Biraz sözlerim ağır biliyorum ama ben böyleyim işte, beni sen yarattın, yoktan var eden sendin.
Özür dilerim Gabriel seni belki hiç ama hiç sevmedim biliyorum,
Ama bunun tek suçlusu iblis, bunu benden daha çok sen biliyorsun,
Biraz zaman alacak bu şehri terk etmem, bu gezegenden siktir olup gitmem, Evet biraz zaman alacak belki ama olsun biraz daha kalbim kırılacak olsun ne olacak ki, benim yirmi bir yıldır kalbim kırılıyor biraz daha kırılsın bir şey olmaz ki, Önemli olan bu şehirden bu gezegenden gitmiş olmam.
Büyüdüm ben artık ayaklarımın üzerinde durma zamanımın geldiğine inanıyordum ama beynimde hala savaş vardı, kalbimde hala savaş vardı kaçınca savaş bu kaçınca kez beynimi yerinden söküp attım, kaç kez daha bileğimi kesmeliyim, bilemiyorum sen aklıma mükayet ol Tanrım;
Çok hayal kurdum ben mesela en güzel hayalim sevdiğim bir şehirde Kahve dükkanı açmak çok güzel hayal bu insanların gelip kahve içmesi, orada işçi olarak çalışmayı bile düşünüyorum. Gerçekten böyle bir hayal ufak masum bir hayal işte;
Ama hiç biri olmadı hep tepe takla oldu oldu hayallerim, Tanrıya'da bu yüzden kırgınım ya işte; Hayallerimi bozduğu için kırgınım biraz....
Dinsiz biri değilim ben aksine sizden daha çok dine bağlıyım, din konusunda insanları hiç anlamıyorum bu kadar dininize bağlısınız ama dinin kurallarını onda biri dahi yok sizde Neden Tanrı diyorsun diyorlar kimileri ben böyle alıştım işte tanrı diyorum işte,
Din konusunda insanları anlamıyorum Tanrım bu kadar çok bağlanmış insanların var sana özür dilerim ama ben sana bağlı değilim beni yaratmış olman hiç bir şeyi değiştirmez ibliste sana kötülük yapmıştı çünkü bir zamanlar.
Derin bir nefes çeksem acaba sıkıntılarım biter mi hiç sanmıyorum bitmez, bitmiyor'da saden
Sürekli bir yanlışın içindeyim, sürekli iblis ile antlaşma yapıyorum her seferinde onun buyruklarını yapmaya zorluyorum kendimi evet bunu yapıyorum çünkü ben öyle huzurlu oluyorum işte, öyle nefes alabiliyorum, Soğuk kanlılığı mı yitirmemem lazım biraz daha içki azım bu geceye, biraz daha alkol, biraz daha şarap lazım bu geceye gece çok uzun oluyor çünkü, gece çok karanlık oluyor çünkü geceler dedim de aklıma rüyalar geldi yine buda tanrının bir işi aslında rüya tanrısının işi, insanların kendi ruhlarını göstermek için yaptığı bir oyun iyi bir oyun olmasada mutlaka uyanma yeteneğini kullanıyorsun, bazen korkarak, bazende ağlayarak...
Çok ağladım rüyamda da gerçek hayatta da, erkekler ağlar mı, kadın mısın sen ağlıyorsun diyenlerde oldu ama hiç birine aldırmadım, hiç birinin sözüne kulak asmadım kadın mısın lafına değil, Neden ağlıyorsun lafına değil kalbim kırıktı çünkü paramparçaydı, parçalanmış çöplüğe atılmıştı. Biraz da üşüyordu havanın soğukluğundan sanırım...
Küçüktüm hayatı anlamayacak kadar küçüktüm aslında hiç büyümek istemedim hep çocuk kalmak istedim, nedendir bilmiyorum ama kendimi hiç sevmedim,
Bazı geceler kendimle çok konuştuğum dahi oldu benim deli miyim acaba ben dediğim bile oldu kendime, Deliydim aslında kendimle konuşan deli
Çok insanların şerefsizliğine maruz kaldım, kendilerini namuslu, şerefli diye adlandıran şerefsizler çok gördüm onlara göre şeref nasıl bir şeydi hiç anlamadım bunu aklım hiç almadı...
Ne zaman bu parçayı çalsam It's not goodbye, Sweet november'dan biraz hüzünlerim artar nedendir bilmiyorum ama çok kötü etki bırakıyor bu aralar ama nedenini biliyorum sadece kendime söylemiyorum kalbimin kırıklığından dolayı biraz hüzünlendirir..
Pazar günleri hiç bitmesin isterim severim pazar gününü sabaha kadar müzik, sigara, alkol iyi etki bırakıyor çünkü bende,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder