''Acıların bittiği yerde hüzün başlar, sonra kalp kırıklıkları ile yoluna devam edersin, zaman sonra alışmaya çalışırsın, alışmak zorunda bırakılırsın yada en iyi iş olarak kanmak istersin''
Merhabalar, yukarıdaki yazıyı hangi kitaptan okuduğumu bilmiyorum aklıma geldiği için yazdım yada biraz olsun beni anlattığını düşündüğüm için bir not olarak bıraktım. Evet uzun bir zaman oldu, Kitap işiyle uğraştığım için ne zaman çıkacağını artık bende bilmiyorum. Sanırsın bu kitapla ödüllerden ödüle koşacağım, Yayıneviyle en son konuştuğumuzda bundan tam 20. gün önce çıkacağını söylemişti ama 20. günün üzerinden yine biraz daha zaman geçti, çıkar artık diyerek bende bıraktım en sonunda, Evet çıkacak ama ne zaman çıkacağı konusunda tam olarak bende bilmiyorum, net bir tarih yok henüz, Neyse kitaptan söz edeceklerim şimdilik bu kadar kısa ve öz diyebilirim. Yakında çıkacak işte. Çıktığı gün birkaç şey daha yazarım buralara.
Uzun süredir, kafamı dinliyorum sürekli kitap okuyor, müzik dinliyorum yapabildiğim artık sadece bunlar kaldı çünkü, 2.5 ay gibi bir sürede sayısız kitap okudum ve çok güzel müzikler buldum, Ruh halim bok gibi her zamanki gibi, ruhsuzlaşmaya başladığımı artık ölü bir adamdan farkım olmadığını anlayabiliyorum yavaş yavaş. Hayatımda ilk defa Eylül ve Ekim aylarından kazık yemeyerek geçirdim diyebilirim bu sene, Evet ilk defa yenilmedim ama çok yoruldum diyebilirim. Neyse bunların şuan için hiçbir önemi yok sanırım, Önemli olan güzel şeylerin yakında geleceği, Güzel günler diyorum çünkü hayatımın tam anlamıyla çıkmaz sokakta kaybolduğumu biliyorum. Öldüm artık diyebilirim kısaca sizlere.
''Kazanamayacağımı bile bile son bir el istedim Tanrıdan''
Artık bir umudum kalmadı maalesef, bütün umutlarımın son kullanma tarihi geçtiği için yakmak zorunda kaldım, Zamanı dolmuş bir yiyeceği yiyemezsin bozulmuştur çünkü o, kokusu seni tiksindirir biraz ve çöpe atmak durumunda kalırsın, Bende öyle yaptım bütün umutlarımı sırtımdan yere indirdim ve olay yerini hızlıca terk ettim. En başta söylediğim cümle gibi zamanla alışıyorsun işte bazı şeylere. Alıştım mecburen istemeye istemeye olsa da alışmak zorunda kaldım. Önceleri kendimi değiştirmek istedim yani hayatımı değiştireyim dedim, bir kadını seveyim mutlu olalım istedim, olmadı,, yalnız ve kalbi kırık adamları kimsenin sevme gibi bir huyu olmadığını anladığım gün tek başıma kaldım, kendimi anlamaya çalıştım biraz,, vardır elbet bunların bir sebebi, bir nedeni dedim kendimi anlamaya çalıştıkça delirmeye başladım bundan vazgeçtim kendimi anlayamayacağımı öğrendim mutsuz oldum, en büyük kozumu ortaya koydum yani kandırmak evet kendimi kandırmaya çalıştım defalarca ve her seferinde başarısız oldum. Oturup kendimle konuşmaya başladım bu sefer, geçtim aynanın karşısına bir bir anlattım bütün derdimi en sonunda ayna çatladı paramparça oldu yere saçılan parçaları ayaklarımı kanattı, hiçbiri zoruma gitmedi ama o yere saçılan aynanın parçaları kalbimi acıtınca çok üzüldüm, Yalan yok içten içe hep içerledim kendime. Geçer dedim biraz daha dayan dedim kendimi kandırdığımı gördüm ve inanmayı bıraktım artık.
Artık son kozum kaldı, Son umudum kaldı, son şansım kaldı, bütün sonumu toplayarak çekip gitmenin daha anlamlı olduğunu düşündüğüm için bir sona karar verdim. Bir son ''Masal Kahramanları'' kitabında yazdığım gibi, ''Masalın sonunda kahraman kendi hayatını kaybediyor'' diyerek perdeyi kapatmayı daha uygun görüyorum. Film bitti çünkü, ben ne yaparsam yapayım elimde isterse tanrının gücü olsun değişmeyeceğine inandım artık, İnsanın yine en büyük düşmanı kendisidir, sözü bence de çok doğru bir söz. Mutlu son diye bir şey yok sakın ama sakın kandırmayın kendinizi. Yoksa kalbinizi kırar elinize verirler.
Ömrüm nerdesin?
Bölüm Sonunda,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder