28.07.2013

Son Sahne



''Tanrı bu iyisi kötüsü olmaz''









 Çok canım sıkılmıştı eskisi gibi değildi hayat günden güne eriyip biten kanım eroinle, kokain, sigara ve alkolle dolmuştu kanıma çok fazla zararlı madde yüklemi yapmıştım. Toplumun ve tanrının yasakladığı bütün maddeleri vücuduma yükleme eylemini gerçekleştirmiştim. Artık eskisinden çok daha iyi biri olabilirdim tanrımı öldürebilir meryem anne ile yatabilir bakireliğini çalabilirdim. Günahkar biri olarak tanrıyı öldürmek çok büyük sevap işlemek gibi aynı orantılı bir meslek seçimiydi. Ben kendi mesleğimi seçmiştim artık tanrı olacaktım insanların kalbini sikicektim kutsal dünyada ne varsa ateşe verecektim. Tanrıydım ben tanrının yaptığı bütün görevleri bir bir gerçekleştirmeye gücüm yetiyordu. Piç bir insandım hatta orospu çocuğunun en önünde yürüyen insanlardan farkım yoktu. Beynimin içinde dolaşan fillere bir gece eroin verdikten sonra şiir okudum müzik dinledim Lucy Rose'den Shiver çalıyordu radyoda bilmeden nasıl dokunduğumu hissetmeden radyoya elim gitmişti çok uzun zamandır radyo ve televizyon izlemiyor dinlemiyordum kendimle dalga geçiyordum büyük bir sirkte palyaçonun görevini üstlenmiştim. Aldığım alkol sayesinde beynimi dinç tutuyordum ama yorgundum bir yanım çok yorgundu, uykusuzdu uyumak bana göre değildi uyumamalıydım. Uyursam dünya düzeni bozulur diye korkuyordum tanrımı kumar masasında çoğu kez yenmiştim bunu kendisinin ismini vererek yapmıştım. Bir gece sabaha kadar bir roman okudum adına hiç mi hiç bakmadım ön kapağında bulunan resmi hiç incelemedim yazarını merak etmedim. sabaha kadar canımın sıkıldığını bildiğim halde elimden biran olsun kitabı düşürmeden okudum kitabın sonunda insanlık adına bir şey anlatıyordu. Saçma bulmuştum elimde bulunan içki şişesinin birazını dökerek o gece o kitabı kendi evimde kendi odamın içinde yakmıştım hava çok soğuktu dışarıda kar vardı üşümemek için o kitabı yaktım canım acımıştı biraz ama olsun dedim içim ısınır dedim. sabaha kadar beş büyük jack daniels içtim sarhoş olamadım artık dünyayı sikmek istiyordum sarhoş olmak tanrıyı öldürmek istiyordum. Uzun zamandır sarhoş olamadığımı anlayınca alkolü bırakmak istedim...

 Geceleri her zaman hep bi hüsran hep bi acı doldu içime sürekli bir şeyleri yapmak zorunda bırakılmaktan oldukça çok sıkılmıştım kendimi terk etmek bilmediğim başka şehirde yaşamak istiyordum. Adını dahi bilmediğim bir kızla sevişmek istiyordum aslında çok kızla yattım kimisi kadındı bir keresinde otuz üç yaşındaki elli adındaki ingiliz asıllı bir kadınla yattım çok güzel bir kadındı o kadar çok güzeldi ki onunla seks yapmak meryem annenin bakireliğini çalmak gibi bir histi ben tanrı olsam o kadını asla ama asla yanımdan ayırmazdım. Her gece beraber yatardım, Tanrı olmayı tanrının bir meslek olmadığını o kadın beni terk edince anladım aslında kadına aşık değildim aslında ben hiç bir kadına aşık olamıyordum sadece onlarla sevişmek için yanlarında kuklacılık rolümü devreye sürüyordum bazen başarılı oluyordum bazende kadın istekli olduğu için hiç uğraşmama neden olmuyordu. İçeride bulunan kedim beni terk etti oda sıkılmıştı benden o kadar çok sıkılmıştı ki terk etme kararını belkide günler öncesinden vermişti ama ben onu duymadığım için arkasına dahi bakmadan beni terk etme kararı almıştı akıllı bir hayvandı gittiğinde hiç üzülmedim sonuçta ona sürekli haftalık bir mama alıyordum artık ona mama almama gerek kalmamıştı cebimde biraz daha para olacaktı bu durumda ve ben o parayla biraz daha alkol ve eroin alacaktım biraz da sigara tabi  kalan parayla biraz daha kanıma alkol, eroin ve sigara girecekti günahını da beni terk eden kedime yazılacaktı sonuçta onun acısına kullandığım bir şeydi. Sonra bir sabah kalktığımda aynada bana bakan orospu çocuğuna üç kere küfür edecektim birincisi tanrı için, ikincisi isa için, üçüncüsü de kendim için...

 Yaşadığım odada yattığım yatakta her sabah tavana bakarak uyumak hoşuma gidiyordu sonra bundan sıkılınca eve çok büyük bir ayna aldım yattığım odanın tavanına onu yapıştırdım sağlam bir şekilde düşmemesi için eğer düşerse mutlaka ama mutlaka benim organlarımı götüreceğinden emin olduğum için işimi sağlama aldım. Gece olduğunda yatağa girmek içimden gelmiyordu mutlaka sabah olmasını bekliyordum biraz sigara içtikten sonra uyuyabiliyordum uyku yeteneğimi on iki sene önce bir evde bırakarak terk etmiştim insanların birbirlerini terk ettiği gün bende uykumu terk ettim. Sabah ezanı ile yatağıma girip tavana baktım tavanda bana bakan bir insanla karşılaşınca dehşete düşmemek elde değildi tavanda bana bakan ben vardım. O an kendime silah çekip beynime bir el ateş etmek istedim aynada bana bakan kişiye silah sıkmak istedim, yapamadım korktum yada kırıldım o an ne düşündüğümü bile bilmiyordum. Dehşete düşen bendim kandırdığım tanrımdı, tanrımı o kadar çok kandırmıştım ki her seferinde üzerine kumar oynamayı adet bildim ve her seferinde de kazandım ama bir gün kazandıklarımın hepsini kaybettim o gün tanrı bana küstü, isa'da bana küstü, iblis'de küstü, insanlarda küstü, yattığım kadınlarda, seviştiğim kadınlarda, tarihte yazılan bütün kişilerde dünyanın her yerinde bulunan nadir çiçekler o gün bir daha açmamak üzere kırıldılar. insanları yok etmiştim kendimi yok etmiştim beyinimi yok etmiştim. Sevmeyi bilmediğim için unutamadığım eski sevgilim gibi beynimin sol köşesinde gezintiye çıkmış lucifer gibi... Ben tanrıyı kandırdığım gün kalbim kırıldı...

 Masanın üzerinde bulunan dört adet Martini Rosso ve üç adet J&B viskiyi hepsini gece yarısı içmek istedim susamıştım.. kana susar gibi alkole susamıştım kanımda çok fazla alkol gezdiği için eskiden sabahları uyanır uyanmaz alkole sarılırdım içmek isterdim sonra kusarak içtiğim bütün alkolü çıkarırdım miden kaldıramazdı çok fazla alkol olduğu için daha fazla bilgi kabul etmezdi bende mideme olabildiğimce küfür eder sinirlendiğim için kustuğum her bir içki için tekrar içerdim kusmamak içinde elimi ağzıma sıkı sıkı bastırırdım.

 İntihar eylemleri benim için seçilmiş kusursuz bir kaptan aslında ve ruhumla bir kez daha oynamak için iş birliği yaptık. Kaybeden kazanana sabaha kadar içki ısmarlayacak ve bir kadının ruhu ile sabaha kadar sevişecek basit ve kolay bir oyun karşısında tanrıya da elimde bulunan iki kumar karttan birini yollayacağım...
Her zaman kaybetmek sana göre değil Josephine,
ve ben her zaman.....
iyi geceler sevgili dostum bu gece bir rusla seks yapmaya gidiyorum...



iyi geceler müziği...



25.07.2013

Sahne 2



 Beyin hücrelerim ölüyor artık. Beyin ölümüme belkide saniyeler kaldı insanların saatleri ve günleri saydığı dakikalarda saniyeleri saymak çok zor ve yorucu bir işmiş bunu öğrendim. Uzun süredir ölümümü düşünüyorum kendime yeni bir intihar eylemi gerçekleştiriyorum. Bu kez acıma duygusu olmayan ve kendi gözlerimle şahit olabileceğim bir ölüm. Henüz bulamadım. O kadar çok farklı müzik dinliyorum ki bazen kendimi müzik tanrısı olarak gördüğüm oluyor tanrının bilmediği ve duymadığı müzikleri duyduğuma emin oluyorum. Şu beş gündür kanıma yüklediğim kokain miktarı çok fazla artık üç gram için bileklerimi kesmek istiyorum bağımlılık böyle bir şey sanırım. Beynimin içinde müzikler notalarla savaşırken ben uyumak istiyorum derin ve sessizlik olan bir uyku, kendimden nefret ediyorum her sabah aynada bana bakan bir orospu çocuğu ile karşılaşmak istemiyorum, her sabah jiletle kendimi doğrama isteği, bazı geceler uyku hapları alıyorum uyumak için ama onunda bokunu çıkardığımın farkındayım. Neden böyle sik gibi gezegende yaşamıma devam ediyorum açıkçası bende bilmiyorum. Elimde hiç bir şey yok her gün ölümü arzulayan ben neden kusursuz bir ölümü bekliyor bunu kendime anlatmak sonra kendimle baş başa kalmak isteği nedir? Bilmiyorum bende çıkmaz sokaklar içinde kendimi caddelere atıyorum sonra bir kedi gibi bi apartman boşluğuna girip bekliyorum korkuyorum artık, insanlardan yana o kadar çok canım yandı ki bunu anlatmaya kalksam belkide ömrüm yetmez, Canım yanmaya devam ediyor bazı geceler o kadar çok büyük yaralar açılıyor ki önce o insanları öldürmek sonra kendimi öldürmek istiyorum. Kendimi sevmeye başlasam belki başka insanları da severim düşüncesi ortaya atmak istiyorum ama bir kere kalbim kırıldı '' Asaf Halet Çelebi diyor ya hani İbrahim gönlümü put sanıp da kıran kim'' bilmiyorum bunu gönlümü kim kırdı kim bu kadar büyük darbeler açtı bilmiyorum yarın doktora gideceğim yine oradan kadıköy vapuruna binip çay bahçesine geçerim adı nedir bilmiyorum güzel bir yer deniz karşında çay biraz pahalı ama olsun değer iki paket sigara alırım yanıma birde sürekli içini doldurduğum bi defter var onu alırım çay ve sigara içerken aklıma bir şeyler gelirse orada yazarım. Güzel oluyor insan orada her şeyi unutuyor bazen sonra müzikler başlar bende bir kaç sikindirik şey yazarım akşam olunca evime dönerim. 3 gündür evden dışarıya çıkmıyorum sadece bakkala gidiyorum sigara ve bira alıp geri geliyorum 3 gündür içiyorum alkol ve kokain kullanıyorum kendime yeni intiharlar gerçekleştirip ölümümü bekliyorum.

 İsa bir gün yeryüzüne inecek mi acaba çok merak ediyorum gökyüzünde neden bizi izliyor canı sıkılmıyor mu çok merak ediyorum bunları, Bi hayalim var olur mu olmaz mı bilmiyorum ama gün geçtikçe o hayal bana o kadar çok uzak kalıyor ki gerçekleşmeyeceğini bildiğim halde o hayalle yatıp o hayalle kalkıyorum. Ufak bi dükkanım var kahve dükkanım insanların sıkıntıları o kahve dükkanına bıraktığı bi dükkan gerçekleşir mi bilmem ama gerçekten çok uzakta olduğunu adım gibi biliyorum. O hayalimin gerçekleşmesi için para lazım biraz yüklü miktarda oda bende olmadığı için zor bir iş aslında belki gerçekleşir ama er ama geç orası allahın bileceği bir iş kısmet yani. Neden şu sıralar ölmek istiyorum bende bilmiyorum yine bi boşlukta düşüyorum bilmediğim bi boşluk nerede son bulacak bende bilmiyorum bildiğim tek şey bu kokain neden bu kadar ağır verici bir şey olduğu eskiden kullandığımda kafamda filler gezerdi şimdilerde filler değil ordular savaşıyor sanki avradını siktiklerim ne katıyorlar bunun içine neyse konumuz sapmasın, nerede kalmıştık hee ölüm fala diyorduk. Hayat kısa işte

  Tanrı bir gün yeryüzüne inecek o zaman onu bekliyor olacağım,

çok güzel bir parça üç gündür bozuk plak gibi takıntı yaptık iyi geceler amına koyim



















22.07.2013

Sahne 1

Tanrı Amerikayı korusun,
Tanrı İsa'yı korusun,
Ben tanrı olsam peygamber olurdum insanların bana tapmalarını sağlardım.
Tanrının ne kadar da zor bir görevi var Josephine
Sabah ezanı ile birlikte başlayıp yatsı ezanına kadar devam eden bir trafik söz konusu
aslında tanrının melekleri var onlar yapıyor bütün bu işleri
ben melek olsam israfil meleği olurdum
kıyameti koparırdım
azrail olmak bana göre değil, tek tek insanların canını almak zor bir iş aslında
ben melek olsam eroin içerdim tanrının karşısında
olmayan kanıma kokain verirdim.
Tanrımı kumar masasında kaybeder bir daha onunla oynamazdım.
Acı çekerdim kalbimi kırardım
sürekli kırılıyor alışmıştım bu duruma ama tanrı olup da kalp kırmak daha güçlü bir işti.
Bir keresinde tanrı ile karşılaştım
evime ışık şiddeti ile indi gözlerim kör oldu
dinimi de, dilimi de, orada jiletle doğradım odanın içi kan kırmızısına bulandı.
Kendime tanrı yaptım kumar kartlarından ona taptım bende
sonra bir gece bir kadına aşık oldum,
onunla sevişti'm
başka bir gece hayatımda dinlemediğim müzikleri dinledim.
Sarhoş oldum
her türlü alkolü tattım
ama kullandığım hiç bir alkol beni rüyalar aleminden kaldıramadı.
Aşık olduğum kadın bir sabah beni terk etti.
beni babamda terk etmişti,
bende annemi terk ettim
babam beni terk ettiği gün
hayata iki kere küfür ettim.
sol koluma tanrının yüzünü çizdim
sol koluma,
dövmeci bir kadın vardı ona aşık oldum tanrının yüzünü çizdi bana.
sabaha kadar onunla da seks yaptım
çok kadınla yattım,
ama ingiliz bir kızla yatamadım
bazı kadınlar bakireydi, bakireliğini çaldım
hırsız oldum.
orospu çocuğu oldum zaman zaman.
başka bir kadını sevmemem gerektiğini öğrendiğim gün
kalbim kırıldı
binlerce, trilyonlarca parçaya ayrıldı.
müziklerin notaları çıktı karşıma onlara ateş ettim.
hepsine birer mermi sıktım.
Zaman ilerledikçe hayatımın düzenini değiştirmem gerektiğini öğrendim.
kendime yeni bi ilah yarattım ona taptım,
kutsal bir kitap yazdım kendi kanımla onu okudum,
her şeyimi sevdiğim kadına emanet ederek gitmek istedim.
Bir kadını sevmekle başlıyor dediler,
hayatımın geri kalanını bir kadını sevmekle başlamak gerektiğini öğrendim.
sevgiyi bana ilk öğreten mellery oldu,
oda eroin kullanmama yardımcı oldu,
ilk başlarda kanımda çok fazla eroin gezdiği için hiç bir şey yapmadım.
sonra hastaneye yattım iyileştim.
evime döndüğümde çatımdan sular akıyordu onu onardım bir daha yağmur yağdığında akmadı.
kendime televizyon aldım ama hiçbir zaman açıp izlemedim.
televizyonlarda saçma şeyleri sevmedim.
haberleri takip etmedim.
kaçıncı yüzyılda olduğumuzu hiç mi hiç merak etmedim.
yaşadığım odada
çok canım sıkılınca dışarıya çıktım galata kulesine gittim.
Karaköy'ün dar sokaklarında eroin satın aldım, kokain kullandım.
beynimi zehirledim, tanrımı zehirler gibi.
ellerimi kestim, kanımın akmasını istediğim için.
on dokuz tane bira aldım, sekiz tanesini içtim .
sarhoş olmadım sadece kafam kanıyordu,
intihar ettim bir gece
aslında ben çoğu kez intihar eylemleri gerçekleştirdim ölmedim.
azrail'e sürekli çalım attım.
Annemin rahmini terk ettiğim gün tanrıya küfür ettim.
sonra kendimi tek kişilik bir tiyatro salonunda buldum.
kendi filmimi çektim.....




SON BÖLÜM.



13.07.2013

Kaybolan Çocuk



Şiirlerimi hangi piç kurusu yaktı anne!
Beynimin içinde dolaşan eroin yüzünden kendimi kaç kez öldürdüm,
beynimle seks yapan eroini daha kaç kez sikmeliyim.
tanrıyı daha kaç kez öldürmeliyim.
Düşüncelerimi yakan insan
ismimi kendime kim verdi?
annem mi? Yoksa babam mı? yada tanrım mı?
eroini bana tanrı gönderdi bende kullandım
ismimi bana hediye ettiği gibi eroini'de hediye etti.
kaçıncı kez aynı müzikleri dinliyorum bende bilmiyorum artık,
üç tane şiir yazdım sabaha karşı,
birini beğenmediğim için yaktım,
diğerini kokain malzemesi yapmak zorunda kalmıştım kağıdı kullandım,
üçüncüsünü dilim varmadığı için okuyamadım
şiirimin sonunda kocaman harflerle
''Git'' yazıyordu
senin cennetinden ayrılamazdım terk edemezdim
Cennetten kovulduğum gün senin cennetine sığındım
Uyumak istemiyorum uyursam sabah olacağından korkuyorum
oldum olası sabahları da sevemedim.
sabahları güneşin yüzüme vurduğu aydınlık gibi,
uyumamak için tam on iki tane kokain içtim sekiz bardak çay, iki bardakta kahve
uyursam eğer sabah olacak ve ben yine öleceğimden korktuğum için uyumamalıyım.
çok kitap okudum, çok fazla şiir dinledim ve hoşuma gitmediği halde çokça film seyrettim.
Bir gün seyrettiğim filmlerden bir tanesi çok duygusal olduğu için ağladım
Oldum olası ben her zaman ağlarım
gözlerim ağlamaya meyilli birer silah gibi içinde barut var patlamaya hazır bir barut yada dinamit
Yorganımın içinde kaçıncı kez seni düşünmeliyim
kaçıncı kez seni rüyalarımda görmek için kutsal kitapları okumalıyım
bir keresinde rüyama sokmak için seni
tam on üç kez incili okudum,
on bir kez kuranı,
yedi kez zeburu
iki kezde tevrat'ı okudum biraz ağırdı anlamakta güçlük çekiyordum ama yinede iki kez okumayı başardım,
kutsal sayılan bütün her şeyi yaptım,
sadece beklemem gerektiğini bildiğim için bekledim durdum
gelmeni rüyalarıma girmeni
insanlar tanrılarına her saat başı dua ederken ben her saniye dua ettim.
Sadece seni görmek için
Tanrı bir gün kumar kağıtlarını elime verince iki yüzlü biri oldum.
Tanrımı kumar masasında kandırdım
Beni bir keresinde kandırmıştı bende onu kandırdım ama gülmedim
yada gülemedim.
gülme yeteneğimi on yedi sene önce kaybetmiştim
kendimi kaybettiğim gün,
ruhumu kaybettiğim gün,
ailemi kaybettiğim gün
her şeyimi kaybettiğim gün gülme yeteneğimi kaybettim..
kumar oynadım, bolca eroin ve kokain içtim
unutmak için içtim
geçmişimi unutmak için
kızımın adını unutmak için
hayatımı unutamadığım gün kendi ruhuma satılık ilanı yapıştırıp siktir olup gittim buralardan
eroinden imal edilmiş uçan halıya binip siktir çektim
kendimi daha fazla öldürmemek için yaptım
biraz daha fazla yaşamak için
Gezegenin bok  çukurunda yaşayan insanlarla birlikte yaşamak için yaptım bunu
Sevgilim ben şimdi bilmediğin bir denizde ıssız bir adada yaşamımı sürdürüyorum,
Merak etme beni iyiyim çok iyiyim
sana şiirler yazıyorum
içtiğim alkol şişesine koyup denize fırlatıyorum,
mektupların o şişelerin içinde
eğer bir gün birini bulur okursan
tanrıya benim için dua et
ve kızıma çok iyi bak.
seni iki kere öpüyorum üçün boynu bükük kalmasın diye dudaklarından öpüyorum..




10.07.2013

Aynadaki Sen



  Kaçıncı Bölümde kaldık? Tamam tamam şimdi hatırladım ben kuleden aşağıya atlamama sadece saniyeler kala bir kurtarıcı gelip beni kurtarıyor ve mutlu oluyoruz. Mutluluk ile olan bütün harflerin canı cehenneme tanrının da canı cehenneme. Aklıma bir kaç bir şey düştü ve yeniden yazmak geldi. Bu kez çok ağır sözler ve hakaretlerle dolu şeyler ve onun yanı sıra bolca esrar dolu işler. Sadece yazmak ve elimden fışkıran kanları temizlemek. 3 seneye yakın bir zamandır başımdan geçen olayları anlatıp durdum kimisi ağladı, Kimisi duygulandı. Neyse şimdi bu konulara falan hiç mi hiç girmeyeyim yeni bir konuya merhaba diyeyim ve kendimi öldürmek için yeni intiharlar tasarlayayım. Yeni ölümümün hatırına yeni olan her şey..


  Bilindiği üzere sokaklardan gelmiş bir insanım sokakların caddelerinde yaşamış evsiz bir adamım. Annemin yüzünü en son ne zaman gördüm bilmiyorum en son diyorum annemin rahminden kaçarken görmüştüm ve bir daha asla ama asla göremedim. Nasıl bir şey olduğunu bilmedim, Beni terk etmiş olmasını asla kabullenemedim. Yada bunu kendime kabullendirmek istemedim. Çocuk yaşta gördüğüm şiddet dolu eylemleri ilk başta üvey anne denilen kadın tarafından vücudumda yol gösterdi. Sigara, içki şişesi gibi her türlü şeyi vücudumda kusursuz bir şekilde uyguladı tanrının yüzü gibi kullandı vücudumu. Acı çekmek değildi o yaşımda acı diye bir şey bilmiyordum. Acının en büyük eylemini akrabalarım tarafından karşılandı. Onlar tuttu beni kuyulara attılar Yusuf peygamber gibi kuyulara atıldım. Yardım etmeyi bırak. Yardımın harflerini dahi uygulamaya almadılar. İnsanlar tarafından lanetlenmiş biriydim İsa gibi kusursuz doğmamış olmam beni isa yaptı sadece tek farkımız onun annesi vardı benim yoktu. Bir gün yaşadığım evi terk ederek kendimi özgür bıraktım kuş gibi özgürdüm artık sokakta özgürce dolaşabilirdim. Kanımı ilk döken tanımadığım bir insan tarafından param çalınarak başladı sadece cebimde 7 TL para vardı doksan senesinde gerçekten çok güzel bir paraydı. Çocuk olmam hayatımı değiştirmem anlamına gelmiyordu. Evde yaşadığım şiddet sonucu terk etmiştim evi. Yaşadığım odayı odamı, yıllar boyu öz babamın mezarına gitmemiş olmam da bunlardan bir kaç nedeniydi. Mezarına gittiğimde sadece saatlerce ağladım gözümden o kadar çok yaş boşaldı ki aklıma geldikçe o günler yine ağlamaya başladığımı bilmelisiniz. Garip bir hayatın garip bir oyunu oldum kalbim her seferinde kırıldı önce tanrı sonra babam ailem sevdiğim kadınlar her biri birlik olup kalbimi siktiler tecavüze uğramış bekaretliğini kaybetmiş genç bir kızdan farkım yoktu artık yaşadığım gezegende yaşadığım odada..

  Yaşadığım  odada o kadar çok fazla ağır şeyler yaşandı ki yine bırakıp gidemedim yapamadım en son bundan iki aya yakın bir zaman önce intihar etme kararı attım ortaya ama intihar edemeyecek kadar korkuyordum kendimden her şeyin bir başlangıcı olduğu zamanlarda benim her zaman bir sonum oldu o sonlar birikerek beni ruh sağlığımın bozulmasına neden olan olaylar yarattı. Kalbim sadece üvey annemin bana uygulamış olduğu şiddet yüzünden kalbim kırılmadı yada beş yaşında babamı kaybetmiş olmam bunun için de çok büyük yaralar açılmıştı tabi ama zamanla oda geçti. Yada sevgilimi başka bir erkekle parkta sevişirlerken görmüş olmam bunun içinde kalbim çok ağır bir yara almadı sadece o an kendimi öldürmek isteği dışında annemin yüzünü görmüş olmamamda büyük bir yara vermedi. En büyük yarayı babamın öldüğü tarihte mezarına gidip ağlamam oldu çok kalbim kırıldı o kadar çok kırıldı ki pişman oldum yaklaşık dört saat boyunca ölü bir insanla konuştum içimdeki bütün sıkıntıları mezarında yatan insana anlattım durdum. Eve geldiğimde garip hissettim kendimi çok garipti her şey hayat bana o kadar çok garip geldi ki her gün ölmek yerine tek bir günde ölebilirim dedim kendime uyguladığım intiharlar sonucu yeni bir düzen ve yeni bir akım attım ortaya, Artık ağlayamıyorum nedenini bende bilmiyorum göz yaşım kalmadı yada ben bırakmadım. Şu sıralar yaşadığım hayat ile ilgili.

 Kendi içime kapanık olmam ve kendi içimde yaşamımı sürdürmem beni bu kadar yoğun altında tutan tek şey aslında başka garip olan bir şey yok,

 Bundan yıllar önce merry ve mellery adında iki tane sevgilim oldu ikisini de ayrı sevdim ikisine de bağlandığım kadar başka kime bağlanabilirim ki dedim mellery benim bu hayatta gördüğüm en mutlu en neşe dolu kızlardan biriydi bazen kendimden bile kıskandığım oluyordu. Mellery bir gün beni terk ederek en büyük eylemini gerçekleştirdi yani öldü öldüğü gün bende ölmüştüm. Mezarında hala iki kişinin ismi var, Kendimi toparlayamadığım sıralarda karşıma merry adında bir insan çıktı ona rastladığım sıralarda yıkıntılı bir insandım altı katlı dairede deprem olmuş ve en alt katında imdat çığlıklarını atarken kurtardı beni. ve en büyük eylemini terk ederek gerçekleştirdi. Merry'i çok sevmiştim ama mellery kadar sevemedim onu mellery benim bu hayatta tek nefesim tek gerçeğim olan bir insandı. Öldükten sonra başka bir kadınla yatmamaya yemin etmiştim. Ama yeminimi bir zevk uğrunu bozmuş başka kadınların amında sıcaklığı aramış orospu çocuğundan farkım kalmadığı gün anladım. Tam bir orospu çocuğuydum.. Başka kadınların amında zevk çığlıkları atarken terk ettim yada terk edildim. Mellery için sayısız şiir ve yazı yazdım, mektup ve daha bir sürü şey yaptım. ama ona verecek kadar yüzümün temizlenmesini bekleyip durdum. Yüzüm yoktu benim artık iki yüzlü bir insan olarak yüzüm yoktu. Sonra kendimden haber almaya başladığım sıralarda başka bir kadın geldi sevdiğini söyledi. Sevmek bana göre değildi ben sevilemiyor sevemiyordum kendimi bile sevmediğim şu hayatta başka bir kadını sevme konusunda kendi kabuklarımı makasla kestim kanım aktı...

 Yaşadığım o iğrenç evde çok kanım akmıştı, Galata Kulesinde bir parça eroin için sol bacağıma aldığım eroin yüzünden olan kan gibi. Kanlarım hangi caddede hangi şehirde dolaşıyor bende bilmiyorum bildiğim tek şey kendi beyin ölümümü gerçekleştirmek olduğum. Sıkıntılarımı tanrıda duymuyor artık. Tanrı beni yine öksüz bırakarak eylemini gerçekleştiriyor.



Yazılan bu yazı 7 Haziran Cuma gecesine aittir saat 05:23


Son diye ne kaldı ki hayatımda?


9.07.2013

saat




  Tanrım bu gece hangi orospunun kalbini kırmaya gideceğim, masanın altında kalbim can çekişiyor artık. Acaba elimle ittirmeye çalışsam ileri gider mi? Bir adım öne çok değil benden biraz olsun uzağa gider mi kalbim beni yalnız başıma bırakır mı? Sanmıyorum nedenini bende bilmiyorum çok uzun zamandır benimle birlikte dolaşıyor bir yerden atlamak istiyor izin vermiyorum.. Şu sıralar biraz olsun ruhumu sakinleştirdim ama kalbim hala can çekişiyor yalnızlıktan ölecek derken yalnızlığıma yeni birini daha aldım, benimle olmak istedi önce ben onunla olmak istedim kabul etti. Sonu bir mutluluk olur mu olmaz mı bende bilmiyorum. Hayatımda bu güne kadar iyi bir mutluluk olmadı hiç bir zaman, olmadığı gibi de ruhumu sikmeyi tercih ettiler:. Yalnızdım tanrı gibi, isa gibi yalnızdım ama isa benden biraz olsun şanslıydı onun annesi vardı ve peygamberdi, Yeryüzüne peygamber olarak gönderilmişti, tanrının elçisiydi. Bir zamanlar bende tanrının elçisi olmak istedim. o duyguyu tatmak istedim ama daha sonra anladım ki çok günahkar olan insanlar peygamber olamıyormuş onu öğrendim çok günah işlemiştim o kadar çok fazla günahım vardı ki artık amel defterime yazılan kötülükler sığmıyordu boş sayfa kalmamıştı hayatımda her yeri kanla, günahla doluydu. her yerim kanıyordu. Tanrımı öldürdüğün gün ellerim kanadı ve bir daha hiç durmadı tanrımı kendi ellerimle öldürdüğüm gün kalbimin orta yerine bomba atıldı parçalandı sonra haber alamadım. Kırılmıştım gezegene karşı kendime karşı kırılmıştım.

  Saat sistemini kim bozdu Josephine?

  Beynimin içinde dolaşan kokain maddeleri kanımda seks yapmaya karar verdiler artık. Dün gece yaşadığım odada her zamankinden farklı bir şey denedim. Çok şey yaşamıştım odamda ruhların öldüğünü, insanların birbirlerini kestiğine şahit olmuştum. Karanlıktan korkan canavarlara bile şahit olduğum olmuştu günü geldiğinde yüzlerine vurarak korkmamalarının anlamsız olduğunu söyleyince anlamışlardı. Çok kitap okudum, çok fazla müzik dinledim, çok fazla eroin maddesi kullandım her şeyin çoğunu sevdim, azdan uzak durdum, az harflerini oldum olası hiç sevmedim. Kendimden uzaklaştığım oldu günü geldiğinde saatte ikiyüz kilometre hızla kendimden uzaklaştım terk ettim kendimi, Yaşadığım odayı yaşadığım evi terk ettim. Her şeyimi bu odada kaybetmiştim bir keresinde kendime yumruk atmıştım sol elimle dudağıma o kadar sert vurmuştum ki dudağımdan boşalan kanlar bana bağıracak diye çok korkmuştum o kadar çok korkmuştum ki kendimden uzaklaşmayı düşündüm, Ruhumdan uzaklaşamamıştım kendime bunu yapamadım uzaklaşamanın kötü bir ahmak olarak yoluna devam etmeyi seçmiştim seçtirmiştim kendime. Her şeyimi kaybettiğim sıralarda son kez kumar masasına oturdum elimde bulunan dokuz sayısı hiç bir anlam ifade etmiyordu, kumarı bilmeyen ben tanrıyı her seferinde yenmiştim. Tanrımı son kez kumar masasında oynamaya davet ettiğimde elimde hiç bir koz olmadığını fark edince iki yüzlülüğümün farkına varmıştım. Nankör bendim insanlar değildi onların kalbini ben kırmıştım insanlıktan yoksun olan ben sevgiden ve aşktan yana susamıştım.

  Kelimelerimin olmadığı gün yakmaya karar veren ilk isa, annesinin rahminden kaçan ilk insan. Peygamber soyundan gelen ilk kişi ve tanrının oğlu yani ben...

  Hiç uykum yok, domuz gibi eroin ve kokain maddeleri kullanıyorum. Sol kolumda kendi yaptığım tanrının yüzü beğenmediğim için jiletle kazınmış derinin yok olmasını bekleyen insan soyunun son kulu. Her gece içmekten o kadar çok sıkıldım ki maddelerin ağırlığı günden güne beynimi yok etmeye başladı. Sağ bacağımda bulunan galata kulesinin hatırası bir bıçak darbesi kadar ağır gelmeye başladı hayat bana yeniden beyin ölümüne sebep olacak aynı kişi, Annemi düşünüyorum tam iki gecedir yirmi dört saat boyunca beyin hücrelerimi annemi düşünmekle geçiriyorum beynimi bunun için yoruyorum. Kendimi terk etmek istiyorum bir gece yaşadığım gecelerin ağırlığı o kadar çok fazla bunaltıyor ki beni bazen elimde olsa kendi kafama sıkar ve siktir çekerim bu gezegene diye düşünüyorum. Sonra ölümün ne kadar da ayıp olduğunu tanrıya karşı kusursuz bir varlık olduğumu kanıtlamam gerektiğini düşüncelerinin içine dalıyorum tekrardan. Tekrar eden bir film gibi bir müzik gibi bozulmuş çöpe atılmayı bekleyen bir eşya gibi bekliyorum kendimi çöpe atmayı ve başka çöplerle birleşip o çöplerin içinde kendi ruhumu yok etmeyi her şeyi düşünüyorum. Düşüncelerimden kurtulmak istiyorum biran önce, Dışarıda aynı müzik çalıyor dünyadaki bütün insanlar birlik olmuş bizim müziğimizi çalıyor mellery,

  Hayatımı kesiyorum bu gece, sonra ölümüme davet ediyorum bütün insanları, bütün melekleri ve tanrıyı...

1.07.2013

İbrahimlerin Kuyusu



   Josephine dün gece 15 saat boyunca yürüdüm, o kadar çok yürüdüm ki ayaklarımın kanadığının bile farkına varmadım. Artık caddelerde kanım vardı. ayakkabım parçalanmış, çorabım delik deşik olmuştu, mermi atmışlardı ayaklarımın ucuna. Atılan mermiler sokaklara ve caddelere kanımı boşalttı. çok şiir okudum Cemal Süreya'dan tut Akgün Akova'ya bir çok şairin şiirlerini okudum her birini senin için sevdim. Kutsal bildim peygamberlere gönderilen kutsal kitap gibi korudum, Kimsesizlerden, aşık olan insanlardan. Kafamın karıştığı saatlerde ise otobüse binip uzun bir yolculuk yapmak istedim. Kimsenin beni bulamayacağı sokakta gezinmek istedim. Şair yada yazar değildim. Amacımda yoktu şair olmaya bu dünyaya sadece tek bir tane şair yetiyordu Cemal Süreya. Naif ve iyi niyetli bir insan eskiden çocuk iken Cemal Süreya'yı babam olarak hayal ederdim sonra o hayalin bir boka benzemediğini düşünürdüm oda bu gezegeni terk etmişti yıllar önce ömrünün son saatlerini ne yaptı hiç ama hiç öğrenemedim. Beynim biraz olsun durgunlaştı artık artık beyi ölümüme sadece sayılı günler kaldı hissediyorum bunu mektuplarım bitti, şiirlerimde öyle, senaryoda bitti her şeyi tam taslak bitirdim ve ben ölünce bazı insanların elini geçmesini sağlayacağım bazı adresleri yazı postahaneye bıraktım. Belli bir süre sonra gün yüzüne çıkacak bilmiyorum benim hayatım bir film olur mu? Olursa da kaç kişi izlemeye gider açıkçası hiç bilmiyorum umurumda da değil. Yusuf gibi kuyulara attılar beni her gün, Tanrı bir gece yarısı ruhumu sikti. Tecavüze uğradım tanrı tarafından.

 İblis ile aramda bütün bağları koparınca yalnız yaşamayı öğrendim. Sevgili konusunda çoğu kez yüz üstü bırakıldım. Acınılacak bir halde kalbim kırıldı. Parçalanmıştı milyonlarca parçalara ayırdılar kalbimi. Bir kadın sevdim ellerini ve dudaklarını sıcaktı her ikisi de dudakları içimi ısıtıyordu, saçları ruhumu, yada ben öyle hayal ediyordum. beklediğim hiç bir şey gelmedi hayatımın orta yerine iyi niyetli insanlar hiç mi hiç uğramadı.. Onlar beni her zaman bıçakladılar iyi niyetli dediğim insanlar

  Bir gece tam altı tane film izledim. aşk konuluydu sürekli filmin içinde seks içerikli konular vardı. Sonra sıkıldığımı anlayınca kitap okudum tam beş tane kitaplar aslında iyiydi. Beni anlıyorlardı nasıl bir insan olduğumu biliyorlardı kitap okumaktan yorulunca müzik dinledim tam yirmi dokuz tane müzik her biri doksanlarda yada seksenlere ait parçalar kimileri yetmişlerde vardı içlerinde onlarda çok güzeldi yeniye ait hiç bir şey dinlemedim ve hiç bir şey okumadım. Duymuyordum artık inancımı jiletle doğradığım gün hiç bir şeye inanmıyordum Allaha özellikle beni yaratan kişiye çok kızgındım çok kırılmıştım. Kalbim çok kırıktı josephine ile tanıştım eroin ve kokain kullandım. Sonra Galata Kulesine gidip sol bacağıma bıçak izi aldım hediyelik eşyadan eşya alır gibi süs olsun istedim. Bir parça kana bir parça eroin bunu yapmak zorunda kaldım beynim çok istiyordu yiyecek çok istiyordu ruhum o kadar çok açtı ki yolda açık gören bir kadın görse onu sikmeye tenezül dahi edeceğine inanmıyordum. Eroin benim hayatıma girdiği gün ruhum ile antlaşma yaptım. Cehenneme uğramamak konusunda bir antlaşma ama sözümü tutamadım tanrıya karşı dinsiz  biri olmam oradan kaynaklanıyor.. İsa gibi çarmıhta yalnız kaldım, spartacüs gibi ateş tanrısı tarafından yanına alındım. zindanlara yollandım ama ölmedim. Yada ruhumu öldüremedim.

 Dün gece o kadar çok yürüdüm ki, Parmaklarımı hissetmiyordum artık, İbrahim kim kırdı kalbimi?



KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...