''Güzel günler arada bir uğrar yada yılda bir kere olsun gelir. Bu güne kadar umudunu kaybeden bir adam olarak hiç ummazdım güzel şeylerin olacağını, unutmuştum çünkü en son ne zaman kendimi mutlu ettim onu dahi bilmiyorum her neyse. Aylardır beklediğim bir iş vardı. Kendimi geliştirebileceğim bir iş, daha iyi bir yerlere gelebileceğim bir iş, oldu. Pazartesi günü iş başı yapıyorum oraya. Güzel yani benim beklediğim bir şeydi, Kalbim hala kırık düzelmesine imkan verilemeyecek kadar yorgun ve bitik.
Güzel müzikler karşıma çıkmaya devam ediyor. Rakı içmek istiyorum. Neşet Ertaş müziği eşliğinde yada plaklarda benim seçtiğim müziklerin çalmasını istiyorum. Kendimi biraz olsun bazı şeylerin düzelmesi için yardım etmeye karar verdim. Artık bir umudumun olmasını, kırılan kalbimin düzelmesini, ruhumun iyileşmesini sağlayacağım. Bu güne kadar her şeye geç kalmış bir adam olarak bazı şeylerin yolunda gitmesini istiyorum artık. Bundan 4 ay önce 33. peronda Ispartaya giderken çok şey düşünmüştüm biraz olsun lanet şehirden uzaklaşmıştım. Sanırım beni en çok yoran bu şehir oldu. Çok sevdiğim insanın yanında saatlerin nasıl geçtiğini bile anlamamıştım uykusuzdum, yorgundum uyumam için bir otele gitmem konusunda ısrarcı olsa da gitmedim o günü uyuyarak geçirmek niyetinde değildim. Hayatım o kadar çok kırıklıklarla dolu bir yaşantım olmuş ki çıkmaz bir sokakta köşeye sıkıştırılmış bir kedi gibiyim yada bir fare gibi ama mutlaka biri yardım ediyor. Mutlaka bu umutsuz yaşantıdan sana elini uzatan insanlar oluyor. Benim evrenim yok olmuştu. Yakmıştım sonra yine söndüren ben oldum baştan kurmaya karar verdim evrenimi artık umutsuz yaşantımı bırakmak için çabalayacağım.
Bir haritadan bilmediğimiz bir ülkeyi seçsek ve o ülkeye gitme şansım olsaydı sanırım Romayı seçerdim, yada Belçikayı bilmiyorum ama aklımda Belçika'ya gitmek var. Umut diyorum insan umudunu asla ama asla kaybetmemeli en çaresiz insanın bile bir umudu vardır. Böyle söylemişti bir dost. böyle söylemişti bir arkadaş. Benim umudumu yaktıkları için umutsuz yaşamayı kabul etmiştim. Artık var ama bir umudum, var bir planım var bir hayatım, var. Her şeyimi geride bırakarak yoluma devam edeceğim. Akıllı bir adamım, zekama her zaman hayran kalmış birisiyim, karşımdaki insana o kadar güzel ve ustaca yalan söyleyebilirim ki tanrıyı dahi inandırabilir hatta kandırabilirim. Artık bir yaşantım var. Ben bundan sonra iyi şeylerin olması için elimden gelenin fazlasını yapacağım. Ne diyordu Turgut Uyar;
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, sisler daha kalkmamıştır Haliç ten.
Vapur düdükleri ötmektedir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...
Bundan sonra güzel günler gelecek inanıyorum artık, kendimi kandırmaktan çok sıkıldım çünkü.
Ahmet Erhan der ki;
Ben bütün yenilgileri yaşadım
Kalmadı sana hiçbir şey..
Bölüm sonu....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder