1.07.2013

İbrahimlerin Kuyusu



   Josephine dün gece 15 saat boyunca yürüdüm, o kadar çok yürüdüm ki ayaklarımın kanadığının bile farkına varmadım. Artık caddelerde kanım vardı. ayakkabım parçalanmış, çorabım delik deşik olmuştu, mermi atmışlardı ayaklarımın ucuna. Atılan mermiler sokaklara ve caddelere kanımı boşalttı. çok şiir okudum Cemal Süreya'dan tut Akgün Akova'ya bir çok şairin şiirlerini okudum her birini senin için sevdim. Kutsal bildim peygamberlere gönderilen kutsal kitap gibi korudum, Kimsesizlerden, aşık olan insanlardan. Kafamın karıştığı saatlerde ise otobüse binip uzun bir yolculuk yapmak istedim. Kimsenin beni bulamayacağı sokakta gezinmek istedim. Şair yada yazar değildim. Amacımda yoktu şair olmaya bu dünyaya sadece tek bir tane şair yetiyordu Cemal Süreya. Naif ve iyi niyetli bir insan eskiden çocuk iken Cemal Süreya'yı babam olarak hayal ederdim sonra o hayalin bir boka benzemediğini düşünürdüm oda bu gezegeni terk etmişti yıllar önce ömrünün son saatlerini ne yaptı hiç ama hiç öğrenemedim. Beynim biraz olsun durgunlaştı artık artık beyi ölümüme sadece sayılı günler kaldı hissediyorum bunu mektuplarım bitti, şiirlerimde öyle, senaryoda bitti her şeyi tam taslak bitirdim ve ben ölünce bazı insanların elini geçmesini sağlayacağım bazı adresleri yazı postahaneye bıraktım. Belli bir süre sonra gün yüzüne çıkacak bilmiyorum benim hayatım bir film olur mu? Olursa da kaç kişi izlemeye gider açıkçası hiç bilmiyorum umurumda da değil. Yusuf gibi kuyulara attılar beni her gün, Tanrı bir gece yarısı ruhumu sikti. Tecavüze uğradım tanrı tarafından.

 İblis ile aramda bütün bağları koparınca yalnız yaşamayı öğrendim. Sevgili konusunda çoğu kez yüz üstü bırakıldım. Acınılacak bir halde kalbim kırıldı. Parçalanmıştı milyonlarca parçalara ayırdılar kalbimi. Bir kadın sevdim ellerini ve dudaklarını sıcaktı her ikisi de dudakları içimi ısıtıyordu, saçları ruhumu, yada ben öyle hayal ediyordum. beklediğim hiç bir şey gelmedi hayatımın orta yerine iyi niyetli insanlar hiç mi hiç uğramadı.. Onlar beni her zaman bıçakladılar iyi niyetli dediğim insanlar

  Bir gece tam altı tane film izledim. aşk konuluydu sürekli filmin içinde seks içerikli konular vardı. Sonra sıkıldığımı anlayınca kitap okudum tam beş tane kitaplar aslında iyiydi. Beni anlıyorlardı nasıl bir insan olduğumu biliyorlardı kitap okumaktan yorulunca müzik dinledim tam yirmi dokuz tane müzik her biri doksanlarda yada seksenlere ait parçalar kimileri yetmişlerde vardı içlerinde onlarda çok güzeldi yeniye ait hiç bir şey dinlemedim ve hiç bir şey okumadım. Duymuyordum artık inancımı jiletle doğradığım gün hiç bir şeye inanmıyordum Allaha özellikle beni yaratan kişiye çok kızgındım çok kırılmıştım. Kalbim çok kırıktı josephine ile tanıştım eroin ve kokain kullandım. Sonra Galata Kulesine gidip sol bacağıma bıçak izi aldım hediyelik eşyadan eşya alır gibi süs olsun istedim. Bir parça kana bir parça eroin bunu yapmak zorunda kaldım beynim çok istiyordu yiyecek çok istiyordu ruhum o kadar çok açtı ki yolda açık gören bir kadın görse onu sikmeye tenezül dahi edeceğine inanmıyordum. Eroin benim hayatıma girdiği gün ruhum ile antlaşma yaptım. Cehenneme uğramamak konusunda bir antlaşma ama sözümü tutamadım tanrıya karşı dinsiz  biri olmam oradan kaynaklanıyor.. İsa gibi çarmıhta yalnız kaldım, spartacüs gibi ateş tanrısı tarafından yanına alındım. zindanlara yollandım ama ölmedim. Yada ruhumu öldüremedim.

 Dün gece o kadar çok yürüdüm ki, Parmaklarımı hissetmiyordum artık, İbrahim kim kırdı kalbimi?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...