üvey anneme
bummmm
Silah bu kez patlayacaktı ve ben ölecektim mükemmel bir intihar eylemi düzenlemiştim...
Ölmedim yine Kahrolası hayatta yaşamaya devam edecektim...
Silah dördüncü tetiğine geldi sırada bu kez çok sevdiğim kadınım dediğim aşık olduğum insan vardı artık o beni öldürecekti.
Onun ellerinde ölmeyi hiç istemezdim onun ellerinde yaşamayı istemiştim onunla yaşlanmayı hayal etmiştim.
Ama tanrı beni hayatımda olur olmadık işlere karşılaştırınca ölümü kutsal bildim.
Sevgilim dediğim insan bir gün benim yüzümden bir başkası ile evlenmişti. Artık benim kadınım olmayacaktı bir başka erkek ile birlikte olacaktı onun siki sevdiğim kadının amında rahatlayacak huzur bulacaktı ben bunları düşündükçe ölümü daha çok sevdim hayatımda yaptığım tek yanlış yüzünden kendime intihar eylemleri düzenledim. Silahı patlayacak odanın her yeri bu kez kızıl kan yerine aşka boyanacaktı çok sevdiğim kadın tarafından öldürülmüş bir köşede yatacaktım. Editörler benim için olur olmadık şeyler yazacaklardı gazetelerde adım çıkacaktı resmim olacaktı bir anda ünlü biri olacaktım. Ama gazeteciler resmim yerine beni bulanık göstereceklerdi kimse beni pek fazla tanımasa da bu o diye bileceklerdi. Yorgundum artık son kez tanrıya dua ettikten sonra sevgilim silahı çekti ve ateşlendi..
Bummmmmm
Yine silah patlamadı yine kahrolası gezegende yaşamaya devam edecektim. Yine ölmediğim için tanrıya küfür ediyordum. Yine eroin içmeye karar verdim.
Artık son iki hakkım kalmıştı bu kez silahı iblis çekecekti sonuncu kez ben kullanacaktım eğer ibliste ölmezsem, Ölümümü ben kendi ellerimle verecektim ölmeli idim ben.
İblis benim bu dünyada sevdiğim tek dostumdu kalp kırılmasını ondan öğrendim nasıl günah işleneceğini o öğretti ama hiç bir zaman kalbimi kırmadı kötülük yaptırdı sadece kalbimi kırmadığı için sırf bu yüzden iblise aşık olabilirdim.
Silah bu kez iblisin eline verildi ve bu kez ölecektim evet bu sondu ölümüm iblisin elinden olacaktı tanrı, babam, üvey annem, sevgilim hiç biri öldürememişti ama ibliste son bulacaktı.
Tam ölümü hayal ederken iblis bir anda silahı çekti ve ateşledi...
Bummmmm
Silah yine patlamadı ve kahrolası ben yine ölmedim kahrolası insanlar tarafından ölemediğim için tanrıya küfür ederken bu kez de iblis için küfür etmeye başladım ölmedim ben gezegende yaşamaya devam ettim.
Son kez silah döndü dolaştı bana geldi...
Ve artık ölümü kendi ellerimle ben verecektim...
Bu bok çukurunda ne kadar yalnız ve yorgun olduğumu anlayınca ölmeyi çıkış yolu yerine ölmemeyi tercih ettim.
Artık ölmek yerine yine kalp kırıklığı ile baş başa kaldım. Huzursuzdum, yorgundum insanlardan yediğim kazıklar sayesinde yeniden yaşamayı öğrenmeye karar verdim.
Silah benim elimdeydi artık bu kez silahı çekersem mutlaka öleceğimi biliyordum. Eğer bir gün yeni bir kalp kırıklığı alırsam öldürmeyi kendi vücudumda kutsal bilecektim.
Ve şimdi yaşamaya karar veriyorum.....
20.01.2013
Şizofren Hasta - 2
Artık bir son olması şart yoksa aksi taktirde ruhum bu kez çöplüğün içine gidecek, eroin ruhumu alıp gideceğinden eminim çünkü.
Yazıları artık günden güne saçmalamaya başladım yazma yeteneğimi kayıp ettim ben aslında her şeyi kayıp ederim bunu öğrendim.
Kazanamadığım bir şeyi sürekli kayıp ederek küçük yaşta ailem öğretti. Umudumu kırdılar umutsuz yaşamayı öğrendim.
Hayatımın orta yerine düşen kalp kırıklığı beni bilmediğim dört duvar arasına sıkışıp kalmamı sağladı. Kalbim kırıktı ölmüştüm ruhumu bir mezarın başında ağlarken gördüğümde bir kez daha kalbim kırıldı. Yorulmuştu artık bu bok çukurundan kendimi kurtarmak için olur olmadık şeyler ile karşılaştım. Bilmediğim insanlar tarafından kalbimin nasıl kırılacağını öğrendim zaman zamanda nasıl parçalanır şeklini gördüm. Her seferinde ruhumun orta yerine düşen kalp kırıklığı yüzünden bilmediğim kadınlar yüzünden bok çukuruna bir kez daha düştüm. Her seferinde iyi bir şey gibi sevmeye devam ettim.
Çok sevmek kendime zarar vermekten başka bir şey olmadığını bir kez daha gördüm her gün, her gece, fotoğraflarına bakarak uyumaya çalışıyordum ama olmuyordu. Kollarımda değildi saçlarını koklayamıyor, her seferinde beni kahır edende bu oluyordu işte.
Ben onun saçlarını mabedim bildim, tapmaya tanrı gibi buyruk saydım. Tanrıya kalsa iblisi bile dolandırır ayak bağ olmasını engellerdim.
Her gece ona yatmadan önce şiir okudum, Şiirler beni mutlu ediyordu, huzur buluyordum işte. en çokta ona yazdığım şiirler her gece uykuya dalmadan önce şiir okuyordum belkide iblis kıskandı bizi havvayı kıskandığı gibi bizi de ayırdı.
Ayrıldık ayrılmak üç hece dokuz harf işte her ayrılık yerine hüzünlere bırakır dedikleri olayla çok karşılaştım her seferinde kalbim kırıldı. Her seferinde ruhumu pislik gibi kullanmalarından bıktım usandım. Yoruldum iyi kalpli olmam yüzünden her seferinde ruhumun içine kilise çanları çaldı papazlar el fatiha okudu, ruhuma.
Müzikler bir kez daha döküldü yaşlarım döküldüğü zaman, müziklerde döküldü ruhumu parçalayan beni benden alan müzikler bir kez daha kalbimi kırdı.
Babamı toprağa verdiğim gün aile diye bir şey kalmadı benim için hayat artık daha zordu, ve acımasızdı kimseye acımamayı öğrenmem gerekliydi. Ama ben diğer insanlar gibi olmak yerine yardım etmeyi düşündüm çektiklerimi kimse çekmesin istedim.
Yapamadım yapamadığım gibi beni bir kez daha öldürdüler ruhumu bir kez daha çöp kutusuna attılar her seferinde gelen temizlikçiler iki kez şaşırdılar.
Saçmaydı saçma olan tek şey ruhum benden kurtulup gitmek yerine öldürmek istemeseydi.
Seni seviyorum cümlesini bir çok kadına kullandım ama hiç birinin hak etmediğini düşündüm her kadın yürüyen am gibi göstermeleri yüzünden kendilerini seni seviyorum demeyi cümlesini ile çok korktum parçalanmamın en büyük etkeni bu oldu.
Artık beynim bazı şeyleri kabullenmekte zorluk çekiyor.
Yüce tanrım beni dinle son kez olsun dinle.
Kirlendim sonra bu kirlerimi bedenimden sökmek için yıkanmayı tercih ettim su pislik gibi yüzüme vuruyordu tanrının suyu beni istemiyordu bedenime kavuşmayı ret ediyordu. Karanlık sokaklar bana göre diyordu sayın tanrı. Aslında ben sayın tanrının kumar masasında kupa kızıyım beni son kez kumar masasında oynamayı düşünüyor sonra beni kumar masasında bırakıp bir piç olduğumu kabullenmemi bekliyor saçma sayın tanrım çok saçma ben piç bir insan değilim. Eğer aramızda piç biri varsa oda ruhumdur. Ruhumu bana vermekle hayatının en büyük kötü rolünü oynamış oldun.
Rolleri insanlara sayın tanrı verir perde kapandığı zaman oyunda biter insanları bu bok çukurundaki oyunları sürekli acı sürekli kalp kırıklığı ile sonlanıyor bazı insanların iyi bittiği de oluyor ama her seferinde mutlaka ama mutlaka kalp kırıklığı olması şart koyuyor.. sonra jiletler giriyor devreye bir aksilik çıkarsa onlar boş rolü alıyor kalp kırıklığı bırakmak için böyle bir şeyi kabulleniyorlar kabullenmelerinin en büyük etkeni yine sayın tanrıdan kaynaklanmasının en büyük etkeni ruhtan kaynaklanması kaçınılmaz.
Küçüktüm tanrıyı ve babamı hayal bir şekilde hatırlıyordum o gün yaşadığım ağır travma nedeni ile hayatı terk etmek istedim ama olmadı.
Aksilik dolu hayatta bana biçilen saçma sapan rolüme devam ettim her seferinde vuruldum, her seferinde final oldu benim için. Yapılan bu finaller yönetmeninde canını sıkıyor ve çok yoruyordu kalp kırıklığımı oda bulamadı sürekli bomba düşüyordu ayaklarım bazende bacaklarımı kesiyordu en son rolüm bir palyaço olmaktı. İyi bir rol sonunda bulmuştum artık mutlu olacaktım iblis ile yaşadığım bütün olayları unutacaktım.
Unutamadığım insanlar yüzünden sevgilim dediğim insanlar yüzünden sikilmeyi medet umdum her seferinde anal sikiş yapan kadın bu kez anal sikmek yerine bacaklarımı koparmayı istedi.
Bir kezde onun için kırıldım bir şey olmaz dedim kalp bu düzelir dedim saden alışmıştım artık. Zamanla oda düzelir dedim ama yanıldığımı çok geçmeden anladım sayın tanrı bir kez daha yüzünü göstermişti bana,, bu kez kalbim sert kırıldı artık tutmuyordu yapışmıyordu melekler çare bulmayı bırakmışlardı.
Derdim günden güne beni bitirmeye yemin etmişlerdi.
Şarkılar artık eskisi gibi değil hiçbir şey eskisi gibi değil gülde eskisi gibi güzel kokmuyor,
Sayın tanrım bana daha kaç kez kırılmayı göstereceksin rolüm ne zaman bitecek.
Sevgilim bu mektubu sana en ağır depresyonda olduğum saatte yazıyorum okuyorsan eğer ilaçlarımı içmedim ben ruhumu öldürmek için doktorları kandırıyorum ama sen kimseye söyleme olur mu? Mellery yada josep duymasın tanrı biliyor bir tek şimdi ben ruhumu bir kez daha öldürmeye gideceğim sevgilim....
Sayın tanrı'm hoşçakal
Müslüm Gürses
Öncelikle anlaşıldığı gibi konuyu girmeden önce saden anlamışsınızdır. Müslüm Gürses adamın maddelerine ayırmaya kalksak siki yedik anlamına gelir. Cidden bu adam şarkıya başladığı zaman ortalığın amına koyuyor. jilet , eroin, alkol üçü birleşince tamamen hayatından soğumaya başlıyorsun işte.
Deli gibi sevmek ruhumuzda var işte, ne kadar kalbimiz kırılırsa kırılsın yinede seviyoruz insanız sevgiye ve mutluluğa ihtiyaç duyan tek canlıyız.
Doğruyu biliyoruz ama yanlışı bir türlü kafamızda canlandıramıyoruz sürekli aynı ilişkiler sürekli aynı yorumlar her şey aynı değişen hiç bir bok yok.
Adamın şarkıları dinleyince ağzıma sıçıyor öyle böyle değil amk.
Her gün evde değilim allahdan yoksa alkolik olurum amk her gün içerim bu adamı dinlerim
Şimdi isyan etmenin ne vakti diyeceğim ama kalsın isyan etmiyorum amk ben isyan eden bir insan değilim her şeye en ufak şeye dahi gülen mutlu olan bir insanım mutluluk bana bazen o kadar çok koyuyor ki bazen kendimi öldürmek istiyorum hayat işte hayatın cilvesi o kadar kötüki yaşayacak gücü bulamıyorum kendimde bana göre hayat boktan bu bok çukurundan kurtulmak istiyorum sadece, sadece biraz iyi yaşam istiyorum ama olmuyor amk işte her şey aynı kafam bir milyon oldu amk allah bu alkolü bulan kişi kimse mekanını cennet eylesin
Deli gibi sevmek ruhumuzda var işte, ne kadar kalbimiz kırılırsa kırılsın yinede seviyoruz insanız sevgiye ve mutluluğa ihtiyaç duyan tek canlıyız.
Doğruyu biliyoruz ama yanlışı bir türlü kafamızda canlandıramıyoruz sürekli aynı ilişkiler sürekli aynı yorumlar her şey aynı değişen hiç bir bok yok.
Adamın şarkıları dinleyince ağzıma sıçıyor öyle böyle değil amk.
Her gün evde değilim allahdan yoksa alkolik olurum amk her gün içerim bu adamı dinlerim
Şimdi isyan etmenin ne vakti diyeceğim ama kalsın isyan etmiyorum amk ben isyan eden bir insan değilim her şeye en ufak şeye dahi gülen mutlu olan bir insanım mutluluk bana bazen o kadar çok koyuyor ki bazen kendimi öldürmek istiyorum hayat işte hayatın cilvesi o kadar kötüki yaşayacak gücü bulamıyorum kendimde bana göre hayat boktan bu bok çukurundan kurtulmak istiyorum sadece, sadece biraz iyi yaşam istiyorum ama olmuyor amk işte her şey aynı kafam bir milyon oldu amk allah bu alkolü bulan kişi kimse mekanını cennet eylesin
15.01.2013
Tanrı Olmak
Ben tanrı olacağım anne, Büyüdüğüm zaman meslek olarak tanrı olmayı isteyeceğim sence ben tanrı olabilir miyim anne?
Saçmalama tanrı bir meslek değildir olamazsın.
Neden anne tanrının da belli görevleri var belli bir işi var neden olamıyorum ki.
Günah çünkü,
Peki anne peki.
Dedim ve odama çekildim sabaha kadar düşündüm durdum neden tanrı bir meslek değildir ki? Neden biz insanlar tanrı olamıyoruz çok saçma buldum olayları, hayatı, dünyayı, her şeyi saçma buldum bu gezegen saçma işliyordu her şey boktan ve lanet olasıca sürekli kalp kırıklığından ibaretti düzelmiyordu insanlar başka insanların kalbini kırarak yaşamaya devam ediyorlardı.
Çok kırıldım anne o gün ben tanrı olacağım dediğimde bana çok kızmıştı çok darıldım bundan yıllar önce bir piç olarak ortalıkta gezerken, şimdi ise; tanrı düşmanı tarafından halk beni linç edecekti. Saçmaydı babam ölmüştü ama ben piç olarak yaşamaya devam ediyordum saçma olan hayatın kuralıydı. Devlet bile sana kötü söz söylemiyordu öksüz diyordu. Biraz biliyordum devletin kurallarını nasıl işlediği nasıl dengeler üzerinde kurulduğunu ama işler istediği gibi gitmekte olan düzenine saygı duymalıydın... Devletti bu yoksa aksi taktirde seni piç olarak tüm dünyaya gösterebilecek gücü ve yetkisi vardı.
Öksüz olmayı bana tanrı tarafından kabullendirilmiş, ve yeni bir düzen için yaşamaya devam ediyordum kalbimi bu hayatta çok insan kırdı, çok insan parça parça etti ama baba dediğim insan en çok o kırmıştı sonra sevdiğim kadın kırmıştı, sonra başka sevdiğim kadın kırmıştı, sonra başka bir kadın, başka bir kadın daha derken sürekli kırılmaya meyillenmişti alışmıştı kalbim artık bu duruma. Eskisi gibi düzen içinde yaşamayı bırakmıştı kalbim kırıklığından dolayı çoğu kez bulduğum çöp kamyonuna atmak istedim ama bunu yapamayacak kadar güçsüz ve bir o kadar da çaresizdim yalnızdım.
Çok zaman duaların gücünü günden güne yitirdiğine kanaat getirdim. Artık dualarda beni öksüz bırakmıştı. Kalbim bir kez daha kırıldı en acı verici olayda aileden geldi sağ tarafımdan vurdular. beynime ateş ettiler, beynim patlamıştı hafızam silinmişti artık. Hiç bir şeyi düşünemiyordum sıfırdan başlamalıydım hayata ama bunu yapacak gücüm yoktu çaresizdim dünyaya çaresiz olarak gelmiş ve yorgunluğu bir türlü atamamıştım. Her gece ölmek istedim. Her sabah uyanmamak istedim tanrıya bu yüzden kırıldım belki bir bildiği vardır dedim ama hiç bir bildiği yoktu onunda sadece oyalıyordu beni bu gezegene karşı, isyan etmemi istemiyordu ama dayanamadım bir gece isyan etmeye karar verdim eroin ve kokain içtim alkol tükettim. ruhum ve bedenim bu kez çok rahatlamıştı.
Artık huzur içinde tanrının yanına gidebilirdim ama bir sorun vardı. Çok büyük bir sorun melekler beni sorgulamak için bekliyor olacaklardı ve işlediğim bütün günahlar bir bir önüme atacaklardı yine kalbim kırılacaktı bu kez buna karşı gelmeliydim artık tanrı ben olmalıydım bu kahrolası düzeni yeniden yeni baştan düzene sokmaya işe koyulmalıydım ama olmadı.
Hiç bir şey olmadı iblis yine her zaman ki gibi beni bekledi ve bana kötülük yaptırmak için gün saydı akıllı biriydim iblisin oyununa gelmeyecek kadar akıllı biriydim.
İblis bu benden daha zeki biriydi. onu öldürmeliydim ama onu yapacak gücümde yoktu. Benim bu hayatta bir şeyi yapacak gücüm yoktu. Çaresizdim ve yorgundum kalbim kırıktı babam tarafından bin dokuz yüz altı senesinde bir çarşamba günü saatler öğleni geçerken tanrı ile yaptığı işbirliği sayesinde çok büyük etki yaptı ikisi de bir olup kalbimin amına koydular.
Özür dilerim. Artık ben huzur bulmak için kendime eroine teslim ediyorum akılsız biri olmak ve gezegeni terk etmek istiyorum.
Ama yapamıyorum her şeye sıfırdan başlamak yeni bir kadını sevmek ve sevilmek sadece tanrıdan bunu istiyorum acaba bu kez sözünde durur mu tanrı?
Saçmalama tanrı bir meslek değildir olamazsın.
Neden anne tanrının da belli görevleri var belli bir işi var neden olamıyorum ki.
Günah çünkü,
Peki anne peki.
Dedim ve odama çekildim sabaha kadar düşündüm durdum neden tanrı bir meslek değildir ki? Neden biz insanlar tanrı olamıyoruz çok saçma buldum olayları, hayatı, dünyayı, her şeyi saçma buldum bu gezegen saçma işliyordu her şey boktan ve lanet olasıca sürekli kalp kırıklığından ibaretti düzelmiyordu insanlar başka insanların kalbini kırarak yaşamaya devam ediyorlardı.
Çok kırıldım anne o gün ben tanrı olacağım dediğimde bana çok kızmıştı çok darıldım bundan yıllar önce bir piç olarak ortalıkta gezerken, şimdi ise; tanrı düşmanı tarafından halk beni linç edecekti. Saçmaydı babam ölmüştü ama ben piç olarak yaşamaya devam ediyordum saçma olan hayatın kuralıydı. Devlet bile sana kötü söz söylemiyordu öksüz diyordu. Biraz biliyordum devletin kurallarını nasıl işlediği nasıl dengeler üzerinde kurulduğunu ama işler istediği gibi gitmekte olan düzenine saygı duymalıydın... Devletti bu yoksa aksi taktirde seni piç olarak tüm dünyaya gösterebilecek gücü ve yetkisi vardı.
Öksüz olmayı bana tanrı tarafından kabullendirilmiş, ve yeni bir düzen için yaşamaya devam ediyordum kalbimi bu hayatta çok insan kırdı, çok insan parça parça etti ama baba dediğim insan en çok o kırmıştı sonra sevdiğim kadın kırmıştı, sonra başka sevdiğim kadın kırmıştı, sonra başka bir kadın, başka bir kadın daha derken sürekli kırılmaya meyillenmişti alışmıştı kalbim artık bu duruma. Eskisi gibi düzen içinde yaşamayı bırakmıştı kalbim kırıklığından dolayı çoğu kez bulduğum çöp kamyonuna atmak istedim ama bunu yapamayacak kadar güçsüz ve bir o kadar da çaresizdim yalnızdım.
Çok zaman duaların gücünü günden güne yitirdiğine kanaat getirdim. Artık dualarda beni öksüz bırakmıştı. Kalbim bir kez daha kırıldı en acı verici olayda aileden geldi sağ tarafımdan vurdular. beynime ateş ettiler, beynim patlamıştı hafızam silinmişti artık. Hiç bir şeyi düşünemiyordum sıfırdan başlamalıydım hayata ama bunu yapacak gücüm yoktu çaresizdim dünyaya çaresiz olarak gelmiş ve yorgunluğu bir türlü atamamıştım. Her gece ölmek istedim. Her sabah uyanmamak istedim tanrıya bu yüzden kırıldım belki bir bildiği vardır dedim ama hiç bir bildiği yoktu onunda sadece oyalıyordu beni bu gezegene karşı, isyan etmemi istemiyordu ama dayanamadım bir gece isyan etmeye karar verdim eroin ve kokain içtim alkol tükettim. ruhum ve bedenim bu kez çok rahatlamıştı.
Artık huzur içinde tanrının yanına gidebilirdim ama bir sorun vardı. Çok büyük bir sorun melekler beni sorgulamak için bekliyor olacaklardı ve işlediğim bütün günahlar bir bir önüme atacaklardı yine kalbim kırılacaktı bu kez buna karşı gelmeliydim artık tanrı ben olmalıydım bu kahrolası düzeni yeniden yeni baştan düzene sokmaya işe koyulmalıydım ama olmadı.
Hiç bir şey olmadı iblis yine her zaman ki gibi beni bekledi ve bana kötülük yaptırmak için gün saydı akıllı biriydim iblisin oyununa gelmeyecek kadar akıllı biriydim.
İblis bu benden daha zeki biriydi. onu öldürmeliydim ama onu yapacak gücümde yoktu. Benim bu hayatta bir şeyi yapacak gücüm yoktu. Çaresizdim ve yorgundum kalbim kırıktı babam tarafından bin dokuz yüz altı senesinde bir çarşamba günü saatler öğleni geçerken tanrı ile yaptığı işbirliği sayesinde çok büyük etki yaptı ikisi de bir olup kalbimin amına koydular.
Özür dilerim. Artık ben huzur bulmak için kendime eroine teslim ediyorum akılsız biri olmak ve gezegeni terk etmek istiyorum.
Ama yapamıyorum her şeye sıfırdan başlamak yeni bir kadını sevmek ve sevilmek sadece tanrıdan bunu istiyorum acaba bu kez sözünde durur mu tanrı?
13.01.2013
Şiir - 2
Sevgilim,
İsa olacağım bu gece, babasız dünyaya geleceğim.
Tanrının çocuğu olacağım,
İnsanlara bilgisizliği öğreteceğim,
Bilmediğim tanrılar tarafından öldürüleceğim,
Diri, diri toprağa koyulacağım.
Sevgilim,
Saat tanrısının kollarını keseceğim zamanı bizden almasın diye,
Akrep ile yelkovan birbirlerini kovalamayı bıraksınlar diye,
Bu gece meryem'den olma isa olacağım, Gözlerini gözlerim yapacağım,
Bilmediğim caddelerden sana plaklar satın alacağım,
Beraber dinleyeceğimiz müziklerimiz olacak.
Her sabah seninle uyanmak isteyeceğim,
Pardon her sabah seni uyandırmamak için,
Saatlerce saçlarını koklayacağım iliklerimde, hatta ellerime kazıyacağım.
Bir kızımız olacak gözleri evet gözleri senin gibi bakacak adını benim çok sevdiğim elif ismini vereceğiz,
Senin genlerinden, benim genlerimden olan bir kız çocuğu,
Tanrının bize verdiği hediye.
Sevgilim,
Kimselere aldırma sen,
Sadece beni sev sadece beni,
Seninle birlikte göğe bakalım,
Hatta ben sayın tanrıdan izin alayım göğü satın alayım,
Ne kadar ücret isterse sabaha kadar çalışır öderim borcumu,
Yeter ki gökyüzü bizim olsun.
Gökyüzüne istediğin gibi donat yıldızları istediğin gibi yerleştir.
Seninle olduğumuz her gece, hatta her saniye boyunca seni seviyorum de bana,
İblisi ve onun çocuklarını kıskandıralım,
Yasak bahçeden elmayı senin için çalayım,
Cennetten kovulayım,
Ben her şeyi göze alırım cenneti cehenneme çeviremem belkide ama,
Senin için cennetten elma çalabilirim,
Beraber dinlediğimiz müziklerimiz olsun ikimizin sadece başka insanlar bilmesin,
Tenin, kokun, ellerin, gözlerin, dudakların hepsini bana zimmetle,
Sana söz veriyorum ki hepsini ayrı seveceğim,
Birini severken diğeri kıskanmasın diye,
Sevgilim,
Göz bilimine hapis et beni bir ömür gözlerinde yaşayayım,
Aklımı hapis eyle senden başkasını düşünmeme izin verme,
Birde kızımız için hapis eyle,
Sevgilim sen ne güzel sevgilisin öyle,
Hadi beni öp sonra sev beni...
İsa olacağım bu gece, babasız dünyaya geleceğim.
Tanrının çocuğu olacağım,
İnsanlara bilgisizliği öğreteceğim,
Bilmediğim tanrılar tarafından öldürüleceğim,
Diri, diri toprağa koyulacağım.
Sevgilim,
Saat tanrısının kollarını keseceğim zamanı bizden almasın diye,
Akrep ile yelkovan birbirlerini kovalamayı bıraksınlar diye,
Bu gece meryem'den olma isa olacağım, Gözlerini gözlerim yapacağım,
Bilmediğim caddelerden sana plaklar satın alacağım,
Beraber dinleyeceğimiz müziklerimiz olacak.
Her sabah seninle uyanmak isteyeceğim,
Pardon her sabah seni uyandırmamak için,
Saatlerce saçlarını koklayacağım iliklerimde, hatta ellerime kazıyacağım.
Bir kızımız olacak gözleri evet gözleri senin gibi bakacak adını benim çok sevdiğim elif ismini vereceğiz,
Senin genlerinden, benim genlerimden olan bir kız çocuğu,
Tanrının bize verdiği hediye.
Sevgilim,
Kimselere aldırma sen,
Sadece beni sev sadece beni,
Seninle birlikte göğe bakalım,
Hatta ben sayın tanrıdan izin alayım göğü satın alayım,
Ne kadar ücret isterse sabaha kadar çalışır öderim borcumu,
Yeter ki gökyüzü bizim olsun.
Gökyüzüne istediğin gibi donat yıldızları istediğin gibi yerleştir.
Seninle olduğumuz her gece, hatta her saniye boyunca seni seviyorum de bana,
İblisi ve onun çocuklarını kıskandıralım,
Yasak bahçeden elmayı senin için çalayım,
Cennetten kovulayım,
Ben her şeyi göze alırım cenneti cehenneme çeviremem belkide ama,
Senin için cennetten elma çalabilirim,
Beraber dinlediğimiz müziklerimiz olsun ikimizin sadece başka insanlar bilmesin,
Tenin, kokun, ellerin, gözlerin, dudakların hepsini bana zimmetle,
Sana söz veriyorum ki hepsini ayrı seveceğim,
Birini severken diğeri kıskanmasın diye,
Sevgilim,
Göz bilimine hapis et beni bir ömür gözlerinde yaşayayım,
Aklımı hapis eyle senden başkasını düşünmeme izin verme,
Birde kızımız için hapis eyle,
Sevgilim sen ne güzel sevgilisin öyle,
Hadi beni öp sonra sev beni...
Ölümü yaklaşan insan
Hadi bu gece yeni bir intihar eylemi bulalım insanlar bu duruma şaşırsın, hatta insanlar bu durumu ayakta alkışlasın, yada sabaha kadar beyinlerine eroin versinler.
Yeni bir düzen oluşturalım amerikayı yeniden keşfedelim sadece sen ve ben evet sadece sen ve ben ikimize ait olan bir dünyaya gidelim ikimizin yaşayacağı bir gezegen olsun. Kimsenin olmadığı nankör insanların ortalıkta dolaşmadığı bir dünyaya yolcu olalım ve sonra sen bana evimizde beraber yaşayacağımız. İkimize ait bir oda bir salonumuz olsun. O odada intihar eylemleri düzenleyeyim ben ama kendimi öldürmek için,
Silah olsun yada bir ip olsun ve o ipi boynuma dola can çekişirken yanımda bir tek sen ol.
Gözlerimin içine bak ben ölürken, gözlerimin içine bak ben bu dünyayı terk ederken evet ben bu dünyayı terk ediyorum. Canımı ve lanet kalbimi o kadar çok insan kırdı ki artık toparlayamıyorum, kalbim öldü ölecek.
Bir insan tanıyorum gözlerinden yaşlar akıyor, Gözleri diyorum tanrının gözleri gibi; ama gözünden akan yaşları yok mu beni derinden, hatta beni öldüren o yaşlar yüzünden, ölmek istiyorum umudumu bir trenin altına atıyorum.
Bileklerimi kesiyorum ama gram kan akmıyor, Şaşırıyorum bu duruma nasıl olur da kan akmaz, nasıl olur da ben yeniden ölmem.
Tanımadığım bir insanı seviyorum mabedim yapıyorum kutsalım yapıyorum, kadını sevdikçe, bağlandıkça kadın daha bir güzel oluyor. Daha bir çekici oluyor. Seviyorum işte kısaca seviyorum...
Boynuma dolanan bu ipten kurtulmak istiyorum biran önce artık nefesimi kesen bu ip canımı aldı alacak işte en çokta buna seviniyorum ama düşüncelerimde ya ölmezsem!!!
Evet ya ölmezsem ben? Yaşamaya devam edersem,
Kahrolası nankör insanlar kuranda adı geçiyor.
Hadi bu gece öldür, sonra doğur beni,
Hadi bu gece öldür, sonra kanımı iç,
Hadi bu gece öldür, sonra bileklerimi kes evden getirdiğin jiletlerle
Hadi beni bu gece bir kez daha öldür sonra annemin rahmine geri koy eğer bir daha çıkarsam oruspu çocuğu olayım. Bir daha bu dünyaya adım atarsam şerefsiz birisi olayım.
Sevgilim yaptığın ip çok güzel sanırım on yada on iki saniye boyunca nefesimi tutacağım. Sonra Tanrının yanında görüşmek üzere.
Beni Affetme sakın yoksa rahat ölemem!!!!!
8.01.2013
Dört kutsal melek
Tanrının adını ağzıma almak ne haddime,
Kahrolası bu dünyadan kurtulamıyorum sıkışıp kaldım bu gezegende ellerimi kurtarmaya çalışsam, bacaklarımı kesiyorlar. Bacaklarımı kurtarmaya çalışsam kollarımı kesiyorlar.
Mikail'i bu yüzden sevmiyorum doğada ne kadar basit ve saçma olan ne varsa ya bize yağmur olarak geri veriyor yada başımıza taş atıyor. Küçüktüm henüz dokuz yaşındaydım mikail'i tanıyamayacak kadar beynim az çalışıyordu. Allah diyebiliyordum sadece bir gün evimize yağmur parçaları düşmeye başlamıştı. Bazı insanların evine su girmezken bizim eve oluk oluk su yağdı. Kalbimi kırdı neden başka insanların evine yağmur girmiyor dedim mikail'e cevap vermedi. Doğa tanrısı görevini ustalıkla yerine getiriyordu. Kusursuzdu ama her sabah bizim eve düşen yağmurlar yüzünden sevmedim mikaili bir gece tanrıya şikayet ettim.
Küçüktüm henüz on yaşındaydım cebrail tarafından peygamber ilan edilmiştim mikail ile aram düzelmeden şimdide cebrail çıkı verdi karşıma beni kutsadı. Korudu doğa üstü gücüm yoktu. Diğer peygamberler gibi ama olsun dedin zaman sonra tanrı sana güç verecek dedi beni kandırdı. Bende çok kızdım cebraile gittim bakkaldan bira aldım cebimdeki son parayla sabaha kadar günah işledim peygamberliğim bittiği gün tanrının karşısına dikildim silah çektim.
Zaman zaman iki kutsal büyük melek birlik olup tanrıyı kışkırttılar bana karşı, uzun bir süre kimselerin karşısına çıkamadım bir gece yatağımın başında elinde silahı ile bekleyen yüzü siyah perelin çekmiş biri yatağımın sol köşesinde oturup beni izliyordu. Hayatımın en kötü kabusunu geçirdim bildiğim duaları unuttum. Azrail'di beni bekleyen azrail canımı alacaktı kararlıydı kötü bir insandım.
Azrail bana yirmi dört saat verdi. Sevdiklerimle gidip konuşmam ve onlardan özür dilememi istedi ve beni şairler diyarında bekleyeceğini orada canımı teslim etmem konusunda uyarı yaptı ve çekip gitti.
Artık ölecektim çok mutluydum, o kadar bedenim üzerimde uyguladığım ölüm makineleri boşa çıkmayacaktı. Ama bir sorun vardı ben kimsesizdim, kimden helal'lık almam gerektiğini henüz bilmiyordum kıyamete son saatler kala evden çıkıp israfil'in yanına gitmeye karar verdim.
Bir şey bilmediğini ve biran önce şairler diyarına gitmem gerektiğini söyledi.
Kırılan kalbimi çöpe atsam hiç bir işe yaramayacaktı. Bende iblis ile bir antlaşma yaptım. Ve kırılan kalbimi ona verdim beni cehennemde beklediğini ve bir daha kimsenin kalbimi kırmasına izin vermeyeceğine dair söz verdi.
Yirmi dört saatimin dolmasına son dakikalar kalmıştı ama kimse gelmedi. Kandırılmış bir piç gibi ortalıklara atılmıştım artık. Kalbimi kıran oruspu çocuğunu bulamadan dört büyük melek tarafından oyuna getirilmiştim. Sonra zaman sonra kalpsiz yaşamayı öğrendim, huzursuzdum, mutsuzdum ama yinede bir yerlerde hala beni bekleyen biri var umuduyla yaşayıp durdum.
Artık vaktimin dolduğuna inanıp kendime eroinden imal edilmiş araba yaptım, bilim adamları bu duruma şaşırsalar da bunu başarmıştım ve siktir olup gittim bu gezegenden bir daha kalbimi kimseye vermemek üzere yemin ettim ama ortalıkta kalbim yoktu oturdum sabaha kadar ağladım....
Kahrolası bu dünyadan kurtulamıyorum sıkışıp kaldım bu gezegende ellerimi kurtarmaya çalışsam, bacaklarımı kesiyorlar. Bacaklarımı kurtarmaya çalışsam kollarımı kesiyorlar.
Mikail'i bu yüzden sevmiyorum doğada ne kadar basit ve saçma olan ne varsa ya bize yağmur olarak geri veriyor yada başımıza taş atıyor. Küçüktüm henüz dokuz yaşındaydım mikail'i tanıyamayacak kadar beynim az çalışıyordu. Allah diyebiliyordum sadece bir gün evimize yağmur parçaları düşmeye başlamıştı. Bazı insanların evine su girmezken bizim eve oluk oluk su yağdı. Kalbimi kırdı neden başka insanların evine yağmur girmiyor dedim mikail'e cevap vermedi. Doğa tanrısı görevini ustalıkla yerine getiriyordu. Kusursuzdu ama her sabah bizim eve düşen yağmurlar yüzünden sevmedim mikaili bir gece tanrıya şikayet ettim.
Küçüktüm henüz on yaşındaydım cebrail tarafından peygamber ilan edilmiştim mikail ile aram düzelmeden şimdide cebrail çıkı verdi karşıma beni kutsadı. Korudu doğa üstü gücüm yoktu. Diğer peygamberler gibi ama olsun dedin zaman sonra tanrı sana güç verecek dedi beni kandırdı. Bende çok kızdım cebraile gittim bakkaldan bira aldım cebimdeki son parayla sabaha kadar günah işledim peygamberliğim bittiği gün tanrının karşısına dikildim silah çektim.
Zaman zaman iki kutsal büyük melek birlik olup tanrıyı kışkırttılar bana karşı, uzun bir süre kimselerin karşısına çıkamadım bir gece yatağımın başında elinde silahı ile bekleyen yüzü siyah perelin çekmiş biri yatağımın sol köşesinde oturup beni izliyordu. Hayatımın en kötü kabusunu geçirdim bildiğim duaları unuttum. Azrail'di beni bekleyen azrail canımı alacaktı kararlıydı kötü bir insandım.
Azrail bana yirmi dört saat verdi. Sevdiklerimle gidip konuşmam ve onlardan özür dilememi istedi ve beni şairler diyarında bekleyeceğini orada canımı teslim etmem konusunda uyarı yaptı ve çekip gitti.
Bir şey bilmediğini ve biran önce şairler diyarına gitmem gerektiğini söyledi.
Kırılan kalbimi çöpe atsam hiç bir işe yaramayacaktı. Bende iblis ile bir antlaşma yaptım. Ve kırılan kalbimi ona verdim beni cehennemde beklediğini ve bir daha kimsenin kalbimi kırmasına izin vermeyeceğine dair söz verdi.
Yirmi dört saatimin dolmasına son dakikalar kalmıştı ama kimse gelmedi. Kandırılmış bir piç gibi ortalıklara atılmıştım artık. Kalbimi kıran oruspu çocuğunu bulamadan dört büyük melek tarafından oyuna getirilmiştim. Sonra zaman sonra kalpsiz yaşamayı öğrendim, huzursuzdum, mutsuzdum ama yinede bir yerlerde hala beni bekleyen biri var umuduyla yaşayıp durdum.
Artık vaktimin dolduğuna inanıp kendime eroinden imal edilmiş araba yaptım, bilim adamları bu duruma şaşırsalar da bunu başarmıştım ve siktir olup gittim bu gezegenden bir daha kalbimi kimseye vermemek üzere yemin ettim ama ortalıkta kalbim yoktu oturdum sabaha kadar ağladım....
7.01.2013
Şizofren Hastanın Mektubu - 3
Dün gece bir ilan panosunda karşılaştım kendimle, ilk kez hayatımın en kötü rolü olan tanrıyı kaybettikten sonra hayatım iyice boklar çukuruna düşmüştü. Daha fazla bu bok çukuruna düşmemek için iblis ile son kez kumar masasında karşı karşıya geldik.
Geçen sefer tanrıya blöf yaptığım için bu kez masaya koyabileceğim hiç bir şeyim kalmamıştı. Bende çıkardım kalbimi koydum masaya çok kez kırılmıştı varsın bu kezde kayıp edeceğim kumar masasında kırılan kalbim olsun dedim.
Kartlar bu kez beni seçmedi,
Sanırım bu oyunu iblis alacak,
Son parti,
Elimde hiç bir şey kalmadı artık,
Kalbimi kumar masasında kayıp ettim, oruspular gibi kayıp ettim.
Bu kez her şey bitti mellery ben kayıp ettim her şeyimi. Affet beni Tanrım.
Saatler sonra;
Sanrım uzun zamandır banyoda öylece yatıyorum. Kaç saattir burada olduğumu henüz bilmiyorum kalkmak istiyorum bir an önce bu banyodan çıkmak istiyorum.
Son bir savaş hali uygulaması deneniliyor üzerimde elimden kanlar akıyor.
Aynada yüzüm yok,
Sanırım dün gece kumar masasında bir tek kalbimi kayıp etmemişim, yüzümü de orada bıraktım. Günahların günahını işledim dün gece, Peygamberler gibi yalnız kaldım dün gece;
Özür dilerim kalbim, ama son oyundu; bu kez kandırıldım tanrı ve iblis antlaşma yapmışlardı kendi aralarında ve ben kayıp ettim oyunu.
O gece her şey aklımdan silinmişti, O gece ile herhangi bir anım yoktu sanki ben o geceyi yaşamadım, sanki o gece hiç yoktum bu gezegende.
Her şeyi hatırlamaya çalışıyorum ama olmuyor,
Aslında bu duruma beni üvey babam ve onun çocukları getirdi evet yanlış duymadınız.
Üvey babamdan her gece dayak yiyordum her gece insanın canı nasıl acır dedikleri olayla çok küçük yaşta tanıştım, Bende ruhumu sattım iblise. Üvey ablalar ve Üvey Abiler dedikleri olayı hiç ama hiç bilmiyorum onlarda yüzüme gülüyorlardı sonra gülmeyi bırakıp öldürmeye kalktılar bir gece,
Tanrı tarafından çok kez cezalandırıldım. Çok kez günaha itildim ama her seferinde tanrının yanına gitmek istiyordum bu gezegenden ve bu hayattan çok sıkılmıştım. Karar veremeyecek kadar küçüktüm ve bilmiyordum ölümün nasıl olduğunu ama tanrı beni her seferinde korudu ellerini her seferinde yanımda hissettim bana vermiş hayata karşı her gece küfür ederken kalbi kırıldı benimde kalbim kırıktı ben ona küfür ettiğim için kalbi kırıktı, benim ise bu hayattan hiç bir beklendim kalmadığı için kalbim kırılmıştı.
Her şeyi gecen gece daha fazla kayıp ettim; tanrıyı blöf olarak kullandım.
İblis ile oyun oynadım,
Ruhumu ve kalbimi satmıştım,
ama planlar beklendiği gibi gitmedi sıra onlardaydı hamle sırası onlara geçmişti ve artık savaş başlamıştı.
Çok kez ruhumun orta yerine düşen bombalar yüzünden kolum, bacağım, gözlerim gitti terk ettiler. Yapa yalnız bir başıma kalmıştım bu hayatta artık kimsesizdim. Karar vermekte güçlük çekiyordum.
Her şeyi arkamda bırakmak istedim anılarımı, duygularımı, sevdiklerimi, kederlerimi, her şeyi ama her şeyi bırakıp siktir olup gitmek istedim yapamadım, Gücümün bittiğini öğrendiğim gün hayatımın orta yerine başka bir bomba düştü.
Bu kez bacaklarım yada kollarım kopmadı, Bu kez taşıdığım kalbim koptu, Karar verdim kırık bir kalbi ne yapabilirim diye bende kumar masasında ortaya sürdüm akıllıca bir karar verdim.
Ve o anda tanrı ve iblis şaşırmışlardı kırık bir kalp işlerine yaramayacaktı çünkü,
Artık çok akıllı biriydim, Ruhumu kurtarmıştım kumar masasında kayıp edersem ruhumu geri verecekti iblis ve sözünde durdu kalbime karşılık ruhum'du, Ben kazanmıştım insanları dünyayı, iblisi tanrıyı kandırmıştım.
Ruhum biraz hüzünlüydü aşık olduğu kadın hala oradaydı söz verdim ona yine bir gün iblis ile karşılaştığım zaman aşık olduğun kadını oradan kurtaracağıma karşılık söz verdim ruhumu.
Çok acımasız birisi olacaktım artık bundan sonra iblis ve tanrı benim için daha fazla oyun oynayacaklardı. Akıllı olmalıydım.
Kırık kalbimi, ruhumun sevdiği kadını kurtarmalıydım söz vermiştim çünkü.
Her şey o gece aynaya baktığım zaman yüzümde canlandı, Aynada yoktum ama olduğumu biliyordum, Ruhum vardı artık isa gibi yalnız değildim,
Son satırlarımı başladığım gibi bitirecektim.
Bundan sonra şairleri öldürmeliyim,
İkinci oyuna daha iyi çalışmam için iblisi beklemeliyim bu kez oluk oluk kanıma girmeye çalışmaya devam edecek eminim buna,
Mellery josep'e söyle yardım etsin bana iblisin yanında bu kez tanrı var büyük kozumu henüz oynamadım....
Geçen sefer tanrıya blöf yaptığım için bu kez masaya koyabileceğim hiç bir şeyim kalmamıştı. Bende çıkardım kalbimi koydum masaya çok kez kırılmıştı varsın bu kezde kayıp edeceğim kumar masasında kırılan kalbim olsun dedim.
Kartlar bu kez beni seçmedi,
Sanırım bu oyunu iblis alacak,
Son parti,
Elimde hiç bir şey kalmadı artık,
Kalbimi kumar masasında kayıp ettim, oruspular gibi kayıp ettim.
Bu kez her şey bitti mellery ben kayıp ettim her şeyimi. Affet beni Tanrım.
Saatler sonra;
Sanrım uzun zamandır banyoda öylece yatıyorum. Kaç saattir burada olduğumu henüz bilmiyorum kalkmak istiyorum bir an önce bu banyodan çıkmak istiyorum.
Son bir savaş hali uygulaması deneniliyor üzerimde elimden kanlar akıyor.
Aynada yüzüm yok,
Sanırım dün gece kumar masasında bir tek kalbimi kayıp etmemişim, yüzümü de orada bıraktım. Günahların günahını işledim dün gece, Peygamberler gibi yalnız kaldım dün gece;
Özür dilerim kalbim, ama son oyundu; bu kez kandırıldım tanrı ve iblis antlaşma yapmışlardı kendi aralarında ve ben kayıp ettim oyunu.
O gece her şey aklımdan silinmişti, O gece ile herhangi bir anım yoktu sanki ben o geceyi yaşamadım, sanki o gece hiç yoktum bu gezegende.
Her şeyi hatırlamaya çalışıyorum ama olmuyor,
Aslında bu duruma beni üvey babam ve onun çocukları getirdi evet yanlış duymadınız.
Üvey babamdan her gece dayak yiyordum her gece insanın canı nasıl acır dedikleri olayla çok küçük yaşta tanıştım, Bende ruhumu sattım iblise. Üvey ablalar ve Üvey Abiler dedikleri olayı hiç ama hiç bilmiyorum onlarda yüzüme gülüyorlardı sonra gülmeyi bırakıp öldürmeye kalktılar bir gece,
Tanrı tarafından çok kez cezalandırıldım. Çok kez günaha itildim ama her seferinde tanrının yanına gitmek istiyordum bu gezegenden ve bu hayattan çok sıkılmıştım. Karar veremeyecek kadar küçüktüm ve bilmiyordum ölümün nasıl olduğunu ama tanrı beni her seferinde korudu ellerini her seferinde yanımda hissettim bana vermiş hayata karşı her gece küfür ederken kalbi kırıldı benimde kalbim kırıktı ben ona küfür ettiğim için kalbi kırıktı, benim ise bu hayattan hiç bir beklendim kalmadığı için kalbim kırılmıştı.
Her şeyi gecen gece daha fazla kayıp ettim; tanrıyı blöf olarak kullandım.
İblis ile oyun oynadım,
Ruhumu ve kalbimi satmıştım,
ama planlar beklendiği gibi gitmedi sıra onlardaydı hamle sırası onlara geçmişti ve artık savaş başlamıştı.
Çok kez ruhumun orta yerine düşen bombalar yüzünden kolum, bacağım, gözlerim gitti terk ettiler. Yapa yalnız bir başıma kalmıştım bu hayatta artık kimsesizdim. Karar vermekte güçlük çekiyordum.
Her şeyi arkamda bırakmak istedim anılarımı, duygularımı, sevdiklerimi, kederlerimi, her şeyi ama her şeyi bırakıp siktir olup gitmek istedim yapamadım, Gücümün bittiğini öğrendiğim gün hayatımın orta yerine başka bir bomba düştü.
Bu kez bacaklarım yada kollarım kopmadı, Bu kez taşıdığım kalbim koptu, Karar verdim kırık bir kalbi ne yapabilirim diye bende kumar masasında ortaya sürdüm akıllıca bir karar verdim.
Ve o anda tanrı ve iblis şaşırmışlardı kırık bir kalp işlerine yaramayacaktı çünkü,
Artık çok akıllı biriydim, Ruhumu kurtarmıştım kumar masasında kayıp edersem ruhumu geri verecekti iblis ve sözünde durdu kalbime karşılık ruhum'du, Ben kazanmıştım insanları dünyayı, iblisi tanrıyı kandırmıştım.
Ruhum biraz hüzünlüydü aşık olduğu kadın hala oradaydı söz verdim ona yine bir gün iblis ile karşılaştığım zaman aşık olduğun kadını oradan kurtaracağıma karşılık söz verdim ruhumu.
Çok acımasız birisi olacaktım artık bundan sonra iblis ve tanrı benim için daha fazla oyun oynayacaklardı. Akıllı olmalıydım.
Kırık kalbimi, ruhumun sevdiği kadını kurtarmalıydım söz vermiştim çünkü.
Her şey o gece aynaya baktığım zaman yüzümde canlandı, Aynada yoktum ama olduğumu biliyordum, Ruhum vardı artık isa gibi yalnız değildim,
Son satırlarımı başladığım gibi bitirecektim.
Bundan sonra şairleri öldürmeliyim,
İkinci oyuna daha iyi çalışmam için iblisi beklemeliyim bu kez oluk oluk kanıma girmeye çalışmaya devam edecek eminim buna,
Mellery josep'e söyle yardım etsin bana iblisin yanında bu kez tanrı var büyük kozumu henüz oynamadım....
5.01.2013
06 Ocak
Tarih de ne oldu ne gitti bilmem ama; ben ocak 6, saatler öğlen 13:34'ü gösterirken, bir kış günü yoğun kar altında bilmediğim, henüz adını dahi bilmediğim, hastaneden merhaba diyorum sizlere.
Sanırım ben doğdum ve ömrümden bir yaş daha gitti.
Nice seneler diyeyim kendime.
Kaç kez intihar eylemleri düzenledim üstümde, kaç kez ölümü tattım henüz bunların hesaplamasını yapmazken yeni bir yaş neyin nesi onu bilmezken hayat yeni bir oyun oynadı bana.
Umarım bundan sonra iyi olur...
Sanırım ben doğdum ve ömrümden bir yaş daha gitti.
Nice seneler diyeyim kendime.
Kaç kez intihar eylemleri düzenledim üstümde, kaç kez ölümü tattım henüz bunların hesaplamasını yapmazken yeni bir yaş neyin nesi onu bilmezken hayat yeni bir oyun oynadı bana.
Umarım bundan sonra iyi olur...
2.01.2013
Umudum var
Bilmediğim kişiler tarafından hayatımın orta yerine bomba düşüyor her seferinde ya kolum kopuyor yada bacağım her seferinde organlarım vücudumu terk etme planları düzenliyorlar. Beni yalnız bırakarak siktir olup gitmeyi tercih ediyorlar.
Hayatımın orta yerine bilmediğim insanlar tarafından mezarımda ayin düzenliyorlar, incil okuyorlar, ben müslüman bir genç değil miyim? Neden incil; isa beni hiç mi hiç tanımıyor ki;
Tanrıda öyle ben tanrının oğlu değilim,
Kopan parçalarımın üzerine yeni bir parça ekliyorlar, Bu kez ağır ve kurtulması zor bir parça, bu kez diyorum çünkü kalbim kırıldı ve yıllardır düzelmiyor.
Düzelmemesinin nedeni hayatıma aldığım kadın yüzünden en çok o aldı büyük payı o yedi organlarımı sökerken anestezi uygulanmıştı hareket edemiyordum ama ne yapmak istediğini görebiliyordum, Duyuyordum ama konuşamıyordum, susuyordum sadece susmak geldi aklıma sadece kana kana susmak ve bir daha hiç kimseyle konuşmamak, Sonra parmak uçlarım acımaya başladı. Sanki parmaklarımı biri kesmişti ve canım yanıyordu artık.
Bir gece yarısı bunu şikayet etmek adına tanrıya gittim ama karşılaştığım durum hiç mi hiç iyi değildi. Tanrı insanları terk etmişti çekip gitmişti kıyamet koptu o gün benim için tanrı diye dua ettiğim yok olmuştu.
Hayatımın orta yerinden çıkmak için bazı önlemler aldım bende artık kimseyi sevmeyecektim hiç bir kadına ona bağlandığım gibi bağlanmayacaktım ama söylediğim hiç bir şey gerçek olmadı aksine beni daha derinlere itti.
Bir gün düştüğüm o pis kokulu kanalizasyon çukurunu terk etme kararı aldım bunu yapacak gücüm vardı artık burada daha fazla yaşamama neden olan insanların tek tek bileklerini kesecektim eğer bunu yapmazsam iblis beni yanına alır.
İblis benim en iyi dostumdur bana insanları nasıl kötü yola sokabileceğimi o öğretti bende uyguladım ama kimsenin kalbini kırmadım uyguladığım bu eylem karşısında bende cezamı çektim kalbim kırıldı. Kimin canını yakmaya karar verdiysem kalbimin orta yerine bombalar düştü.
Bir gece yarısı bu pislik düşünceleri çöpe atmaya karar verdim bunu yaptım düşüncelerimi bulduğum ilk çöp konteynıra atmaya karar verdim..
Ama hayatımın en büyük hatası orada başladı müziklerle tanıştım, müzik ruhun gıdası dedikleri tek şey insanlara iyi geliyor gibisinden laflar etmek oldu.
Sonra bir gece bu bok çukurundan sıkıldığımı anladım beynimi ve bedenimi tanrıya bıraktıktan sonra ruhumu alıp siktir olup gittim ama tanrı hala ortalıkta yoktu bedenimi ve beynimi kime nasıl emanet ettiğimi bile bilmezken bir gece bedenimle bir sokakta karşılaştık çok yorgundu ve çaresizdi ağlıyordu yanına gitmeye korkmuştum o gece karşılaştığım bedenimle selamlaşmak istedim ama bunu yapamayacak kadar çaresizdim ve bitkindim hayata karşı. Sonra az ileride beynim vardı yerde yatıyordu her yeri kanlar içindeydi kulenin dibinde öylece oturmuş bekliyordu. Galata kulesini bu yüzden sevmedim istiklal caddesini bu yüzden sevmedim, ve oradan çekip gittim
Dayanamıyordum hayatıma giren insanlar benden bir kez daha parça götürmüştü artık çok yorulmuştum. Bir an önce bu cehennem dolu gezegenden kaçıp gitmek istedim ama başaramadım, ellerim ve kollarımı bağlamıştı ruhum...
Hani karşılaştığım o gece işte o gece her şeyi düzeltmek adına kararlar aldım ve bende pis kokulu yerden çıkmaya karar verdim ama bu kez yanımda olan insanlar yoktu ve hepside benden kaçıyorlardı.
Sonra yine kalbim kırıldı, artık dayanamayacağımı anladığım için kendime eroinden imal edilmiş uçan halıya bindim ve siktir olup gittim.
Hayatıma yeniden sıfırdan başlayacaktım bu kez ben kazanacaktım,
Umudum tükenmişken bittiği anda karşıma çıkan ilk insan bana öğretti bunu umudunu kaybetme dedi. Ve hala bir umudum var hayata karşı..
Hayatımın orta yerine bilmediğim insanlar tarafından mezarımda ayin düzenliyorlar, incil okuyorlar, ben müslüman bir genç değil miyim? Neden incil; isa beni hiç mi hiç tanımıyor ki;
Tanrıda öyle ben tanrının oğlu değilim,
Kopan parçalarımın üzerine yeni bir parça ekliyorlar, Bu kez ağır ve kurtulması zor bir parça, bu kez diyorum çünkü kalbim kırıldı ve yıllardır düzelmiyor.
Bir gece yarısı bunu şikayet etmek adına tanrıya gittim ama karşılaştığım durum hiç mi hiç iyi değildi. Tanrı insanları terk etmişti çekip gitmişti kıyamet koptu o gün benim için tanrı diye dua ettiğim yok olmuştu.
Hayatımın orta yerinden çıkmak için bazı önlemler aldım bende artık kimseyi sevmeyecektim hiç bir kadına ona bağlandığım gibi bağlanmayacaktım ama söylediğim hiç bir şey gerçek olmadı aksine beni daha derinlere itti.
Bir gün düştüğüm o pis kokulu kanalizasyon çukurunu terk etme kararı aldım bunu yapacak gücüm vardı artık burada daha fazla yaşamama neden olan insanların tek tek bileklerini kesecektim eğer bunu yapmazsam iblis beni yanına alır.
İblis benim en iyi dostumdur bana insanları nasıl kötü yola sokabileceğimi o öğretti bende uyguladım ama kimsenin kalbini kırmadım uyguladığım bu eylem karşısında bende cezamı çektim kalbim kırıldı. Kimin canını yakmaya karar verdiysem kalbimin orta yerine bombalar düştü.
Bir gece yarısı bu pislik düşünceleri çöpe atmaya karar verdim bunu yaptım düşüncelerimi bulduğum ilk çöp konteynıra atmaya karar verdim..
Ama hayatımın en büyük hatası orada başladı müziklerle tanıştım, müzik ruhun gıdası dedikleri tek şey insanlara iyi geliyor gibisinden laflar etmek oldu.
Sonra bir gece bu bok çukurundan sıkıldığımı anladım beynimi ve bedenimi tanrıya bıraktıktan sonra ruhumu alıp siktir olup gittim ama tanrı hala ortalıkta yoktu bedenimi ve beynimi kime nasıl emanet ettiğimi bile bilmezken bir gece bedenimle bir sokakta karşılaştık çok yorgundu ve çaresizdi ağlıyordu yanına gitmeye korkmuştum o gece karşılaştığım bedenimle selamlaşmak istedim ama bunu yapamayacak kadar çaresizdim ve bitkindim hayata karşı. Sonra az ileride beynim vardı yerde yatıyordu her yeri kanlar içindeydi kulenin dibinde öylece oturmuş bekliyordu. Galata kulesini bu yüzden sevmedim istiklal caddesini bu yüzden sevmedim, ve oradan çekip gittim
Dayanamıyordum hayatıma giren insanlar benden bir kez daha parça götürmüştü artık çok yorulmuştum. Bir an önce bu cehennem dolu gezegenden kaçıp gitmek istedim ama başaramadım, ellerim ve kollarımı bağlamıştı ruhum...
Hani karşılaştığım o gece işte o gece her şeyi düzeltmek adına kararlar aldım ve bende pis kokulu yerden çıkmaya karar verdim ama bu kez yanımda olan insanlar yoktu ve hepside benden kaçıyorlardı.
Sonra yine kalbim kırıldı, artık dayanamayacağımı anladığım için kendime eroinden imal edilmiş uçan halıya bindim ve siktir olup gittim.
Hayatıma yeniden sıfırdan başlayacaktım bu kez ben kazanacaktım,
Umudum tükenmişken bittiği anda karşıma çıkan ilk insan bana öğretti bunu umudunu kaybetme dedi. Ve hala bir umudum var hayata karşı..
1.01.2013
Sesin(m)de öfke var
Dün gece alkol ile kanımı zehirledim. Alkol ve ben aslında bunun için doğmuşuz,
İkimizde oruspu çocukluğunun başrol oyununda oynayan birer piç kurusu, Bir gece yanıma Josep geldi uzun uzun konuştuk ikimiz neden sürekli böyle saçma yazılar yazıyorum diye bana nasihat etti aslında ben josep'i çok seviyorum ama bana böyle nasihat anlatmasını hiç ama hiç istemiyorum. Sevmiyorum çünkü sevmememi nedeni dinlemek değil. Sadece doğruyu bildiği için josep geleceği biliyor çünkü ve bana gelecekten söz etmesi benim hoşuma gitmiyor.
Bu yazıları ilk kez eroin kullanmadan yazıyorum ve nasıl oluyor bilmiyorum ama kafam çok rahat, parmaklarım çok iyi bu konuda beynimde öyle beynimi bu yüzden çok seviyorum ama bezen şeytan diyor ki at bir çöplüğe kurtul gitsin. Ama olmuyor işte;
Neyse hayat hikayemi anlatmayacağım bu gün josepe sonra mellery şikayet ediyor beni bende bu durumu hiç ama hiç sevmiyorum. Mellery benim bu dünyada yaşamama neden olan tek kişi o olmasa belkide şuan bilmediğim morgda yada mezarlıkta yaşıyor olacaktım. Geldi kurtardı beni sağ olsun ama hiç iyi yapmadı kulaklarımı bazen kesmek istiyorum hiç bir şeyi duymamak için, sonra dilimi kesmek istiyorum hiç bir şey konuşmak istemiyorum tanrı ile sonra ellerimi kesmek istiyorum yazı yazmaktan kendimi alabilmek için;
Ayaklarımı kesmek istemiyorum olur hani bir gün bana gelmek isterse ellerim olmasa da olur, dilim olmasa da olur, kulaklarım olmasa da olur ama ayaklarım olması şart yoksa ona koşamam ona koşamazsam eğer bu beni dünyanın en aciz kulu yapar.
Ve ben allahın son kulu, son peygamberi olan insan ile eş değer tutmaya çalışıyorum kendimi gözlerim ağrıyor bazen, Bazen gözlerimi kesmek istiyorum nedenini henüz bende bilmiyorum ama gözlerim çok ağrıyor işte, Aslında benim sesimde yok bunu bana şair öğretti sesimin olmamasını bana söz vermişti ama sözünde durmadı beni yarı yolda bırakarak bana en büyük hatayı gösterdi.
Aslında şimdi ben şunu düşünüyorum acaba son blöf oyununda oynayan kişi ben miyim??
İkimizde oruspu çocukluğunun başrol oyununda oynayan birer piç kurusu, Bir gece yanıma Josep geldi uzun uzun konuştuk ikimiz neden sürekli böyle saçma yazılar yazıyorum diye bana nasihat etti aslında ben josep'i çok seviyorum ama bana böyle nasihat anlatmasını hiç ama hiç istemiyorum. Sevmiyorum çünkü sevmememi nedeni dinlemek değil. Sadece doğruyu bildiği için josep geleceği biliyor çünkü ve bana gelecekten söz etmesi benim hoşuma gitmiyor.
Bu yazıları ilk kez eroin kullanmadan yazıyorum ve nasıl oluyor bilmiyorum ama kafam çok rahat, parmaklarım çok iyi bu konuda beynimde öyle beynimi bu yüzden çok seviyorum ama bezen şeytan diyor ki at bir çöplüğe kurtul gitsin. Ama olmuyor işte;
Neyse hayat hikayemi anlatmayacağım bu gün josepe sonra mellery şikayet ediyor beni bende bu durumu hiç ama hiç sevmiyorum. Mellery benim bu dünyada yaşamama neden olan tek kişi o olmasa belkide şuan bilmediğim morgda yada mezarlıkta yaşıyor olacaktım. Geldi kurtardı beni sağ olsun ama hiç iyi yapmadı kulaklarımı bazen kesmek istiyorum hiç bir şeyi duymamak için, sonra dilimi kesmek istiyorum hiç bir şey konuşmak istemiyorum tanrı ile sonra ellerimi kesmek istiyorum yazı yazmaktan kendimi alabilmek için;
Ayaklarımı kesmek istemiyorum olur hani bir gün bana gelmek isterse ellerim olmasa da olur, dilim olmasa da olur, kulaklarım olmasa da olur ama ayaklarım olması şart yoksa ona koşamam ona koşamazsam eğer bu beni dünyanın en aciz kulu yapar.
Ve ben allahın son kulu, son peygamberi olan insan ile eş değer tutmaya çalışıyorum kendimi gözlerim ağrıyor bazen, Bazen gözlerimi kesmek istiyorum nedenini henüz bende bilmiyorum ama gözlerim çok ağrıyor işte, Aslında benim sesimde yok bunu bana şair öğretti sesimin olmamasını bana söz vermişti ama sözünde durmadı beni yarı yolda bırakarak bana en büyük hatayı gösterdi.
Aslında şimdi ben şunu düşünüyorum acaba son blöf oyununda oynayan kişi ben miyim??
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
KAYRA
Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...

-
Hadi bu gece yeni bir intihar eylemi bulalım insanlar bu duruma şaşırsın, hatta insanlar bu durumu ayakta alkışlasın, yada sabaha kadar b...
-
Ölüm habercisi işte bu ipi yapmak çok istedim.. boğazıma geçirmek ve gezegeni terk etmek istedim. Eğer bunu yapsaydım belkide beyn...