9.06.2013

Kumar Kartları





 Masada bulunan kumar kartları ne kadar iyi niyetli biri olabilir ki? Olamazlar o masaya oturan insanda iyi niyetli bir insan olamaz, Hayatını, geleceğini kumar masasına bırakan bir insan iyi biri olamaz kötü bir insandır geleceğini. Geçmişini çalmışlardır kalbi kırıktır.

 Josephine elim çok kötü, ben bu masadan kalkmalıyım yoksa her şeyimi kaybedeceğim elimdeki zarlar her şeyimi aldı josephine...

  Kumar masasına kaçıncı kez oturduğumu bende bilmiyorum artık, yalan söylüyorum kendime, yalan söylüyor kendimi kandırıyorum. Yapabildiğim en iyi şey kendimi kandırmak yalanların içinde kaybolmak ve ölümü beklemek tanrımı çok kez bekledim kumar masasında yüzümü bıraktığımda dahi olmak üzere çoğu kez bekledim iki yüzlü bir insandım nankör biriydim ''Kahrolası insan ne kadar da nankör'' dediğinde bunu tanrının ağzından duymuştum sözcükler dökülmüştü. Tanrı beni nankör ilan etmişti satılık bir ruha sahiptim ama kimse almak istemiyordu, ucuza hatta ve hatta bedavaya satmak istemiştim ruhumu ama kimse almak istemdi,  dokunmak dahi istemediler ruhuma, lanetlenmişti bir keresinde laneti bozmak isteyen kadınlarda girdi kanıma her seferinde kanıma o kadar şiddetli giriyorlardı ki yere düşen bombanın patlamasıyla oluşan zararı veriyorlardı beynimin en ücra köşelerine. Bedenimden çalınan parçalar ikinci el dükkanında satışa çıkmıştı şaşırmıştım hayatımda ilk kez vücudu satılan bir insan olarak gurur verici bir şey olduğunu anlamıştım. Satılıktı bedenim, ruhum gibi bedenimde satılığa çıkmıştı. Eroin ve Alkolün yaptığı zararlar nedeniyle oluşan bu psikolojik savaşı tanrı kazanmıştı ben ise yenilmiştim. İlk kez değildi kaybetmem hayatımda çoğu kez her şeyimi kaybetmiştim bir kere ruhumu kaybetmiş olmam hiç bir anlam ifade etmiyordu...

 Geminin kıç kısmına oturup seyretmek istedim denize bakmak uzun bir yolculuğa çıkmak amerikayı yeniden keşfetmek, dünyanın her köşesinde ayrı bir kadınla yatmak sabaha kadar o kadınlarla seks yapmak her ülkenin kadının amını tatmak yemeğin tuzlu olup olmadığını anlamak gibi yada her neyse işte. Reklamlarda o ürünü satabilmek için beynine gönderdikleri mikro işlemcilerin görevini anlamak gibi bir şey.

 Hayatımın son evresinde elimde bulunan kartları son kez masanın üzerine koyup gitmek istemiştim o kadınla gitmek kimsenin bir daha beni bulamayacağı bir yere gitmek ve beyin ölümüme tanıklık etmek istemiştim. Yapabilirdim bunu beynimin öldüğünü kendi gözlerimle şahit olabilirdim. Güçlü biriydim her şeyin üstesinden gelmiş bir insan olarak tanrıya da son kez blöf yapabilirdim başarabilirdim. Kulaklarımda duyduğum o ses şiddetini bastırmama hiç bir engel yoktu. Yoksun bir insan değildim, Sadece kimsesizdim evimde odamın içinde bulunan bir bardak ile kendimi öldüre bilecek bir güce sahiptim o sesleri yok edebilecek bir güce sahip biriydim ama korkuyordum özellikle de geceleri karanlıktan korkuyordum. Geceleri rüyama giren iblis korkuyordu beni korkumu yenebilecek güce sahip olamadım hiç bir zaman her zaman yenildiğimin özelliklerine bakıp durdum, kaybettiklerime baktım çok fazlaydı o kadar çok fazlalaşmıştı ki kazanamayacağımdan daha fazla elimden bir şey gelmeyeceğinden anlamıştım bunu kazanma yeteneğimi en son o masada bırakmıştım ve bir daha kazanmak ile ilgili cümleleri de o masaya bırakarak siktir olup gitmiştim bunu bana Adam Verdon söylemişti,

 Her gece farklı rüyalar görerek uyanmaktan sıkılmıştım artık rüyalarımda kendimi kovalamaktan saçma şeyleri görmekten uyandığım zaman ise o rüyayı hatırlayamamaktan sıkılmıştım ne olduğunu tahmin edememekten sıkılmıştım saçmaydı rüyalarıma yorum yapamamam, saçma olan beynimin içinde ne vardı boş mu yoksa dolu mu olduğunu tahmin edemeyecek kadar... hayat saçma geliyordu artık bana ruhuma son kez bakmak istemiştim ölümümü nasıl gerçekleştireceğime merak duygusu edinmiştim. Akıllı bir insan olmam kazanamayacağım anlamına gelmezdi ama aklımı bu yönde kullanmak istemiyordum. Tanrımı çok kez kumar masasında terk ederek iki yüzlü bir insan olduğumu kanıtlamıştım bir daha böyle bir şey yapmamam gerektiğini, Michael Ende söylemişti hikayesinde anlatmıştı. Güneş sisteminin ne kadar da bozuk olduğunu her gecen gün güneşin insanları eritmek için gezegene indiğini yakmak için cehenneme çevirmek için tanrı ile işbirliği yaptığını söylemişti... Beynimin düşünme gücüyle yazma gücü beni hayretlere düşürüyordu çok fazla düşünüyordum ve bir o kadar da çok hızlı yazıyordum unutmamak için beynimin her yerine tarama sistemini yeniden başlatıp yazıya dökmek için uğraşıyordum hiç bir şey kalsın istemiyordum beynimde,, ölecekti beyin ölümümü gerçekleştirecektim bunu yapmadan önce aklımda kalan son şeyleri de yazmak için elimden gelen her şeyi yapmak istiyordum yazmak ve arkamda sadece ne kadar da bok bir yığının kaldığını görmek istiyordum eğer bir daha gezegene gelme gibi bir fikir atılırsa en arkada durup insanların yeryüzüne indiklerini seyretmek isteyecektim gelmeyi düşünmüyorum artık. Müziğin son saniyelerine gelmiş bulunmaktayım artık, mutlaka sonunda bir son yazısı ile baş başa kalacağımdan korktuğum için son saniyede durdurmayı planlıyorum bunu yapabilirsem beyin ölümümün hızlı bir şekilde ölmesine yardımcı olacağımı adım gibi eminim.

 Tanrının yüzüne son kez bakmak istemiştim, Sevdiğim kadını terk eder gibi bakmak istedim. Bir daha geri gelemeyeceğimi biliyorum bir daha iyi bir insan olamayacağımı bildiğim gibi kalbimin kırıklığını düzeltmek için asla ama asla uğraşmayacağımı da bildiğim gibi her şeyi biliyorum aslında çok akıllı bir insanım sadece aklımı kullanmak istemiyordum zeki bir insan olmak yerine beynini her gece öldüren bir zihniyete sahip bir insan olmak istiyorum..Bölüm sonunda öldü kelimesinin yazıldığı bir hikayede mutlu son yazısı olsun istiyorum....

 Hayatımın son cümlelerini kurmak için daha ne kadar uğraşacağım bilmiyorum Josephine sende yorgun musun benim gibi, Kaçalım artık Josephine en iyi arkadaşım kan kardeşim, sevgili mellery hayatımın anlamı, sevdiğim kadın merry, Sevgili tanrım kalbime attığın bomba yüzümü çaldı lütfen geri gönder onu bana...


-Bölüm Sonu-







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...