Eroin, esrar, extacy gibi gibi dahada uzuyor işte başladığın zaman evladın oluyor senin bir an bile ayrılmak istemiyorsun, ayrıldığın zaman canın yanıyor. Kalbin sıkışıyor biraz olsun tatmak istiyorsun sadece biraz bu duruma düşen insanlar bunu çok iyi bilirler beynine kan gitmez olur olmadık şeyler yaparsın kendine zarar vermekle başlarsın öncelikle. Her zaman dediğim gibi iyi bir insan olmayı bana babam öğretmişti insanlara karşı saygılı, efendili ve dürüst olma konusunda. İnsanlara her zaman iyi niyetli yaklaştım her seferinde kimsenin kalbini kırmamaya kimseyi incitmeme konusunda kararlar aldım kendimce bunu kendim istiyordum akıllı bir insandım bir anda her şeyi düşünerek o işin nasıl güzel olabileceği konusunda çok akıllı bir insanımdır. Akıllı biri olmak beni bazı şeylere itmek yada o işleri yapma konusunda tecrübe edinmeme sebep oldu.
Bundan yıllar önce başımdan gecen bir anı ile başladı hayatım hayatın gezegenin nasıl bir yer olduğunu insanların sıcak yataklarda uykuya daldıklarında sokaklarda dolaşarak öğrendim eroin denilen maddeyi o zaman tattım zevkli bir şeydi kanıma karışmaya başladığında o zaman huzur bulmuştum o zaman zevk almıştım bir kadını siker gibi zevk aldım o gün eroin çok etkili bir maddeydi benim için sonra zaman ilerledikçe koldan başladım bu kez merkezi sinir sistemimi o zaman kayıp ettim yani beynimi akıllı biri değildim artık akıllı biri olmak değildi artık bundan sonra beynimi jiletlerle doğramakla geçti bütün günüm o gün beynimi kesmeye başladığımda sinir sistemim tamamen çökmüştü kanım uyuşmaya başlamıştı ölüyordum artık rahat ve huzurlu bir ölümdü benim için bunu çok iyi tasarladım beynimde ölümün nasıl bir şey olduğunu çoğu kez denememe karşın ölmeyen insandım biraz daha yaşamaya devam etseydim kendimi tanrı ilan edecektim o dereceye gelmişti artık yaşantım, kuyuya atılmıştım boktan bir kuyu çölde yaşamayı bana eroin öğretti susuz kalmayı her şeyi eroin denilen madde öğretti.
Artık huzur içinde ölebilirdim dediğim gün gözümü hastanede açtım.. Karanlıktı her yer odanın içi karanlıktı o gün kayıp ettim sol gözümü çok fazla kanıma karıştığı için sol gözümün yüzde seksenini kayıp etmişti uzağı görmüyor yakını da karma karışık görüyordu o hastanede bi organımı bırakarak çıktım. Çıkmam ile birlikte hayata yeniden tutunmayı öğrenmeliydim yeniden hayata dört elle sarılmalıydım bunu yapmalıydım. Yoksa boktan gezegende bir hiç uğruna ölecektim. Ölmeyi deniyor ama ölemiyordum garipti garip olmam ölmem değildi yaşantım böyle bir yaşantıyı çekmek istemiyordum. Kalp kırıklığı denilen illette saden peşimi biran için hiç mi hiç bırakmıyordu. Yorgundum artık. Uykusuzdum hani beni bıraksalar bir ömür boyu uyurdum yatağımdan hiç mi hiç kalkmazdım. Hayatın boklarını koklamaktan temiz havayı ciğerime solumayı da kesmiştim.
Daha fazla böyle gitmeyeceğini anlayınca hastaneye yatmaya karar verdim. Bunu kendim için yaptım 4 yıl önce yaklaşık 8 ay boyunca dünya ile olan aramdaki bağların hepsini keserek oraya gitmiştim kendi ayaklarımla kendi ellerimle bunu yapmıştım. O sekiz ay benim için cehennem kapısı gibi gelmişti her seferinde kanıma maddelerin dolmasını istiyordum ama diğer yanım ise bunun olmaması gerektiği konusunda beni uyarıyordu. Sekiz ay sonunda iyileşmem zaman alsa da beynime işlemiştim artık zararlı maddelerin hiç biri yoktu benim için o maddeleri orada bırakarak siktir çekmiştim yeryüzüne ve yeniden doğmuştum ilk işim evime gitmek ve yaşantıma yeniden başlamaktı öylede yaptım ama olmadı beklediğim hayat beni bir türlü iyi yerlere gelmemem konusunda iyi niye gösterdi o hayat öyle yapmaya devam ettikçe bende kendimden uzaklaştım şimdi durumum çok iyi bilmiyorum ben ölemiyorum bunu belkide vücuduma yüz kere yada beş yüz kere yada bir milyon kez denemişimdir ama ölemiyorum işte ben ölümü o hastanede bıraktım arkama bile bakmadan çıktım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder