31.10.2012

yaşantımdan kesintiler

Sen vardın senden sonrası olmadı hiç bir zaman olmayacakta, efendim
Nereden mi biliyorum,
Evet biliyorum
Ben seni seviyorum Mellery ben sana aşığım
Her şey çok kötü olabilir, dünyanın düzeni bozula bilir mesela, mesela bir kadın annesini doksan yedi yerinden bıçakla'ya bilir evet mellery bunlar olabilir
Söylesene beni daha kaç kare bıçaklamayı düşünüyorsun daha kaç kere ölücem
Ben ölüm kelimesini 22 yıl boyunca ağzımdan bi kere olsun düşürmedim bu cümleyi kahrolası dört harfi bir cümleyi ölüm kelimesini aklımdan, beynimden atamadım, yapamadım işte
Şu sıralar daha fazla sarıldım ölüme kurtuluş diye adlandırıyorum bu olayı, umut kapısı diye bakıyorum bazende çünkü gerçekten öyle şu yaşadığım üç ay bana kabir azabı gibi geldi .
Yeri geldiğinde tanrı ile tartıştığım bile oldu diyorum ya kalbim kırık kalbimin kırıklığını 5 yaşında tattım, Nefis bir yemeği tatar gibi biraz sıcaktı aslında, sıcak olması annemin suçu değildi ocağın suçuydu onu bu kadar kaynatmasının hiç ama hiç bir anlamı yoktu.
Bi keresinde mezarlık denilen yere götürdüler beni insanlar öldükten sonra ebedi evleri orası oluyormuş babaannem dedi bana,
Biraz üzgündü ama kendisi kolay değildi tabi 33 yıllık göz nuru evladını toprağa koymuştu gerçekten kolay bir şey değildi bu olay helede bir anne için hiç ama hiç kolay olmayacak bir olaydı. ...
Ya peki ben yapayalnız kalmış ben kalp kırıklığım ilk kez o mezarda başladı işte tanıdığım ama yüzünü unutamadığım baba dediğim adamı toprağa koyduğumda başlamıştı sonra sürekli devam etti kalp kırıklığım hiç ama hiç düzelmedi ve sürekli devam ediyor domino taşı gibi devrildi bitiş çizgisine kadar ilerlemekte.
Şimdilerde ruh halim daha bir kötü daha bir acınası halde gecen gece elimdeki silahı kafama dayadım ölmek istedim ama günah diye yapamadım çünkü bu can benim değildi bana emanetti emaneti kollamak benim işimde bende emanete sahip cıkamayacak kadar yorgundum.
Şimdide öyleyim çok yorgunum kalbim acıyor
Bana diyorlar ne derdin var benim derdim bitmiyor işte 5 yaşında başladı 17 yıldır davam ediyor tam tamına 22 yıldır kocaman 22 sene dile kolay değil

30.10.2012

sigaranın kötü oyunu

İnsanlar neden can acıtmayı severler bunu hiç anlamadım 22 yıllık hayatımda bir kere bile düşünmedim, düşünemedim benimde kalbim kırıktı çünkü bende insanlardan can acıtıcı darbeler aldım. Ama hiç yıkılmadım her seferinde güçlü olduğumu gösterdim, daha nereye kadar devam edecek bu olay bilmiyorum artık, yoruldum çünkü gücüm kalmadı her şey biter dedikleri olay bu olsa gerek
Sigaramdan derince bir nefes daha alıyorum biliyorum beni çok sever hemde çok ve birazda alkol tüketiyorum kanıma işliyorum bunu yapıyorum kimisi günah diyor, kimisi iyi yaptın diyor her seferinde beynimi yerinden söküp çöpe atmak istiyorum yada bileklerimi kesmek ve oracakta can çekişmeyi istiyorum kolay bir ölüm istemiyorum tanrıdan
Sigaramdan bir nefes daha alıyorum hafif müzik eşliğinde Atilla İlhan Pia şiirni okuyor sonrasını düşünüyorum ne zaman ölücem ve ne zaman siktir olup giticem hep bunu düşünüyorum sürekli beynime bu işe yormasını istiyorum
Sigaram bitiyor artık paketim bitiyor elimde bulunan kanı hiç ama hiç temizlemek istemiyorum kanasın boş verin belki kan kaybından ölürüm beynimdeki tümör beni ele geçirmeden ben ona bir iyilik ederim belkide kim bile bilir ki tanrı bilir ama her şeyi bilen yaratıcı bilir özür dilerim ya Rahim sana karşı gelmiyorum insanlarına karşı geliyorum birazda verdiğim rahatsızlıktan dolayı kendime karşı geliyorum
Sigaram bitti artık gecede bitiyor yavaş yavaş artık öle bilir miyim

29.10.2012

baba

Ruhumu arkadan itekliyorum düşercesine, ölürcesine ölmesini istiyorum artık. Bedenimden ayrılıp terk etmesini istiyorum, nankör birisi değilim tanrım kalbim kırık biraz hepsi o başka bir anlamı yok. Anlam katamayaçak kadar kalbim kırık benim bunu babamı mezara koyduğumda anlamıştım kimsesiz olacağımı o zaman anlamıştım ondan sonra herkes kalbimi kırdı önce babam kırdı kalbimi beni bırakarak 5 yaşındaydım çok kırılmıştım ona çok üzmüştü beni sonra sana kırıldım tanrım beni ayırdığın için

27.10.2012

İntihar mektupları

Uzun ve yorucu bir şey yazmaktı intihar mektuplarını hazırlamak. Yorucu olduğu kadar da üstelik sıkıcı ve intihar ettirici bir olay oluyordu. Uzun uzun yazmak değildi amacım sadece bir yada iki parça bir şeyler yazmak vasiyet etmek bir kaçta küfür saydırmak amacım buydu benim aslında kalbim kırıktı çünkü çok kırılmıştı, insanlara kendime en çokta tanrıya kalbim kırıktı her seferinde hüzünlendiriyordu beni buruk bırakmıştı  kimsesiz, evsiz, yoksul biri olmuştum hiç bir şeye gocunmadım gocunmamda insan neden gocunsun ki bir şeye ama kalp kırıklığına çok gocundum dayanamıyordum her seferinde bazı insanlar tarafından kırılmam yormuştu beni
   Bi keresinde uzun bir yazı yazmak istedim çok uzun okuyanları o yazı ile sıkmak, bunaltmak istedim
sigaralarımın biri bitmeden birini yakıyordum evde, kimsenin olmadığı bu evde yalnızdım kimse yoktu tanrım var diyordum beni görüyor, duyuyor belki diyordum bi kere olsun yüzüme gülsün istedim ne oluçak ki bi kere gülse dedim kendi kendime onu bile çok kördü bana o kadar çok kördü ki yine ağlattı gecen gece çok ağladım mesela o kadar çok ağladım ki denizler dolacak diye korktum belkide fırtına çıkar dedim,
Olmadı hiç bir şey planladığım gibi gitmedi ne fırtına çıktı nede ağlamam durdu sabah olmuştu artık güneş yüzüme vuruyordu ve gözlerimi açamadım o sabah ağlamanın etkisiyle mi nedir bilemiyorum o sabah yüzüm çok şişmişti sanki gece iblislerden dayak yemiştim ağzım burnum kan içindeydi yüzüm kan içindeydi birazda korktum aslında bu duruma sigaranın ve eroinin etkisiyle mi oldu ne oldu anlamadım ama çok korkmuştum
Sonra başka sabah olmadı benim hayatımda başka akşamlarda olmadı hayatım sürekli raydan çıkıp gitti terk etti beni

21.10.2012

Tanrı ile yaptığım savaş

Önce Tanrıyı kaybetmekle başlıyorum, sonra kendimi, zaman zaman ruhumu'da kaybettiğim oluyor. Kazanamadığım durumlarda kaybettiğim şeylere ağlıyorum kazanamadığımdan değil, kaybedişlerimden dolayı yorgunluğumdan dolayı bunları seçiyorum, her zaman kendimi kaybetmekle başladım. İnsanlığımı tatmadan ruhuma küfür eder oldum. Belki fon müziği eşliğinde ağlayarak gözümden akan yaşlara aldırmadım her gece eroin ve benzeri şeyleri kullanmayı tercih ettim. Kaybetişlerim o kadar çok büyüdü ki kazanamadığım hiç bir şeye hediye veremedim
 Bazen akıl dengesizliği oyunu oynadım aklımı nasıl çöpe atarım diye sürekli başka insanlarla oynamayı tercih ettim yendikleri oldu zaman zaman yendiğim kişilerde oldu ama en acı verici yenildiğim kişiler tanrının yarattığı  kadınlardı onlara her seferinde yenildim her seferinde bıçaklandım
   Söylesenize sırtınızda kaç bıçak var,
   Söylesenize kaç kişiyi ruhlarına hapis ettiniz,
Bırakın söylemeyi ağzınızı bıçak açamazsınız tanrı bu istemediği bazı şeyleri ört-bars eder.
Artık müzik tanrısı ile antlaşma yaptım sürekli her gece yanıma geliyor bazende, Rüya tanrısı ile antlaşma yapıyor sadece ruhumu kötülemek için bunları yapıyorlar. Adalet meleğine hesap vermemi istiyorlar
Tanrım yalvarmak nedir öğrettin bana, ellerimi açtım duamı ettim, şimdi sıra sende ölümümü biraz erkene al

14.10.2012

sigara paketi

Son bir nefes daha alarak başlıyorum yazılara önceleri yazmak nedir, şiir nedir, şair nedir, bilmezdim bunları yazmak yada yazamamak ile ilgili çizgiler içindeydim yazmak gerçekten çok zor bir iştir. Helede şiir yazmak ülkemizde toplumumuzda bir yazarın dediği gibi Turgut Uyar şiir yazmıştır, Edip Cansever şiir yazmıştır Atilla ilhan şiir yazmıştır. Bunlardan biri olmak bir kaçı olmak son derece zor bir iştir
 Evet başarılı olabilirsin ama ne kadar başarılı olabilirsin ki nereye kadar gidebilirsin başından bir olayı alıp bunu yazıya dökmek çok basit börtü böcek görüp bunları yazıya aktarmak bazen çocuk oyuncağı olabilir ama şiir konusunda bunlar bırakın çocuk oyuncaklığını çocuk yapmak kadar zor iştir şimdi belki diyorsundur çocuk yapmakta ne var. am yoksa çocukta yok...
  Bir gün bi abiyle tanıştım gecen sene 2011 yılında yazılarını okudukça tanrı ile günden güne vedalaşıyordum duaların gücüne inanıyordum sonra onlarda birer birer gücünü kayıp etmeye başladılar sonra zaman sonra ruhumu iblise sattım. Evet yaptım bunu birini çok sevmiştim çünkü o biri diğerleri gibi değildi çünkü onu o kadar çok sevmem tanrının bir gücüydü buna inanmıştım
Zaman benden çok şey aldı bazen kanımı aldı bazen ailem dediğim sevdiğim dostlarımı yeri geldiğinde çok güzel kazık yemesini'de öğrendim
Ama asla ama asla kimseyi yarı yolda koymadım gücümün yettiği kadar tanrının bana verdiği güç ile bir şeyler yapmaya çalıştım her seferinde yorgunluklarımda oldu zaman zaman bazende ağlamak'lı durumlarım en çok insan sevdiği kişiden kazık yediğinde ağlarmış bunu bana zaman gösterdi
Zamanın allah belasını versin dediğim çok olmuştu bir keresinde can dediğim insan ebemi sikerken gördüm bunu
iyi biri olmaktan çıktım bende o kadar çok kötü oldum ki kimseler bilmesin tanımasın diye yüzümü jiletle kestim bende palyaço kılığına girdim kimse görmedi yüzümü arada bir gösteri oluyor şişlide insanları güldürüyorum onlarda bir lira iki lira atıyorlar önüme eve bir ekmek götürüyorum yetiyor bana sigara param var her seferinde otobüse bindiğimde insanların sigaralarını çalıyorum aslında iyilik etmiş oluyorum burada kötüük değil tanrı günah mı yazsam yoksa sevap mı yazsam diye çok düşünüyordur ama banane ya sikimde değil hani günah yemişim sevap yemişim diye düşünmüyor değilim hani

sigara

Çok yorgundum sigaramı bir kez daha içime çektikten sonra kül tablasına koydum ve yazmaya başladım. Ben yazdıkça içimde ki duygular akıyordu çok kırılmıştım insanlara tanrıya hatta ve hatta kendime, en çok kendime kırılmıştım, kendimi kırmıştım oyuncak bir bebek gibi;
 Yalnızlığımda fon müzikleri eşlik ediyordu davul sesleri duyuyordum bir yandan'da çok etkilenmiştim ilk başlarda sonra bunu yapan kişinin müzik tanrısı olduğuna kanat getirdim müziklere çok bağlamıştı beni yalnızlığıma yeni bir yalnızlık işliyordu halıya işlenen doku gibi, ameliyat edilen insanlar gibi, yalnızlığım oldu, tanımadığım bir insandan böbrek almak onu taşımak yeniden hayata tutunmak ne kadar zor olabilirdi ki.
Hayattan, insanlardan, tanrıdan en sonuncusu kendimden bıkmıştım ruhumu satmayı düşündüm eroin için bunu yapacaktım bedenim bir boka yaramıyordu çünkü öyle düşünmeye beni tanıdığım insanlar itti kötü yollara onlar sürükledi dersem yalan olur aklım vardı bunu yapmamak için beynim vardı.
Ben bunları kullanmak yerine kötü biri omayı tercih ettim çok kötü olucaktım şeytandan bile daha kötü oluçaktım, tanrıdan görevini isteyecektim çünkü yaşlanmıştı iblis artık yetişemiyordu bazı olaylara, onun da nefsi yorgundu
Bir gece korkusuzca iblisle antlaşma yaptım tanrıyı kesecektik sonra bir halıya sarıp bilmediğimiz yerlere atacaktım kimseler görmesin diyede benzin döküp yakacaktık, çok saçma düşünceler üretiyorduk içtiğimiz o son sigara etkisini göstermişti

7.10.2012

kalbimi kırdı bir kere eros

Fon müzikleri çalıyor o kadar güzel müzik eşliğinde dans ediyor ki ruhum bunu eros bile tahmin edemez. Beni artık kimseye aşık edemediği için gücünü kaybetmeye başladı. Bakire gibi ortada kaldı Yüce eros.
    Tanrılara dün gece tapmaktan çok bıkmıştım o gece lanet olasıca o gece kendimde değildim erosun okunu kırdım ortadan ikiye kırdım aşık olan insanlar bana hayretler içinde bakındılar, korktular
Böyle bir şeyi tanrı baba yapabilirmiş öyle demişti keşiş bana tapınakçı şovalye öyle gösterdi gösterimini

6.10.2012

eskisi gibi olmak

Kalksam şimdi siktir olup gitsem bu şehirden bilmediğim başka şehirlere. Ben burada mutluluğu bulmadım o yüzden bu şehri sevmiyorum aslında buraları sevdirmeyen sizler'diniz. Beni en çok insanlar kırdı kalbimi, benim en çok canımı insanlar yaktı, bir keresinde annemden yediğim tokat yüzünden hiç unutamıyorum o tokadı, o günden sonra insanlardan, kendimden uzaklaştım canım yanmıştı bir keresinde bir daha sıcak sopaya dokunmamayı öğrenmiştim.
Zaman dedikleri şey aslında ruhum'du ruhumda sıkılmıştı insanlardan sürekli bilmediği, tanımadığı insanlardan zevk alıyordu bunu bana tanrım öğretti. Önceleri bana bir şey öğretmiyor diye yakınıyordum, sonra öğretti diye yakınmaya başladım ...
Ben bir keresinde bir insanı sevdim ve bir daha kendime gelemedim, kendimi hastanelerde zaman zamanda morglarda buldum nasıl düştüğümü bile bilmiyordum, oralara nasıl geldiğimi ne hallere düştüğümü akıl veremiyordum aklım yoktu, ruhum yoktu, bende yoktum bir keresinde doğdum yaşamayı öğrendim.
Ben bir keresinde kuduzlu köpek tarafından ısırıldım, Doktor ilacının bende olmadığı söyledi sonra o doktorum bileklerini kestim arkamda duran. Palyaço sesli sesli güldü bize, kandırmıştı bizi çünkü oyun oynamıştı. Sonra kendimden utandım, özür diledim affetmedi, affetmeyeceğini anladıktan sonra bende kendi bileklerimi neşterle kestim, jilet kullanmamıştım. Bunu gören palyaço çok şaşırmıştı sonra ben güldüm palyaçoya oda ağladı, ağlama dedim ağlama, unutursun her şeyi sen palyaço değil misin unutturursun dedim..
Dinlen dedim biraz dinlenmen lazım palyaço artık eskisi gibi değildi düzanbaz, hilekar, şerefsiz değildi artık uslanmıştı.
Bende eskisi gibi değilim mesela artık kimseye aşık olmuyorum, bileklerimi kesmiyorum

5.10.2012

pis bir koku sindi üzerime

Bir sabah çok kırgındım insanlara, tanrıya hatta isa'yada kırgındım o kadar çok kırılmıştım ki soğuk havada kalkmamak dışarıya adım dahi atmak istemiyordum. İnsanlar çok kırmıştı beni attığı kazıklar bedenimi, ruhumu öldürmüştü ve bir gün dayanamadım karar verdim. Dışarıya adımımı atacaktım daha yeni yürümeye başlayan bebekler gibi misali
Dışarısı çok kötüydü, İnsanlar değişmişti hayat değişmişti tanrı yoktu yok olmuştu insanlar sokakta özgürce eroin ve seks yapıyor kimse aldırmıyordu
Hatta az ileride bir imam gördüm Ezan okumak yerine şarap içiyordu çok şaşırmıştım sonra güldüm
Canım acıyor yine ya rab diye haykırdım
Duyamadı beni
Lanet olasıca imam az önce şarap içerken müslüman diye ortalıkta dolaşırken tüm insanlar camiye giderken tanrı onlara sevap yazarken neden bana cehennemi vaat etti anlamamıştım
Sonra boş ver dedim şeytana aldırma tanrıya dedim o işini iyi bilir dedim ilk başlarda oda üzüldü çok kırıldı tanrıya beraber çok kırılmıştık benim kırgınlığım aslında kendimeydi onun kırgınlığı günaha zaman sonra oda gitti dayanamadı
Ya peki ben dedim sen şeytansın dedim
Ben ise et karışı yapılmış içine beyin biraz da kalp atılmış bir insanım dedim
Sonra şeytana kırıldım sikime bile takmadım siktir olup gittim cehenneminden .
Üşüyordum bu kez üşümem yalnızlığımdan değildi kaybetmelerimden di çok acıdım kendime bir gün o kadar çok acıdım ki, aynaya dahi bakmak istemedim suratımda aynı hüzün olucaktı yine ben ise yine kırılacaktım sonra dedim kendime sonra dedim.
Bir gece bilmediğim bir caddeden geçtim çöpçüler çöp kamyonetine çöpleri atıyorlardı çok pis kokuyordu o kadar pis bir koku vardı ki etrafta dayanamadım orada hızlı bir adımlarım la ilerledim bilmediğim caddelere çıktım yanımdan geçen insanlar benden uzaklaşmaya başladılar kırıldım yine ben ne yaptım dedim size
Sonra fark ettim üstüm kokuyordu pis koku sinmişti üzerime insanlar bu kokuya dayanamıyorlardı
Oturdum bir köşeye ağladım çok ağladım sonra tanımadığım birinden eroin istedim sabaha kadar kullandım hiç bir etki görmemiştim yoktum orada orada olmadığı mı bile bile yoktum
Hemen yerde yatıyordum önce dehşete düştüm ben buradaysam orada yatan kim diye ruhumada kırıldım sonra beni bırakmış gitmişti
Dayanamadım bedenimi toprağın altına attım ruhumu tanrıya havale ettim şimdi huzurluyum pis koku yüzünden insanlar yanıma yaklaşmıyor diye mezarımda yas tutuyorum

KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...