30.09.2013

başlıklı not



 piçler verdikleri sözleri hiç bir zaman tutmazlar piç oldukları için, sevdikleri insanları yarı yolda bırakmayı çok severler orospu çocukları oldukları için, güven duygusunun ne olduğunu asla ama asla bilmezler kimselere güvenmezler yada kendilerine güvenmelerini istemezler piçler her daim piç olmak isterler kadınlarla yatarlar, eroin kullanırlar ama kullandıklarını tanrı söylemezler her zaman arkalarını kollarlar, her daim yarı yolda terk edilmeye alışıktırlar kalplerinin kırıklığını onlardan başka kimse bilemez bilmelerini istemezler piç olmak piçliği yaşamak küfür yemek sen tam bir orospu çocuğunun tekisin demek onlar için normaldir. Normal karşılarlar

 Yıllardır yalnız gezdim yalnız yaşadım yalnızlığı bir tek ben bilirim en iyi yalnızlığım dört duvar arasında geçirdim alkol aldım, her türlü maddeyi kullandım kendi kanımda boğuldum şiir okudum, En çok Cemal Süreya şiirleri okudum yazdığı her cümleye aşık oldum sonra bir gece yarısı bir kadına aşık oldum kendimden haber alamadığım saatlerde hastane köşelerinde yattığım dakikalarda bir kadın sayesinde kurtarıldım öldüğüm dediğim dakikalarda doktorun ''az yaşamazsın'' dediği saniyelerde bir kadın tarafından kurtarıldım azrailin ellerinden alındım, Zordu benim yaşantım kalp kırıklığından inşa edilmiş bir binanın içinde yaşamak her gece ağlamak yastığa bir bir gözyaşlarımı bırakmak çok zordu yaşamak, ölmek vardı en çaresiz insan olarak ölmek doğmamak, doğmanın ne olduğunu gezegenin nasıl bir yer olduğunu hayal etmemek yaşantım bok çukurunun içinde devam ettiği sürece, silaha dokunmak çok kolaydı benim için, dev bir müzikali yöneten bir şef olarak her müzikten ayrı bir notanın çıkması ve o notaların kulağa verdiği inanılmaz keyif çok basitti ve kolaydı ama istenildiği gibi gitmiyordu mutlaka biri bir yerde hata yapıyordu hatalarımı örtmek yerine daha fazla derinlere girmeye karar verdim o derinliklerin içinde kendimi kaybetmek bir daha yeryüzüne çıkmamak için çok uğraştım ama her seferinde kapının dibinde bekletildim beklemek benim için en basit bir örnekti bu güne kadar çok şeyi bekledim,

 Ölen babamı bekledim,
 yüzünü görmediğim annemi bekledim,
 sevgili dediğim ve her seferinde terk edildiğin kadını bekledim,
 yeryüzünde bulunan müzikleri bekledim,
 kendimi bekledim,
 tanrımı bekledim..

 ama kimse gelmedi, kimse elimden tutmadı, bir çocuk gibi bayramlarda kapılarını gittiğim yüzlerini daha önce görmediğim insanların bayramlarını kutladığım ve onlardan şeker almak için kapılarında beklediğim dakikaları saydım bayramlar benim için kötüydü kimsenin elini öpeceğim ailem dediğim hiç kimsem yoktu kalbim kırılmasın diye tek tek binalara girip insanların ellerini öperdim şeker alıp giderdim bayramlardan belkide bu yüzden nefret ettim belkide bu yüzden kendimden nefret ettim kendimi suçladım ve ağladım.

 yok olmak ve bir daha gelmemek istedim eylül ayından nasıl nefret ettiysem ekim ayından da o denli nefret ettim beynimi kullanmak yerine aklımı daha özel işlere yormak yerine yok olmayı hayal edip durdum. Sıkılmıştım kendimden okuduğum kitaplardan dinlediğim müziklerden her şeyden ama her şeyden çok sıkılmıştım yaşadığım evde öksüz gibi yaşamaktan bile sıkılmıştım, yaşamak bana göre değildi bir piç olarak yaşamayı hiç mi hiç istemedim ama intiharı sürekli elimi yüzüme bulaştırdığım için de ölmek istemiyordum saatlerin dakikaları kovaladığı saniyelerde saniseleri saymaktan bıkmıştım, kendimden bıktığım gibi iyi bir üniversite ve iyi bir iş sevdiğim bir meslek yada kendi işimi yaptığım hayalimdeki iş hiç biri olmadı kendime verdiğim sözlerin hiçbirini tutamadım kendimden belkide bu yüzden ayrıldım.. eylül toparlandı gitti işte ekim filanda gider bu gidişle belkide bu yüzdendir her şey belkide bu yüzden bu kadar çok bunalıyorum her gece paket paket sigara içtiğim ve kendimi kaybetme korkusu belkide bu yüzdendir yağan yağmur ve yere düştüğü zaman çıkardığı müthiş ses,

 Sonum olmadı mutlu sonum yani olmadı benim mutsuzluğu yaşadım her daim en iyi mutsuzlukla en kötü mutsuzluğu yaşadım 22 gün sonra tamamen biten bir mutsuzluk o gece yaşadığım evde kokain komasına girdiğim o gece, kendime zarar vermekten kitaplarda kendimi aramaktan bıktığım o günlerde yok olmak istediğim isa'nın yanına gitmek istediğim o gecelerde gitme diyemediğim o gecelerde beni bitirme dediğim o günlerde kendimle dalga geçtiğim o saniyelerde gülemediğim için ağladığım o gecelerde her şeyimi kaybettiğim günlerde işte belkide bu yüzden kendime kızgınım belkide bu yüzden kendimden nefret ediyorum belkide bu yüzden ölmek istiyorum

 Dedim ya benim dünyam kalp kırıklığından inşa edilmiş bir kilise ve o kilisenin içine girip günah çıkarmak isteyen insanlar günahlarına ortak koşmamı isteyen o insanlar işte ben kendimden bu yüzden nefret ediyorum, kelimelerimi yakıyorum bu gece okuduğum kitapları çaldığım kitapları yakıyorum bu gece kendimden uzaklaşmak istiyorum bir daha asla bulmamak için kendimi, bir daha yolumun kesişmemesi için ruhumu son kez terk ediyorum

 ...  noktalar çok şeyi anlatır yeter ki anlamak isteyin, insanlara yargısız yere yargılamayan o insanların başlarından ne geçtiğini nasıl bir hayatta yaşadıklarını, bilmeden asla ama asla üzmeyin kırmayın, sevdiğiniz insanların değerlerini bilin sonra kaybettikten sonra karşınıza bir daha çıkmıyorlar çıkan olan insanlarda gidenlerin yerini doldurmuyorlar, ağlayın her gece ağlamak güzeldir sonrası yok sonrası iyilik sağlık...







    Bölüm sonu..




23.09.2013

Günlük -1







Tanrının mabedini bıçakla kestiğim gün,
meryem'in bakireliğini çalacağım
isa'nın öz evladıyım, iblisin ilk erkek kardeşi,
İnsanları korkutmak için taktığım o maske
kendimi delirtmek için aldığım
eroin ve kokain dolu maddeler
ölmek istedim tanrım
bekaretliğini kaybetmiş bir insan olarak ölmek
ilk bekaretliğimi hangi kadına vermiştim onun adını bile bilmiyorum
Bozulan bir müzik seti gibiyim
çalmayan ve hırslanan
insanlara karşı kalbim kırık,
kumar kartlarında kendimi kaçıncı kez kaybedişim
kaçıncı kez iblisle seks dolu geceleri haykırışım
annemin rahminden kaçıncı kez kaçışım
yazdığım cümlelerin hepsini yakacağım bu gece
insanlara yeni bir umut ve umudun içinde yeni bir düzen
acı çekmekle başlayacak
sonu mutsuzlukla biten bir polyanna filminin son sahnesinde devam edecek
doksan iki dakikalık bir film
yönetme koltuğuna oturan Tom Waits
Ölmek istemiştim bir gece yarısı
ismimi dünyadan kazımak için her şeyi yapabilirdim
ellerimde bulunan kan temiz olsaydı eğer
Beyin ölümüm kaçıncı kez gerçekleşti
Hatalarımı en çok nerede yaptım,
İskenderi neden öldürmedim
bana böyle şeyler yazdırdığı için onu öldürmeliydim
kendimi öldürmek için
bir kadın sevmiştim biraz iyi biriydi, sonra onu öldürünce bir daha haber alamadım
Romayı yakmak için spartacüsü görevlendirmiştim
ama kahrolası tanrı işime engel olunca oda ölmüştü
bir tek ben ölmedim bu gezegende
sonra ölmeyi bıraktım
müzik dinledim
Müslüm Gürses diye bir babadan daha sonra farklı farklı müziklerle tanıştım
her birini sevdim kolladım
ama onlar benim ölmemi istediler
ben ölümü terk edeli kaçıncı yıl olmuştu
babamı hangi mezarda bırakmıştım
kaç kadınla yatmıştım, kaç kadınla seks yapmıştım
bilmedim sadece alkol ve eroin kullandım ama hiç birine bağımlı olmadım
aşka bağımlı olduğum gibi onlara bağımlı olmadım
sonra aşkında bir boka yaramadığını anlayınca onuda terk ettim
kendimi çoğu kez terk ettim ama her seferinde bir çöp kutusunun dibinde buldum
sabahları hiç sevmedim
geceleri uyumaktan nefret ettim
gündüzlerin bir boka yaramadığını kabul ettim
kendime yeni bir anayasa mahkemesi kurdum
kendimi orada yargıladım
bir keresinde bir yıl ceza verdim kitap okumama ve müzik dinlememe cezası
çok geçmeden iki dakika sonra müzik dinledim
kendimi öldürmek için müzik dinledim
eroin yerine kokain kullanmaya başladım
porno filmlerini izlemeye başladım kadınların olmadı saatlerde
kadınlarla yatmadığım saatlerde otuz bir çektim spermlerimi yatağa boşalttım
o yatağı her sabah kendim temizledim
beynimi bir bıçakla açmak istedim
içinde ne varsa boşaltmak sıfırlamak istedim
yorgundum
kendime karşı çok yorgundum
yazmak istemiyordum sadece uyumak istedim
geceleri uyuyamıyorum
üvey annemin geceleri beni dövmesinden korkuyordum
belkide o yüzden gecelerden nefret ettim
belkide o yüzden geceleri, sürekli kokain kullandım
bağımlı biri olmayı oldum olası hiç sevmedim
sadece aşık olmak istedim
üç kere aşık oldum ve üçünü de kendim kaybettim
ilk aşık olmam lise çağlarında başladı
onunla tam yirmi dokuz kere seks yaptık
ikinci aşık olduğum kadınla her gece seks yaptım
aşık olmak onları kollamam yada korumam anlamına gelmiyordu
ben aşık olmayı üçüncü kadında bıraktım terk edildim
ağladım
her gün ağladım
adem peygamberin havvasına kavuşmak için
tanrıya döktüğü yaşlar gibi bende o kadar çok ağladım
ama tanrı bana kırılmıştı bende insanlara kırıldım
tekrardan aşık olmak için kendime intihar süsü verdim
yaşayıp yaşamama konusunda intihar etme fikrini ortaya attım
sevmek için
böyle bir eylem yapmam şarttı
yayın haklarını bir tüccara satıp terk ettim kendimi
sonsuzlukla onsuz-luk dolu bir gece yarısını terk eder gibi
Cemal Süreya şiirlerini okudum giderken 33. peronda
o peronu yakmak için her şeyi yapabilirdim
Galata Kulesini patlatmak içinde her şeyi yapabilirdim
aslında ölmeden önce o iki yeri havayı uçurmak için planlar yapmam gerektiğini
bilmeliydim,
33, peron ve Galata Kulesi
her şeyimi oralarda kaybettim
kaybedişlerin en anlamlısını en gri olanını orada öğrenmem gerektiğini bildiğim gibi
kendimi kaybettim,
ruhumu kaybettim
bir daha haber alamadığım için çok korktum
sonra zaman sonra kendimi biraz olsun toparladım
aşık olmak için hiç bir şey yapmadım eroin kullanmayı günden güne azalttım
kokain yada başka maddede kullanmadım
hadi son bir madde daha olsun
sonu belli olan bir madde

...

18.09.2013

Boş Oda


 'Kadıköy sahilinde oturup güneşe bakmalıyım hava artık soğudu kalbimde öyle o kadar çok katılaştı ki çözebilmem günden güne imkansızlaşıyor. Cebimde iki paket sigara birazdan yağmur yağacak ve ben o yağmurun altında sensiz geçireceğim dakikalarımı sayacağım sensizliğime inat olsun diye iki kere küfür edeceğim. ''Hayat sen tam bir orospu çocuğusun'' kalbim kırılacak yine olsun alışığım ben bu duruma kendimi kandırmaktan kendime işkence etmekten bıkmadığım gibi kendimle olan intihar eylemlerimi gerçekleştireceğim. Ruhuma cehennemin ikinci köşesinde satın aldığım arabaya bindirip siktir olup gideceğim cehennemde iblislerle savaşıp onların köklerini kurutacağım. Ruhum dün gece bir kadın ile uyandı. Söylenilen sözleri tam olarak hatırlamıyorum o kadını nasıl olup da kandırdığımı nasıl olup da o kadınla yatağa girdiğimi bilmiyorum. Bilmediğim daha çok şey var. Kumar masasında blöf olarak kullanılan ben ve o blöfün sonunda kaybetme korkusu. Kendimle olan eş değer parçamı kaybetme korkusu gibi bir şey hayallerim vardı benim ne oldu onlara kim satın aldı hangi kadın satın alıp öldürmek istedi. Penceremin önünde bulunan iki sandalye ve iki sıcak kahve boş hepsi, yatağım darmadağın sabah yine aynı şekilde olacak o yatak, başka kadınlarla yatıp, başka kadınlarla kalkıp, o yatağı bozup bozup duracağım. Uyuma korkusu beni ele geçirmesin diye sırf bu yüzden başka kadınlarla yatacağım.

 Beynimin içinde bulunan bütün cümlelerimi olduğum yere kusmak istiyorum ağzımdan çıkacak bütün harflerin ve bütün soru işaretli soruların hepsine birer nokta koyup siktir çekmeyi rus ruleti oynayıp son mermiyi onların kafalarında patlatmak istiyorum. Tanrımla oynadığım bütün kumar oyunları gibi kandırmak istiyorum kendimi en çok kendimi kandırmak istiyorum ve en çok kendime yalan söylemek istiyorum. Kendime yalanlarla dolu bir hayat seçmek ve kendi ülkemin başkentini kurmak o başkenti seni yapmak istiyorum en çok sana yalan söylemek sırf bu yüzden senin iline ilçene gelmek istiyorum, yalanların olduğu şehre, bana bir tek senin yalan söylemeni isterdim.

 Hayatım günden güne bokun içinde yüzüyor o kadar çok kokmaya başladı ki artık nefes almakta zorlanıyorum gitmek sana gelmek istiyorum senin ellerine dokunmayı o ellerinde mabedim olmasını istiyorum kutsal toprak gibi allaha tapar gibi başka dinlere inanır gibi sana inanmak istiyorum o dinleri yeri geldiğinde yıkmak istiyorum... Artık söylenecek hiç bir sözün kalmadığı bu gezegende kendimle vedalaşıp siktir olup gitmek em iyisi..

 Tanrım beni affetmeni istiyorum elimdeki mektupları yaktığım için seni kandırdığım için beni affetmeni istiyorum.



Bu yazılar hafta sonu yazılmıştır. Nasıl böyle bir şey yaptığımın farkında değilim.

9.09.2013

Serçeye yazılan Mektup





 Nasıl başlayacağımı bilmiyorum bu mektup ne zaman yada ne şekilde eline ulaşır bilmiyorum hiç bir şey bilmiyorum o kadar çok yorgunum ki ağlıyorum yapabildiğim en iyi şey ağlamak, Fonda bir müzik çalıyor hayatımı anlatıyor o kadar güzel bir müzik ki sözlerini senin için ezberledim. Senin için her şeyi yapabilirim serçe istersen tanrıyla kavga ederim. ama isteme sakın tanrının karşısında beni güçsüz birisi olarak çıkarma sakın. aylar oldu yıllar oldu sürekli bir kalp kırıklığı sürekli bi dert dolu hayat,, sana o kadar çok yalan söyledim ki eğer bu yazıları okursan benim hayatımı biraz olsun anlayacağını umuyorum beni belki affedersin sana büyü gibi bağlandım senden kopmak istesem de bunu yapamıyorum elimi ellerinden çekemiyorum her yerim ağrıyor o kadar çok ağrım var ki bunu anlatmak isterdim sana senin dizine başımı koyup uyumak isterdim her şeyi seninle yaşamak isterdim hastalığında sağlığında yanında olmak mutsuzluğu da seninle paylaşmak isterdim, biz mutlu olamayan insanlar olarak kırıldık o kadar çok kırıldım ki dünyaya karşı gezegene karşı artık kendimi toparlamama imkan yok sen çok güçlü bir kadınsın benim yokluğumda sen tekrardan yaşamına devam edebilirsin ama ben bunu yapamam, dedim ya sana çok kırgınım, Beş yaşında başladı kalp kırıklığım babam ölmüştü gözlerim kör oldu annemin yüzünü henüz bilmiyorum sen bunları bilmiyorsun beni belkide ailemin yanına dönmediğim için suçluyorsun ama sana bunları söylemedim ben hiç bir zaman sana bir ailem olduğunu söyledim yalan attım yalancı bir insan oldum. Bu gün hastanede bir kız bayıldı yere düştü dayanamadı bende onun gibiyim, ben bu gece terk edeceğim gezegeni her şeyi geride bırakacağım çok yoruldum çünkü ve yaklaşık iki saattir ağlıyorum kaç paket sigara içtim bilmiyorum. Seninle bir gelecek isterdim sen beni çok iyi anlayan kadınsın çünkü ruhum sana bağlı o kadar çok bağladın ki ruhumu sana karşı kopmak bilmiyor allah beni affetmez biliyorum ama affederse eğer senin yanına gelmek isterim uykunu seyretmek isterim senin geleceğini seyretmek isterim. Dünya çok nankör ama sen öyle değilsin benim kalbimi bir kere kırdın bunu çok iyi biliyorsun olsun senin kırman tuz olsun hayatımda tuz olsun ki tat almış olayım yemekten bana sakın kızma lütfen eğer bana kızarsan cehennemde üzülürüm...

 Bunları sana yazıyorum çünkü sen hak ediyorsun her şeyi hak ediyorsun..

 Ölünce her şey geçecek buna inanıyorum yıllardır ölmek için savaştım kendimle ama başarısız oldum her seferinde o kadar çok yenildim ki sürekli oyundan çıkmak zorunda kaldım ama bu kez oyunu bozmak için elimden gelen her şeyi yapacağım cennet beni beklemez biliyorum cennet iyi insanlar için vardır ben kötü bir insanım o kadar çok kötü bir insanım ki cehenneme bile alacaklarını sanmam beni. Sen öyle değilsin serçe seninde kalbin kırık belkide benden çok kırık kalbin ama ben senden hiç bir şey istemedim bu güne kadar biliyor musun sadece bana merhem olmanı istedim belkide seni bu hayattan kurtaracak tek insan bendim ama olmadı benim sonum geldi kendi sonumu hazırladım canım canına eş olsun isterdim eşim olmanı, bulutum olmanı isterdim geceleri beni bir tek senin dudaklarının ıslatmasını isterdim bunların hiçbiri olmadı çok geç kaldım sana karşı bundan sonra hayatının güzel olmasını istiyorum bilmiyorum mutlu olur musun ama olursun askerden gelecek çocuk seni çok mutlu edebilir aklıma geldi, bana dedin ya ciddi düşünüyorduk evlenecektik ama olmadı bana o cümleleri söylediğin zaman benim içimde kaç tane fırtına koptu kaç tane iblis cehennemde yandı bilmiyorum o gece tanımadığım bir kadınla seviştim sabah kalktığımda yatakta senin olmanı isterdim ama o kadının vücudu hiç bir şey hissettirmedi bana garip geldi bana kendi vücudumun yorgunluğu geldi aklıma beynimin içinde dolaşan filler geldi aklıma. Çok güzel bir hayalim vardı seninle olmasını isterdim birlikte olmak isterdim bana şarkı söylemeni isterdim senin ne güzel sesin vardı bana şarkı söylediğin günleri öperim..

 Yorgunum dedim bundan aylar önce dedemi kaybettim beni ansızın ortalıkta bırakarak çekip gitti bir tek ailem olarak o vardı sadece dedem vardı ama artık yok bu dünyaya yalnız bir insan olarak geldim isa gibi ama isanın annesi vardı benim olmadı annem benim kimsem olmadı serçe hiç kimsem olmadı, biliyor musun bilmiyorum ama sende beni gibi yalnız doğdun ama senin yanında çok kişi vardı benim yanımda kimse olmadı her şeyi kendi ellerimle ittim kimseye yaklaştırmadım kendimi kendimi öldürdüğüm gecelerde yaşadığım odada olması gereken çok şey oldu odayı kanımla boyadım bir gece, başka bir gece kendi kollarımı kestim, başka bir gece kafama silah çektim. İntiharı kendime yakıştırdım nedendir bilmiyorum yaşamak istemedim hiç bir zaman yaşamak bana göre değildi gezegende yaşamak için o kadar çok uğraşan insan varken ben yaşamak istemedim hiç bir zaman ölmek istedim ölüp gitmek ama seni tanıdığım gün çok farklı şeyler oldu hayatımda sesinle başlayıp dokunuşunla biten,,,

 Uzun zamandır sana yazmak istiyordum içimi dökmek istiyordum kısmet bu güne az sonra intihar etmek için gerekli hazırlıkları yapıcam evet bu kez benim için hayatım için son olacak bu gece bir daha geri dönmemek üzere gideceğim ...

 Müzikler çok güzel bu güne kadar biraz olsun nefes alabildiysem eğer müziklerin sayesinde oldu onlar olmasaydı eğer hayatım çok kötü olurdu. Daha çok yazmak isterdim sana hayatımı olanca gücümle yazmak ve anlatmak isterdim ama bunları yapamıyorum yorgunum çünkü beynim çok dolu sürekli sigara, alkol ve uyuşturucu ile geçen bir hayatım var. Onlarla yaşamımı sürdürüyorum onlarla hayatıma devam ediyorum özledim diye bağırmak istiyorum her gece ama geceleri uyuyamıyorum seni özlüyorum en çokta kendimi özlüyorum eski günlerimi bakıyorum da her şeyi aslında ben kendim kaybetmişim kaybetmeye devam ediyorum da kazandığım hiç bir şey yokmuş bunu öğreniyorum sonra evde yalnız yaşadığımı öğreniyorum kimsenin olmadığını öğreniyorum odamı kendim topluyorum her sabah aslında uyumuyorum sabahları kalktığımda çarşaflar dağınık olmasın istiyorum belki misafir gelir umudu ile topluyorum yani sen gelirsin umuduyla topluyorum odamı, yatağımı kül tabağının içinde bulunan sigara çöpünü döküyorum çöp kutusunun içine sonra o kutunun içine bakıyorum sadece sigara ve paketleri var ağzı kapalı çöp kutum var kedim vardı bir tane oda terk etti beni camı açık bırakıyorum sabahları akşam eve gelince belki gelmiştir diye umuyorum ama oda gelmiyor. Yalnız olmak çok kötü bir şey serçe yalnızlığıma seninde katılmanı isterdim ama bunu yapmak istemiyorum acımın yanında sende yanma istiyorum, biliyorum seninde kalbinin kırıklığın benden çok ama ben dayanacak güç bulamıyorum kendimde, nedenleri çok biraz anlattım birazı da üvey annemin bırakmış olduğu hasar sonuçu oluşmuş bir şey 6 yaşında kumar masasında unutulan çocuk yani ben kumar kartlarını o yüzden sevmiyorum çok kaybettim yani üvey annem çok kaybetti geceleri bende dayak yiyerek uyuyordum evimi dokuz yaşında terk ettim iki yıl sokakta yaşadım bende sokakların nasıl bir yer olduğunu çok iyi biliyorum uyuşturucuyu, sigarayı alkolü sokakta tanıdım onlar arkadaşım oldu onlar yardım etti bana işte her şey böyle serçe benim hayatım bok çukurunda devam ediyor ve ben yavaş yavaş çürüyorum bu gezegende kendime zarar vererek bunu yapıyorum..


 Şimdi sana demek istediğim serçe seni seviyorum, ve beni affetmeni istiyorum,,,

Bu müzik çok güzel armağanım olsun biliyorum sana bu güne kadar hiç hediye alamadım bende sana bunu hediye etmek istedim...




 Hoşçakal iki gözüm.......

1.09.2013

Eylül



İntihar eylemlerine yeniden kavuştum, Eylül ile başlayıp Kasımın sonuna kadar devam eden bir tür mistik bir olay söz konusu. Sevmiyorum eylül'ü, ekim'i, kasım'ı çok şey kaybettim ben bu üç ayda her şeyimi kendimi , ruhumu kaybettiğim gibi, denediğim intihar eylemleri gibi, Sıkıntılarım çok büyük sürekli yanan bir kibrit çöpüyüm bu hayatta ama üfleseniz bir türlü sönmeyen bir şey işte. Kalbimin kırıklığına artık söylemek istemiyorum Eylül ayından nefret ettiğim kadar başka hiç bir aydan nefret etmiyorum eylülün üçünde seninle ayrılacağız, bir ay sonra ekimde sen evleneceksin başka biriyle aradan bir ay geçecek ve ben yıllar sonra ilk kez babamın mezarına ziyaret edeceğim. Çok garip yıllar sonra bir adamın mezarına gitmek ve orada saatlerce ağlamak çok garip bir şeymiş bunu geçen sene kendim şahit oldum. Nedendir bilmiyorum ama yıllar sonra neden gittim mezarına neden ağladım bilmiyorum sanırım çok özledim onu beni bırakıp gittiği gün hala aklımda bir türlü silip atamadığım gün kasım ayını da o yüzden oldum olası hiç sevmiyorum. Kendimi terk etmek istiyorum bazen o kadar çok uzaklara gitmek istiyorum ki beynimin içinde ne varsa kusmak ve orada intihar etmek istiyorum. Ekim ayında denediğim sayısız intiharlarım da belkide bu yüzdendir. Sırtımda bulunan tanrının yüzü de belkide bu yüzden oluşmuştur. Kendimi defalarca öldürüp defalarca dirilten ben acaba hangi yılda yanlış yaptım. Kimi sevmeye kalksam elimde patlayan insanlarla karşılaşmaktan da oldum olası çok sıkıldım. Haftada bir yada iki kez girip kafam estiğince yazı yazmak içimi bir tek buraya boşaltıyorum hiç olmazsa biraz olsun bir insanla dertleşiyorum gibi hissediyorum ne bileyim garip bir şey işte, Kafamda bulunan ne tür bir eylemler söz konusu acaba 3 ay boyunca kış uykusuna yatsam çok güzel olur.

 Artık kendimden olabildiğimce çok uzaklardayım ruhumu bir iblise kiralayarak ne kadar da salaklık yaptığımın farkındayım, Hiç bir şey istediğim gibi gitmiyor sürekli bir kalp kırıklığı sürekli bir acı söz konusu avradını sikim artık mutlu olmak istiyorum diyorum hop götümde patlıyor o mutluluk savaş falan çıkacak diyorlar yalan öyle bir şey söz konusu olmaz olursa da iyi olur askere giderim hiç olmazsa kör bir kurşuna gelirim ölürüm daha iyi kendimi öldüremiyorum belki orada ölürüm gerçi hoş orada da ölmem ben amına koyim şansım yok ki anasını sikim ne zaman ölmek için intihar düzenliyorum olmuyor Gökten am yağsa bana sik düşer buna inanıyorum artık.

 Ne zaman bir hata söz konusu olsa ben vardım o hatanın içinde belki ölmem olur ya hani beni seven bir insanla evlenirim iki çocuk yapmayı düşünüyorum biri kız biri erkek ben tek doğdum ne bir abim oldu nede bir ablam dert ortağım dediğim bir insan olmadı hayatımda beni kollayacak beni yarı yolda bırakmayacak hiç kimsen olmadı. Sürekli yarı yolda terk edildim ve sürekli organlarım çalınarak hızla uzaklaştılar benden. Hiç bir şey istemedim onlardan biraz sevgi istedim hepsi o kadar ama onlar sevgilerini göstermeyecek kadar nankör oldular. Bu yüzden iki çocuk istiyorum kızım olursa adı belli 'Elif' şiir yazdım ona bir sürü olmayan bir kızıma şiir yazdım Cemal Süreya gibi oda Eşinden bir kız çocuğu olmasını istiyormuş kızları olursa adı elif olsun istiyorlarmış. Elif ismi bende o kadar çok derin ki bunu anlatmaya kalksam acaba nasıl anlatırım diye düşünüyorum bazen kendime şiir yazdım dedim evet kızıma şiir yazdım yazılar yazdım bir gün ergenlik çağına geldiğinde ona kendim okuyacağım belki o zaman der baba sen ne psikopat bir adammışsın yaa desin saçını öperim ne güzel saçları vardır onun mekke'de bulunan gül gibi saçları vardır. Mavi gözlü olursa ona mavişim derim, kahverengi gözleri olursa kalbim derim, siyah gözleri olursa gözlerim derim, yeşil gözleri olursa ona tanrı gibi taparım inanırım ona, İşte böyle severim ben elif'imi bir kere öpmem onu üç kere öperim birin boynu bükülmesin diye, ikinin hatırı kalmasın diye üç kere öperim elif'imi. Eğer intihar eylemleri düzenlemez yaşamıma kaldığım yerden devam edersem böyle işte, Sahil kasabasında kendime ait bir dükkanım olsun isterim hayaller çok güzel şey çocuklar insan hayal kurunca çok mutlu oluyor ama o hayalleri yıkan insanlar karşımıza çıktığı zamanlarda o zaman ağlıyoruz işte, o kadar çok ağladım ki her gece yatmadan önce ağlamak çok güzel oluyor mutlaka deneyin bunu ben denedim ağladığım zaman gece uyuyunca sabah kalktığımda aynaya baktığım da ne bakıyorsun lan orospu çocuğu dedim kendime bunu dedim buda bir psikolojik bir etki yıllar önce beynimde kalmış temizlenmeyen bir şey işte.

 Ne zaman hayallerimin peşinden koşmayı denesem mutlaka bir aksilik çıkıp beni orada yarı yolda terk ederek acımasız gözleriyle bakmalarına neden olacak bir olay. 2014 yılında hayallerimin beşinden koşucam bu kez, bu üç ay sağ sağlim geçerse ölmeden bitirirsem eğer sınavlara girmek ilk işim temmuz olmadan istanbulu terk etmek istiyorum lanet olasıca şehir beni çok yordu o kadar çok fazla yordu ki artık eskisi gibi ne gücüm kaldı nede dermanım o kadar çok uzaklara gitmek istiyorum ki kimsenin beni bulamayacağı bir şehire ve orada yeni bir düzen kurmak istiyorum artık, Bakalım bu kez olacağına inanıyorum 16 Kasım gecesine kadar bir şey olmazsa ve o geceyi de sağlam şekilde atlatırsam olacağına inanıyorum inanmak diyorum sadece kendimi kandırıyorum sürekli yaptığım gibi kendimi kandırmaktan başka hiç bir şey yapmadım bu güne kadar olacak dedim olmayacak şeye olacak diyerek kendimi kandırdım hep.

 Bazen iyi oluyor ama bir insan kandırmadan önce kendimi kandırmak çok iyi oluyor, bundan bir ay önce antalyada çok güzel gidiyordu her şey oraya yerleşmek istiyordum bazen ama maddi acıdan bir şey bulamayınca siktir et ediyorum siktir etmek zorundayım evsiz ve barksız nereye kadar yaşarım ne zamana kadar tanıdığım insanların yanında kalırım ki hadi bir sene iki sene sonrası bana çok koyar iş falan bulduk çalıştık diyelim sonrası olmayacak bir şey gel deseler de her ne kadar ısrar etseler de huyumu biliyorlar işte hayallerimi hep kendim sattım tanımadığım kadınlara sürekli sattım, Yıllar önce eroin komasına girdiğim geceler hastaneye gitmemek için kendimi öldürmeye çalıştığım geceler aklıma geliyor bazen şeytan o kadar çok yokluyor ki beni ölmemi bekliyor sanırım oda ama ben beceremiyorum ölmeyi yada kendimi kandırıyorum. Arabesk çalıyor bu gece gidip bira mı alsam acaba sabaha kadar alkol içsem güzel olur ama sarhoş olamadığım için onuda içmek istemiyorum en son bir büyük viski içmiştim biraz olsun kafam güzel oldu. Dışarıya çıkıp ortalığın amına koymak vardı ama demek ki eskisi gibi gücüm kalmamış eskiden olsaydı eğer o kafayla kesin davalık söz konusu olmuştu diyorum ya eskisi gibi değilim ne mutluluğum kalmış nede üzüntüm kalmış her şeyden bezmişim artık bağırmak istiyorum ama ne sesim çıkıyor nede kendimi duyuyorum iyice kafayı kırdım artık. Kendimle konuştuğum zamanlar oluyor artık kafayı kırdım diyorum ama inanmıyorsunuz siz bana boş verin inanmayın da her neyse bu üç geçecek o zaman mutluluk denilen şey gelir bulur şuan kendimi tozlu bir rafa yerleştiriyorum.

 Neden sürekli bir acı, neden sürekli bir bıkkınlık söz konusu var bende, Müslüm Gürses var bu gece plakta o kadar güzel söylüyor ki insan kendini jiletlememek için zor tutuyor acaba banyoda duran jileti alsam bir iki yerimi kessem çok güzel olur. Neyse kendime çok zarar verdim.. Artık eskisi gibi değilim kendimle konuşmuyor, bazen yemek bile yemeyi unutuyorum her sabah kahve ve sigara ile uyanıyorum beyin ölümüme ne kadar süre kaldı dersek çok az bir zaman kaldı buna eminim artık.

 Benden bu kadar artık sevgilimle son kavgamızı edicez birazdan ve beni terk edecek aradan sadece saatler sonra yüzük bakmaya gideceği haberini alacağım ve ben o gece eroin komasına gireceğim. Aradan aylar geçecek evleniyor diye bir haber alacağım ve bu kez intihar edicem sonra kendimle olan bütün duygularımı kesmeye gideceğim bir kuyunun dibinde kendimle dalga geçmeye gideceğim... İşte kısa bir özet bu Hani diyor ya Müslüm Baba ''Bahane arama yol uzun yol geliver yanıma güldür yüzümü'' benim yüzüm hiç bir zaman gülmedi sürekli içim acıdı sürekli kalbim kırıldı, kırık bir kalbe kimin ihtiyacı olur ki? Kimse bir kırık kalple yaşayamaz mutlu olamaz..

 Mutluluktan söz etmek istiyorum ama güzel bir mutluluktan..

 Bölüm sonu olsun.. İyi geceler

Kaçamam ki kaderimden yazın kışın ne farkı var.. Söyle babacım sen söyle çok özledim seni belki bu kez ölürsen ilk işim yanına gelmek




KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...