20.01.2014

Cinayet


  ''O gece her şeyi terk ettim, kendimi terk etmenin en iyi örneğini yeni kutsal kitabı yazarak öğrendim yeni bir şiir ve yeni bir müzik notaları,.. Anlamları derindi akılda kalıcı ve sürekli aynı nakaratı söyleten bir şarkı sözü yazmıştım Cemal Süreya gibi şiir yazamamıştım ama akılda kalıcı bir müzik sözleri yazmıştım. Kendimi terk ettim evet eylem düzenledim kendimle olan savaşımda ölülerin olduğu kadar ölmeyen insanları da ayırdım bir köşede kendimi bekleyip durdum bir okulun bahçesinde beni yalnız gören çocukları hiç aldırış etmeden kitap okudum. Tanrı yeryüzüne beni aşağıdan attı gökyüzünden düşmedim aslında gökyüzünün yer altından düştüm isa değildim, peygamber değildim musa gibi denizi ikiye ayıramadım sadece kadınları sevdim ve aşık oldum her seferinde kırılma eylemleri gerçekleştirdim. En büyük eylemin sırtıma aldığım bıçak darbesiydi unutamadım sevdiğim kadın tarafından sırtıma bıçak saplandı kan kaybettim bu güne kadar uğruna inandığım her şeyimi kaybetmiştim birazda kan kaybetmek bana hiç koymadı. Yalnızdım bir ilah gibi ölümü her seferinde başka rafa kaldırdım. Çalan zil sesine inanıp kapıyı açtım kapının önünde duran bir kadın yoktu sadece çöpleri almaya gelen görevliydi küfür ettim sonra hastaneye gidip ilaç aldım. Uzun süre hastanede kalmalıydım iyileşmem için toplumun hor gördüğü bir ülkede ayak uydurmam için içtiğim eroinlerin kanımda daha fazla dolaşmaması için yeni eylemler şarttı yeni aşklar gibi kadınlar ve alkol ve birde sigara''

 Bir kadına aşık oldum ruhumu sattım, sonra başka kadına aşık oldum kollarımı kestim, zaman sonra başka kadına aşık oldum ayaklarımı kestim, zaman ilerledi başka kadına aşık oldum dilimi kestim gözlerimi oydum, zaman ilerledi bu kez burnumu jiletle kestim canım acıdı kaybedecek bir tek kalbim kalmıştı onuda bir kadına emanet ettim çıkıp gittim bu şehirden. 33, Peronda bir otobüs bekledim binip gitmek istedim. Ruhum yeryüzünde acı çekerek yaşamaya devam etti kalbim çok kırıldı her seferinde insanlara inanarak kırıldı inanmadığım günlerde huzursuz oldum inanmak zorunda bırakıldım inanmadığım günlerde kayıp eşya dolabına yerleştirdim kendimi. İşkencede çekilmiş bir fotoğraf aradım resmi gazetede yayınlanması için çok uğraştım kırıklığımın nasıl bir eylem olduğunu bütün dünyaya hatta bütün gezegene göstermem konusunda çok uğraştım elimde kocaman bir sıfırla kala kaldığım günü terk ettim yine kendimi...

 Aşık oldum kadınları sevdim ve başka kadınlarla yattım tanrı beni izlediği zamanlarda orgazm olan kadınları sattım, tanrının seks yapması lazımdı yeni çocuklar yeryüzüne inmesi şarttı yeni kırıklıklar yeni ümitler ortaya atılmalıydı atılan her ümidin yeni bir anlamı olması şarttı. 

 Kaybettim kumar masasında kendimi kaybettim iyi bir aileye sahip olmak için elimde olan son kozu kullandım arabaya binip giden kadını izledim aracın arkasından bana baktığını görmüştüm bi kere el salladım sadece yapabildiğim en iyi şey arkalarından bakıp el sallamak oldu zaman sonra giden kadınlar ruhumdan bir parça sökerek gitti kendimi tanımak için çok uğraştım ve her defasında yanıldığımı anladım iş işten geçtiği zamanlarda kendimle dalga geçtim lunaparka gidip atlı karıncaya bindim eğlenmek için palyaçoya yalan söyledim palyaçonun kalbini kırdım yüzündeki maskesini düşürdüm,,, yalan söyleyen tanrıydı ve tanrının yazmış olduğu kitaptı ben kendime yalan söylemedim sadece kendimi kandırdım. Kendimle alay ettim bir aracın altına atmak istediğim ruhtu, ruhumu aracın altına atıp ölmesini izlemekti niyetim ama olmadı galata kulesine gidip büyük eylem düzenledim kuleden aşağı atladım beynimi, ruhumu, organlarımı her şeyimi kuleden aşağı attım ve öldüm...

 Benim elimde olan tek şey seni sevmekti kusursuz şekilde tanrının yaratmaya başladığı zamanlarda başlayıp ölüme kadar sevmekti. Sevgim sonsuzdu paradan çok sevgi verebilirdim ekmek veremezdim belkide benimle birlikte aç yatabilirdin ama sana en mükemmel sevgiyi verebilirdim. Sen tanrı olurdun bende günde beş vakit sana dua ederdim...

 Sen olmak, bir olmak, bin olmak, şiir olmak, şair olmak, yüzgöz olmak, sevgin olmak, ellerin olmak, duan olmak, namazın olmak, kaderin olmak, alın yazın olmak, filmin sonunda kavuşan iki güzel insan olmak, çocuk olmak ve seni sevmek, kusursuz şekilde seni sevmek, aşık olmak, sevgili olmak, karı koca olmak, eşim olman, hatunum olman, tanrım olman, kalbim olman 

 Yeryüzündeki acıların hepsini tattım tanrım artık siktir olup gidebilir miyim???? 


Bölüm sonu...


13.01.2014

hadi eyvallah



 Babasının spermlerinden dünyaya gelmiş piç birisi olarak yazıyorum bunları... Uzun süredir buraları yine eskisi gibi boş bırakmıştım yine öyle olacak kendimle olan hesaplaşmalarım henüz bitmedi. Bitmedi diyorum doğru bu neyse konuya gireyim ben öncelikle babamdan başlayayım yıllardır beynimin içinde kemiren bir soru vardı insan nasıl olur da öz çocuğunu bırakarak terk eder diye çok düşündüm açıkçası acaba ne derdi vardı ne sıkıntısı vardı da terk etti tanrı tarafından peygamber mi ilan edildi yoksa yada altın mı buldu çok mu zengin oldu ne oldu yıllardır bu soruyu çok düşündüm beş yaşındaydım kalbim kırılmamıştı resmen orospular gibiydi arka sokakların köşe başında saldırıya uğramıştı bıçak çekmişlerdi kanım akmıştı. düşündükçe kafayı yedim aklımı kaybettim ama bir türlü hak veremedim neden diyemedim olmadı sürekli hak vermek istedim ama olmadı hakkımı yedi. Sonra iyi yapmış dedim ilk acıyı öz birisinden almak aslında çok iyi dedim büyüdükçe ayaklarım sağlam basar dedim oda olmadı ayaklarıma mermi attılar kanadı sonra. Zaman denilen şey çok garip bir şey aslında o zamanda kaybolmak isteyişin ve bir daha yeryüzüne inmek istememen çoğu insan öyle kimse mutlu değil herkes üzgün kırılgan çevremde gördüğüm kadarıyla öyle kırılganız işte neyse dedim ya uzun süre yine olmayacağım buralarda öncelikle bi roman var çok sevdiğim yazar bi abim tarafından birlikte kaleme aldığımız bi roman iyi olacak diyorum bu sefer her şey çok daha güzel olacak bu sefer yolunda gidecek diyorum ama bir yandan da korkum var işte deneme kitabı vardı onun çıkmasını isteyen bi ablam vardı önemli bi yayın evinin editörü sürekli baskı yapsa da zamanı var diyerek geçiştirdim durdum bilmiyorum ama deneme kitabının zamanı var diye bakıyorum birde şiir kitabı ve mektuplardan oluşmuş bir kitap bir kadına yazılmış bir kitap onu çıkarmak istedim öncelikle o olsun dedim oda elimde patladı romana daha çok yattım onu özenle çalışıp durdum sevdiğim abi sağ olsun uzun bi süre verdi o zamana kadar bitirmem konusunda tamam dedim bende. Neyse kitapların yanı sıra benim için çok önemli olan iki sınav var biri malum ygs diğeri benim için hayatımın dönüm noktası olan bi sınav onunda zamanı gelince açıklayacağım ama şimdi değil olur da hani her şey yolunda gider o çok önem verdiğim sınavı kazanırsam gitmeyi düşünüyorum bu şehirden yoruldum artık üstüm başım toz içinde artık kendimden olduğumdan çok uzaktayım okuduğum kitaplar dinlediğim müzikler izlediğim filmler beni biraz olsun yükseltti çok değil ama kendime göre çok çok yüksekte diyebilirim. Neyse işte beklentilerim çok yüksek her şeyin yoluna girmesini bekliyorum olur belki her şey yoluna girerse o zaman gideceğim gittiğim o şehirde bir parka oturup sigara içicem her şey nasıl da geçmiş diyeceğim bu kadar kırıklığım bu kadar yorgunluğum her şey bitmiş gitmiş belki diyorum kısa bir süresi vardır...

 Resimdeki iki sandalye iki kahve ve dağınık bir yatak bi abinin evi orası o resimde anlatılmak istenen çok şey var ama anlatılmamış çok cümle var.. Kendime söz verdim artık düzelmem gerektiğim konusunda daha fazla kırılmamam konusunda şunu da biliyorum ki yine kırılacağım mutlaka eminim bu konuda her şey biter herkes evine gider sanırım şarkı sözüydü şuan tam aklımda değil işte herkes evine dönüyor aklıma yıllar öncesi geliyor uyuşturucunun keyif verdiği zamanlar geliyor sonra ne kadar çok şey kaybetmişim diye bakıyorum doğru aslında çok fazla şey kaybettim kendimi kaybettiğim dönemlerim oldu bir hiç uğruna ölümü arzuladığım dönemlerim oldu saçma geldi işte neyse işte az çok o durumları anlatmaktan da sıkıldım uzun bir süre yokum romana ve derslere çalışmam konusunda hadi bana eyvallah


 Ne zaman bu müzik başlasa sigara içesim gelir ama onuda bıraktım ayrıldık koptuk o beni kırdı ben onu çöpe attım

 Zaman işte güzel bir şey değil, beni çok kırdılar insanlar, parçalarımı ayırdılar,, bende ağladım hep.....







6.01.2014

23. yaş günüm


 23. yaş günüm u/mutlu olur inşallah diyorum her ne kadar içimden gelmiyor olsa da 23 yıldır kırıldım parçalandım. dağıldım kendimi zorda olsa tekrardan başa sardım çok acı çektim her gün cehennemde yanmayı, tanrıdan kaçmayı, bir yerlerde umutlu bir şekilde yaşamayı öğrenmek istedim. Çok yıprandım başka başka insanlar tarafından aldatıldım, yarı yolda terk edildim bazen bir el aradım beni bok dolu gezegenden çıkarmaları için çok yalvardım ama insanlara güvenilmemesi gerektiğini tanrının elime vurduğunda anladım iblisin aslında çok iyi biri olduğunu anladım iblis günahkar biri değildi insanlar günah işledi adem günah işledi, tanrı günah işledi tanrı bizleri nankör yarattı iblis hiç bir zaman nankör olmadı o sadece verilen görevi yerine getirdi sadece insanlara iyi davrandı insanlar yoldan çıktı... Benim yolum yoktu kaybolmuştum kendimi aramak adına bilmediğim caddelere girdim kayboldum tenime kazınmış olan dövmeler yol gösterdi bazen bazende aldığım uyuşturucular yol gösterdi kendime karşı dürüst oldum dürüst olmayı seçtim yalandan kaçtım olabildiğince uzaklaştım kendimi çoğu zaman kaybettim çoğu zaman bir çöp kutusunun içinde buldum ağladım. He gün ağladım her saat ağladım kendimden çok korktum zarar vermekten korktum kırılmaktan korktum umutlu bir hayat seçmek istedim güzel bir hayatın yanı sıra umutlarla dolu bir hayat seçmek istedim tanrı bana seçmem konusunda bir şans vermedi hoş vermeye kalkmadı bende kendi şansımı kendim yarattım kırık. dökük. bir hayal kurdum kurduğum hayaller başıma yıkıldı ebabil kuşları başıma taş attılar beynimin beni terk ettiğini hissettim zaman geçtikçe hayallerim yandı. Hayal kurmamayı öğrendim ne zaman bir hayal kurmaya kalksam elimde patladı cephanesi bitmiş bir asker olarak şehit olmayı bekledim. Kendimi kurtarmak istedim yeni hayatın yeni evrim teorilerini geliştirmek adına fizik kurallarını alt üst etmek adına bir cümle biçimi bir şiir yazdım. Naif bir şiir cemal süreya gibi ümit yaşar oğuzcan gibi bir şiir yazdım sonra o şiirimi bir kadına armağan ettim ve yaktım...

 Kendimi sevmek adına yeni teoriler geliştirdim. Umudumu kaybetmemek adına mutlu olmak adına gülebilmek adına bir şeylerin değişmesini bekledim. Değişmedi kendimi kandırdım güzel olan ben değildim güzel olan içimdeki umuttu umudumu kaybetmemek adına her şeyi yaptım tanrımı kandırdım. Günah işledim af diledim olmadı. Kırdım kendimi doksan dokuz parçaya ayırdım küllerimi bir kum saatine koydum haliçe döktüm daha fazla kaybetmemek adına kumar masasında kendimi kandırdım ustaları kandırdım alimleri kandırdım kandırabileceğim başka kimse kalmayınca ben doğdum annemi terk ettim sonra annem beni terk etti sonra ailem terk etti, sonralar sonrayı kovaladı beynimin içinde alevler patladı o alevler vücuduma zarar verdi oyuncağımı kaybettim üç gün boyunca ağladım. Yetmedi ağlattım kendimle olan kavgam bitmek bilmedi kendimi kaybetmemek adına söz verdim. Sözümde duramayacak kadar iki yüzlü biri oldum...

 Evet bu güm ocak 6 ben doğdum annemin rahminden kaçtım yeryüzüne bir isa gibi düştüm. Ölmek ile öldürmenin kurallarını araştırdım. her zaman kaybetmekle kazanmanın altın rolünü aradım. Kazandım ama kaybettiğim ağır geldi yüküm azalmak yerine parçalarım gitti kalbim diyorum kalbim yok benim o kadar çok kırıldı ki bu genç yaşımda düzelmesine imkan vermediler. Düzelir mi bilmiyorum ne zaman düzelir bilmiyorum. Düzeldiği gün hayatta olur muyum bilmiyorum bilmediğim tek şey ne onuda bilmiyorum sadece huzur  ve mutlu bir aile istiyorum....

 Doğum günün kutlu olsun ibrahim.....



KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...