4.08.2013

Piyanonun Bozuk ilk Tuşu ve Peron


 '' Aynı peron ve yine bir yalnızlık yine bir kalp kırıklığı perşembe gecesi aynı peronda bekledim gelmeyeceğini bildiğim halde bekledim yoktu kendisi eskiden birlikte çıktığımız o uzun yolculukları artık tek başıma çıkacağımı bilmek ruhumun en derinliklerinde işleyen acıyı uyandırdı. Gitmesine beni bırakmasına kabullenemedim. Yada kabullenmek istemedim. Dev bir organizasyonda piyanoya dokunan şef ve ilk tuşa bastığı zaman çalmayan ben, hayatımda böyle bozuk plak gibi tekrar edip duruyor. Oldukça kendimden uzaklaşıyorum kendim ile yaptığım antlaşma sonucu öleceğim ama nerede yada ne zaman olacak bu iş bende henüz bilmiyorum gecen akşam o otobüste o kadar çok ağladım ki kimse beni duymasın diye sesimi olduğumca çıkartmadım insanların bana bakıp acımalarını artık istemiyordum allahdan o otobüste yanımda kimse yoktu 12 saat boyunca tek başıma geldim belki de yanımda o vardı belki de o yüzden insanlar yanıma oturmadı bilmiyorum ama yanımda kimsenin olmaması beni biraz olsun mutlu etti sabaha kadar yolu izledim durdum o yollar bana tanıdık geliyordu. Uzun yolculukları çıktığımız zamanlarda beraber gülüp eğlenirdik şimdi gece çıkmaya karar verdim. İnsanlar uyurken ben yalnızlığımla yolda müzik eşliğinde gidiyordum. Kalbimin kırıklığını hemen hemen artık yazmaktan bıktım bende evet kırık onarılmayacak bir şekilde kırık kendimi anlatamayacak şekilde kırık anlatmakta istemiyorum artık anlamamak en iyisi bence

 Antalya şehri benim en çok sevdiğim şehirlerden bir tanesi beni burada bıraksalar günlük sigaramı alsalar kalacak yer işini halletseler başka hiç bir şey istemem yemek su gibi hiç bir şey istemem vallah bak amına koyim ölene kadar yaşarım burada arada bir de bu siteye girer yazı yazarım ohh mis tertemiz hayat işte. Bilindiği gibi eroin ve kokain hastalığı vardı eskiden ama kokaini dün gece içtim yeniden eskisi gibi beynimi çok fazla yormuyorum içip içmemesi konusunda Josephine ve mellery de yanımdaydı dün gece sevgili dostlarım onlar olmasa hayat bana çok boktan geliyor bazen sabaha kadar kokain içtik alkol sigara vesaire şeyler işte antalyanın bir güzel yanı da sahilde kimse gelip de sana karışmıyor en sevdiğim yanı o aga sabah 3 yada 4'e geliyordu kafamda o kadar çok fazla soru birikmişti ki bende cevap vermemek üzere kendimi kapattım bir telefonu kapatır gibi yaptım bunu kendimi dinlemek istemiyorum artık. Çok sevdiğim değer verdiğim elif bir beni o anlıyor bu hayatta neler çektiğimi bir tek o biliyor cuma günü sabah antalya otogarına indiğim ilk dakikalarda josepi araryıp neredesin lan orospu çocuğu demeyi bile özlemişim nasıl bir duygudur anlatamam onu her neyse sabah sarılmaları falan fıstık sonra kahvaltı gece olunca da alkol ve kokain öyle geçti günüm kısaca öyle yazdım ben gerisini siz anlayın.

 Beynimin sol köşesinde bulunan tarifsiz bir acı ile karşılaştım sabahın ilk ışığı ile denizden gelen insan sesleri uyandırdı sabah o kadar çok içmiştim ki sabah olduğunda elimde bira ile balkona çıkıp insanları seyrettim ve josep en ağır yarayı vurmak için bekliyordu ahh josep bunları okuyacağını biliyorum ve sana diyorum ki tam bir orospu çocuğusun aslında biz tam bir orospu çocuğuyuz kan kardeşim. Sabah kahvaltısı yapmayalı çok uzun zaman olmuş bunu ilk kez burada öğrendim elif söyledi kilo vermişim daha doğrusu beyin ölümümü gerçekleştirmem için kilo veriyorum. İnsanların, bazı insanların dertlerini dinlemek beni biraz olsun başka diyarlara sürüklüyor kimisi yok okul için kimisi yok aile için bilmem ne bilmem ne ama anlattıkları zaman kendime bakıyorum acaba diyorum o insanlar benim yaşadığım hayatı yaşıyor olsalar idi kendileri kaç kere öldürürlerdi bende bilmiyorum açıkçası umurumda değil. Eskişehire gitme gibi bi hayalim vardı oda götüm de patladı yine elimle dokunduğum her şey patlamasında çok bunaldım bende nedenleri çok uzun da neyse konuyu dağıtmaya gerek yok çay bitmiş amına koyim ya ben bir bardak çay koyayım geliyorum canlarım.

 Evet nerede kalmıştık hee tamam konu biraz dağıldı ama sanki neyse boş verin hiç toplayacak halde değilim vallah biraz kokain biraz alkolünde vermiş olduğu nedenlerden dolayı öyle bırakıyorum bende uzun süredir böyle bir şey yazmıyordum yeni fark ettim bunu bende dün geçe akif oktay dinliyordum saat epeyce geçmiş tabi mektup şiirini okuyordu çok güzel şiir okuyor bu adam Hakan gerçekten sonra bana göre en iyi şiir okuyan insanlardan bir tanesidir. Özellikle bir dizesi çok hoşuma gitti,

''Sabahları gün doğarken kalkıyorum
İlk işim bir sigara yakmak oluyor
Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum''

Unutmak çok zor bir eylem bu hayatta bir insanı unutmak, sevdiğin birini unutmak, ailenden birini unutmak, değer verdiğin bir eşya kaybolduğu zaman onu unutmak zaman zaman kendini unuttuğun da oluyor yani kafayı kırdığın zamanlarda. Unutmak istemiştim onu aklımdan çıkarmak ve bir daha asla ama asla düşünmemek istemiştim olmadı bu acıya daha fazla dayanamadım unutmak yerine başka eylemler attım ortaya beynimi iyi kullanmam onu unutmam konusunda hiç bir şey yapmadı daha doğrusu ben yapmadım. Bu gece denizin sesi bir başka güzel müzikler yine aynı dinlediğimiz müzikler geliyor aklıma onunla ilk buraya geldiğimizde beraber yattığımız o yatak dün gece o yatakta yattım yine ona dokunamadığım o gece sabaha kadar saçlarını kokladığım o gece vücuduna bakıp dudaklarına baktığım o gece kim bilebilirdi ki ayrılacağımızı tanrı biliyordu aslında o gün tanrı bana bir vahiy göndermiş olsa idi bu gece çok dua ederdim ama artık duaların gücünü kaybettiğine inanıyorum belkide o yüzden hiç bir işim yerinde sağlam gitmiyor açıkçası buda benim umurumda değil. Kendimi çoğu kez öldürdüm ama hani derler ya her gelen ölüm erken ölümdür diye kim dedi bilmiyorum ama diyen insan iyi dememiş konuyu çok dağıttım ben şimdi gördüm bunu.

 Şiir diyordum dün gece Akif Oktayın sesinden dinlediğim o şiir beni biraz olsun hüzünlendirdi sabaha kadar jos ile birlikte rakı içtik jos benim bu hayatta tek kardeşim aslında biraz birbirimizi benziyoruz sadece onun vücudunda 33 tane dövmesi var o kadar çok güzel dövme yaptırıyor ama açıkçası ben beğenmiyorum kendine dövme yaptırdığı için Mellery de çok sevdiğim bir insan ona sayısız yazdığım şiir ve deneme adında yazdığım yazılar var çok güzel sigara içiyor vede çok güzel küfür ediyor onun bu huyunu o kadar çok seviyorum ki yolda bir adamla kavga etmeye kalksa onu öldürebileceğini adım gibi biliyorum Elif hayatın en zalim köşesinden çıkıp gelmiş insan sanırsam 6 yıl oldu yada daha fazla ev arkadaşım kardeşim her şeyim beni bir tek o anlıyor bu hayatta anladığı zamanlarda ise öyle bir müzik açıyor ki o an insan kendisini öldürmek için her şeyini verebilir o zaman dinlediğim bütün müzikler onun sayesinde oldu. Derya yani annem öz olmasa da onu öz olarak gördüğüm tek insan bu sabah uyurken yanımda başımı okşayarak beni yanağımdan öpmeyi çok seviyor ne zaman yanına gitsem ve o gece kalsam mutlaka sabah kalkar saçımı oynar ve yanağıma öpücüğünü kondurur onu anlatmaya kalksam ne kelimelerim yeter nede cümlelerim yeter benim için öz annem olarak gördüğüm tek kadın ve daha ismini söylemediğim insanlar. İsimsiz kahraman seni unuttuğumu sanıyorsan yanılıyorsun dostum benimle sigaranı paylaştın seninle az dayak yemedik seni unutmam kendimi unutmam anlamına gelir.

 İşte benim dostlarım ailem dediğim insanlar ölümü her seferinde onlar için erteledim ama bir gün öleceğim intihar yada azrailin elinden olacak bir ölüm bunu henüz bende bilmiyorum ama şu sıralar iyiyim eylülde başlayacak ve kasımın son haftasına kadar gidecek bir zaman söz konusu yani ruhumun işkenceli dönemi başlayacak sevmiyorum eylül ayını ekim ayını kasım ayını ben o ayları sevmiyorum o aylar beni her seferinde öldürmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar o aylarda kaybettim ben geleceğimi geçmişimi ve o aylarda kazanacağım hiç bir şey olmayacak eminim bu konuda 23 yaşındayım 18 yıldır kalbim kırık kalbi kırıklar hastanesinde doktor olarak görev yapıyorum bir gün kendimi ameliyata alırsam ilk işim kalbimi sökmek olacak ve bir daha çalıştırmamak üzere bu işlevi gerçekleştireceğim. İnsanlardan yana yediğim kazıklar elimde o kadar çok birikmiş ki dün gece gördüm bunu hatta sabah ezanı okunurken

 Hadi josephine biz içkimizi içelim müzikler kaldığı yerden devam etsin..


Buda bölümün sonu işte sesi o kadar güzel ki anlatılmaz bir şey...
iyi geceler demeyin bana benim iyi gecelerim olmadı





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...