17.08.2014

Siz, Ben ve Siz



  Zamanlama hatasıydım. Kırılgan bir yapıya sahip olmam belkide bu yüzdendir. Elimde olmayan sebeplerden dolayı bu yeryüzüne itildim. Arkamda beni izleyen başka bir insan beni kahrolası yeryüzüne attı belkide bilmediğim o kadar çok soru biriktirdim ki kendime cevaplarını verebilecek bir insan arıyorum. Kimsem kalmadı artık etrafımda, çevremde bir bir uzaklaşıyorum onlardan. Kalbim daha fazla kırılmaya dayanacak gücü kalmadı ona da bu zamana kadar hep ben yardım ettim bundan sonra yardım etmemek üzere yemin ettim. Gücüm kalmadı artık. Bir köşe başında ölümümü bekleyeceğim. Okuduğum kitaplar, dinlediğim müzikler sadece yardım etmek yerine bir yol gösterdiler aklımı zekamı hep iyi işlerde kullanmak isterdim oysa ki hatta büyümek hiç mi hiç istemezdim ama benim elimde olan bir şey değildi. Benim elimde olmayan daha çok şey vardı. Annemin hastaneye bırakarak terk etmesi gibi beni, yada babamı yıllarca ölü bilmem gibi. Daha çok bilmediğim sorular istedim. Nede olsa bu dünya sorular üzerine kurulmuş bir evdi. Ben sadece o evin içerisinde hapis kalmış bir çocuktum....

 Yüreğimi çok yaktılar, kalbimi çok kırdılar her seferinde ateşin içine atıldım. Bir çiçek aldım aylar önce ona düzenli olarak su vermeye ve onunla konuşmaya başladım günden güne çiçek açar oldu onu her suladığımda her güzel cümle kurduğumda bir umut veriyor gibiydim bana kimse umut vermedi. Sonra günden güne su vermemeye başladım artık onunla konuşmuyor hatta içimdeki hiç bir sıkıntıyı ona anlatmıyordum günden güne solmaya başladı çiçek günden güne ölmeye başladı ve her geçen gün yapraklarını döker oldu ilerleyen zamanlarda bir sabah çiçek ölmüştü yaprakları kurumuştu gitmişti sadece toprağı kalmıştı. Ölü bir toprakla kalakalmıştım benim de hayatım o çiçek gibiydi, Beni de öldürdüler daha önce hatta o kadar çok ileriye gittiler ki canımı o kadar çok yaktılar sıradaki acıyı istiyorum diye bağırmaya başladığım günler oldu. Eskisi gibi değildi çektiğim acılar artık canımı yakmamaya başladı günden güne zamana küfrettim belkide bu yüzden, kimsenin bilmediği zamanlar ne kadar çok yasal iş varsa ne kadar çok illegal şeyler varsa hepsini yaptım. Önceleri uyuşturucu denilen maddeyle tanıştım, sonra alkol ile arkadaş oldum yetmedi sigara ile sevgili olmaya karar verdim beynimi hep kötü işler için yordum. Zekama her zaman hayran kaldım ama hiç bir zaman iyi bir şey kullanmadım. İsteseydim yapabilirdim yapmadım sadece kırıldım ve parçalandım...

 Hayatta üç kere sınava girip de üçünde de sınavı kazanan ben ki bunlardan ikisi de istediğim bölümler olmasına rağmen gitmemeyi tercih etmiş olmam kişide benim. Okulu okumayı hep sevdim ama hayatımı bir bölüm üzerine çürütmek istemedim. Yapamadım korktum.. Korktum evet o kadar çok korkuyorum ki bu hayatta kimi sevmeye kalksam ya bana düşman oldular yada terk ettiler. Korktum çünkü artık bazı şeylerin düzelmesini çok istiyorum.
Korktum çünkü kaybetmek istemiyorum
korktum çünkü çok yalnızım
korktum çünkü cevaplarını bilmediğim çok fazla sorularım var
korktum çünkü bir kadını sevebilecek kadar her şeyimi kaybettim
korktum çünkü ölümü kendime yakıştırdığım için
korktum çünkü artık umudum kalmadı
korktum amına koyim işte
o kadar çok korkuyorum ki benim dünyama benim evrenime girecek insanlarında kırılmasını istemiyorum, o kadar çok fazla korkuyorum ki bir kadının dizlerinde uyumayı çok istiyorum saçlarımla oynamasını çok istiyorum, vücudumdaki sırtımdaki yaralarıma ilaç olmasını istiyorum.

 Ben bu hayatta kumar masasında kaybettim bunu iki kere denedim, birincisinde tanrımı kaybettim dinsiz birisi olarak yoluma devam ettim, ikincisinde kendimi kaybedecek kadar ileriye gittim. Sıradaki acıyı bu yüzden istiyorum diye bağırdım tanrıya her seferinde artık işlerin yolunda gitmesini istiyorum diye bağırdım rabbime, bilmek istediğim konuşmak istediğim çok fazla soru biriktirdim cevaplarını bilmediğim sorular için, yalnızlığıma ortak koşan ben gibi, onlar gibi sizler gibi.

 Diyorum ya çok naif bir insanım, çok kırılgan bir insanım evet öyleyim işte acımasız birisi olmaktansa kırılmayı yeğlerim. Bir insan nasıl olur da kendi öz çocuğuna yalan söyleyebilir nasıl olur da yıllarca onu kandırabilir bu yüzden beni terk eden kadına hak veriyorum bu yüzden onu affediyorum. Beş yaşındaydım ve kalbim kırılmıştı..

 Mutsuzluktan söz etmek isterim size bu mutsuzluk sizin bildiğiniz gibi değil sevgiliden ayrılan bir mutsuzluk değil, yada çok sevdiğiniz bir dostunuzun size kazık atmış olduğu türden de değil yada çok değer verdiğiniz bir eşyanızı kaybetmiş olduğunuz bir mutsuzluk da değil bu tür şeyler bunları yaşayan insanlar zaman sonra unutuyor örneğin sevgiliniz tarafından terk edilmeniz sonra hayatınıza başka biri girdikten sonra unutuyorsunuz sadece kalbiniz kırılıyor o kadar, dostunuz dediğiniz insanlarda öyle onlarında yerini dolduran insanlar zaman sonra çıkıveriyor karşınıza, eşyaya da çok fazla önem vermiyorsunuz. Bu mutsuzluğun adını ne acemde görülmüş bir şey nede çin sarayında, bu mutsuzluk çok büyük bir eylem, bir pazar yerinde üzerinize bağladığınız yüklü bombalar ve onu patlatmanız yönünde aldığınız bir emir gibi bir mutsuzluk. Yaşadığım acılar her seferinde başka acı yaşatmaya başlayınca bende bu konuda bir derece atlamayı öğrendim her acı çekmeye başladığımda kendime zarar veriyordum. Sonra bunu canımı daha çok yaktığını öğrenince düşünmeye başladım en büyük acı neydi en büyük mutsuzluk neydi adını bilmediğim sorularla kendimi test etmeye başladım. Yunan tanrılarını düşündüm, Adalet tanrısını, Şeytanı, Melekleri hatta ve hatta tanrıyı düşünür oldum. Cemal Süreyya'yı, Turgut Uyarı, Edip Canseveri, Kendimi Milenayı, Tomrisi, Sevdiğim her şeyi sevebileceğim her şeyi, yazdıklarımı.

 Ben yoktum bu gezegende ben sadece zamanlama hatasıydım, babamın yanlış ve yapmış olduğu en büyük hataydım. Ben ben olmayı hiç bir zaman seçmedim sadece zorlandım o kadar yaşamak istediğim bu hayata sonsuz saygılar olsun ve ben bu dünyanın taaa amına koyim......


Bölüm sonu...........




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...