31.12.2012

Şizofren Hastanın Mektubu - 2

Biz seninle amerikayı keşfediyoruz yeniden yeni düzen kanunları koyuyoruz her şeye inat olsun diye biraz, biraz biraz insanlıktan çıkıyorum bu gece yeni yaşama geçmek için yeni düzen sertifikaları satın alıyorum marketlerden boş boş dolanıyorum ıssız, yağmurlu sokaklarda kendime inat olsun diye bileklerimi kesiyorum. Biraz canım acısın istiyorum kendime acıyorum aslında kendime acıdığım içinde böyle saçma ve salakça işkence taktikleri uyguluyorum önce ruhuma, sonra bedenime çünkü bedenim çok güçlü onu ilk hedef tahtasına oturtmak kolay bir iş değil aslında bakarsanız.
Son yazılarımı yazıyorum hayatıma yeni eksen kayması çiziyorum, yeni düzenler ortaya atıp newtona salakça bakmalarını istiyorum.
İstanbulu terk ediyorum bi gece yarısı her şeyi arkamda bırakarak bunu yapıyorum, kendimi affetmek için bunu kendimde özellik niteliği adlandırılsın istiyorum, özel günlerde adım anılsın istiyorum, ruhani bir tarikat olsun istiyorum, Peygamberlerin adları söyleneceği sırada benim de adım söylesin istiyorum,
Henüz beş yaşında tanrı diyerek hayatı öğrendim on yaşıma kadar devam edip durdu bu olay sonra evi terk edip sokaklarda nasıl yaşanılır diye öğrendim dilimi kestim bi gece yarısı,
Müzikler çalıyor yine, mezarlık şovmeni eskisi gibi değil aslında kötü durumda IAMX - This will make you love again çalıyor mezarlıkta sonra ölüm çanları.
Kiliselerde benim için düzenlenen çanlar çalıyor, imamlar benim için ezan okuyorlar, yahudiler mezarlarını benim için kazıyorlar hepsi birer ahmak, birer salak
Ben ruhumu iblise sattığım günden bu güne kadar geçen tek şey güven duygusu olmuştu
Kayıp etmiştim ve isyan ediyordum
İnsanlara neden güvenemiyorum tanrım bana bunun açıklamasını yap ve bana bir işaret gönder senden sadece bunu istiyorum
Şiir gönderme, şair gönderme sadece bana işaret gönder ve beni benden kurtar
Beni affet


2012 yılından gidenler, Gelen tek şey Merry

Yeni bir yıl 365 günün son saatleri artık nedendir bilmiyorum ama eskiden olsa yeni bir yıl heyecanı olurdu üzerimde ama şimdi bakıyorum da o heyecan dolu duygu, düşünce hiç bir şey kalmadı. Zamanla insanlarda biten duygulardan dolayı olsa gerek sanırım öyle artık bir yaş daha bitmiş olacak yeni bir yıla merhaba diyeceğiz.
Öncelikle 2012 yılı benden çok şey aldı sevdiğim insanı aldı beni bana kendime düşman etti. Sonra intihar eylemleri düzenledim bedenimde şizofren hastası odum. Hastaneye kapatmak istedim kendimi ama yapamadım, sonra derken ruhum bir gece beni bırakıp siktir olup gitti. Kalbim lanet olasıca kalbimi çok kez kırdılar her seferinde yerine oturtmak için o kadar çok uğraştım ki bunu tanrıdan başkası bilemez. Gerçi o geleceği ve geçmişimizi bilen tek yaratıcı.
Yüzüm her sabah aynaya işkence eder gibi bakış atması çabası oldu
iki bin on iki beni benden alıp tanrıya savaş açmamın nedeni oldu her ay kezzap attılar yüzüme ve bir sabah çok karar vermiştim kendimce her şeyi herkesi bırakıp gidecektim. Bunu yapmazsam kendime intihar mektupları yazmaya devam etmekten korktum aslında ben her şeyden korktum
Hayatım bok çukurunun içinde yüzmeye devam ederken karşıma merry çıktı, Çok tatlı ve beni anlayan tek kadın onu başka ayrı tutku ile sevdim seviyorum da.
Her gece eroin kullanırken aklıma 13 kasımın etkisi geldi. Sonrası ölüm işte;
Kaderimi tanrı yazdı, kalbimi kadın kırdı, ruhumu eroine sattım, kendimden haber alamadım hiç bir zaman
Artık saatler nihayet ilerliyor iki bin on üç olacak saatler sonra diyorum ki tanrıya bu yıl yüzüm gülsün bir sonra ki seneye gülmese de olur diyorum bir sene olsun yüzüm gülsün istiyorum.
Acaba tanrıyı çok mu suçluyorum ne;
Özür dilerim
özür dilerim annecim
beni affet
merry seni seviyorum
dokunulmamış ellerini, görmemiş yüzünü, öpmediğim dudaklarını seni seviyorum merry benimle bir ömür var mısın hayata, Benim eşim olmaya var mısın
Hayat bana bin dokuz yüz doksan altıdan beri gülmüyor tanrı tarafından babasız kalmamda bu yüzden, şimdi sen varsın hayatımda tanrı seni soktu hayatıma
seni seviyorum                                                    Merry

28.12.2012

Şizofren Hastanın Mektubu

Sevgili Mellery,
İki gündür aldığım deftere hayatım ile ilgili her şeyi yazıyorum bazen sahilde, bazende otobüste kalemim tükenene kadar yazmaya da devam edeceğim.
Tanrıya neden kırgınım bunu  iki gecedir düşünüyorum bazen aynaya bakıyorum kendime küfür ediyorum durup dururken oluyor bu mellery, Aslında her akşam hep aynı hüzün biliyor musun.
Kendimden olabildiğince uzaklaştım artık. Tanrımı isa gibi yalnız bıraktım isa'nın beni yalnız bıraktığı milattan önce 400'lü  yıllarda bilmiyorum çok eskilere gitti belki o zamanda, başka yaratıklar yaşıyor olabilirdi.
İyice saçmalamaya başladım artık, bedenim o kadar çok yoruldu ki artık bu gezegenden ayrılmak istiyor sadece ayrılmak ve bir daha kimsenin karşısında durmak istemiyor.
Allah'dan kurtulmak çok zordur bunu benim ve benim gibi yaşayan insanlar dışında kimse anlayamaz ve bilemez. Çok büyük kasvetli varlık ilah diyoruz bizi yaradan rabb...
Allahı beş yaşında bazlı jiletle gözlerini oydum bunu kimse yapamazdı ama ben yaptım tanrının gözlerini kör ettim.
Beş yaşındaydım henüz hayatı anlamayacak kadar küçüktüm ve sarhoştum, acımasızlığı ilk bana iblis öğretti, sonra şiirlerle tanıştım şairler tanıdım. Ve yazılara başlamadan önce her gece içtim o günden beri kafamı nereye gömdüğümü unuttum.
Çok küçüktüm henüz yeni bir yaşım daha bitmişti. Tanrıyı kumar masasında blöf olarak kullandım ve bana kırıldı kumar masasında onun adını vermek cesaret ister dediler bende en büyük cesaretimi gösterdim onlara ve tanrıyı kumar masasında kayıp ettim.
Ben tanrı olsam insanların bacaklarını kırar onları bilmediğim topraklara atardım sadece tanrı olduğum için değilde tanrının blöf oyununda oynadığım oyuncu için yaparım bunu.
Affet beni beynim şuan yerimde değil eroin günden güne beni ele geçiriyor bedenimi öldürdü sıra ruhumda, eroin kullanmayı bana iblis öğretti.
Çok seviyorum iblisi benim en iyi arkadaşım en iyi dostum aslında beni sürekli kötülükler diyarına götürüyor kalbimi kırmıyor o yüzden çok seviyorum iblisi.
Henüz on yaşına geldiğimde insan evden nasıl kaçabilir dedikleri cümleleri gördüm ben on yaşında aç ve susuz çöplükler le dolu bir hayat, bali, sigara, alkol ve eroin ile o zaman tanıştım işte nasıl bir şey olduğunu o zaman tattım çok güzeldi sanki onları kullandığımda tanrının ellerini kesiyordum ve çok rahatlıyordum.. ağlamıyordum artık on yaşındaydım ve hayat beni günden güne öldürüyordu.
Acımasızlığı ilk kez arkadaşım tarafından öğrendim kafka çıkmıştı sol bacağımın kasık bölgeme aldığım bıçak darbesi ile gözlerimi hastanede açtım ve o günden sonra hiç bir insan evladına güvenmemeyi öğrendim, öğrettim
Bilmediğim insanlar bana yardım etti el uzattı bende yerden kaldırdım öptüm alnıma koydum mabedim bildim onları.
Bir gece aşık oldum adı hülya çok seviyordum onu onunla gelecek kurmuştuk birlikte yaşayacak evlenecektik ama hayaller her zaman tersini yaratır dedikleri olayla 17 yaşında karşılaştım aşık olduğum insan tarafından aldatılmış ve hiç uğruna gözden çıkarılmıştım. Acı verici bir duygu işte
Zaman benden her gün çok şey aldı bazen kalbimi aldı. Bazende ruhumu çaldı...
Hayatı yeniden öğrenmek için kendime bir gece söz verdim son kurşunu kafama sıkmak istedim ama ellerim bunu yapamayacak kadar cesaretsizlik gösterdi. Başka başka insanlar tanıdım kalbimin kırıklığına yeni kalp kırıklığı ekledim sonra hiç bir şey düzelmedi,
Her gecen gün daha kötü oluyor...

26.12.2012

Şizofren mektubu...

Gece yine uzadı. Geceye en iyi damga vuran Cemal Süreyya şiirleri ile aydınlattı odamı odam aslında karanlık değildir benim hiçte karanlık yüzü görmedi sürekli aydınlanıyordu nedenini henüz bende bilmiyorum ama sanırım eksen kayması var bu odada.
Mellery yine sana yazıyorum görüyor musun Josep nasıl mellery geçen gün hastalandığını duydum durumu iyidir umarım selam söyle benden çok çok dikkat etsin ziyaretinize gelemedim affetin beni olur mu?
Her akşam aynı hüzünler doğuruyorum mallery bilmiyorum nedenini ama sanırım bu kez inanıyorum ki ben öleceğim bu kez çok güzel öleceğim mellery sanırım La Vie En Rose bu kez benim için çalacak çalsın ama biliyorsun ki vaziyetim sana çal olur mu?
Josep'e çok kırıldığımı söyle hasta tamam anladım ama şiirleri yazmayı bırakmış neden böyle bir şey yaptı ki josep en son okuduğum iki satırlık şiirini çok sevdim sözleri şöyle başlıyordu sanırım;

           Tanrım alın yazımı değiştir suretler üfle ismail'e üflediğin sureler gibi,
           Ben ki cennetin, cehennemin yaratıcı allah sen ki benim aciz kulum dua et.
 Çok sevdim bu sözleri bilmiyorum ama bende etki bıraktı işte Mellery;
Alın yazımı kim değiştirecek josepe söyle lütfen unutma bunu,
Canım sıkılıyor mellery canım çok sıkılıyor bu gün komşum ile ağız dalaşına girdim akşam eve girerken oldu bu ama pek bir şey olmadı anlayacağın.
Neyse mellery sana daha sonra yazacağım kendine dikkat et josepe selam söyle sizleri seviyorum. Beni unutmayın sakın.

Şizofren hasta

Bu gece ilaçlarımı almadım biliyor musun kandırdım onları doktorları kandırdım herkes kendini benden akıllı sanıyor ama yanılıyorlar ben akıllı birisiyim,
Dokuz yaşında bu hastalığa yakalandım annemin kollarını jiletle kestikten hemen sonra tanımadığım yüzler tarafından bilemediğim bir yere kilitlediler. Günlerce aç, susuz yaşadım kendimle konuştum gökyüzü karanlığa bürünmüştü korkutmuştum tanrıyı'da, Gökyüzünü'de,
Sonra yine bilmediğim bir yerlere hapis ettiler beni canımı yaktılar her gece dövdüler hatta sol kolumun üstünde sigara izmariti var. O yüzden sigarayı çok seviyorum ama şu sıralar kullanmıyorum nedeni bir kadına aşık olmamdan geçiyor.
Aslında aşık değilim sadece duygularım onu istiyor aşık ol diyor, yeme içme aşık ol diyor başka bir şey demiyor. Ben bu derde düştüm düşeli ruhum her gece isa gibi yalnız dolaşıyor.
ON SEKİZ yaşıma gelince beni o karanlık odadan çıkardılar, aptallık burada başlamıştı kendi zihnimde kurduğum kadına aşık olmuştum. Yirmi yaşına geldiğimde kimsesizdim kimsen yoktu benim ruhum bir ormanda dolaşıyordu cesedim ile karşılaşınca çok korktum ne yapıyorsun burada dedim cevap alamadım.Ruh bu dinler mi hiç sahibini dinlemez işte, sonra az ileride bedenimle karşılaştım konuşmadı benimle sigara içiyordu uykusuzdu, yorgundu hayat çok yormuştu bedenimi. Bende oturdum bi iki parça şey yadım biliyorum çok saçma oldu ama olsun
Ben şizofren değilim sadece annemin kollarını kestiğim için mutlu insanım,
Ben şizofren değilim sadece ruhumu ve bedenimi iblise satabilecek kadar şerefsiz birisiyim
Ben şizofren değilim sadece ölmek isteyen insanım hadi öldür beni tanrım
Eroin, uyuşturucu, sigara, alkol gibi bütün maddeleri kullanıyorum tanrım hadi öldürsene beni
Saat sabaha karşı 05:59 birazdan güneş çıkacak odamın içine süzülecek yine ben yine güneşe sinir olucam sevmiyorum çünkü ben o saatlerde uyuyorum neden böyle bir şey yapıyor ki tam uykuya daldığım zaman gözüme gözüme vuruyor ki,
Aslında tüm suç bende yine biliyorum çok fazla eroin kullandım biran önce olsun kurtulmalıyım...

24.12.2012

Şiir -1

Sevgilim seninle bir ömür paylaşmak isterdim ama olmadı,
Tanrıya bu yüzden kırıldım işte, Şimdi sen başka bir erkeğin kollarında uyanıyorsun
Ben her sabah aynaya bakamıyorum, yaralarım, acılarım büyüyor
Sana her gün şiir yazmak isterdim
Mektup yazmak isterdim,
Roman yazmak isterdim
Cilt, cilt, ayet, ayet
Kutsal kitaplara eş değer olsun diye
İncili okudum
Sevgilim sen başka bir erkeğin kollarında uyanıyorsun her sabah
Ben her sabah nasıl güzel ölebilirim diye ruhumu zindanlara kapatıyorum.
İbliste bu sıralar bana kötü davranıyor artık,
Sevgilim eğer bir kızın olursa adı elif olsun erkek olursa ali
Hani hatırlıyor musun seninle çocuklarımız olduğu zaman adlarını birlikte koyacaktık
Olmadı
Ne istediysem tanrıdan hiç bir şey olmadı
Ama bana söz verdin kızın olursa adı elif olacak diye,
Biliyorum ki babası çok şanslı biri olacak annesi çok iyi bir anne olacak
Ben sana eşim derdim, karım derdim, ama şimdi başka biri kullanıyor bu cümleleri
Sevgilim ben seni kendimden çok seviyordum biliyorsun bunu,
Kocan ile aran çok iyi olsun sana bundan sonra gittiğim her yerden
Bindiğim her otobüse, vapura elimdeki kalem tükenene kadar sana şiirden ırmaklar yazacağım.
Biliyor musun artık alkol almıyorum.
Hatta Eroini dahi bıraktım çok şükür beynimi kontrol edebiliyorum
Sana söz verdim sevgilim gittiğim her yerden şiirler satın alacağım biraz hüzünlü,
Biraz gülünç şekilde icat edilmiş şiirler
Hadi kendine çok iyi bak
Yanakların öpüyorum.

22.12.2012

Bir kadını sevdim

Kahvemden son yudumları içerken kanıma karışması ile saniyeler geçtikten hemen sonra kalkıp gideceğim merak etme sakın.
Biliyorsun seninle sesler vardı uzaktan duyulan sesler vardı. İnsanın içini ısıtan sesler yüreğini parçalayan sesler ama ben ne hikmetse o seslere bir türlü yakalayamadım, Çok küçüktüm tanrı ile bir kumar masasında karşılaştım ve belli kuralları koydu tanrı bu her zaman kuralcıdır bilirsiniz işte,
Çok küçüktüm hayattan aldığım kalp kırıklığı beni bilmediğim başka gezegene sürükledi dedim ya tanrı ile bir kumar masasında karşılaştım o günden sonra kendimden haber alamadım en son duyduğumda kendisi bir kadın tarafından hapis edilmişti, Kalbi ve yüreği mühürlenmişti,
Sonra kalbimin orta yerine bilmediğim başka insanlar saldırılar düzenlediler, organlarım kopmuştu canımı yine acıtmışlardı. Kendimce o gün söz verdim bir daha başka kadına aşık olmayacağım dedim, sonra iblis beni kandırdı.
Çok gücüktüm tanrıyı bilemiyecek kadar akılsız biri olarak dünyaya gönderildim, babamın ölmesiyle saden işler raydan çıkmış hızla saatte 350 km hızla üstüme geliyordu, Korkmamıştım o gün o trenden aslında sadece bir kaç parçamı daha sökecek olmasından endişe duymuştum.
Bende adımı değiştirmeye karar verdim belki dedim adımdan ötürü oluyor bunlar dedim, ama yanıldığımı çok geç olmadan anlamıştım. Sonra yüzümü değiştirmeye karar verdim onu yapmakla çok büyük aptallık yaptığımı geç olsa da anlamıştım ama kopan parçalar bu kez ağır ağır ölümü beklediler, Sonra dedim ki bir gece yarısı bir şiir yazarken kendime tanrımı değiştirmeliyim dedim Evet dedim bunların bütün sorumlusu tanrımdı onu değiştirmeliydim ama bunu yapacak gücüm yoktu. Gücümün olmadığı yanı sıra ailemde yoktu kimsesizdim, üşüyordum...
Benim adımı kim koydu bilmiyorum ama hayata karşı sürekli başka bir yerlerden darbeler aldım en son kendimi boş bir mezarlıkta görünce çok kırıldım karar vermeliydim kararım bu kez sahici ve gerçekçi olmalıydı yoksa aksi taktirde bedenim çürüyüp gidecekti. Sonra bende büyük bir karar aldım. Cemal Süreyya şiirlerini sevdim Atilla İlhan şiirlerini dinledim kendi sesinden iliğime o kadar çok işledi ki ruhumu bırakıp gittim o gece,her şey o gece yüzünden oldu ağlamamda o gece olmuştu ilk kez ağlamıyordum ben aslında hayatımda elle sayıla bilecek kadar ağladım bi keresinde tanrımı kaybettiğimde ağladım, bi keresinde ruhumu ve bedenimi kaybettiğimde ağladım, bi keresinde babamı mezara koyarlarken ağladım, bi keresinde bir kadını sevdim gerisini hatırlamıyorum.

19.12.2012

Tanrı ile ben

Tanrı sen misin, Özür dilerim yoksa sen tanrı mısın, Lütfen biriniz bana baksın tanrı kim oluyor burada ona bir kaç önemli şey söyleyeceğim de.
- Ben tanrıyım ne istiyorsun benden
+ Seni öldürmek istiyorum tanrı
- Anlamadım beni öldürmek mi istiyorsun nasıl yapacaksın bunu,
+ Elimdeki bir kaç kalp kırıklığı ve topladığım bedenler, ruhlar ile bunu yapacağım ve bunu kimse duymayacak söz veriyorum sana,
İnsanlar işte bu yüzden nankör ben tanrı olduğum için onlar ne istediyse verdim, Adem Havvasına kavuşsun diye isteklerini geri çevirmedim kabul ettim, ama onlar ne yaptı benim yasak koyduğum elmadan alıp yediler, insanlar çok nankör ve şimdi sen benim karşıma geçip seni öldüreceğim diyorsun ben tanrıyım bunu yapamazsın.
Peki yapamam ya peki iblis havvaya aşık olduysa kıskandı ise onları böyle bir şey yapmış olamaz mı, Ya peki isa gerçekten öldü ise onu yalnız bıraktın sen biliyorsun bunu,
- Ben hiç bir peygamberimi yalnız bırakmadım, onları korudum onlara mucizelerin yolunu gösterdim, Tanrı olmak çok zor mesele kimseye aşık olmuyorum sizler gibi;
Tut ki aşık oldun bir kadına o zaman ne olacak o zaman ne yapacaksın tanrım,
Hadi o zaman en başından başlayalım
Mesela sen çok küçüktün bi keresinden sizin eve ışık gibi indim sevdiğin adamı yanıma aldım ve bana o zamandan beri kırgınsın biliyorum bunu, Zaman geçti babasızlık sende kalp kırıklığı etki etti. Sonra senin karşına aşık olabileceğin bir kadını çıkardım ve o kadınlar seni imtihan ettim. O kadın unutmadığı eski sevgilisi ile birlikte kaçtı sende ikinci bir kalp kırıklığı etkisinde bulundum. Zaman geçti başka bir kadın daha çıkardım karşına oda seni en yakın arkadaşınla aldattı birlikte yatakta bastın onları.
Zaman senin için alay edercesine geçti, derken başka kadın daha çıkardım oda sana verdiği sözü tutmadı senden ayrılalı on gün olmadan başka bir insanla nişanlandı bir ay sonra düğünü oldu.
Şimdi bana diyeceksin ki neden bu kadar imtihana soktun beni,
Ben seni doğduğun gün imtihan ettim aslında isa'nın kendisi sendin.
Peki neden tanrım benden ne istedin neden mutlu olamıyorum on altı sene oldu seni unutalı neden şimdi karşıma çıkma cesareti gösteriyorsun bunun anlamı nedir?
Anlamı çok basit gönlünü kıran insanlar çok var yaşadığın hayat çok zor bir hayat mutlu olamazsın sen ben senin alnına mutsuzluk yazdım böyle bir şeyi artık değiştiremiyorum. Senin mutsuzluğun iblisin güçsüzlüğüne güç katıyor.
Ben onun evladı değilim olamamda o kadar kötü bir insan olmadım henüz. Ama senin bana yaptığın işkenceden başka bir şey değil
Eroin çok kullanmaya başladın görüyorum seni bence iradene sahip çıkmalısın. Yoksa öleceksin
Keşke ölsem belki o zaman mezarımda La vie en rose çalar. Belki o zaman müzikler biraz olsun susar, belkide o zaman tatil edilir.
Zaman her şeyin ilacı derler ama inan ki tanrım zaman diye bir şey yok hayatımı tik tak sesleri sikiyor gerçekten beynimi siken tik tak sesleri her gün nasıl daha fazla ölürüm diye bekliyorum.
Ne kadar çabuk geldi ayrılık saati bak
Hadi bırak her şeyi sar bakalım eroini biraz daha içelim

18.12.2012

Josep ve Benim Kalp Kırıklığımız

Eroinden imal edilmiş silah partisi varmış, İnsanlar beynini uçarakcaklarmış,
Her yer kan, odada ağır koku, insanların yüz ifadesinde endişe, müzikler daha bir başka duygu yüklü..
Kalemler acınacak hale geldi yine, kağıtlar başka bir yüzden ağlıyor kirletilmiş fahişe gibi, sürtük gibi kerhanede çalışan oruspular gibi,
Aslında kerhanede çalışan oruspular namusludur, onları namussuz hale getirenler bizleriz. Bizler pezevenk insanlar namuslu insanlar.
Yeniden kalp kırıklığı meyhanesine oturuyorum bu gece sabahlayacağım her halimden belli bu sabaha kadar kanıma ne kadar çok zararlı madde var ise kullanacağım, kendime inat, kendimi öldürmek için, yeniden doğmak için, benliğime kavuşmak için, ruhuma bir ip geçirip sallandırmak için bunları teker teker yapacağım..
   Fransa da ispanya müziği çalıyor sessiz bir köşede dükkanın içinde ispanyolca şarkılar çıkıyor, hafif dumanlı çok güzel bir yer insanlar kahvelerini yudumluyor, fon müziği eşliğinde kadının biri elindeki mikrofona tane tane bir şeyler söylüyor hiç anlamıyorum müzikten kadının ne söylediğinden hiç bir fikrim yok ama olsun müzik hoş geliyor kulağıma dinliyorum bende müziği bilmediğim halde eşlik ediyorum saçma şekilde sonra ruhumun içeri dalıyor ve sessiz bir şekilde en son masaya oturuyor.
- Ne içerdiniz bayım;
Lafı üzerine irkiliyorum bir anda o kadar tatlı bir müzik söylüyor ki kadın insanı baştan sona alıp götürüyor başka diyarlara, başka kasabalara, hatta başka gezegen olsa oraya atacak beni.
Ağzımdan sadece beş harf çıkıyor ve bir cümle
- Kahve;
Kadın bana gülümsüyor ilk kez böyle bir mekanın içindeyim canlı müzik eşliğinde kahve içeceğim,
Sonra müzik bir dakikalığına susuyor, o sırada sıcak kahvem masamın üzerine kendini atıyor inanılmaz güzel bir bardak ve sıcak bir kahve
Kahveyi getiren kadına şarkıyı söyleyen bayanın adı nedir gibisinden laflar etmeliyim diyorum kendimce mutlaka adını öğrenmeliyim parçayı söyleyen kadın ile tanışmalıyım diyor ruhum, aslına bakılırsa ruhum her şeye aceleci davranır nedenini bilmiyorum ama sanırım josep yüzünden oldu bütün bunlar;
Ahhh josep ahh
Beni yalnız bıraktığın o gece polisler beni nezarethaneye attılar sabaha kadar dövdüler sonra gök yüzü yok oldu benim için
Acaba josep nerededir demiştim gök yüzünü terk ettiğim gün, biliyorum kırgındım ona ama olsun dedim can dostum dedim her şeyi geride bırakarak çekip gittim ama josep beni hiç mi hiç aramadı.
Kadın başka bir isteğiniz varmı bey efendi diyor ben ise ruhum o şarkıcının adını öğrenmek istiyorum diyor.  Sonra susuyorum biraz sonra saniseler sonra yok diyorum teşekkür ediyorum kadına ve arkasına bir kez daha bakarak diğer masalara gidiyor ben yine masamda yalnız başıma kalıyorum
Aslında ben her seferinde yalnız kalıyordum başka kadınlar beni her seferinde yalnız bıraktılar ruhumda yalnız kaldı, her seferinde
Kahvemin son demlerine yaklaşıyorum aklımdan her şeyi silip atıyorum önce kadını sonra müziği ve cebimdeki 10 euro masaya koyarak kapıdan adımlarımı atarak uzaklaşmaya başlıyorum her şeyi o masada bırakarak çekip gidiyorum.
Bazen keşke o masadan hiç kalk masaydım dediğimde oluyordu zaman önceleri zaman sonraları gelince ne kadar yanlış yaptığımı anlamış oldum.
Büyük bir ihtimalle yine başka bir kadına başka bir yerde aşık olacağım ama bu kez tecrübeliyim bu kez kalp kırıklığı kolay olmayacak.
Hadi josep birazda sen anlat bana senin kalbini kim çaldı...
En son tanrı demiştin, kalbini çalan kişi tanrı demiştin bana
Neyse bu konuya başka bir zaman konuşalım şuan polisler buraya geliyor kaçalım josep yakalanmadan kaçalım bu kez seni ihbar etmek istemiyorum kaç josep kaç....

16.12.2012

Tanrıdan gelen yazılar

Bu gece son olur mu Mallery, Hani sen benim hayali karakterim görevinde bulunuyorsun bazı geceler sana çok bağırıyorum , bazı geceler seni öldürmek istiyorum biliyorum seni yeterince kırdım ama bende çok kırıldım Mallery anlıyorsun dimi bunları...
Özür dilerim iblis
Özür dilerim kutsal kitaplar
Özür dilerim Mallery
Özür dilerim sevgilim
Özür senden dilemiyorum Tanrım kusura bakma lütfen
Beynimin içine yerleştirdiğim notalar ölüme götürüyor artık
Ölümü bekleyen insan ne kadar daha öle bilir, yada daha ne kadar yaşamak için bir şeyleri elinde tutmaya çalışır...
Sana rastladığım bütün çiçekler artık güzel koku görevinde işlev göstermiyor, Seninle yaşlanmak vardı hani, gülmekte vardı belkide ağlamak vardı, ama şu sıralar inan ki sadece tek yapabildiğim lanet şey müzik, kitap okumak ve siktiri boktan şeyler yazmak başka hiç bir şey yapamıyorum. Biliyorum beni sende sevmedin üstelik başka birine sevgilim derken insana daha ne acı verebilir ki,
Şu sıralar sigaraya çok fazla yüklendim derdimi onlardan başkası bilmiyor mallery kendime eziyet ediyorum sürekli, sürekli kendime işkence ediyorum sürekli kendimi öldürüyorum..
Hüzün dolu bir gecede yazıyorum bu notları sana yazdığım her sözü sana armağan ediyorum sonra kendimi öldürüyorum sonrası olmayacak şeylere kalkışıyorum eroin kullanıyorum, sigara içiyorum, alkol tüketiyorum kanıma işleyen alkol bedenimi sikiyor, bedenim ruhumu sikiyor sonrası olmayan bir gece yaşıyorum...
Sonra gecenin içinden bir büyücü çıkıyor karanlık dolu gecede beni korkutmakla tehdit ediyor, Ben ise onu öldürmekle tehdit ediyorum ama her seferinde karanlığa teslim oluyorum, her seferinde beni yeniyor, Kulaklarımda you love again çalıyor bedenim dans ediyor ruhumda eşlik etmeye çalışıyor sanırım, sanırım diyorum da bedenim hiç dans etmesini bilmez ki ama çok kötü bir duygu,
Özür dilerim senden tanrım beni affet bu gece günahlarım çoğaldı yine


piç kurusu

Biraz ağlaya bilir miyim lütfen gözlerimde yeterince şişti sanırım çok ağlamaktan oluyor tüm bunlar, Evet evet ağlamaktan oluyor tüm bunlar ilk kez ruhum bu kadar karamsarlığın içine düştü. Sanırım bu kez kurtaramaya bilirim gebersin piç kurusu oruspu çocuğu, hatta bi aracın altında kalsın tüm vücudu parçalansın leşini hiç bir insan bulamasın.
Oruspu çocuğu olmak bir şereftir, çünkü o kadar çok şerefinden bahseden insan var ki şu sıralar anlam veremiyorum buna bende sizlerin eksiklerinizi tamamlıyorum kötü yaptığınız eksikleri ben üzerime alınıyorum. Evet ben tam bir katıksız katkı maddesi konulmamış oruspu çocuğum çok güzel bir şey gurur verici bir şey, mesela kalp kırmıyorum sizler gibi mesela her boka atlamıyorum. Güzel olan aslında insanların hatalarını görmezden gelmek oluyor bazen kötü etki bıraksada yinede can acıtıyor işte,
Geçen sene tanıştığım insan daha 1 hafta önce başka bir insanla evlendi şaka dedim belkide yalan söylüyor dedim ama ne şakaydı nede yalandı. Doğruyu söylüyordu yalan olsun diye çok dua ettim belkide beni kandırıyor dedim oyun oynuyor benimle sonra bir yerlerden çıkacak öcü diye bağıracak diye çok ümitlendim ama öyle olmadı işte piç kurusunun biri geldi evlendi yok yani amına koyduğumun çocuğu başka insan mı kalmadı git başka biriyle evlen neden yani inşallah bi aracın altında kalırsın geberir gidersin piç kurusu işte,
Neyse konuma dönelim piç kurusunun biri geldi sevgilim dediğim insanla evlendi ee neden böyle bir şey yaptı ulan hani aylat öncesine kadar beni seviyordun ya sensiz yaşayamam diyordun ya ne oldu şimdi yok yani kıyamet kopmadı isa gelmedi ne yani aylar öncesine kadar çok mutluyduk şimdi ne oldu yani ne değişti yada seni kimler değiştirdi
İnsanlara güvenim işte bu yüzden yok birini seversin kalbini verirsin her şeyini paylaşırsın yeri geldiğinde üşümesin diye ceketini çıkarır verirsin yani sırf o üşümesin diye benim götüm donsun diye böyle bir şey yaptım  benim götüm donuyor kız ohh ne güzel üşüme falan yok. Ulan şimdi bana yaptığın iş ne bu hadi evlendin tamam kabul etmesi çok zor oldu yok yani sildin ettin beni yani fotoları neden koyuyorsun evli birisin birde kocanı geçtim,, adam mevzuyu bilmiyorda ulan bundan aylar öncesine kadar benimle yiyişiyordun öyle böyle değil hani baya baya sikişiyorduk ne oldu şimdi
Tamam şimdi bundan sonra ipler koptu boku yedik yani bok kelimesi kullanıyorum ama inan ki bok belkide daha temizdir.
Elimden fazlasını yaptım insanları kırmamak adına her seferinde kendimi kırdım kendimi parçaladım, kendimi öldürdüm ama insanın hayatına biri girdiği zaman dengesini geçin bi kenara atın gezegeni değişiyor birbirlerine söz vermeler eşim olmalar karım olmalar gibisinden laflar etmece, çocuklarımın babası, anası gibi cümleler işte
Her şeye rağmen o kadar kötü acım olmasına karşılık senden yediğim bu kazık ömür billah unutmayacağım dilerim ki bir ömür sen mutlu kal ben mutsuz olmaya razıyım
İnsanların kalbi çok nadir bir şey bardak misali yere bir kere düştüğü zaman kırılır, kırılmazsa eğer çatlar işte çatlaması daha kötü ya mutlaka canın acımaya başlar sürekli acır sürekli ağlarsın müzikler falan sendroma girmeler çıkmalar sonra hop düzelmeye başlarsın tabi düzelme derken insanlardan yana çektiğin eziyet sana faiziyle geri döneceği için biraz gecikmeli faiz olur bu olsun
Bundan aylar öncesine kadar benimle sikişirken öyle demiyordun bebeğim erkeğim diyordun
İşte insanların kalbi siktiğimin kalbi böyle bir şey seviştiğin zaman senden huzurlusu yok sevişme bittiğinde boku yedik
Mutsuzluk dünyanın en kötü canavarı

12.12.2012

Şizofren yazıları

Nasıl bir ruh halidir bendeki bu siktiğimin ruhu hiç ama hiç anlamıyorum. Sürekli yeni insanlara güvenmece onlara karşı iyi davranma, kırmamaca ve yanlış bir şey konuşmamaya özen göstermece.
Evet böyle bir şey dün gece tanrının parmaklarını iblis kırdı canı yanmıştı tanrının, Tanrı bu dedim nasıl olurda canı yanar dedim bir anlama çıkaramadım.Daha sonra ilerleyen zamanlarda anladım tanrının elleri kırmızıydı kürtaj yaptırmaya gelmiş genç kızların bebeklerini almakla meşguldü.
Çok zor bir işi var aslında bakmayın,
Müzik yapmak, Ruh halimizi sikmek, yeniden kalp kırılması için şeytana belli tüyolar vermek gibi gibi bir sürü anlam çıkaramayacak kadar olaylar işte,
Aslında insan olmanın en kötü yanıda bu işte siktiğimin bir kalbi kırılmasında dolayı kendimize uyguladığımız psikolojik savaş sanki amerikanın türkiye'ye savaş açması ve o savaşta insanların ölmesi, Neden bu kadar ruh halimiz bozuk bir türlü alamıyorum halbuki diğer taraf dediğimiz yerde mutlu mesut yaşayacakmışız daha çok bekleyin burada kalp kırıklığı yaşadıktan sonra demezler mi size? Evladım bu kadar kalbin kırıldı tanrından şi kayetçi olmayacak mısın, Bunu tanrı ile karşılaştığımda bizzat diyeceğim korkusuzca sanki ölümsüzlük suyunu içmiş gibi,
Aslında tanrının karşısına çıksam götüm tavan yapar hani boru mu yaratıcı ile konuşmaya gidiyorsun ve her sorunu anlatıyorsun göt ister abi sağlam bir göt ister...
Sanırım beş aydır ruh sağlığım epey bozuldu artık nedeni sevgili dediğim insanlar yüzünden oldu. Neden insanlara kanıyorsam artık bunu da anlamıyorum akıl sır erdirmek imkansız hacı neden yani yoktan bir şeyleri dünyaya nimet diye insanların önüne koymak neyin nesi
Neyse konuyu çok saçmalamaya başladım ben diyorum sana işte mellery hep bu eroinin yüzünden diye ama bana inanmıyorsun
Yarın yine bu saatte gel seninle önemli bir konuda konuşmalıyım.
Kıyamete daha çok var

11.12.2012

Final bölümü

Yeni bir sezon başladı artık, bu kez kaldığı yerden devam edecek yaklaşık sekiz bölüm çekildi yorucu ve bir o kadar da eziyet dolu sekiz bölüm sonra final olacak işte,
Geçen sezon çok açıklı ve bir o kadar da gülme yeteneğini kaybetmiş bir insan vardı karşımızda sezon finalini yönetmenler ve yapımcıları olmak üzere çok güzel bir iş çıkarmışlardı inanılmaz yapılmış bir dizi oldu. Aylarca insanlar sezon finalini konuşur oldular, Her insanın ağzından farklı cümleler ve kelimeler döküldü acaba adam sevgilisini öldürecek miydi? Yaşadıkları onca beraberliğin sonunda josep hastaneye yatacak mıydı? Karısını aldatan Grinko yaptığı suçluluk duygusuyla ne kadar yaşamını sürdürecekti gibisinden laflar etmiyorum.
Saçma çünkü yok o karısını aldatmış, yok gitmiş başka birini sikmiş, yok o onu becermiş, bu bunun evinden basılmış bla bla bla.... gibisinden laflar etmeyi bırakıyorum her şeyi bir çöpe atıyorum siktiğimin kağıtlarını amına koyayım kalemimin saden tükendi artık, bende klavyemin tuşlarına basıyorum oda bir şeyleri yazıyor işte,
Sürekli yazmak, sürekli kitap okumak sonra başa sarmak bozuk plak gibi müzik çalıyor sonra başa alıyor bir daha çalıyor, bir daha, bir daha derken insan beynini akıl hastenesine kapatmak istiyor o an,
Bazen kendime şu 6. kattan ruhumu atsam diyorum sonra dediklerinde intihar etti piç kurusu dediğim dahi oluyor kendimce ama bir anlık mesele işte aklımdan uçup gidiyor sonra, sonra diyorum ki acaba gaz mı koklasam yada eroin mi içsem sabaha kadar en iyisi bileklerimi kesmek. Bilek kesmek çok zor bir iş biraz canın acır sonra alışı verirsin işte aşkta öyle sevgilinden ayrılırsın başka bir insan gelir düzelirsin ama senden aldığı parçaları özlersin gelen sevgili seni yap boz gibi kullanır sürekli eksik parçalarını yerine koyar ama bir bok olacağından değil sana acıdığından dolayı işte yoksa hani çokta sikinde değilsin halbuki,
Birde kalp kırıklığı var gezegen dediğimiz ve onun için yaşadığımız su, toprak, hava ve tahta evet tahta amına koyayım bildiğin odun işte,
Gezegenden sıkılan insanlar tanrı dedikleri ve cennet, cehennem diye tabir edikleri bir yer varmış sıkılan insanlar oraya gider bir daha da geri dönmezlermiş. Bende gitmek istemiştim bi ara sonra dedim kemdimce gidersem bir daha geri dönemezsem diye korku sardı bir anda içimi çok düşünmüştüm yapacaktım bunu kendimi 6. kattan boşluğa bırakacaktım ruhumun bedenimi terk edilişini o zaman izleyecektim işte inanılmaz bir şey olacaktı, İnsanlar beni alkışlayacaktı hatta benim için müzik yapanlar dahi olacaktı bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz gibisinden yattığım yere belkide heykelimi dikecek insanlar olacaktı. Orada yaşayan kişinin saygısına işeyin amına koyayım diye not yazacaklardı altına.
Her şey güzel gitmiyor işte sürekli başa sarıyor hayat ilerlemeyi küçük yaşta oda bırakmış sanırım onun canı bizlerden dolayı sıkkın bizler ne kadar isyan ettikçe oda üzülüyor, üzülsün piç kurusu ben üzülüyorum, Bülent Ersoy'da üzülsün, Kadir İnanır'da üzülsün gerçi onların parası var amına koyayım onlar sıkıntıları bir şekilde atarlar ama para dediğimiz götümüzü sildiğimiz kağıt havludan ne farkı var? Yok aslında sadece insanları satın almaya ve onları evcilleştirmeye yarayan bez parçası işte ama aslında bez parçası diyoruz ya bakmayın siz benim dediğimi bu bez parçası bazen adamı kral yapıyor, bazende adamın anasını sikiyor işte;
Uzun laflar ediyoruz dine, yaşadığımız topluma, insanlara, tanrıya, müziklere, paraya, yaşamımıza ve dünyaya her şeye,. topladığımız zaman elimize geçen tek cevap sadece şu oluyor.
Sikerim dünyanın anasını gibisinden atarlanma oluyor.
Sezon finalleri başlıyor artık, ardından yaz ayı gelir, derken film biter ama akıllarda oynadıkları oyunuyla ne o oyuncular kalır nede yaşadıkları dram, Bizlere kalan tek şey
kocaman bir hiç...

8.12.2012

Yeni yayın yönetmeni Başrol oyuncuları iblis ve ben

Hepiniz hoş geldiniz, film 35 dakika sürecek bol acı ve ağlamaklı bir bir film olacağından dolayı mendilleri bizler veriyoruz ruhunuzu sikmek size kalmış mesele,

Her şey 21 ağustos'da başlamıştı ruhum ilk kez mutluluk içindeydi aşık olmuştum dünyanın en zor görevi bir kadına aşık olmaktı ve ben bunu üçüncü kez yapıyordum bir kadına aşık oluyordum ruhum ve bedenim bir iddaa programı sunar gibi kalbimi öne atmaya karar vermişlerdi.
Her mutluluk iyi gitmez derdi büyükbabam nedenini hiç ama hiç bilmiyorum neden mutlu olan insanlar birbirlerini kırsın ki saçma bence çok saçma bir şey,
21 ağustos gecesi tanımadığım kokusunu bile bilmediğim bir insana aşık oldum görmediğim bir insandı ellerine dokunmamıştım henüz çok inatçı biriydi inatçılığının yüzünden canımı çok yaktı,  çokta canı yandı benimle birlikte her seferinde onun için tanrının bana hediye ettiği göz yaşlarımı akıtıyordum bunu sırf kendim için değilde onun için yapıyordum sanki, Aşık olmak dünyanın en mükemmel olayı bu mükemmel olay bazen ruhunu morga kapatmak kadar hal alıyor.
Her şeyim seni seviyorum, Evet dünyanın en lanet cümlesi seni seviyorum seni olmak istiyorum geceleri seks yapmak istiyorum gibi oruspuluk yapmak yada bir kadını gece yattığında zevk doruklarına çıkarmak, Kadınları sikmek ve  becermek oruspuluk ve onun çocukluğunu bedava niyetine almak. Kahve hiç acı olur mu? Olmaz aslında olmamalıda,
Seni seviyorum cümlesini ilk kez bende o gece kurdum o kadına hayatımda ilk kez seni seviyorum cümlesini kurarken ruhum neredeyse iblisin yanına gitecek ellerinden öpecek gibi bir şey oluyordu öyle hissettim yani, Yüreğim acıdı bu kez, canımın yandığını ilk kez bu sabah aynaya baktığımda gördüm eroinden imal edilmiş silahlar yaptım kendimce, şakağıma dayadım öldürmek istedim her seferinde kendimi, ölmek istedim tanrıdan uzaklaşmak istedim saatte 300KM hızla giden bir aracın altına atmak istedim bedenimi, ruhumu sonrası olmayacak bir iş çıkarmak bir annenin rahminden kaçmak istercesine
Hayata kalp kırıklığım babamı mezara koyduğum günden bu güne kadar sürekli inişli çıkışlı devam etti sürekli de devam ediyor her sabah aynaya ben değilde sanki oruspu çocuğunun biri bakıyor gibi hissettim,
Artık ruhumu sormuyorum iblis ile antlaşma yapmış öyle duydum en son, Bedenim eroinin etkisinde dans yapıyor geceleri dans yapıyor sanırım,
Ben ise kendimi bilmiyorum buna çok zor inanıyorum ama kendimi kayıp ettim cine yalvardım uçan halı ver diye bana bu gezegenden siktir olup gideyim dedim ama tanrısından izin almadan bir şey yapamam dedi piç kurusu dedim içimden ona bir gece yarısı,
En son tarihler aralığın sekizini gösteriyor saat on yedi otuz altıyı gösteriyor düğün fotoğraflarını gördüm eskiden bana seni seviyorum kurduğu cümleyi şimdilerde bir başkasına kurar olmuş şimdilerde başka bir erkeğin kollarında artık,
Ruhumu siktin josep, ruhumu siktim mallery, ruhumu becerdin iblis, ruhumun amına koyayım tanrım
Kusura bakmayın ama ben bu gece eroin ve şarap eşliğinde geçirmeyi düşünüyorum sizler ne bok yiyorsanız yiyin umurumda bile değil evlenmiş olman başka birisinin siki altında inlemiş olman benim sikimde bile değil sen bu kadar şerefsizliği yaparken ben senin için her gece tanrı ile sözleşme imzalarken senin kolların oynamazken ben kollarımı jiletle kestim iblise inat olsun diye, Eroin kullanmaya devam ettim ruhumu şimdilerde morga atıyorum nasıl olsa bi ara gider alırım..

4.12.2012

Şeytan üçlemesinin son mektubu

Hayatıma peşmerge çekiyorum artık, yüzümü ve bedenimi saklıyorum insanlara ve onun yaratıcısına. Beni bu kadar güçsüz kıldıkları için, 
Ruhumu evsizler diye adlandırdıkları kimsesizler yurduna bahış yapıyorum, oda sıkıldı benden farkındayım bunun ama olsun diyorum, ruh diyorum biraz daha sözlerimi yutkunuyorum dünyaya ne diye geldiğimi bilmeyecek kadar da aptal rolü yapıyorum insanlık adına isa gibi acı çekiyorum çarmıha gerildiğim her saniye hatırına, insanlar isaya taptıkları gün kalbim kırıldı, Tanrıyı ve gabriel'e sırf acı çektirdikleri için, 
Bazen tanrı için hayat çok zor geliyor diye düşünüyorum, İnsanların canını al, fakiri ez, masum insanları öldür gerçekten çok zor bir iş devamlılık gerektirecek bir iş Tanrı bu vakti bolca var ama 
Geçenlerde yine bir kıza aşık oldum lanet olasıca eros, kahpe eros okunu kalbimin tam ortasına fırlattı ve beni  bensiz bırakarak oradan uzaklaştı, Sonra aşk diye bir şey duydum ben sevdiğim insandan o söyledi bunu bana nasıl bir şey olduğunu henüz bilmiyorken sevdiğim insan oldu. Garip olan sevdiğim dediğim insanda çekip gidecekti ve ben yine kalp kırıklığı ile baş başa kalacaktım asıl benim canımı yakan buydu, 
Bir babanın en büyük suçu evladını sevmemesi ve ondan nefret etmesi gibi bir olaydı bu, sırf yemek masasında poşet ses yapıyor diye kendini tanrı sanıp bağırması gibi, Acı verici bir şey 
Acı diyorum geçenlerde sevdiğim bir abi ile karşılaştım halimi, hatırımı sordu bana biraz sigara içtik ayak üstü muhabbet ederken derken zaman geç olmuştu eve yine geç kalmıştım ve babamdan çok korkuyordum daha dün gece eve geç gittiğim için beni saatlerce dövmüştü ağzım burnum biraz yer değiştirdi oynama yaptı tanrı yaratırken malzemeden çaldığı için düzeltme gereksinimi sundu babam, 
Çok ağladım bende o gece o kadar çok ağladım ki okula nasıl gideceğimi düşündüm, Ama gitmiştim yine babamın yaptığı terbiyesizliği görsünler diye gittim okula bende, 
İnsanlar acıdı,
Öğretmenim acıdı,
Hatta sevgilim bile diyemediğim lanet erosun attığı ok gelip beni bulduğu o kız bile acıdı bana 
Bu böyle olmayacak dedim evin yolunu tuttum, 
Kapıda beni karşılayan kemer olmuştu sırtıma o kadar şiddetli indi ki yer gök kızıla boyandı o dakikadan sonra yine dövdü, yine dayak var dedim bende o gece, sürekli o geceler bende psikolojik savaş uygulama metodu uygulamaya devam etti bende sırf bu yüzden bedenimi kimsesizler yurduna bahışladım, 
Sonra isa ile konuştum neden canın yandı dedim babasız olduğunu söyledi bana kalbim kırıldı benim varda ne oluyor dedim her gece sürekli dayak yiyorum bende evden kaçmaya karar verdim dedim oda bana üzüldü, 
Çok geçmeden eros attığı oku benden istemeye geldi faiziyle birlikte tanrının bir görevi verdiği eşyaları faiziyle almakmış bunu sonradan öğrendim o kız erosun attığı o ok ile aşık olduğum kızda hayal olmuştu. 
Bende bu boktan çukurdan kurula bilmek için ceketimi dahi almak istemeden gittim. 
Şimdilerde azap içinde iblis ile oyalanıyorum 

1.12.2012

Ara-lık

Aralık hüznün bahçesine dönüşebiliyor,
Kapının aralanması nasıl oluyorsa, İnsanın kalp kırıklığının aralanması da öyle işte,
Ara-lık uzaktan bir bakış acısı,
Saatte 200km hızla giden bir aracın içinden atlayıp beyninin parçalanmasıdır aralık.
Hüznün devam etmesidir,
Sevinçlerin yeniden doğmasıdır,
Bir annenin evladına sarılmasıdır aralık,
Yirmi iki yıldır aralık ayı gördüm, ama bu kez kötü etki bıraktı.
Seneler gördüm ama senin gibi geçen sene görmedim.
Beni benden aldığın günü gördüm,
Kalbimi aldığın günü gördüm,
Nefesimi kestiğin günü gördüm.
Senin gibi birini görmedim,
Aralık,
Şimdi ben sussam sen konuşsan sabaha kadar,
Kardinallerden insanlar gelse, seni papaz ilan etseler,
Diğer ayların hatırına sadece
Biraz biraz eksiliyorum bu gece rakım bitti, sigaram bitti, uykum terk etti beni.
Ben bu gecenin hatırına cemal süreya'dan şiirler dinleyeceğim kadınlar susarak gider şiirini,
Sonra biraz daha eksilmeye devam ederim.

27.11.2012

Hata

Yeniden bir dünya keşfediyoruz,
Düzenini birlikte kuracağımız insanların olmadığı yeni bir gezegen.
Ben seninle hayatı öğrenmeyi tercih ediyorum ve o kıçı kırık kendini beğenmiş kişilerin hepsine; birer, birer tükürürken yanımda sen ol istiyorum birlikte güçlü görünmek için,
Biraz ileride cennetin arka sokaklarında kayboluyoruz ben seni bulmaya çalışıyorum sen benden olabildiğince uzaklaşmayı tercih ediyorsun, karanlığa hatta en karanlığa atıyorsun beni, bilmediğim ışığın olmadığı bir yer burası. Sonra kör oluyorum karanlık odada kimsenin olmadığı odada, sadece kulaklarım görme yeteneğini kullanıyor sesler biraz olsun beni korkutmuyor da değil hani, korkuyorum sonra aklıma sen geliyorsun korkularımdan uzaklaşma çabası gösteriyorum biraz olsun.
Tanrı sana bir sihir veriyor kullanman için temiz, masum kalpli olduğun için; saden sihrinden anlaşılıyor. İnsanlara yardım ediyorsun her ne kadar sana, bana, ikimize; kötü davranan insanlar, melekler, iblisler var ise hepsini affediyorsun işte bende bu yüzden seni seviyorum;
Seni seviyorum sevgilim dünyanın en yorucu kelimesi oluyor bazen, yorucu olmasının tek sebebi başka bildiğimiz insanlara aynı cümleyi kurmuş olmamız ve kullandığımız cümleleri annesiz ve babasız bırakacak kadar kötü olmalarından kaynaklanıyor.
Kim dokunsa bana onuda pis kokulu çukura sürüklüyorum işte bu yüzden de seni kendimden olabildiğimce uzaklaştırmaya çalışıyorum ama bu işte usta değilim, kahretsin seni seviyorum, kahretsin kelimesi seni seviyorum değil seni kendimden uzaklaştıramadığım için kahretsin diyorum.
Hani hatırlıyor musun geçenlerde bir pazartesi akşamı bana hoş'çakal dedin ben o gece çok ağladım bunu tanrım bile görmesin diye yatağımın altına girdim. Sırf beni güçsüz görmesin diye böyle bir şeye kalkıştım. O gün canım çok yandı kalbim sanki morga girmiş gibi hissettim, o gece gözümde yaş kalmadığı için iblisten yaş satın aldım. O gece insanlarla konuşmayı ret ettim. Her şey o geceye ait, benim korkumda o geceden kalma işte;
Sen bana bir gün hani hoşçakal dedin ya ben o geceyi yazdım, kağıtlar tükendi o gece, kalemlerin uçları dayanmadı o geceye. Sonra beynimi, kollarımı, ayaklarımı, dilimi kestim bazlı jiletle, jilet çok sertleşmişti o gecenin hatırına,
Sen;.
Kahrolası ben değilde,
Sen o gece gittin ya şiirlerimi yaktım, romanlarımı yaktım, kendimi yaktım.
Ben o gece bir alev gibi yandım hiç bir insanoğlu, meleklerde dahil olmak üzere kimse gelmedi ölümümü canlı canlı izlediler tanrıda izledi kurtarmadı beni o gece,,,
Gecenin ilerleyen saatlerinde gözümü bir morgda açtım nefes alabiliyordum çok garip bir şeydi soğuk dolu bir kavanozun içine atılmıştı bedenim ama halada nefes alabiliyordum bir işaret yapıp ben ölmedim diyemedim o gecenin sabahına,
Şimdilerde ruhum çok acı çekiyor arada bir yanına bile gitmeye korkuyorum sevgilim...

25.11.2012

Şehri terk etme planları

Bir gece yarısı yazıyorum bu notları kendime,
Olur hani biriniz okursanız kahrolası satırları ruhuma dua edin sadece, kırmızı şarap için benim için
Bu gece yazacağım pislik ve lanet sözcükleri bir daha kullanmayacağım,
Çünkü bu  gezegende olmayacağım ben çıkıp gidicem, arkama bile bakmadan, Hiç bir şey almadan, Her şeyi bu gezegende bırakıcam, sonrası olmayan bir yer işte.
Evet ben artık bu gezegende olmayacağım, kendinize çok ama çok iyi bakın birbirinizi sevin kırmayın, Yada kırın en iyisi belki o zaman daha iyi anlarsınız hayatın ne olduğunu.
Ben bu gece siktir olup gidiyorum artık. Kalbimi kimse kıramayacak bir daha, bir daha kimse ruhumu üzemez de hem,
Ben bu gece şehri terk ediyorum yazıyı burada bitirmek zorundayım ellerim açıyor, parmaklarım açıyor, bileklerim açıyor, kalbim en çokta kalbim açıyor işte,
Lanet olasıca bu gece ve bundan sonra ki geceler olmayacağı için mutluyum artık.
Mellery biliyorum seni yarı yolda bırakıyorum ama affet beni lütfen en çok en çokta sen biliyorsun durumum her şeyi sana anlatıyorum ben, sıkıntılarımı, dertlerimi, sen biliyorsun mellry ama inan ki bende tükendim bu gece çok fazla kalbim kırıldı, çok fazla ruhum bedenimi terk etti, her şeyin çoğunu gördüm azını hiç tatmadım ben, beni affetmiyecek olursan eğer kırılırım sana biliyorsun ki bir tek sana kırılmadım ben, bir tek sen anladın ben, bir tek sen.
Ben bu gece bu şehri terk ediyorum bir daha sabahlarım olmayacak, gecelerim olmayacak hiç bir şeyim olamayacak benim artık.
Ceketimi bile almadan bu şehri terk etme kararı aldım artık.

Düş'ün içinde yaralanmak

Şimdilerde  bir düşün içinde beynimi olabildiğince kontrol altına almaya çalışıyorum ama bir türlü başaramıyorum. Yazıları beynim söylüyor, ellerim yazıyor, Ben sadece kukla gibi kullanılıyorum. Şu sıralar tanrı ile aram epeyce açıldı artık. Unutkanlık başladı her şeyi unutuyorum bazen harfleri bile unuttuğum oluyor, Kendimi unuttuğum oluyor, beynim bile benden haberi yok sanki başka bir gezegende gibi ayrıyız onla.
Bilmiyorum neden böyle oldu, Sigara, Eroin, Alkol, sanki kahve gibi sıcak su, kahve ve şeker üçü bir arada görev yapıyor beynimin içinde seks yapıyorlar artık.
Dedim ya size şu sıralar kendimden hiç mi hiç haber alamıyorum nedenini dün gece tanrıdan öğrenmeye gittim ama beni kapıda hiç tanımadığım biri karşıladı çok şaşırmıştım tanrı ilk kez benimle görüşmeyi reddetmişti.
Anlam veremedim sanırım çok fazla günah işliyorum,
Dün gece evet dün gece tanrı beni kabul etmediği için çok sinirlendim biraz eroin, birazda alkol tükettim. Vücuduma kanıma karışmaları saniyeler içinde kendimden geçtiğimi nereye gideceğimi bilemiyecek kadar aptal aptal sokaklarda dolaşmaya başladım. Hiç tanımadığım bir kadınla seviştim sabaha kadar birlikte tanrının bizi gördüğünü bile bile seviştik.
Sinirlenmiştim çünkü beni kabul etmemişti yanına hiç tanımadığım bir insanla görüşmüştüm o gece, Sabah olduktan sonra hiç bir şey hatırlamıyordum  yatağımda bir kadın vardı. Masanın üzerinde beyaz maddeler, eroindi epeyce içmiştim sanırım, yastığımın altında bira şişesi çıkmıştı sanırım dün gece seviştiğim kadın çok azmıştı, Sanırım onu dün gece çok yormuştum yada o kadının belli bir tutkuları vardı bilmiyorum henüz şuan beynimi kontrol edemiyorum. Her şeyi hatırlamaya çalışıyorum ama olmuyor bir türlü,
Yataktan kalkıp sigara paketimden bir dal alıp, mutfağa kendimi atıyorum sıcak su yapmak derdim ve o sıcak suya kendimi atmak değilde amacım ama başımdan boşaltmak da istemiyor değilim açıkçası, Her sabah yaptığım şeyi yapıyorum sıcak bir kahve, sigara, sabahları kahvaltı yapmayalı epeyce seneler oldu artık.
Biraz olsun kendime gelmek için bunları içiyorum her sabah kendime gelmem beynimin vücudumu ele geçirmesi saniyeler aldıktan sonra ruhuma kavuşmam beş dakika, Sonra sıcak suyun altına girmek yaklaşık yirmi beş dakikada vücudum ve beynim kendini yeniden başlatıyor işte. Bilgisayar gibi,
Sonra o sıcak suyu bırakıp, sıcağından buharlaşmış camı ellerimle silmek ayna ile baş başa kalmak,
Ne bakıyorsun bana piç kurusu demek,
Her şey konuşmam başladıktan sonra bitiyor kendimi ayna ile konuşurken buluyorum deli birisi değilim biliyorum bunu ama içimdeki ruh hali kendini şizofrene bağlamış.
Her şey bitiyor sonra gece oluyor ben yine aynı şeyleri yapıyorum, Eroin kullanıyorum, sigara içiyorum, Alkol tüketiyorum vücuduma işkence değil yararlı madde ne varsa vücuduma boşaltıyorum bir kadını sekste nasıl memnun edebiliyorsanız bir erkeği nasıl boşaltabiliyorsanız bende vücuduma bunları boşaltıyorum işte.
Sanırım yine tanrı benimle konuşmayı ret edecek olsun, Konuşmasın benimle bir gün olur kendisi yalnız kalırsa eroin ve sigaram hep fazladan bulundururum yanımda olur hani gelirse birlikte içeriz. Birlikte günah işleriz.

23.11.2012

Eroinin etkileri

Bu gece tanrılar sözleştim artık lanet olası gezegenden ve pislik olasıca iblisten kurtuluyorum. Evet evet doğru bu gezegeni terk etme kararı aldım artık , biraz da diğer taraf dedikleri cennet ve cehennem dedikleri yeri merak ediyorum acaba gerçekten öyle bir şey var mı? Tanrı dedikleri ilah nasıl biri, Kutsal kitaplar neyi simgeliyor her şeyi bu gece öğreneceğim, çünkü iblis ile olan sözleşmem bu gece bitiyor kendine yeni kurbanlar seçecek ve ben görevimi bitirmiş yeni kardinal olacağım yeni ilahları, yeni kurtarıcıları ben olacağım.
Tanrıyı bir insana benzetmek gerçekten çok zor, Çünkü onun hiç bir şeye ihtiyaç yok derdi büyükbabam bunu bana çok küçük yaşta söylemişti ama küçük bir çocuk olduğum için pek önemsememiştim. Tanrı bu dedim görmediğim sadece bildiğim ilah idi, peygamberler göndermişti yüzlerce belkide binlerce peygamberler gelmişti yeryüzüne onlarda ilahlarından aldıkları görevleri kusursuzca yerine getirdiler, sanki savaş oyunu gibi yada bir finali beklemek gibi kusursuz ve sessiz,
Neden peki peygamberler resimlerini yaptırmadılar o zamanlarda duvar sanatı meşhurdu, isteseler resimleri olurdu.
İsa belkide çarmıha gerildi nereden biliyorsunuz Tanrının onu yanına aldığını,
Tanrı bu her şeyin en iyisini her zaman o biliyor öyle ya peki neden bu kadar kötülüklere göz yumuyor tanrı ise adaletli biri ise neden her şeye göz yumuyor neden peki daha üç yaşındaki bir bebeğin tecavüz edilmesine göz yumuyor her şey neden kocaman bir neden?
Tanrı eğer her şeye göz yumuyorsa asıl suçlu odur tanrıdır.
Zina neden günah ki? O zaman kadınlara ve erkeklere sevişme yeteneği neden verdin tanrı'm, Sen her şeyi kusursuz biliyorum diyorsun peki neden bazı olaylar istenmediği gibi gidiyor hadi bunun açıklamasın yap bana lütfen.
İlk insan babamız dediğimiz hazreti Adem havva'sını bu kadar sevmeseydi aşk diye bir şey olmayacaktı tüm suç ademde.
Suçu birinin üstüne atmak gerçekten çok kolay vede çok basit ama dedikleriniz hani cehennemde yanarsınız dedikleriniz olay var sizler kaç kere cehennemde yandınız, kaç kere cehenneme gittiniz.
Her şeyi kutsal kitaplardan okuyup söylüyorsunuz peki kutsal kitabın değişmediğini nereden biliyorsunuz incil değiştirildi, tevrat değiştirildi, zebur değiştirildi peki kuran neden değiştirilmesin ki neden böyle bir şey yapmamış olsunlar ki yıllardan beri insanoğlu tek bir şey için yaşadı ölümsüz olmak.
Bu bir tek tanrıda bulunan bir özellik,
Eğer sizin, bizlerin özel yetenek dedikleri şey olsa idi o zaman dünya diye bir şey olmazdı.
Peki tanrı neden her şeyi diğer tarafa bıraktı ne var orada nedir özel kılan şey,
Duaların gücüne inanmayı küçük yaşta bıraktım çok küçük olmam ve hayatın ne bok olduğunu bilmediğim için dua etmeyi bıraktım belkide tanrı sadece dualarla beslenen bir şeydir olabilir bu,
Eroin içmek günah diyorlar bokumu yiyin siz amına her şey bu illet yüzünden oldu amına koyayım ya sanırım tanrı ile konuşuyorum şuan

21.11.2012

Hayat Kırıntıları

Kötü Durumlar başladı artık bende nedenini bir türlü çözemiyorum sürekli beynimin içinde oynaşan, sürekli beynimi sikmeye kalkan insanlar yüzünden. İyice bitkin hala düştüm. Şu sıralar sadece kahve ve sigara tüketir oldum doğru dürüst kahvaltı bile yapmıyorum. Gerçekten bu kez hatta ilk kez bu başıma geliyor çok yorulduğumu anlıyorum artık.
Kulağımın içinde çalan müzikler beynimin amına koyuyorlar artık. Nedenini bende bilmiyorum ama müzikler bana iyi gelmiyor sanırım onlarda insanlar gibi sürekli benden bir parça alıyorlar kemiğimi söküyorlar, kalbimi saden bu aralar kimse sormasın kalbimi nedeni kırıklığından dolayı bi iki kere uhu ile düzelttim ama sağlam olmadı işte.
İstanbuldan kurtulmak istiyorum lanet şehir 21 yıldır beni çok fazla yordu hemde o kadar çok yordu ki artık dayanacak gücümün kalmadığını bilimiyorum. Beyinim içinde çalan müzikler kafamı yerinden çıkaracak tonda vuruyorlar önce gitar sesi, ardından davul sesi sanki düğün salonundayım gibi bir hal var,
Ben beş yaşında tanrı ile karşılaştım, bunu hatta peygamberler bile o yaşta tanrının ne olduğunu bilmezken ben ilk kez 5 yaşında evimizden içeriye girdiğini gördüm ve giderken bir o kadar acı bırakarak çekip gitti tanrı,
Yanımda olan insanlardan o kadar çok kazık yedim ki her seferinde sırtıma bakar duvara bir çentik atar dururum sabahları,. Duvara baktığımda yediğim hançerler aklıma gelsin diye şu sıralar duvarı adeta kana boyadım. Duvar bile dayanamadı gel zaman git zaman ağladığını bir cansız varlığın ağladığını ilk kez o zaman gördüm ben, gözünden kırmızı kanlar akıyordu, duvar kırmızıydı her zaman ki gibi,
    Bazen saatleri, günü, ayları bile sevmez oldum helede özellikle şu yaşadığım son 6 ay şunu diyorum çünkü, cehenneme gitsem belkide bu kadar canımı yakmazdı tanrı, Tanrı bu kulunu affeder.
Bazen kendimden nefret eder oldum her nefretim yanımdaki insanlara zarar verir oldu, Bu yüzden yanımdaki insanları olabildiğince kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum ama olmuyor, onlarda haklılar bir an önce düzelmemi eskisi gibi olmamı neşeli arkadaşı, neşeli ibrahimi, sevinç dolu, hayatı seven ibrahimi bekliyorlar ama olmuyor işte olmuyor bi türlü,
Kahveyi bu yüzden çok içiyorum işte kalp krizi etkisi yüksekmiş belki bir gün yolda yada otobüste kalp krizi geçiririm diye içiyorum, Tanrının beni bir daha görmeye niyeti olmadığı için ben kısa yoldan onun yanına gitmek istiyorum işte,
Her şey bu kadar basit mi peki?
Değil! Elbette basit değil, basit olsaydı insanlar ölmek isterdi.
Sürekli tanrıya suç atıyorum işte kendimi rahatlatıyorum böylece,
Çok isyan ediyorsun diyor kimileri,
Onlar acaba benim yaşadığım hayatımın kaçta birini yaşadılar, kaçta birini gördüler uzaktan konuşmak o kadar basit o kadar kolay ki bazen bilerek o kadar çok kalp kırıyorlar ki anlatılmaz işte bu.
Hayatım boyunca kimseyi kırmamak ve üzmemek için çabaladım sırf bu yüzden her seferinde kendimi kırdım ve parçaladım, Kim için onlar için dost dediğim sevdiklerim için,
Lanet olsun! Lanet olsun ki hayatımın amına koydunuz daha fazla size verecek bir şeyim kalmadı bir tek canım kaldı onuda alırsanız tam olacak.
Hani nede olsa uzaktan davulun sesi hoş gelir ya size, gerçekten öyle uzaktan gelen sesler size çok tatlı geliyor

Tanrının Meleği

Gece yarısı geçti Tanrı yine intihar masasında son gösterisini yapıyor, 
Sen gittin, 
İnsanlığa küstüm ve hepsini birer çöp kibriti gibi kırdım, zamanında onlar benim kalbimi kırmıştı şimdi ise sıra bende bende onları kırdım. 
Tanrıyı dün gece intihar masasına çıkardım işlediği suçlardan dolayı yargılanması gerekliydi. 
Ceza almalıydı artık insanlardan. 
Kutsal kitaplarda yazanlar ne ise onu uygulayacaktık ve yerine getirecektik suçtu çünkü iblis ilk kez doğru bir şey söylemişti insanlara. İblis bu ne kadar doğruyu söyleyebilirdi ki illaki insanların akıllarında bir şey bırakacaktı. 
Tanrının tek suçu, Erosu görevinden almaktı ve onun yerine bilmediğimiz bir kadını göreve getirmişti. Tanrı bu neden böyle bir şey yapsın ki onunda acaba zayıf noktaları var diye zaman zaman düşünür olmuştum, ve bir gün tüm insanlar ayaklandı. 
O zaman çok korkmuştum tanrının evine gidiyorlardı epeyce kalabalıktılar. 
Tanrım bu dedim başına bir şey gelmesin dedim ve kendimi kimseye görünmeden yanına varmıştım. 
Her şeyi bir bir açıkladım ama beni hiç dinlemedi, 
Neden dinlesin ki tanrı sonuçta neden bir insanoğlunu dinlesin ki, 
Şair değilim ki, yazarda değilim okumuş alim olmuş insanda değilim ben neden dinlesin beni dedim kendi kendime. 
Çok kırıldım dışarıya çıktım beni görmesin diye arka bahçeye çekildim ağladım biraz, biraz biraz derken çok ağladım orada bahçeye o kadar çok göz yaşı akıttım ki nehir oldu. 
Kalbimin kırıklığını tanrının seçtiği kadın düzeltti yanıma geldi ilk kez o gün bana göründü ilk başta çok korkmuştum neden olsa tanrının vekil ettiği bir melekti. Neden benimle konuşmaya gelsin ki dedim. 
Ağlamana daha fazla dayanamadım ve sana göründüm dedi, 
Aslında acımıştı bana, bana her insan acır nedenini hiç ama hiç bilmiyorum.
Sanırım babamın olmadığı için bana acıyorlar, 
Melek gözlerimden akan yaşları elleriyle silmişti o gün ve kalbimin atışlarını ilk kez o zaman hissetmiştim sanki eşit hızda bir araç ile yarışıyordum, yada bir uçakla, yada bir mermiyle yarışıyordum sanki ben, 
O gün meleğin elleriyle yüzüme dokunduğu o gün benim için cennete girmekti sanki. 
Tanrının evine gelen insanlar her gecen saniye daha fazla kalabalık artıyordu, her gecen dakika insanlar, iblisler, melekler oraya toplanıyordu. Ama hiç kimse bir şey bilmiyordu saçmalıktı bu tanrı neden insanlara bir şeyin açıklamasını yapmıyordu. Neden insanlardan korkuyordu. 
Eros çok kırgındı tanrısına kalp tanrısı ilaha kırılmıştı. 
Tarihler alt üst olmuştu adeta, 
Bende kırgındım ama olsun dedim her seferinde tanrım dedim her şeye boyun eğdim sabır ettim, Dua ettim. 
Bir gün dualar gücünü kayıp etmeye başladığında bile olsun dedim yine tanrım dedim yalnız bırakmadı onu hiç bir zaman. 
Melek gözlerimin içine baktı sanki kalbimden geçenleri okuyordu o okudukça ben saçmalamaya devam ediyordum içimdeki duygularla. 
Duygularımı bir an önce kontrol altına almam lazımdı ama yapamadım meleğe olan duygularım daha fazla bir hal aldı. 
En iyisi dedim oradan uzaklaşmak çekip gitmek insanlara, tanrıya, meleğe hiç bir şey söylemeden oradan gitmekti. Yollar bana bunu göstermişti çekip gitmek ve bir daha geri gelmemekti. 
Melek duymuştu sanki içimden geçenleri birlikte gidelim dedi başımı önüme eğmekten başka bir şey yapmadım ne yüzüm vardı nede gel demeye cesaretim. Yorgunluğum ve kalp kırıklığımın yüzünden bu hallere düşmüştüm. 
Tanrı insanları kontrol altına almıştı yine idam masasından nasıl olduysa kurtulmuştu, insanlar eskisi gibi yaşantılarına devam etmeye başladılar, her şey normale dönmüştü bir günde sanki o bir gün kocaman seneler gibiydi, tanrı dedim gücü var dedim. 
Evime gidip bir kaç parça eşya aldıktan sonra merdivenleri son kez indim, Son kez demir kapımı kapattım, her şey bir sondu emin camına son kez baktım. camımın önünde duran kaktüse son kez gülümsedim onu orada bırakıyordum çünkü ilk geldiğimde o eve ilk taşındığımda bir tek o kaktüs vardı yanımda başka kimsem yoktu. 
Çıkmadan toprağını ve birazda su koymuştum onunla konuşmuş ve evimi sana emanet ediyorum demiştim her şeyi ona bırakmıştım tek odayı tek camı, yatağımı yorganımı, yastığımı ona bırakıp gidiyordum. 
Nereye gidecektim, kimden kaçıyordum bunu bile bilmiyordum tek bildiğim kendimden kaçmak ve tanrıdan olabildiğince uzaklaşmaktı. 
Bir tren bileti almıştım 22:15 sefer bileti nereye gideceğimi bilmeyen bir insan bu şehirden gidiyordu, elinde bi iki parça eşyası ile birlikte çekip gidiyordu aslında hüzünlüydüm yıllarım burada bu sokaklarda geçmişti. 
Trene yetişmiştim neyse ki son anda, Cam kenarıydı allahtan sabaha kadar gece karanlığını izleyecektim biraz olsun içim huzur bulacaktı. Seyahatlerde cam kenarını bu yüzden çok seviyorum içim birazda olsa huzur buluyordu. 
Sabaha kadar meleği düşünüp durdum ama o hiç gelmedi, üzüntülüyüm acaba ne oldu da beni görmeye gelmiyor artık. 
Yine tanrının üstüne attım tüm suçu çok çalıştırıyordu insanları birbirine aşık etme görevi neyin nesidir ki saçma şeydi işte ama tanrı bu işte işin ilahı oluyor kendisi. 
Yolculuk sırasında cebimdeki deftere sürekli bir şeyler yazıyordum. sürekli, sürekli hiç durmadan bir şeyler yazıyordum. Ve kimse kabinin kapağını açmak içeriye bakma akıllarına gelmeyecek kadar saf ve duygusuzdu işte. 
Dayanamıyordum artık meleği görmek zorundaydım o gün göz yaşlarımı sildiği zaman halada aklımın ucunda ve artık canım her geçen gün kemiklerim kırılmaya devam etti, artık kırılmayan kemiğim kalmayınca etimden parçaları söküyor, camdan atıyordum. 
Ve daha fazla açı çekmeyeyim diye yanımda bulanan çantamın ufak bölmesindeki jiletimi çıkardım. 
Önce sol bileğimi kestim kalbim solumda olduğu için hani olur da melek gelirse ağzımdan dökülen son sözler seni seviyorum olmasın diye sol bileğimi kestim canım yanmıştı çok fazla canım yanmıştı sol elimi hissetmiyordum artık. 
Sol elimde bir hamle yapıp sağ bileğimi koparttım o kadar sert darbe vurdum ki kanlarım bir anda bir metre karelik trenin içine dolmuştu. 
Canım bir kez daha yanmıştı ama bu kez sağ bileğim acıyordu. Canım çok yanıyordu,. 
Ruhum bir an önce bedenimi terk etmek istiyordu beni yalnız bırakmak istiyordu.
Haklıydı çünkü bir meleğe inanmıştı ve kalbi çok kırılmıştı, bir tanrıya inanmıştı yardım etmedi cehennemin derinliklerine ruhunu hapis etti. 
Melek olurda bu son yazdıklarımı okursan bilmeni isterim sanırım ben sana aşık oldum imkansız bir şey ama oldu işte özür dilerim eğer her nerede isen mezarıma gel... 

11.11.2012

1 SAAT

Ne kadar mutluyum şu sıralar kimsenin bu mutluluğu bozmasına izin vermemek üzere yemin ediyorum dört büyük kutsal kitaba, mutluluğumun bozulmasını hiç ama hiç istemeyecek kadar biraz da yorgunum. Yorgunluğum sadece mutluluğumdan değil biraz hayattan ötürü şansımın olmamasından dolayı
Ne gerek şansa, ne gerek başka şeylere her şeye ne gerek
Aslında en gerekli olan tek şeyi bende bilmiyorum sadece düşlüyorum, hayal kuruyorum en kötü olan düşünceyi hayalliyorum işte olmayacak bir şeyi düşlerimde canlandırıyorum bir saatlik film gibi....
Bir saat sonra son olacak ama olsun biraz hüzün olacak, biraz mutluluk olacak bir saatin içinde o bir saat benim için çok değerli umarım
her şey koca bir saat içinde biter biterse biter bitmezse eğer kötü olur neyse konu biraz uzun kahve içeyim de gelirim yine

Müzik başlıklı notu-1

İsa kırıldı bana bu gece çok üzdüm onu sanırım, Nedenini bilmiyorum ama oda benim gibi babasız doğduğu için öyle bir konu geçti o yüzden kırıldı bana, ama suç bende değil ki, Tanrıda suç aslında.
Mallery insanlar neden bu kadar kötü, Ben ne yaptım onlara bizi üzüyorlar bu kadar çok bir şey istemiyorum ki aslında bakarsan sadece kırmasınlar beni o kadar,
Eğer isteğim bu kadar çok ise söyle o zaman İsa'ya oda kırılsın bak kendisi hala yaşıyor ölmedi, Deccal'i bekliyor şuan savaş çıkacakmış
Aslında bir şey daha itiraf edeyim mi birisinden hoşlanıyorum ben ama söylemeye korkuyorum işte ya sevgim ile alay ederse diye korkuyorum işte, korkum yine kalbimin kırılmasından dolayı
Bilmiyorum Mallery söylesem mi söylemesem mi diye düşünceye sahibim şu sıralar en iyisi aslında söylememek oda gidecek çünkü diğerleri gibi oda kalp kıracak en iyisi susmak sanırım buda acı veriyor ya bazen kalp kırıklığı oluyor ya işte bu yüzden daha çok canım yanıyor..
Neyse biz en iyisi müzik dinleyelim iyi geliyor çünkü

10.11.2012

Şeytan Üçlemesi

Neden şeytan üçlemesi,
Şeytan ilk melek aslında ve Allah'a karşı gelen cezalandırılan ilk melektir kendisi.
Saçma bir şey, Evet kabul ediyorum çok saçma bir şey hemde ama yazı yazmak saçma değil insan içindeki duyguları, öfkeyi, aşkını, sevgisin, yazılara döküyor ya işte o zaman kim saçma derse desin. O olay çok güzel bir şey insanların beğenip beğenmesi hiç bir anlam katmaz çünkü.
Ünlü biri olmak yada olmamak gibi bir düşünceye sahip biri de değilim yazman gerçekten güzel bir olay olduğu için yazıyorum. Örnek aldığım insanlar var yok değil mesela sürekli takip ettiğim Batuhan Dedde gibi Burak Dikoğlu gibi ve bir kaç kişi daha Yazar Orkun Uçar, Şair Kralı Atilla İlhan, Cemal Süreyya, Edip Cansever, Turgut Uyar gibi şairler yazarlar işte örnek alınabilecek insanlar.
Bence tanrının yaptığı tek hata düzensiz toplum yaratması olmuş olması. Düzenli bir toplum olabilirdi şiirlerin, yazıların havada uçtuğu bir dünya olabilirdi. İnsanların birbirlerini kırmaması gibi bir düzen topluluğu
İnsan yazdıkça biraz huzur buluyor aslında biraz olsun kendine refah çekiyor, biraz olsun hayat ortaya çıkıyor, mesela bir dal sigara içmek gibi güzel bir duygu yok bu hayatta, mesela bir kadını sevmek gibi özel bir duygu yok, mesela mesela hayal etmek hayal işte gerçekleştiğini bildiğin hayaller olması.
Her şey mesela ile başlıyor birde olsun bunda ne var ki,
Hayat bazen o kadar çok acımasız davranıyor ki neyi nerede ne sonuç çıkaracağımızın farkına bile varmadan bizi çok başka yerlere atıyor
Şimdi çok özel bir şey yaptım Yazmak kendi bildiğin her şeyi yazmak ileride bir boka sahip olamayacağımı bile bile yazmak biraz saçma olsun ama yazmak kadar insanın huzurunu kimse açamaz bunu da dedde'den öğrendim bir gece söylemişti bana
Belki tanrı ilk kez hayatında doğru bir şey yaptı

9.11.2012

Turna

Turnalara selam söyleyin,
Aşık oldum ben çünkü, o kadar tatlı biri ki sanki, Allah özenle yaratmış, bende özenle seviyorum,
Seviyorum işte, Kendimden çok seviyorum öyle işte
Uzakta da olsa, yakınımda olamasa da seviyorum işte,
Ama, ama her gece birbirimize seviyoruz diyoruz. Bu mutluluğa ortak oluyoruz işte,
İbrahim'i ateşe attıklarında ateş su olmuştu.
Şimdilerde benim gönlüm su oldu.
Ben onu ibrahim'i sevdiğim gibi seviyorum.
Gönlümü Put sanıp da kırmadı bir kere olsun,
İşte Gönlüm kırılmadığı için seviyorum onu,
Turnalara selam söyleyin
Ben ona Sevgilim, Aşkım, Canım demiyorum biliyorum alınıyor,
O'na söyleyin ben ona Herşey'im diyorum.
Her şeyim işte o benim.
Turnalara selam söyleyin o benim yarim, yarimden öte,
Allaha şükür ediyorum, Beş vakit namazımı kıldığımda bile beni yarimin eline ver diyorum.
Çünkü başka eller onun gibi sıcak tutmaz ellerimi bilirim bunu,
Turnalara selam söyleyin
Ben bu gece her şeyimi seveceğim yine rüyalarımda  bile olsa sevmeye devam edeceğim

7.11.2012

Bu gece yine rüyalar içinde doğdum

İyi geçmeyen geceler olur mu, Mellry
Çok saçma bir şey bu ama, sonuçta uyuyup, uyanacağız
Saçma olan şey nedir? İbrahim!
Bilmiyorum Mel aklım saçma bence, fikrim saçma, düşüncelerim saçma aslında bakarsan her şey saçma,
Neden böyle düşünüyorsun ibrahim?
Yanlış değil ama Mel. Hayata baksana bi her kez açı çekiyor, ölüyor
Saçmalık bunun neresinde, saçmalık ne oluyor ki
Huzur bulamıyorum mesela ruhumda, bulamadığım gibi canım acıyor işte
Birinin mezarına girmek istiyorum ya bir daha çıkamazsam diye korkuyorum o zamanda işte
Azam Ali - O Felix! sever misin ibrahim?
Bunun huzurla ne alakası var ki Mel?
Bilmiyorum bende senin beyninin içinde kurgulanmış hayali karakterim mesela ibrahim her zaman ilk beni öldürüyorsun, her zaman ilk beni seviyorsun ama daha sonrada ilk benden vazgeçiyorsun saçmalık burada işte, Hayali bir canlıya aşık olmak
Sen benim düşlerimde gerçeksin ama Mel neden kalbimi kırıyorsun ki neden böyle konuşuyorsun ama üzme beni lütfen biliyorsun ki Babam gittikten sonra bir tek sen vardın.
Sonra annem gitti yine sen vardın, akrabalarım, arkadaşlarım, tüm insanlar gitti ama sen benim heo yanımda oldun Mel, bırakmadın beni hiç;
Peki gündüzleri neden bu kadar kötü oluyor, geceleri de öyle mesela kötü oluyorlar.
Bilmiyorum diyorum ya sana benim kalbim kırık,canım yanmış, tanrıyı da kayıp etmiş birisiyim,
Tanrı ile konuşsak acaba bizi affeder mi ibrahim?
Ben çok dua ettim cevap vermedi bana ama Mel, birazda sen dene istersen olur mu?
Peki deneyeceğim bu gece ibrahim'
Mel ben artık gidiyorum belki bu gecede çok rüya görürüm, sürekli rüya görüyorum saden biraz da bu gece görürüm, Kendine dikkat et kimse bileklerini kesmesine izin verme,
Alkol ve Eroinden de uzak dur.
Peki ibrahim sende rüya görmemeye çalış belki uyuya bilirsin bu gece
 Bugüne kadar en büyük rolleri ben oynadım, hep güldürdüm. Ama bugün babam benim üzerimde oynadı ve ağlatttı

Seni seviyorum

Hoş çakal ben artık gidiyorum buralardan,
Dönmemek üzerede kendime yemin ediyorum
Elbet bir gün şehrine gelecek olursam öldürün beni
Bir gün seni bir başkasına eşim dersen
Ruhumu sökün bedenimden
Umutlarımın tükendiğini o zaman anlarım işte o zaman öldüğümü morga girdiğimi anlarım işte
Mutlu olamam belkide bir ömür boyu olsun ben mutlu olmayayım,
Mutluluğu hak eden insan sen ol
Hüzünlerimi de alıp giderim sana hüzün yada mutsuzluk ile ilgili bir şey bırakmam
Biliyorsun dimi seni sevdiğimi bil ve unutma sakın
Ben seni çok derinliklere attım
Senin hayalimiz vardı kızımızın adını senin ismin olacaktı sonunda 'M' harfi koyacaktık Ebru'm gibi,
Böyle bir isim olacaktı işte olmadı ama
Eğer seni üzmeyecek olursa bu adı evlendiğin adamdan kocan olan kişi ile birlikte koyun bu adı
Beni merak etme, Saden aklına da geldiğim pek söylenemez ya olsun yinede aklına gelmeyeyim
Merak etme 8 Aralık cumartesi akşamı saat 21:05 de intihar etmeyi düşünüyorum
Şimdiden uzun ve yorucu bir mektup yazdım ama senin eline ulaşmayacak kadar derin bir yerlere gömeceğim bu mektubu
Kimsenin bulmasını ve okumasını istemiyorum benimle birlikte mezara oda gelsin
Sevgilim sen benim her şeyim idin bunu unutma
Kocanın seni üzmesine izin verme sakın kalbinin kırılmasına izin verme sakın, sen bu dünyada çok iyi bir eş, çok iyi bir anne olacaksın çünkü
Sevgilim aldırma sen onlara kimselere aldırma sakın ben bu gezegeni terk ettiğim gün yanıma hiç bir şey almayacağım ceketimi dahi odamın, yatağımın hemen üzerine koyup gideceğim buralardan
Sevgilim seninle dinlediğimiz müzikleri sakın dinleme aklına gelirim üzülürsün sonra, Biliyorsun, biliyorsun ki ben senin üzülmeni istemiyorum
Sevgilim senin burada bir evin var dedim eğer seni kim üzerse kaç kurtul onlardan kaç ki kimse seni bulmasın seni burada bir ömür bakacak insanlar var unutma bunu sakın
Ama bu dediklerimin hiç birini yapma kocan çok şanslı birisi ki senin gibi bir eş'e sahip olacak o gece
O gece diyorum ki çünkü o gece ona ait olacaksın
Sevgilim ben artık ölüme gidiyorum senden tek isteğim dua et olur mu ruhumun buna ihtiyacı var biraz bilmediğim bu yer çok sıcak olacak bana karşı iblisler beni burada yakacaklar
SEVGİLİ seni seviyorum

6.11.2012

Naz

Sürekli beynimin içinde dönen oyun, sürekli beynimin içinde dönen ölüm emri. Buna haftalar önce karar aldım . Mallery ile konuştuktan hemen sonra bu kararı verdim. Böyle bir karar almamın ne tür sebep doğuracağını ben bile aklımda canlandıramıyorum.
Dün gece kendimi poker masasında kayıp eden insanlar gibi hissettim, öyleydi çünkü dün gece çok günah işledim. Alkol aldım, Zina yaptım, Bir kadını öldürdüm ve en kötüsü eroin içtim en kötüsü bu olsa gerek.. Alkol bu neler yaptıracağını kimse bilemez iblisin çocuğu sonuçta doğar doğmaz dünyaya yollanan piç kurusunun teki, Zinada tövbe yok dediler kim dedi bilmiyorum ama sanırım yokmuş, Bir insanı öldürmek en büyük günahmış tanrının kutsal ayetlerinde yazıyordu o yazıyı çok küçükken gittiğin Ortodoks Kilisesinde bir papaz öğretti bana,
Sanırım kullandığım maddenin etkisi yavaş yavaş geçiyor ki kafam kendine gelmeye başlıyor..
Alkolün zaman zaman ne tür etki bırakacağını hiç düşünmedim ben sürekli kanıma yardım ediyordum biraz yardım severliğim üstümdeydi o gece ondan oldu bunlar, sanırım yada ben kendimi kandırmaya devam ediyorum her gece, İnsan öldürmekte usta biri değildim çünkü; her seferinde onlar öldürdü beni, her seferinde en derin darbeyi onlar yaptılar vücuduma, derime onlar soktular kör bıçakları, jiletle onlar kestiler bileklerimi  ben sadece izledim, izlemekle yetindim her daim.
Eroin içmeye çok küçük yaşta başladım bunu kendimi poker masasında kayıp ettiğim gün öğrenmiştim. Orada çok yalnızdım bir tanrım bile yoktu biraz da kalp kırıklığı diye bir duygu vardı sanırım o dönemde, O dönem diyorum ki ben kaçıncı dönemde olduğu hatırlamayacak kadar kendimi kayıp ettim..
Kandırıldım, Parçalandım, Bölündüm, Bıçaklandım,
Hiç bir beni yıkmadı, yada ben öyle inandım ama her seferinde yıkıldığımı biliyordum bunu ruhumdan gizliyordum sadece bir gün ruhum bunu duydu kandırılmıştı oda bana küstü sonra aramız bu aralar pek iyi sayılmaz ama olsun. Ruhumdur kendisi çok canımız acısa da bırakamıyoruz işte, kopamıyorum bir türlü birbirimizden...
Sanırım bu gece Alkol bende çok kötü etki bıraktı
Biraz kahve içsem iyi olacak
İyi geceler Mel


Mallery

Gecenin son müziği ve son sesleri duyarız, genelde bu saatlerde çıkar adamı derinden etkileyen parçalar, genelde bu saatlerde başlar ayrılık ve barışma olayı, Ama genelde bu saatlerde insanlar hüzünlenir, ağlar, yıkılır, kalpler acır.. Bu  saatte bir anormallik söz konusu sanırım, ki bu saatler insanın canı en çokta sevdiğinde yada kendisinden acır, Sanırım tanrı bu saatleri özel kılmış, sanırım diyorum bu saatlerde eğer hüzünlenme duygun başlıyorsa işte Kalbin kırılmış demektir...
Neden acaba bu saatlerde ne varda bu kadar canımız açıyor,
Canımız acımıyor kalbimiz kırık hepsi bu, canımızın acımasını istediğimiz zaman bileklerimi keseriz canımız acır aslında kalbimiz kırık o yüzden dolayı bizde buna kalp kırıklığı diye bir eylem adı verdik.
Ama polis amcalar izin vermiyor bizlere, her şey sonlanıyor işte
Önce kalbimiz sonlanıyor, sonra müzik sesleri sonlanıyor bizi anlamıyorlar işte anlamadıkları gibi kendi kendilerine yorum yapıyorlar asıl kalbimizin kırıklığı burada başlıyor işte
Hadi bırakın kalbi falanda sizin evinizde kaç tabak eksildi bu güne kadar kaç kişi size başınız sağ olsun diyerek size acınası gözlerle baktılar söyleyin çekinmeyin söyleyin işte
Bana çok acınası gözlerle baktılar, çok acıdılar ama ben kendime acımıyordum onlar neden bana acıyor dediğimde anlamıştım işte kimsesiz kalmak demek o zaman anlamıştım hayatı evreni, gezegeni o zaman anlamıştım ama iş işten çoktan geçmişti bi yerlerde hata yaptığımın farkında olmama karşın hatalarımı düzeltmedim hiç bir zaman
Bazı geceler çok sustum derin derin kimsenin duymasını hiç istemedim, kendimi bile duymak istemediğim o saatler oldu hayatımda ağlamıştım yine insanların bana bakıp acımalarını istemedim çünkü,
Bazı geceler çok üşüdüm, soğuktan değil sakın yanlış anlamayın beni kalbimin kırıklığından dolayı olmuştu bu olay
Hadi Mallery bırak her şeyi üşüme sakın, gece çok kalp kırıklığı oluyor bekçiler dövmesin bizi yine ben uyuyorum sende uyu olur mu seni çok seviyorum mallery kendine çok iyi bak arada bir gel olur mu unutma sakın beni biliyorsun senden başka dostum yok benim

4.11.2012

Can kuzen hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan birisin ulan ben aslında antalyadan niye ayrıldım hiç ama hiç bilmiyorum, Neyse konuma döneyim,
Antalya'ya geldiğim ilk gün hatta şöyle başlayayım, sizleri biliyordum selin ablayı hakanı gerçi hakan çok hayırsız biri çıktı ama neyse elimde çok kötü kozlar varda... onu sanal ortamda rencide etmek istemiyorum işte ,
Seda diye bi isimde arkadaşım yoktu benim sözümü umarım unutmadın umuyorum, ben senin adını nasıl unuttum hala aklım almıyor lan
Sen bu dünyada, bu gezegende her şeyi hak eden tek insansın bunu bero'da biliyor, bero neden diyorsun onun adı baran neden demiyorsun, diyor olacaksan eğer kanım ısınan her insana böyle ufak tefek kısaltmalar takıyorum işte ben bero'ya cidden kanım çok ısındı hani şimdi hiç görmedim ama resimlerinizi gördüm resimler mutluluğun bir aynasıdır aslında bunu çok küçük yaşta öğrendim, Olur da bir gün yeniden antalya'ya yolum düşerse inşallah o zaman beroyla karşılaşırım...
Mutluluk sana yakışıyor diyorum, hani arada bir beni çok pis rencide ediyorsun, unutuyorsun ya unut lan unut bir şey olmaz benim çok kuzenim var ama hiç birini aramıyorum senide aramıyorum malum kontörüm yok be kuzen olsun arada bir sanada faceden mesaj atıyorum sen onu bile yapmıyon be
Baran ve Seda birbirini seven iki insan birbirine her şeyim diyen iki insan, her şeyim demek aslında, onunla mutluluğu paylaşmaktır, geleceği paylaşmaktır, bir ömrü paylaşmaktır. Bunu ikinizde yapıyorsunuz birbirini seven iki insan ve iki aşık
Aşk kelimesi aslında üç harf ve bir cümleden oluşuyor ama aslında biraz daha kurcaladığımız zaman çok daha fazla değerler ortaya çıkıyor
Sen şimdi diyeceksin niye bunları yazdın kuzen
Niye yazdığımı söyleyeyim kuzencazzz 'Mutlu oldum senin adına' ve baranın adına
Baranda çok mutlu bir insan bunu söylüyorum ki senin gibi değerli bir insan var, karşısında
http://www.youtube.com/watch?v=VYCOg-yglNM&feature=BFa&list=PLJ2fXa7MmxvBsVOJVIASt0F-IUx4sBIi_
İkinizde bunu dinleyin benim hatrım için dinlemez olursanız 'da canınız sağ olsun be kuzen
Benim hayatım çok kalp kırıklığı ile geçti çok zaman canımı yakan insanlar oldu, sana bi ara demiştim hani intihar ediyordum diye doğru bu gerçekten intihar ediyordum ben o gece neyse ki masadan döndüm tanrıyı o gece kandırdım yapmadım salakça bir şey
Siz iki insan dünyanın en iyi vede en güzel insanları bir birinizi bir ömür bırakmayın sevginizden, aşkınızdan, mutluluğunuzdan, sevdanızdan sakın ama sakın vazgeçmeyin mutluluk çok zor bulunan bir eylem, Ama çok çabuk kaybolan bir şey
İkinizi'de çok seviyorum
Barana söyle bu arada beni antalya geldiğimde her yeri gezdirsin sen yapmadın bari berom yapsın
Düğün şahidiniz beni seçmezseniz eğer size ahirette hakkımı helal etmem bilin bunu şimdiden söyleyeyim de kulağınıza küpe olsun

. . .

Nereden geldim dininize tanrım,
Biraz sözlerim ağır biliyorum ama ben böyleyim işte, beni sen yarattın, yoktan var eden sendin.
Özür dilerim Gabriel seni belki hiç ama hiç sevmedim biliyorum,
Ama bunun tek suçlusu iblis, bunu benden daha çok sen biliyorsun,
Biraz zaman alacak bu şehri terk etmem, bu gezegenden siktir olup gitmem, Evet biraz zaman alacak belki ama olsun biraz daha kalbim kırılacak olsun ne olacak ki, benim yirmi bir yıldır kalbim kırılıyor biraz daha kırılsın bir şey olmaz ki, Önemli olan bu şehirden bu gezegenden gitmiş olmam.
Büyüdüm ben artık ayaklarımın üzerinde durma zamanımın geldiğine inanıyordum ama beynimde hala savaş vardı, kalbimde hala savaş vardı kaçınca savaş bu kaçınca kez beynimi yerinden söküp attım, kaç kez daha bileğimi kesmeliyim, bilemiyorum sen aklıma mükayet ol Tanrım;
Çok hayal kurdum ben mesela en güzel hayalim sevdiğim bir şehirde Kahve dükkanı açmak çok güzel hayal bu insanların gelip kahve içmesi, orada işçi olarak çalışmayı bile düşünüyorum. Gerçekten böyle bir hayal ufak masum bir hayal işte;
Ama hiç biri olmadı hep tepe takla oldu oldu hayallerim, Tanrıya'da bu yüzden kırgınım ya işte; Hayallerimi bozduğu için kırgınım biraz....
Dinsiz biri değilim ben aksine sizden daha çok dine bağlıyım, din konusunda insanları hiç anlamıyorum bu kadar dininize bağlısınız ama dinin kurallarını onda biri dahi yok sizde Neden Tanrı diyorsun diyorlar kimileri ben böyle alıştım işte tanrı diyorum işte,
Din konusunda insanları anlamıyorum Tanrım bu kadar çok bağlanmış insanların var sana özür dilerim ama ben sana bağlı değilim beni yaratmış olman hiç bir şeyi değiştirmez ibliste sana kötülük yapmıştı çünkü bir zamanlar.
Derin bir nefes çeksem acaba sıkıntılarım biter mi hiç sanmıyorum bitmez, bitmiyor'da saden
Sürekli bir yanlışın içindeyim, sürekli iblis ile antlaşma yapıyorum her seferinde onun buyruklarını yapmaya zorluyorum kendimi evet bunu yapıyorum çünkü ben öyle huzurlu oluyorum işte, öyle nefes alabiliyorum, Soğuk kanlılığı mı yitirmemem lazım biraz daha içki azım bu geceye, biraz daha alkol, biraz daha şarap lazım bu geceye gece çok uzun oluyor çünkü, gece çok karanlık oluyor çünkü geceler dedim de aklıma rüyalar geldi yine buda tanrının bir işi aslında rüya tanrısının işi, insanların kendi ruhlarını göstermek için yaptığı bir oyun iyi bir oyun olmasada mutlaka uyanma yeteneğini kullanıyorsun, bazen korkarak, bazende ağlayarak...
Çok ağladım rüyamda da gerçek hayatta da, erkekler ağlar mı, kadın mısın sen ağlıyorsun diyenlerde oldu ama hiç birine aldırmadım, hiç birinin sözüne kulak asmadım kadın mısın lafına değil, Neden ağlıyorsun lafına değil kalbim kırıktı çünkü paramparçaydı, parçalanmış çöplüğe atılmıştı. Biraz da üşüyordu havanın soğukluğundan sanırım...
Küçüktüm hayatı anlamayacak kadar küçüktüm aslında hiç büyümek istemedim hep çocuk kalmak istedim, nedendir bilmiyorum ama kendimi hiç sevmedim,
Bazı geceler kendimle çok konuştuğum dahi oldu benim deli miyim acaba ben dediğim bile oldu kendime, Deliydim aslında kendimle konuşan deli
Çok insanların şerefsizliğine maruz kaldım, kendilerini namuslu, şerefli diye adlandıran şerefsizler çok gördüm onlara göre şeref nasıl bir şeydi hiç anlamadım bunu aklım hiç almadı...
Ne zaman bu parçayı çalsam It's not goodbye, Sweet november'dan biraz hüzünlerim artar nedendir bilmiyorum ama çok kötü etki bırakıyor bu aralar ama nedenini biliyorum sadece kendime söylemiyorum kalbimin kırıklığından dolayı biraz hüzünlendirir..
Pazar günleri hiç bitmesin isterim severim pazar gününü sabaha kadar müzik, sigara, alkol iyi etki bırakıyor çünkü bende,


Müzikten bahsetmek biraz

Hayallerimin beşinden koşuyorum artık, kimsenin kalbimi kırmasına izin vermemek üzere, bir daha kimseye kalbimi açmamak üzere koşuyorum, müzikler ruhun gıdası derler, bence gıda değil akşam yemeği, öğle yemeği, sabah kahvaltısı, müziksiz yaşam düşünemiyorum cidden. Aklım almaz benim düşünün sizde bir gezegende yaşıyorsunuz müzik yok çok saçma olurdu. Bazı insanlar müzik dinlerken yazı yazabiliyor hadi bunu açıklayın mesela? Müziğin yazmaya dair bir gücü var, bir yetkisi var doğal üstü gücü var, Evet doğal üstü güce sahip müzikler....
  Biraz daha ses verin http://www.youtube.com/watch?v=xHo42G91L-E&feature=BFa&list=PLJ2fXa7MmxvBsVOJVIASt0F-IUx4sBIi_ bu linke tıklayıp mesela bu parçayı kimse sevmez. Ama başka bir müziğe gider aşık olur.
Mabel Matiz dinlemek yerine Serdar Ortaç dinlenir. Kesinlikle buna karşıyım işte bir insanın mesleği ne olursa olsun o insanı iki elin kuvvetli bir şekilde birbirine dokunması ile gerçekleştirdiği ve sesin gökyüzünde harika bir ses çıkardığı olay evet alkış işte bunun adı alkış
Düşnüyorum'da müzik olmadan ne yapardık, müziği bulan tanrı kraliçe gerçekten çok zevkli bir bayan buradan anlaşılıyor kulağa hoş gelmesi buradan anlaşılıyor sözlerin kulağa hoş gelmesi, her şey ama her şey müzik ile olan bağlantı buradan anlaşılıyor işte
Mesela yazmak çok basit binlerce sayfaya binlerce kez karalaya biliyoruz saçma yada saçma olmayacak şeyler yaza biliriz yazmak budur işte içimizde ki duyguları buraya dökmektir işte söyleyin şimdi müzikleri sevmeyen insan sen neyin kafasını yaşıyorsun

2.11.2012

K.K.S

Çektiklerimiz anlatamayız bazende içimize, içimizin derinliklerine atarız ve orada büyümesini bekleriz dokuz ay boyunca bir anne nasıl bekliyorsa bebeğini, acı çekenler yıllar boyu bekler...
Sevgilim çok sevdiğim bir insan bazen insan kendini bile sevmez sadece onu sever ya işte benim olayımda öyle kendimden bile çok sevdim onu, düşünmediğim kadar onu düşündüm daha dokunmaya kıyamadığım ellerini tutamadım çok kırdık, çok kırdım, çokta kırıldım ama bu son olaylar beni bitirdi artık.
Neden isyan ediyorsun diyorlar bana isyan etmiyorum ben tanrıya bu kadar çok şükretmesini biliyorsanız sizler edebilirsiniz ben tanrıya, tanrılara dua etmiyorum onlardan dilek yada istekte bulunmuyorum.
İnandığım varlık beni derse soktu sınav kırk beş dakika dedi ben yıllardan beri bu sınavdan kalıyorum.
Çok basit diyorlar kimileri, kimileri neden boş bıraktın sınav kağıdını diye sitem dahi edenler oluyor, ben sınava halbuki hiç girmedim ki,
Geceye alkol eşlik ediyor biraz, birazda sigaram eşlik ediyor ikisi mükemmel birlik yapmışcasına beni beceriyorlar kızlığı bozulmuş bakireliği kayıp etmiş genç kızlar gibi tanrıda beni her seferinde beceriyor canımı acıta acıta kanada kanada beceriyor...
Ben böyle değildim tanrım şimdilerde kadınların pezevenkliğini yapan bir oruspu çocuğu oldum, Gecen gece bundan iki gün önce elimdeki silahla yaşamıma son vermek istedim siktir olup gitmek istedim bu gezegenden
Ama yapamadım işte korktum hayattan siktir olup gidemedim işte kahrolası elim minnacık tetiğe dokunamadı elimin amına koyim neden çekmedin diye küfür ettim, Aslında engel olan biri vardı tanrı bana o gece engel oldu bu geceyi görmemi istedi ve kendi kendime dedim
Ulan bu gece daha kötü amk gecen gece ölseydin ya ulan pezevenk dedim kendime çok küfür ettim en son kendimi yatakta buldum sabaha karşı gece çok içmiştim yine çok sarhoştum alkolün etkisiyle yapamadım, keşke amk tetiğine çekseydim beynimden fışkıran kan duvarları kırmızıya boyasaydı kan kırmızısı sonra polis itafiye ambulans görevlileri gelip o boyayı silseler çok güzel olur insanlar arkamdan küfür eder ne istedin duvardan diye şerefsiz,
Şerefsiz de oldum öldükten sonra aslında öldükten sonra pek çok kişi arkandan konuşur kimisi küfür eder kimisi bir iki gün ağlar sonra sen işine ben işime muhabbeti başlar
Gerçekten birine  aşık olduğumu lise döneminde anladım ben lise 3 de Adı hülya idi çok seviyordum attığı adımı biliyordum bir gün açıldım sevdim sevildim çok güzel gidiyordu ne zamana kadar mı bir geceye kadar bir gece çok mutlu oluyorduk bir gece ayrılıyorduk sabahına barışıyorduk olmadı yürümedi bitirdi bitirdim çok kırıldım o kadar çok kırıldım ki ölmek istedim o gün sonraları öyle devam etti sürekli günler geçti aylar geçti yıl bitti başka bir insanla karşılaştım geldi tamir etti beni
Ulan dedim ben ölmüştüm nasıl oluyor da tekrardan nefes alıyorum diye düşündüm kendi kendime
Beni hayata bağlı nefes almayı öğretti ben o günden sonra hayata yeniden bağlandım çok bağlanmıştım ebruya o kadar çok bağlamışım kendimi dünya yansa gidip insanları kurtarmam o derece bağlamışım kendimi hatalarımız yüzünden bitti inatcılığının yüzünden 2012 de aralık 8 de cumartesi akşamı evlenme kararı aldı başka bir insanla başka biriyle olacaktı
Ananı bacını sikeyim hayat dünya dedim vurdum kendimi alkole sigaraya öldüm dedim ama ölmedim işte sıkıntılarım bitmemişti mezardan babam kalksa ben senin yerine mezara girmeye razıyım dicem o derece yoruldum insanların nankörlüğünden şerefsiz olmasından çok yoruldum bittim tükendim kurban bayramının birinci günü batuhan dedde ile kahve içmeye gittim adam biliyordu asıl usta oydu onunda kalbi kırıktı oda gittiğim o gece sevgilisinden ayrılmıştı ulan dedim bende bir ibnelik var arkadaş kimin yanına gitsem üzülüyor kırılıyor deddenin bile gözlerinin içini dolduğunu gördüm ağlamadı ama güçlüydü kendisi insanlardan çok kazık yemişti ölmek istiyordu benim gibi siktir olup gitmek istiyordu, bende aynısını istiyordum siktir olup gitmek istiyordum bu gezegenden ama zamanı değilmiş dedim müziklerini dinlemeye devam etti kendisi müziklerin biri bitmeden biri çalınca kalbim kırıktı yine çok durmadım başka birinin yorgunluğunu kendi yorgunluğu anlatmadan cıkıp gittim o evden arkama bir kez baktım sigaramı yaktım gülümsedim
Evet çok kırgındım en çokta babama kırgındım beni beş yaşında yetim bıraktığı için çok çektim ailemden akrabalarımdan arkadaşlarımdan ama her seferinde şunu öğrendim fırsat dünyası olmuş hayat
İnsanalar nankörleşmiş kötü biri olmuş artık kendime iyi biriyim demiyorum bende kötüyüm çok kötüyüm hemde ama kimsenin kalbini kırmamaya yemin ettim kalp kırmak kabe yıkmak gibidir demiş s.a.v efendimiz doğru bir söz bu ama neden onlar kalbimizi kırıyor ne yaptık biz
Her şeyi yakmak istediğim geceler oldu özellikle müzikli geceleri müzikler bazen çok ağır oluyor çünkü
Sonra bi hayalim vardı tatlı ama şirin bir hayalim vardı kendime ait kahve dünyam olması insanların gelip orada kahvelerini içtikleri sırlarını paylaştıkları kitap okudukları sigaralarını içtiklerini bir yer olması bazende bazı geceler şiir dünyası olup kahve eşliğinde şiirlerin okuduğu ufak bir dükkan ama şirin bir dükkan işte müziklerini benim çaldığım istek parçaları peçetelere yazıp bana gönderdikleri dükkan olmasını istedi hayal işte hayal kurdum böyle bir şey olsun istedim ama olmadı hiç bir zamanda olmayacak çok çektim dedim ya gerçekten çok çektim yoksulluğu çok ama çok iyi bilirim çabinizde beş kuruş vardır acırsınız onuda bir dilenciye vermeye kıyarsınız ya ben acımadım ben çektim onlar çekmesin istedim çok sokakta parkta yattım cebimde para olmadığı için üzerimde hırkayı çalanlar bile oldu gerçekten oldu bu olsun dedim küfür bile etmedim o üşümüştüm dedim ama bende üşüyordum hasta olduğumda binaların bodrum katından çıkmadığımı bilirim
Şimdi bazı insanlar diyor isyan ediyorsun ben isyan etmiyorum benim hayatım yeni yeni düzene konuldu akşamları sıcak yemeğe yeni kavuştum sayılır ama çok cabuk sürmedi bu durum yinede olsun diyorum evim var başımı sokabildiğim bir catım var şimdi isyan etmiyorum yine ama sabır taşı diye bir şey kalmadı artık tükendim bittim bende insanım çünkü benimde belli bir yere kadar dayanağım var bu anlatıklarım hayatımın onda yarımı bile değil düşünün artık onda birini anlatsam demek ki ağlardım sende hayata hep şunu diyorum köküne kibrit suyu

31.10.2012

yaşantımdan kesintiler

Sen vardın senden sonrası olmadı hiç bir zaman olmayacakta, efendim
Nereden mi biliyorum,
Evet biliyorum
Ben seni seviyorum Mellery ben sana aşığım
Her şey çok kötü olabilir, dünyanın düzeni bozula bilir mesela, mesela bir kadın annesini doksan yedi yerinden bıçakla'ya bilir evet mellery bunlar olabilir
Söylesene beni daha kaç kare bıçaklamayı düşünüyorsun daha kaç kere ölücem
Ben ölüm kelimesini 22 yıl boyunca ağzımdan bi kere olsun düşürmedim bu cümleyi kahrolası dört harfi bir cümleyi ölüm kelimesini aklımdan, beynimden atamadım, yapamadım işte
Şu sıralar daha fazla sarıldım ölüme kurtuluş diye adlandırıyorum bu olayı, umut kapısı diye bakıyorum bazende çünkü gerçekten öyle şu yaşadığım üç ay bana kabir azabı gibi geldi .
Yeri geldiğinde tanrı ile tartıştığım bile oldu diyorum ya kalbim kırık kalbimin kırıklığını 5 yaşında tattım, Nefis bir yemeği tatar gibi biraz sıcaktı aslında, sıcak olması annemin suçu değildi ocağın suçuydu onu bu kadar kaynatmasının hiç ama hiç bir anlamı yoktu.
Bi keresinde mezarlık denilen yere götürdüler beni insanlar öldükten sonra ebedi evleri orası oluyormuş babaannem dedi bana,
Biraz üzgündü ama kendisi kolay değildi tabi 33 yıllık göz nuru evladını toprağa koymuştu gerçekten kolay bir şey değildi bu olay helede bir anne için hiç ama hiç kolay olmayacak bir olaydı. ...
Ya peki ben yapayalnız kalmış ben kalp kırıklığım ilk kez o mezarda başladı işte tanıdığım ama yüzünü unutamadığım baba dediğim adamı toprağa koyduğumda başlamıştı sonra sürekli devam etti kalp kırıklığım hiç ama hiç düzelmedi ve sürekli devam ediyor domino taşı gibi devrildi bitiş çizgisine kadar ilerlemekte.
Şimdilerde ruh halim daha bir kötü daha bir acınası halde gecen gece elimdeki silahı kafama dayadım ölmek istedim ama günah diye yapamadım çünkü bu can benim değildi bana emanetti emaneti kollamak benim işimde bende emanete sahip cıkamayacak kadar yorgundum.
Şimdide öyleyim çok yorgunum kalbim acıyor
Bana diyorlar ne derdin var benim derdim bitmiyor işte 5 yaşında başladı 17 yıldır davam ediyor tam tamına 22 yıldır kocaman 22 sene dile kolay değil

30.10.2012

sigaranın kötü oyunu

İnsanlar neden can acıtmayı severler bunu hiç anlamadım 22 yıllık hayatımda bir kere bile düşünmedim, düşünemedim benimde kalbim kırıktı çünkü bende insanlardan can acıtıcı darbeler aldım. Ama hiç yıkılmadım her seferinde güçlü olduğumu gösterdim, daha nereye kadar devam edecek bu olay bilmiyorum artık, yoruldum çünkü gücüm kalmadı her şey biter dedikleri olay bu olsa gerek
Sigaramdan derince bir nefes daha alıyorum biliyorum beni çok sever hemde çok ve birazda alkol tüketiyorum kanıma işliyorum bunu yapıyorum kimisi günah diyor, kimisi iyi yaptın diyor her seferinde beynimi yerinden söküp çöpe atmak istiyorum yada bileklerimi kesmek ve oracakta can çekişmeyi istiyorum kolay bir ölüm istemiyorum tanrıdan
Sigaramdan bir nefes daha alıyorum hafif müzik eşliğinde Atilla İlhan Pia şiirni okuyor sonrasını düşünüyorum ne zaman ölücem ve ne zaman siktir olup giticem hep bunu düşünüyorum sürekli beynime bu işe yormasını istiyorum
Sigaram bitiyor artık paketim bitiyor elimde bulunan kanı hiç ama hiç temizlemek istemiyorum kanasın boş verin belki kan kaybından ölürüm beynimdeki tümör beni ele geçirmeden ben ona bir iyilik ederim belkide kim bile bilir ki tanrı bilir ama her şeyi bilen yaratıcı bilir özür dilerim ya Rahim sana karşı gelmiyorum insanlarına karşı geliyorum birazda verdiğim rahatsızlıktan dolayı kendime karşı geliyorum
Sigaram bitti artık gecede bitiyor yavaş yavaş artık öle bilir miyim

29.10.2012

baba

Ruhumu arkadan itekliyorum düşercesine, ölürcesine ölmesini istiyorum artık. Bedenimden ayrılıp terk etmesini istiyorum, nankör birisi değilim tanrım kalbim kırık biraz hepsi o başka bir anlamı yok. Anlam katamayaçak kadar kalbim kırık benim bunu babamı mezara koyduğumda anlamıştım kimsesiz olacağımı o zaman anlamıştım ondan sonra herkes kalbimi kırdı önce babam kırdı kalbimi beni bırakarak 5 yaşındaydım çok kırılmıştım ona çok üzmüştü beni sonra sana kırıldım tanrım beni ayırdığın için

27.10.2012

İntihar mektupları

Uzun ve yorucu bir şey yazmaktı intihar mektuplarını hazırlamak. Yorucu olduğu kadar da üstelik sıkıcı ve intihar ettirici bir olay oluyordu. Uzun uzun yazmak değildi amacım sadece bir yada iki parça bir şeyler yazmak vasiyet etmek bir kaçta küfür saydırmak amacım buydu benim aslında kalbim kırıktı çünkü çok kırılmıştı, insanlara kendime en çokta tanrıya kalbim kırıktı her seferinde hüzünlendiriyordu beni buruk bırakmıştı  kimsesiz, evsiz, yoksul biri olmuştum hiç bir şeye gocunmadım gocunmamda insan neden gocunsun ki bir şeye ama kalp kırıklığına çok gocundum dayanamıyordum her seferinde bazı insanlar tarafından kırılmam yormuştu beni
   Bi keresinde uzun bir yazı yazmak istedim çok uzun okuyanları o yazı ile sıkmak, bunaltmak istedim
sigaralarımın biri bitmeden birini yakıyordum evde, kimsenin olmadığı bu evde yalnızdım kimse yoktu tanrım var diyordum beni görüyor, duyuyor belki diyordum bi kere olsun yüzüme gülsün istedim ne oluçak ki bi kere gülse dedim kendi kendime onu bile çok kördü bana o kadar çok kördü ki yine ağlattı gecen gece çok ağladım mesela o kadar çok ağladım ki denizler dolacak diye korktum belkide fırtına çıkar dedim,
Olmadı hiç bir şey planladığım gibi gitmedi ne fırtına çıktı nede ağlamam durdu sabah olmuştu artık güneş yüzüme vuruyordu ve gözlerimi açamadım o sabah ağlamanın etkisiyle mi nedir bilemiyorum o sabah yüzüm çok şişmişti sanki gece iblislerden dayak yemiştim ağzım burnum kan içindeydi yüzüm kan içindeydi birazda korktum aslında bu duruma sigaranın ve eroinin etkisiyle mi oldu ne oldu anlamadım ama çok korkmuştum
Sonra başka sabah olmadı benim hayatımda başka akşamlarda olmadı hayatım sürekli raydan çıkıp gitti terk etti beni

21.10.2012

Tanrı ile yaptığım savaş

Önce Tanrıyı kaybetmekle başlıyorum, sonra kendimi, zaman zaman ruhumu'da kaybettiğim oluyor. Kazanamadığım durumlarda kaybettiğim şeylere ağlıyorum kazanamadığımdan değil, kaybedişlerimden dolayı yorgunluğumdan dolayı bunları seçiyorum, her zaman kendimi kaybetmekle başladım. İnsanlığımı tatmadan ruhuma küfür eder oldum. Belki fon müziği eşliğinde ağlayarak gözümden akan yaşlara aldırmadım her gece eroin ve benzeri şeyleri kullanmayı tercih ettim. Kaybetişlerim o kadar çok büyüdü ki kazanamadığım hiç bir şeye hediye veremedim
 Bazen akıl dengesizliği oyunu oynadım aklımı nasıl çöpe atarım diye sürekli başka insanlarla oynamayı tercih ettim yendikleri oldu zaman zaman yendiğim kişilerde oldu ama en acı verici yenildiğim kişiler tanrının yarattığı  kadınlardı onlara her seferinde yenildim her seferinde bıçaklandım
   Söylesenize sırtınızda kaç bıçak var,
   Söylesenize kaç kişiyi ruhlarına hapis ettiniz,
Bırakın söylemeyi ağzınızı bıçak açamazsınız tanrı bu istemediği bazı şeyleri ört-bars eder.
Artık müzik tanrısı ile antlaşma yaptım sürekli her gece yanıma geliyor bazende, Rüya tanrısı ile antlaşma yapıyor sadece ruhumu kötülemek için bunları yapıyorlar. Adalet meleğine hesap vermemi istiyorlar
Tanrım yalvarmak nedir öğrettin bana, ellerimi açtım duamı ettim, şimdi sıra sende ölümümü biraz erkene al

14.10.2012

sigara paketi

Son bir nefes daha alarak başlıyorum yazılara önceleri yazmak nedir, şiir nedir, şair nedir, bilmezdim bunları yazmak yada yazamamak ile ilgili çizgiler içindeydim yazmak gerçekten çok zor bir iştir. Helede şiir yazmak ülkemizde toplumumuzda bir yazarın dediği gibi Turgut Uyar şiir yazmıştır, Edip Cansever şiir yazmıştır Atilla ilhan şiir yazmıştır. Bunlardan biri olmak bir kaçı olmak son derece zor bir iştir
 Evet başarılı olabilirsin ama ne kadar başarılı olabilirsin ki nereye kadar gidebilirsin başından bir olayı alıp bunu yazıya dökmek çok basit börtü böcek görüp bunları yazıya aktarmak bazen çocuk oyuncağı olabilir ama şiir konusunda bunlar bırakın çocuk oyuncaklığını çocuk yapmak kadar zor iştir şimdi belki diyorsundur çocuk yapmakta ne var. am yoksa çocukta yok...
  Bir gün bi abiyle tanıştım gecen sene 2011 yılında yazılarını okudukça tanrı ile günden güne vedalaşıyordum duaların gücüne inanıyordum sonra onlarda birer birer gücünü kayıp etmeye başladılar sonra zaman sonra ruhumu iblise sattım. Evet yaptım bunu birini çok sevmiştim çünkü o biri diğerleri gibi değildi çünkü onu o kadar çok sevmem tanrının bir gücüydü buna inanmıştım
Zaman benden çok şey aldı bazen kanımı aldı bazen ailem dediğim sevdiğim dostlarımı yeri geldiğinde çok güzel kazık yemesini'de öğrendim
Ama asla ama asla kimseyi yarı yolda koymadım gücümün yettiği kadar tanrının bana verdiği güç ile bir şeyler yapmaya çalıştım her seferinde yorgunluklarımda oldu zaman zaman bazende ağlamak'lı durumlarım en çok insan sevdiği kişiden kazık yediğinde ağlarmış bunu bana zaman gösterdi
Zamanın allah belasını versin dediğim çok olmuştu bir keresinde can dediğim insan ebemi sikerken gördüm bunu
iyi biri olmaktan çıktım bende o kadar çok kötü oldum ki kimseler bilmesin tanımasın diye yüzümü jiletle kestim bende palyaço kılığına girdim kimse görmedi yüzümü arada bir gösteri oluyor şişlide insanları güldürüyorum onlarda bir lira iki lira atıyorlar önüme eve bir ekmek götürüyorum yetiyor bana sigara param var her seferinde otobüse bindiğimde insanların sigaralarını çalıyorum aslında iyilik etmiş oluyorum burada kötüük değil tanrı günah mı yazsam yoksa sevap mı yazsam diye çok düşünüyordur ama banane ya sikimde değil hani günah yemişim sevap yemişim diye düşünmüyor değilim hani

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...