Kaybetmek üç hece dokuz harf, yaşadığım süre boyunca her şeyi kaybetmekle meşgul oldum. Son bölümünü okunan bir kitap gibiydim, Hayatımı kaybetmeye başladığım sıralarda müzik listesi yapıyordum, korkulu, gerilim dolu bir müzik listesi insan beyninin ölümünü gerçekleştirebilecek bir ölüm listesi. Kusursuz olmalıydı bu ölüm kimse benden şüphe duymamalı diye elimden gelen her şeyi yapmalıydım. Tanrı olmalıydım, kusursuz bir yaratıcı. Beyin ölümünü gerçekleştiren ilk insan olarak tarihe geçmeliydim. Kanımda kol gezen, meksikada kovboyculuk oynayan eroin ile birlikte son kez harikalar diyarına gitmeliydim. Beynimin içinde savaş vardı kaçıncı dünya savaşı olduğunu bende bilmiyordum ama yenileceğimi, topraklarımı kaybedeceğimi adım gibi biliyordum. Her şeyini kaybetmiş adam, her şeyi bilmeliydi doğa üstü yetenek olmalıydı onun için tanrı tarafından lütuflandırılmış bir yetenek olmalıydı. Son bölümde yazılan sezon finaline giren bir dizi gibi,
Resimlerde yok oluyordum artık, aynada yok olmama alışmıştım her sabah aynada bana bakan oruspu çocuğu yoktu kalbimin kırıklığı geçmişti derken yeni bir kalp kırıklığı attılar ortaya resimlerde yok olmaya yüz tutmuş insan olarak tarihe geçmiştim. Rekorlar kitabına girecek tek insandım, Sihirbazlığın kitabını yazabilen tek insan olarak dünyayı şaşırtmıştım. İnsanların beynini alt üst etmiştim. Garip bir olaydı resimlerde olmayışım, tanrı istemişti bende resimlerde ki yüzümü kaldırmıştım. Beyin ölümüme artık son saatler kaldığına inanmaya başladım sadece son bir kaç işim kaldığını biliyorum bir kaç insanı görmeliyim sonra rahatça ölümü terk etmeliyim beynimi.... Kusursuz olmalı,, hayatım gibi beyin ölümümde kusursuz olmalı, Doğru müziği bulmalı notasını kaybetmeden insan kulağında doğru orantılı sesi çalmalı ve beğendirmeli, Beyin ölümümde o denli doğru orantılı olmalı eğer aksi taktirde yanlış giden bir şeyler olursa kusurumu bozacak başka işler olursa ölümü yine terk etmek zorunda olmamalıyım ölüm sehpasından kalkmamalıyım bu kez yoksa aksi taktirde bu kez o sehpaya oturmayı düşünmeyi bırakabilirim. Ellerim yazma yeteneğini kaybetmeye başlamadan önce beynimin içinde ne kadar çok yazı varsa dökmeliyim buralara, kızıla boyamalıyım odamı yaşadığım hayatı kızıla boyamalıyım, Kan kırmızısı olmalı yaşadığım hayat.
Yeni bir olay atmalıyım insanların arasına onlar okumalı bu yazdıklarımı okumalı nasıl öldüğümü bütün dünya bilmeli, yaşadığım hayatı bilmeliler acımı damarlarında hissetmeliler belki o zaman huzur bulabilirim o zaman belki!!
Yaşadığım süre boyunca her şeyimi kaybetmekle yarış yaptım bir uçakla yarış yapar gibi yarıştım. ama her seferinde yenilgiye uğradım. Kazanamadım hiç bir zaman elimdeki hayatın kıymetini bilemedim hiç bir zaman elimde olan hayat kıymet bildirmedi olmayan şeyleri de ben çöpe attım. yoktular hiç bir zaman olmadılar terk edilmeyi bana ilk tanrı gösterdi karanlık bir gecede terk etti beni. Gelmedi bir daha yanıma yetim kalmıştım kötü bir duyguydu yetim kalmak, kimsesiz kalmak, Zaman sonra ruhumu da kaybettim bir daha haber alamadım çok ağladım günlerce, haftalarca, aylarca ağladım ademin havvasına kavuşmak için döktüğü göz yaşı kadar yaş döktüm bende ama gelmedi ruhum terk etmişti bir kere gelmemeyi seçmişti. O gitti ben öldüm. bir daha kendimden haber alamayınca insanlar beni aradı her sokak başında, her kaldırım taşının altında... aramaya mecbur bırakıldılar yoktum ben yok olmayı seçmiştim artık. Kendimi terk etmiştim bir kere gelmemeyi seçmiştim bedenim yorgundu, beynim sikilmiş bir amcık gibiydi artık bekaretliğini iblise vermiş bir beyindi. Beynimi bir gece yarısı doğrayınca anlamıştım kansız biri olduğumu.
Beynime son kez silah çekip gitmek istemiştim ama korkmuştum korkağın tekiydim, karanlıktan korkan bir insan nasıl beynine ateş edebilirdi ki? Yapamazdı bunu insan beynine ateş edemeyecek kadar kendine acıyordu. Eroine devrettim beynime ateş etmesini öldürmesini ona emretmiştim, çok pahalıydı elimde avucumda ne varsa aldı, önce bacaklarımı, sonra kollarımı bir tanede gözümü çaldı. Sonra kabul etti. Kanımda son kez seks yaptıktan sonra beynime tek el ateş ederek siktir olup gitti, Kırmızıydı eroin, kırmızı bir eroin beynimi öldürmüştü. ölüm iksirini içmiştim artık. Çok güzel final hazırlamıştım insanlara tüm dünya ağlayacaktı, Oscara aday göstereceklerdi.. hatta beni yirmi dalda oscar adayı seçeceklerdi en iyi beyin ölümünü gerçekleştiren kişiye, yönetmene, oyuncuya, senariste, herkes ödülünü alacaktı kürsüye çıkıp teşekkür dileklerini iletecek, ama sadece o sahnede bir tek ben olmayacaktım kusursuz planın başrol oyuncusu olarak sadece ben olmayacaktım. Sahne orada bitecek gerilim dolu müziğin yerine, hüzünlü bir müzik başlayacaktı, son sahnede insanlar beni ayakta alkışlayacaklardı ...
Sonrası olmayan bir dizi, bir kitap, bir film, bir müzik son buluyor işte her şey buraya kadar Mellery...
- Bölüm Sonu -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder