30.03.2019

Sayısız İntihar Eylemleri 2


 Merhabalar,
Yan taraftaki resim çok şeyin özetini anlatıyor aslında. Bundan bir kaç yıl önce intihar eylemimin ilk parçası olan bir ip. Bir ip bir insanın hayatını nasıl değiştirir dedikleri olayın en mükemmel ayrıntısı aslında çok güzel özetleyen resim bu. Evet bundan bir kaç yıl önce kendimi boğmaya çalıştığım bir ip yapmıştım videoları izliyor ve o videolardan en kolay ve acı çekmeden nasıl intihar ederim diye araştırıyordum. Önce hap kullanmak istedim, arkasına eroin aklıma yattı yüksek tozda, sonra silah, doğalgazı açıp zehirli gazla intihar etmeyi bile düşündüğüm oldu hepsini bir bir uygulamayı düşündüm acısız ve ağrısız. Sonra oturup aynada saatlerce kendime baktım elimde bir iple öylece kendime bakıyordum. Vücudumdaki acılara baktım, hepsini santim santim inceledim her vücudumun belli bir bölgesinde acı vardı, acı saplanmıştı ve ben o acılarla bu yaşıma gelmiştim. Düşündüm, düşünmek istedim biraz, kendime hak vermek istedim ve haklı çıkmak istedim. Oturduğum kumar masasında ilk defa kazanmak istedim ama başaramadım. Başarısızlıkla geçmiş onca yıldan sonra ilk defa çok büyük şeyler kaybettiğimi gördüm. Bazı geceler yataktan irkilerek kalkarım ben, bunun nedeni küçük yaşta korktuğum için ve o psikolojik travmayı atlatamamış olmam, karanlıktan korktuğum için evde tek başıma kalıyorsam eğer ışıkları açar öyle uyurum bunun gibi belli şeyler işte ve bu anlattıklarımın hepsi de gerçektir. Her neyse işte. Aynayla bir ara konuştuğumu sandım sanki bana bir şeyler anlatıyor gibiydi ama ben duymak istemiyordum artık, kulaklarımla o kadar çok şey duymuştum ki bunun bir insana ne kadar ağır yaralar verdiğini yıllar geçtikçe anlamıştım. Yıllar geçiyordu ama içimdeki acı ve öfke asla geçmiyordu. Geçmiyordu işte, acılarım katlanarak dalga dalga büyüyordu daha ne yapabilirim ki dedim daha ne kadar dayanabilirim ki dedim kendi kendime, dayanamadım tabi belli bir şeyden sonra dayanamadığımı görmüştüm de sırf bu yüzden unutmayı seçtim kendi adımı dahi unutmak istediğim oldu, unutamadım.

 Madde kullanmayı bıraktığımda hayat çok daha farklı davranmaya başlamıştı bana... insanları görmüştüm., ahh o insanlar, ahh o insanların nankörlükleri yok mu beni benden aldı. Tanrı topraktan yarattığı insanların en büyük hayal kırıklığı olmuştu, Tanrı o kadar hayal kırıklığına uğramıştı ki yasak olan meyveyi bile yememeleri için söylemesine rağmen yasak elmayı yiyen insanoğlunun ne kadar da nankör olduğunu işte o zaman anlamıştı, ki cennetten kovmayı uygun görmüştü ama iş işten çoktan geçmişti, yeryüzüne göndermekle çok büyük hatalar yapmıştı bunun da en büyük bedelini tanrı ödemek zorunda kalmıştı kendi yarattığı yeryüzünün içine sıçan insanlar yeniden tanrıyı hayal kırıklığına uğratmışlardı. Nankördü insanoğlu, iyiliği bilmiyordu, saygıyı ve sevgiyi bilmiyordu, kardeşliği bilmiyordu, yardımlaşmayı bilmiyordu bilmediği için hatalar yapmıyordu bunları bilerek bile bile yapıyordu insanoğlu. Kıyamet koparsa tanrının artık daha fazla uğraşmak istememesinden dolayı kopacaktır. Sırf bu yüzden bazı insanlar tanrıyı hayal kırıklığına uğratmamak için erkenden gitmeyi seçiyordu yada daha fazla dayanmak istemiyordu insanlara.

 Bende dayanacak güç falan kalmadı, daha fazla çekeceğim acı ve yara kalmadı, çok yoruldum, çok fazla. Bedenimdeki yaralara tekrardan bakıyorum da bu dünyada çekilecek ne kadar acı varsa çekmişim bedenimde ki sigara izleri, bedenimdeki eroin izleri, bedenimdeki ağır yaralar bunun en büyük kanıtı olabilir. Kendimi kumar masasında kaybettim kazanamadım kazanmak için çok uğraştım ama olmadı. Bazı şeyler olmuyorsa zorlamanın bir amacı olmamalı bence, bende öyle yapmak istiyorum başımı alıp yunan adalarına kaçmak oradan brezilya'ya kaçmak istiyorum nedendir bilinmez ama bir sokak başında kalbimin hemen iki santim aşağısına alacağım bir bıçak darbesiyle kan kaybından ölmek gibi bir durum söz konusu.

 Kendi hayatınızı ancak ve ancak siz yaşayabilirsiniz o yüzden kimsenin ne söylediğine pek güvenmeyin ve inanmayın onlara, sadece siz olduğunuz için hayatınızı yaşayın bisiklete binip özgürce sürün.

 Şimdilik kendinize iyi bakın, Hadi Eyvallah...


Bölüm sonu olsun....



10.03.2019

yeni yolculuklar



 Arayı yine çok açtık, çok uzun zaman oldu, yoktum. Ayrı kaldık biraz. Özleyelim dedik birbirimizi. Sonra özlemim ağır basınca buraya koştum geldim.
Evet
Nasılsınız?
İyi misiniz?
 Çok uzun zaman oldu kabul ediyorum. Neler neler oldu biraz kısa özet geçerek anlatayım sizlere. 

 Öncelikle aşık oldum yine, garip geldi önce ama kalbimin o kadar kırılganlığına rağmen yine de birini sevebilmesi ilginç açıkçası o kadar kırılmışsın, darmaduman etmişler seni yinede aşık olmaktan asla vazgeçmiyorsun dedim.. kalbime söz geçiremedim.. Hala yinede birilerini sevebilmesi çok garibime gitti ne yalan söyleyeyim. Eskisi gibi değilim mutlu değilim ama mutsuz da değilim. ortasındayım hayatın tam ortasında. Yaşım 27 oldu, yıllardır korktuğum gerçeğimle bundan birkaç ay önce kurtuldum. birilerine hayatımı anlatarak çocukluğumu terk ettim. Çocukluğumu o gece o barda terk ettim ellerini bırakıp o korkunç mahzende bırakarak terk ettim, terk etmek zorunda kaldım, geçmişim beni zaten fazlasıyla yormuştu artık terk etmek zorunda hissettiğim için yaptım bunu. Arkama bile bakmadan çekip gittim. Yaralıydım, o kadar çok yaralıydım ki sokakta gören vahşi bir kurt parçalamak istemez yoluna devam ederdi yaralarımdan dolayı. İlk defa birine hayatımı anlatmak garip geldi, çocukluğumu anlatmak, o karanlık geceyi anlatmak garip geldi, sanki omuzlarımda tonlarca yük vardı ve ben onları omuzlarımdan atmış gibiydim artık. O gece o barda yıllar sonra geçmişteki bir yüzle karşılaşmak dokunmuştu yüreğime, acı patlamasına neden olmuştu, sonra o yüz bir flu gibi yok olmuştu ama geçmişimi aklıma kazınmasına neden olması acı patlamasının zirvesine çıkarmıştı. Anlatılacak çok acı var aslında ama anlatılmayacak kadar da çok yara var. Bitmişti artık o gece, çocukluğumu ilk defa terk edişim beni rahatlatmıştı, kafamı biraz toparlamam zaman aldı hala da toparlamış değilim sonra o çıktı geldi karşıma oturdu anlattı biraz, biraz biraz konuştu, hayattan konuştu, yaşadığımız dünyadan konuştu '' her insan kendi hayatını kendisi çizer '' Evet bundan çok daha kötü şeyler olabilirdi. Hayatın en dibini görmüştüm ya peki daha dip varsa? Diye düşündüm. Belki yaşadığım en dip değildi, Daha dip varsa oraya inebilir oradaki geçmişimle kavgalar edebilirdim ama yorgundum daha fazlası acıdan başka bir şey olmazdı. Kendimi biraz dinledim, hak verdim. Yaşım 27 olmuştu artık. Bir barda son maddeyle uğurlanmak mı? Yoksa hayatımı kendi ellerimle çizmek mi?

 Çok fazla insan biriktirdim ama iyisiyle ama kötüsüyle. Her insandan çok fazla şey öğrendim. Hayat zaten başlı başına o kadar boktandı ki? Bu kadar çukurun içinde üzerime çamur bulaştırmadan buralara kadar gelmiş olmam acaba neden diye çok düşündüm bazen. Üzerimde garip bir his var artık. Garip diyorum çünkü bundan sonra daha umutlu bakmayı öğreneceğim hayatı. Hafta sonu adalara gidip özgürce bisiklet sürmek gibi, Sahil kenarında pamuk şeker yemek gibi, Lunaparka gidip özgürce çarpışan arabalara binmek gibi, içimdeki çocuğu öldürmektense onu yaşatabilmek için mutlu ve umutlu olacağım. İnsanlar zaten kötü ve ben o insanlar gibi kötü olmamak için daha fazla savacağım elimdeki son kozları oynamaktansa bırakıp kendi silahlarıyla beni vursunlar daha fazla ne kadar düşebilirim ki bu dipsiz çukura. Yıllar önce düştüğüm o çukurdan yıllar sonra nasıl kalktıysam yeniden kalkarım. Samuel Beckett bir sözünde dediği gibi   ''Hep denedin, hep yenildin. Olsun gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil'' Daha güzel yenilmek için ve içimde daha sağlam binalar yapabilmek için.

 Aşık oldum dedim ya, Evet gerçekten aşık oldum. Kadıköy sokaklarında aşık oldum. Gariptir ki aşık olmayı unutmamışım kalbimin biraz umutlu olması, Kitap evine gidip onun için sevdiğin iki şairin kitabını aldım hediye edebilmek için bunları bu gece saat tam 22:45'de yazıyorum, hediyesini yarın verebilmek için. Barışmak çok zordur ama kendimle barışmaktan başka seçeneğim yoktu çünkü. Kendimle aramda artık bir barış antlaşması var ve her iki tarafta umutsuzluğu bırakıp kendi hayatını yaşamak zorunda olduğu tam altı maddelik bir antlaşma imzaladım bozulmaması adına da son maddeyi değiştirme teklifinde dahi bulunulmaması adına bir madde daha koydum.

 Evet bitmedi henüz yeni başlıyoruz çünkü bundan sonra.



Bölüm sonu....



KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...