Umutlarımı kaybetmiştim,
hayal kırıklıklarımı, hepsi üst üste geliyor ve ben çukurun içinde çırpındıkça
daha çok batıyordum. Antalya’yı ne kadar çok sevdiğimi hep söylemişimdir bunu
bir kez daha söylemek zorundayım çünkü haksızlık etmek istemiyorum. Evet
nefesim kesiliyordu ve ben ölüyordum tutunacak bir dal arıyordum kıyısından da
olsa yakalamak istiyordum hepsi o kadar. Yazmak istedim çünkü yazdığım zaman
bunları okuyan insanlarında o çıkmaz sokakta kalan insanlarında bir umutları
olmasını istedim garip geliyor sizlere şuan her şey farkındayım sürekli
ölümden, intihardan söz eden bir insan umut falan ne alaka diyor olabilirsiniz
haklısınız. Düştüğüm bu çukurdan hızla kalkma kararı almamdaki en büyük etki
kim oldu neden oldu belki günü geldiğinde onları açıklarım ama şimdilik bende
kalsın. Artık bir hayalim var ve o hayalin peşinden koşmak zorundayım önüme ne
kadar zorluklar çıkarsa çıksın ve ne kadar engeller aşılmaz olursa olsun
hepsini aşmak ve başarmak istiyorum çünkü bu hayattan ne istediğimi artık biliyorum
çünkü yaşamak zorundayım bitmedi henüz çünkü. Evet bu uğurda daha çok
yorulacağımı, kalbimin kırılacağını, pes etme gibi şeylerle kalacağımı
biliyorum hepsine göğüs germem gerektiğini de biliyorum artık başarmak
zorundayım elimde başka hiçbir bok kalmadı çünkü. Neden böyle büyük karar aldım
diyecek olursanız bilmiyorum sanırım aklım başıma yeni geliyordur belki yada
yaşadığımı anladım, İstanbul beni o kadar çok yordu ki her gelişimde daha
diplerde yaşamak, beni öldürme kararları aldı, bunları yazarak değil anlatmaya
kalksam onu bile beceremem sanırım. Hayallerimin peşinden koşuyorum artık her
şeyi zamanı geldiğinde sizlere anlatacağım dolu dolu öyle tek bir yerden değil
belki bu kitap olur belki başka bir şey ama mutlaka bu yaşanmışlığın bir sonucu
olarak o umutlu sona yaklaştığımda sizlerde vay be ne final yaptı ama
diyeceksiniz, tekrardan diyorum, bu ölüm yada intihar olmayacak bu tam anlamıyla
mucize olacak. Bilmiyorum aranızda izleyenleriniz oldu mu Mahsun Kırmızıgül'ün ''Mucize'' filmini izlediniz mi bilmiyorum,. aynı durum şuan benim içinde geçerli
sakat bir adamın güzel bir kızla evliliği ve köydeki herkesin dalga geçmesi
filmin sonunda o köye yıllar sonra gelişi ve köy halkına özellikle annesini
yada babasına verdiği cevap benim çok hoşuma gider mesela ‘’Ben karıma aşık
oldum’’ benim umudum da bu artık, aşk değil bu, zaten onu yakalama konusunda tam
bir beceriksiz bir adamım benim için gelen mucize çok daha başka olacak. Seneye
bu zamanlar iki bin on yediyi eğer görürsek o zaman sizlere çok daha güzel anlatacağım
bunları tabi arada yine yazmaya devam edeceğim burada yaşadığım sıkıntıları
nasıl dibin içinde olduğumu ne kadar yorulduğumu ama son, o son var ya işte
asıl final o olacak benim için sevdiğim bir söz vardır ‘’bir mucize olsun’’ çok
severim bunu ben, çünkü gerçekten bir mucizeye ihtiyacım vardı artık o da oldu
diyebilirim. Bundan sonraki her şey için adımlarımı daha sert ve daha kararlı
atmak zorundayım kendimden biliyorum eğer o ipi yeniden bırakırsam bir daha
asla yakalayamam ve kaybettiğim zaman kendi çölümde kaybolurum. Bunlara ve daha
nice kötülerine tahammülüm yok başarmak adına daha ne kadar savaş vermem
gerekiyorsa daha ne kadar kalbimin kırılması gerekiyorsa hepsini göze alıyorum
diyorum ya sizlere elimde başka hiçbir bok kalmadı diye. Antalya’yı neden bu
kadar çok seviyorsun diyorlar bana, eğer evlenirsem ve bir kızım olursa adını
Antalya koymayı bile düşündüğüm oluyor ciddi ciddi böyle aptalca şeyleri
düşünüyorum. Evlilik konusu tabi benim için tam bir muamma konusu olsa da
düşünmüyorum dersem yalan söylemiş olurum o yüzden kıyıda köşede düşüncelerimin
arasında var yok değil her neyse evliği değil de şuan yakalamış olduğum mucizenin
peşinden koşmak zorundayım artık. Şimdilik yazacaklarım bu kadar ama sizlere o
mucizenin ne olduğunu çok uzak olmasa da yakın bir zamanda anlatacağım. Hadi
eyvallah…
bölüm sonu....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder