Sahte yada gerçek ile kısır döngü halinde olan akrep ile yelkovan gibi, sürekli birbirlerinin peşinden koşan, iki birer sidik kokulu bir şey oluyor kendisi.
M.Ö yada M.S hiç bir filozofun dahi tanımlayamadığı bir ibretlik duygu, bence aşk, üç harf, bir duygu, bir özlem, kağıda yazılan boş bir sevgi sözcüğü, yada sevgi olmayan kısa metrajlı bir film misali…
Evet bazen anlam veremiyoruz, bazen de sol tarafımızı acıtıyor, Bazen de o kadar çok yakıyor ki, Bir annenin çocuk doğurması gibi, bir çocuğun evsiz kalması gibi, ölmesi gibi, yeniden ruh ile bedene sahip olamaması gibi bir şey her şey aslında..
Aşk aslında oyun kartları gibi, kumar masasında kaybetmek gibi, önce bedenini sonra ruhunu kaybetmek, Yada tanrıyı kandırıp cennetten kovulan ilk melek ile yapacağın bir antlaşma.
Ortalama saniyeler içinde yazabiliyoruz boş kağıtlara sonra o beyaz kağıtlar siyah oluyor en kirli halinden siyahlaşıyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder