Kendimden kurtuluyorum artık ruhumu bir iblise emanet ediyorum. Eroin ile yaptığım dansın son evresinde başarılı sayıldım. Aldığım alkolün mutlak bir olay karşısında dik durmayı öğrendim, bana yanlış yapmamayı yanlışımın mutlaka bir evresinde tokat gibi suratımda patlayacağını bildiğim için yanlışlarımı terk etme kararı alıyorum. Aldığım mektupların aslında bir boka yaramadığını sadece ruhuma işkenceden başka bir şey olmadığını bana gösteren üvey anneme saygılar olsun. Bakireliğini kaybetmiş bir küçük kız gibi dolanmaktan ve başka insanlara ruhumu satmaktan aslında ruhumun bir boka yaramadığını öğrendikten sonra başladı her şey önceleri soğuk kanlı davranmaya çalışsam da başarılı olamadım hata yaptım elime yüzüme bulaştırdım her şeyi ama her şeyi birbirine kattım ispanyada bir kilisede dua ederken papaza yalvarmak yerine isa'ya dua ettim mutlaka bir kurtarıcının beni kurtarmasını bekledim bir kurtarıcı şarttı beni bu hayattan kurtaracak biri gelecekti tanrı insanları için bir oyun hazırlamıştı ve bende o oyunun bir parçası olmak yerine yöneticisi olmayı seçtim. Hatalarımı başka birine yüklemek daha kolaydı nankör biri olduğumu tanrıma göstermek için iyi bir kavram şarttı ve o kavramda yanlışlarımın da olması şart olacaktı. Sadece bekledim bir orman kenarında buz gibi havada yıllarca bekledim durdum bir mesih, bir ilah, bir kurtarıcının gelmesini bekledim peygamber dahi olsa kabulüm olacaktı hatta tanrıyı bırakacak ona tapmayı seçerdim. Kutsal bir kitap yazmak yerine kurtarıcıyı bekledim ömrümün yarısı o kurtarıcıyı beklemekle geçti ne zaman geldiği gün oldu o zaman kalbim kırıldı cesedimin başına oturdum ağladım en iyi yapabildiğim iş ağlamaktı bende oturdum ağlamayı seçtim birazda morfin sülfat kullandım birazda eroin kullandım o kadar çok kullandım ki beynimde bir ordunun savaştığına ve o ordunun yenilgisine şait olabilecek kadar lsd maddesi kullandım yada adı her ne boksa işte...
Kaybolmayı o kadar iyi öğrendim ki bir daha kimsenin beni bulmaması konusunda çok ustalaştım kimsenin karşısına çıkmamayı en iyi ben bildim bir mezarın başında saatlerce ağladığım günleri de hiç bir zaman unutmadım sadece yalanlarla dolu bir hayatın nasıl gideceğine dair biraz bilgi edinmekti amacım, amacım aslında kendime yardım etmekti kendime bildiğim bütün yalanlarım tükenmişti artık daha fazla kendimi kandırmak yerine doğrularla karşılaştım o doğruları bir bir tuzağa düşürüp hepsini polyannanın ormanında yaktım. Kırmızı başlıklı kızın kurt ile olan savaşında başarılı olmasını sağladım, süper kahramanların aslında birer hayal gücü olduğunu ve o hayallerin bizler için kurgulandığını öğretmek için sarhoş oldum o kadar çok içtim ki aslında bir süper kahramana ihtiyacımın olduğuna ve beni tanrı ile olan savaşında yanımda bulanacağına inanmak konusunda içtim. Yunan tanrılarının aslında tanrıyı öldürmek için uğraştıklarını hiçbirinin gücünün olmadığına şait olduğum için kendimi kaybettim, bileklerimi kestim. Kendi derdimi gülerek anlattığım için sarhoş oldum bu gezegende ne zaman bir kadına aşık olmaya kalksam mutlaka üzüntü olacağını bildiğim için içtim ve içmediğim günlerde huzursun olacağımı bildiğim için yalan söyledim.
Kendime o kadar çok yalan söyledim ki kim doğruyu söylüyor kim yalan atıyor bunları dahi ustaca ayırmayı başardım üzüntünün olduğu bir gezegende huzursuzluk söz konusu olması şart olacaktı ve huzur denilen kavramın aslında hiç bir anlam ifade etmediğini zaman denilen bir kavram gösterecekti mutlaka bir çıkar beşinde olan insanlarında işleri olduğu için yanında olacaklarını günü geldiğinde seni bir fahişeden bir farkının olmadığını gösterecekleri günler olacaktı. Fahişelik dünyanın en iyi ve en kusursuz mesleğiydi o mesleği en iyi ve en güzel sunan insanları tebrik etmek ise tanrının çocuklarına düşüyordu tanrı sadece birden çok hata yapmamıştı milyarda bir ender görülen bir hastalığa yakalanmıştı milyonda bir tanrı için sadece bir sayı anlam ifade ediyordu tanrı milyarda bir görülen hastalığa yakalanmak zorunda kalmalıydı hatta trilyonda bir hatta katrilyonda bir görülen hastalığa yakalanmalıydı yakalanmalıydı ki çünkü insanlar bir daha asla ama asla hata yapmalıydı sırf bunun için kendime yalan söylemeyi seçtim sırf bunun için tanımadığım kadınlarla seviştim ve sırf bunun için o gecenin anısına tanımadığım kadınların dudaklarında dünyanın ne kadar da boktan bir gezegen olduğununa tanık oldum. ve şimdi hiç bir şeyden pişman değilim yine olsa yine yaparım yine olsa yine başka kadınlarla yatar gerekirse o kadınlarla sevişirim.
Şimdilerde kendime daha fazla yalan söylüyorum şimdilerde kendimi daha çok aldatıyorum bir sevgili aldatır gibi bir dini aldatır gibi aldatıyorum bir çıkış yolu bulana kadar bu böyle devam edecek mutlaka bir çıkış yolu bulmalıyım bunu çok iyi biliyorum ama üzüntü olacağından dolayı sadece bekliyorum bir ışık bir kurtarıcı bir melek bir şey her neyse işte bir ilahın gelmesini bekliyorum ve işte o gün son olacak benim ve bütün yaşantımın sonu olacak ve bir daha asla ama asla bu dünyaya gelmeyeceğim cehennem denilen yer varsa oraya gider gerekirse orayı da karıştırır tanrının işini bozarım gerekirse cenneti yakar bütün peygamberleri kurtarır adımı bir yunan tanrısı olarak adlandıra bilirim.. Artık iyi bir sonu beklemiyorum kötü bir son beni bekliyor bu gün yada yarın yada başka bir gün ama sonunda olacak bir günü bekliyorum ruhumun sancılı dönemleri bir yana sancısız geçen bir hayat istiyorum bende..........
bölüm sonu...........
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder