14.10.2013

mektup



   Pariste metroda seni bekliyorum uzun bir yolculuğa çıkmak için Attila İlhanla bir dükkanda rom içiyoruz çok güzel yer paris birazdan Cemal Süreya bize eşlik edecek, Aşkı anlatacak, güzelliği anlatacak sonra üçümüz Galata Kulesine gidip Akgün Akova'nın şiirini dinleyeceğiz diyor ya hani ''Galata Kulesi'ndeydik başın omzumda'ydı'' birazdan şiirini dinleyeceğiz sonra dördümüz içmeye gideceğiz güzel günlerdi o günler Cemal Süreya şiirlerini okuyacak bize, severiz o günleri biz. Senden söz edeceğim sevgilim onlara seni nasıl sevdiğimi söyleyeceğim hatta bir ara izin verirlerse çıkıp bağıracağım istanbula duy sesimi ulan ben onu seviyorum diyeceğim insanlar susacak en çokta tanrı susacak bu işe, insanlar evlerine çekilecek bende evime gideceğim boş evime seninle geçirdiğimiz o evde yine yalnızlığımı yaşayacağım kalbim kırılacak olsun diyeceğim biraz ağlayıp hüzünlenip uyurum artık sen sakın beni düşünme olur mu? Sevgilim ben şimdi yalnız bir kentte seni bekliyorum ellerim kanıyor nedenini bende bilmiyorum doktora gitmeye korkuyorum belki çok az bir yaşantım kalmıştır olur ya hani onu söyler diye ölmeyi düşünmek istemiyorum ölürsem eğer seni bu gezegende yalnız bırakacağım bunu yapamam nankör bir insan değilim ben..

  Eroin kullanıyordum sonra Cemal Süreya bana bırakmamı istedi kullanma dedi şiir oku dedi bende bıraktım kullanmıyorum artık uzun zamandır eroin kullanmadım sana şiir yazdım ama hiçbirini beğenmedim nedendir bilmiyorum ama sanırım beşyüz bin tane şiir yazdım sana en sonunda beğendiğim bir şiir oldu dinle bak sana okuyacağım

 '' Notalarını kaybetmiş bir piyanonun ilk tuşuyum,
    Kelimeleri olmayan, cümlesi kurulmamış,
    yarım bırakılmış bir masalım''

 Sonrası yok işte bundan sonra hiç bir cümle kuramıyorum aklıma gelmiyor yazamıyorum ama beğenmiyorum sana bunu göndereceğim lütfen sen tamamla güzel şeyler yaz bana gönder mektuplarını nereye göndereceğini biliyorsun eski evimize hani bir gece yarısı beraber çok içmiştik sahilde sabaha kadar oturmuştuk seninle sonra sen üşümüştüm bende hırkamı çıkarıp senin kollarına örtmüştüm üşümesin diye üstünü örtmüştüm yüreğimi çıkarır gibi çıkarmıştım aslında ben yüreğimi sana emanet etmiştim sonra ne oldu da kalbimiz kırıldı hiç bilmiyorum.

 Birazdan dedim sana ama sanırım yalancı olacağım Akgün Akova çok içti sarhoş oldu yine eskileri konuşuyor Attila İlhanla atışıyorlar Attila ilhan ona sen şiir yazamıyorsun diyor Akgün Akovada sen şiirden ne anlarsın koca gaga diye söyleniyorlar Cemal Süreya sokağa bakıyor kalbi çok soğuk çok üzülüyorum ona sanırım Zuhal'ini düşünüyor hastanede hele bi iyileşsin beraber balık ekmek yemeye gideceğiz öyle söz verdi senide alacağız kadıköyden seninle her zaman buluştuğumuz o sokaktan ben sana haber veririm sevgilim neyse Cemal Süreya Zuhal hanıma bir mektup yazdı çok beğendim kalemini rica ettim bende sana bir mektup yazdım oda benim mektubumu çok beğendi buradan çıkınca ptt'ye gideceğiz orada mektuplarımızı  teslim edeceğiz bilmiyorum ama Cemal Süreya biraz naif bu konuda gönderip göndermeme konusunda yani, Dün gece sobamızı temizledim evi biraz dağıttım ama olsun sonra her yeri sildim süpürdüm evimizi eskiden bırakıp gittiğin gibi yaptım hani bir zamanlar benim ellerimi bırakıp gittiğin gün öyle güzel temizledim ki her yer pırıl pırıl oldu sonra akşam üzeri sobayı yaktım çok soğuktu akşamları buranın soğuğu çok sert oluyor geçenlerde o yüzden hastalanmıştım ama merak etme sakın biraz üşütmüşüm kendime çorba yaptım mantar çorbası bilirsin çok severim mantar çorbasını bir tabak içtim kendime geldim beni merak etme sakın iyiyim desem de iyi değilim seni çok özledim geceleri özellikle de geceleri çok özlüyorum seni yatağım soğuk buz gibi geceleri ağlıyorum ben bir çocuk gibi ağlıyorum sen ağlama sakın kıyamam bilirsin sen ağladığın zaman benim için acıyor neyse

 Attila İlhan bize yine şiir okudu çok mutlu oldum sen hele bi gel bende sana okuyacağım sana yazdığım şiirlerin hepsini tek tek okuyacağım şimdilik benden bu kadar sevgilim seni bir çocuğun oyuncağını sever gibi seviyorum seni.. geceleri soğuk oluyor burası insanların eli üşümesin diye taktıkları eldiven gibi seviyorum.. kendine çok dikkat et beni sev gözlerinden öperim seni..

                                                                       

                                                                               Şişli / saat 04:27




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...