Sen gittin,
İnsanlığa küstüm ve hepsini birer çöp kibriti gibi kırdım, zamanında onlar benim kalbimi kırmıştı şimdi ise sıra bende bende onları kırdım.
Tanrıyı dün gece intihar masasına çıkardım işlediği suçlardan dolayı yargılanması gerekliydi.
Ceza almalıydı artık insanlardan.
Kutsal kitaplarda yazanlar ne ise onu uygulayacaktık ve yerine getirecektik suçtu çünkü iblis ilk kez doğru bir şey söylemişti insanlara. İblis bu ne kadar doğruyu söyleyebilirdi ki illaki insanların akıllarında bir şey bırakacaktı.
Tanrının tek suçu, Erosu görevinden almaktı ve onun yerine bilmediğimiz bir kadını göreve getirmişti. Tanrı bu neden böyle bir şey yapsın ki onunda acaba zayıf noktaları var diye zaman zaman düşünür olmuştum, ve bir gün tüm insanlar ayaklandı.
O zaman çok korkmuştum tanrının evine gidiyorlardı epeyce kalabalıktılar.
Tanrım bu dedim başına bir şey gelmesin dedim ve kendimi kimseye görünmeden yanına varmıştım.
Her şeyi bir bir açıkladım ama beni hiç dinlemedi,
Neden dinlesin ki tanrı sonuçta neden bir insanoğlunu dinlesin ki,
Şair değilim ki, yazarda değilim okumuş alim olmuş insanda değilim ben neden dinlesin beni dedim kendi kendime.
Çok kırıldım dışarıya çıktım beni görmesin diye arka bahçeye çekildim ağladım biraz, biraz biraz derken çok ağladım orada bahçeye o kadar çok göz yaşı akıttım ki nehir oldu.
Kalbimin kırıklığını tanrının seçtiği kadın düzeltti yanıma geldi ilk kez o gün bana göründü ilk başta çok korkmuştum neden olsa tanrının vekil ettiği bir melekti. Neden benimle konuşmaya gelsin ki dedim.
Ağlamana daha fazla dayanamadım ve sana göründüm dedi,
Aslında acımıştı bana, bana her insan acır nedenini hiç ama hiç bilmiyorum.
Sanırım babamın olmadığı için bana acıyorlar,
Melek gözlerimden akan yaşları elleriyle silmişti o gün ve kalbimin atışlarını ilk kez o zaman hissetmiştim sanki eşit hızda bir araç ile yarışıyordum, yada bir uçakla, yada bir mermiyle yarışıyordum sanki ben,
O gün meleğin elleriyle yüzüme dokunduğu o gün benim için cennete girmekti sanki.
Tanrının evine gelen insanlar her gecen saniye daha fazla kalabalık artıyordu, her gecen dakika insanlar, iblisler, melekler oraya toplanıyordu. Ama hiç kimse bir şey bilmiyordu saçmalıktı bu tanrı neden insanlara bir şeyin açıklamasını yapmıyordu. Neden insanlardan korkuyordu.
Eros çok kırgındı tanrısına kalp tanrısı ilaha kırılmıştı.
Tarihler alt üst olmuştu adeta,
Bende kırgındım ama olsun dedim her seferinde tanrım dedim her şeye boyun eğdim sabır ettim, Dua ettim.
Bir gün dualar gücünü kayıp etmeye başladığında bile olsun dedim yine tanrım dedim yalnız bırakmadı onu hiç bir zaman.
Melek gözlerimin içine baktı sanki kalbimden geçenleri okuyordu o okudukça ben saçmalamaya devam ediyordum içimdeki duygularla.
Duygularımı bir an önce kontrol altına almam lazımdı ama yapamadım meleğe olan duygularım daha fazla bir hal aldı.
En iyisi dedim oradan uzaklaşmak çekip gitmek insanlara, tanrıya, meleğe hiç bir şey söylemeden oradan gitmekti. Yollar bana bunu göstermişti çekip gitmek ve bir daha geri gelmemekti.
Melek duymuştu sanki içimden geçenleri birlikte gidelim dedi başımı önüme eğmekten başka bir şey yapmadım ne yüzüm vardı nede gel demeye cesaretim. Yorgunluğum ve kalp kırıklığımın yüzünden bu hallere düşmüştüm.
Tanrı insanları kontrol altına almıştı yine idam masasından nasıl olduysa kurtulmuştu, insanlar eskisi gibi yaşantılarına devam etmeye başladılar, her şey normale dönmüştü bir günde sanki o bir gün kocaman seneler gibiydi, tanrı dedim gücü var dedim.
Evime gidip bir kaç parça eşya aldıktan sonra merdivenleri son kez indim, Son kez demir kapımı kapattım, her şey bir sondu emin camına son kez baktım. camımın önünde duran kaktüse son kez gülümsedim onu orada bırakıyordum çünkü ilk geldiğimde o eve ilk taşındığımda bir tek o kaktüs vardı yanımda başka kimsem yoktu.
Çıkmadan toprağını ve birazda su koymuştum onunla konuşmuş ve evimi sana emanet ediyorum demiştim her şeyi ona bırakmıştım tek odayı tek camı, yatağımı yorganımı, yastığımı ona bırakıp gidiyordum.
Nereye gidecektim, kimden kaçıyordum bunu bile bilmiyordum tek bildiğim kendimden kaçmak ve tanrıdan olabildiğince uzaklaşmaktı.
Bir tren bileti almıştım 22:15 sefer bileti nereye gideceğimi bilmeyen bir insan bu şehirden gidiyordu, elinde bi iki parça eşyası ile birlikte çekip gidiyordu aslında hüzünlüydüm yıllarım burada bu sokaklarda geçmişti.
Trene yetişmiştim neyse ki son anda, Cam kenarıydı allahtan sabaha kadar gece karanlığını izleyecektim biraz olsun içim huzur bulacaktı. Seyahatlerde cam kenarını bu yüzden çok seviyorum içim birazda olsa huzur buluyordu.
Sabaha kadar meleği düşünüp durdum ama o hiç gelmedi, üzüntülüyüm acaba ne oldu da beni görmeye gelmiyor artık.
Yine tanrının üstüne attım tüm suçu çok çalıştırıyordu insanları birbirine aşık etme görevi neyin nesidir ki saçma şeydi işte ama tanrı bu işte işin ilahı oluyor kendisi.
Yolculuk sırasında cebimdeki deftere sürekli bir şeyler yazıyordum. sürekli, sürekli hiç durmadan bir şeyler yazıyordum. Ve kimse kabinin kapağını açmak içeriye bakma akıllarına gelmeyecek kadar saf ve duygusuzdu işte.
Dayanamıyordum artık meleği görmek zorundaydım o gün göz yaşlarımı sildiği zaman halada aklımın ucunda ve artık canım her geçen gün kemiklerim kırılmaya devam etti, artık kırılmayan kemiğim kalmayınca etimden parçaları söküyor, camdan atıyordum.
Ve daha fazla açı çekmeyeyim diye yanımda bulanan çantamın ufak bölmesindeki jiletimi çıkardım.
Önce sol bileğimi kestim kalbim solumda olduğu için hani olur da melek gelirse ağzımdan dökülen son sözler seni seviyorum olmasın diye sol bileğimi kestim canım yanmıştı çok fazla canım yanmıştı sol elimi hissetmiyordum artık.
Sol elimde bir hamle yapıp sağ bileğimi koparttım o kadar sert darbe vurdum ki kanlarım bir anda bir metre karelik trenin içine dolmuştu.
Canım bir kez daha yanmıştı ama bu kez sağ bileğim acıyordu. Canım çok yanıyordu,.
Ruhum bir an önce bedenimi terk etmek istiyordu beni yalnız bırakmak istiyordu.
Haklıydı çünkü bir meleğe inanmıştı ve kalbi çok kırılmıştı, bir tanrıya inanmıştı yardım etmedi cehennemin derinliklerine ruhunu hapis etti.
Melek olurda bu son yazdıklarımı okursan bilmeni isterim sanırım ben sana aşık oldum imkansız bir şey ama oldu işte özür dilerim eğer her nerede isen mezarıma gel...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder