Yaşadığım gezegende her şeye geç kaldım. İşe, okula, gidilmesi gereken bir yere, toplantılara, önemli olaylara kendime sürekli geç kaldım geç gitmeye adet edindim kendimce ve her seferinde gideceğim yere mutlaka bi aksilik çıkarak yere düştüm dizlerim kanadı parçalandı zaman zaman ellerimin de üstüne düştüm ellerim kanadı, yüreğim kanadı kendimden kurtulmak istediğim zamanlarda ruhumu sattım hiç bir zaman kiralık bir depo bulamadım kira karşılığında oraya bırakacaktım ilerleyen günlerdi lazım olur dedim ruh du bu ama hiç bir gün ihtiyacım olmadı ruhuma kendimi kaybetmiştim kumar masasında son kartların içinde kendimi kaybetmiştim bir kere son kartlarda ne papaz geldim nede en büyük sayı kimsenin eline uğurlu gelmeyen bir sayıydım ben. Yere düştüğüm günlerde beni kaldırmak isteyen insanlarda oldu ama ayağa kalkamayacak kadar kötüydüm ben ruhum kirlenmişti bok gezegeninde daha fazla kirlenmesini istemedim bende o yüzden ruhumu sattım. Neyse buraya kadar bir şeyler yazdım ettim ne yazdım bende bilmiyorum buhramlı dönemler bitti gitti artık nefes alıyorum bir sonraki sene geldiği gün yine aynı şekilde buhramlı dönemlerim başlar kendimi keserim birazda dalga geçerim öyle atlatırım artık. Zamana bakıyorum da çok uzun zaman geçmiş üstünden yıllar geçip gitmiş ve ben hala yaşıyorum açıkçası bu bir mucize henüz ölmediğime göre tanrının ödül sisteminde yaşamaya devam ediyorum demektir bu Biraz yazayım dedim bu gece içimi dökeyim eskisi gibi sık sık girmediğimi fark ettim yıllar önce açtığım sayfayı çok boş bıraktığımın farkındayım eskisi gibi doğru dürüst ne yazı yazıyorum ne kitap okuyorum nede müzik dinliyorum aralık ayıda benim için böyle geçiyor durgun yani aptal rolünü oynayan prens gibi ama günün sonunda ejderha ölüyor ve ben prensese kavuşuyorum ama hangi prenses bu bende bilmiyorum ömrüm diyorum henüz bulamadım ömrümü yaralarımı iyileştirecek birini henüz bulamadım yada buldum ben bilmiyorum bilmememin sebebi aslında yine terk edilme korkusu yine kalbimin kırılması söz konusu belkide bu yüzden çok korkuyorum belkide bu yüzden ömrüme kimse girmek istemiyor yaşadığım hayat iyi bir gezegen olmadığı için belkide zaman geçtikçe çok daha naifleşiyorum sakin biri oluyorum sanırım artık büyüyorum eskisi gibi çocuksu tavırlarım yok eskiden güler geçerdim dünya yansa umurumda olmazdı hee siz şimdi diyeceksiniz bu yaşına kadar ne sıkıntı yaşadın ki kendimden büyük sıkıntı yaşadım çoğu yazıda da bunlardan söz ettim tekrardan aynı konular hakkında yazıp çizmek uğraştırır beni neyse işte böyle kısacası büyüyorum artık eskisi gibi hayattan çok fazla beklenti içinde olmuyorum artık hayal kurmuyorum ne zaman bir hayalin içine dalsam bir buz dağına çarpıyorum o yüzden hayallerimi bir kağıt gibi yaktım bende kitap çıkaracaktım ama onunla da doğru dürüst ilgilenemiyorum bile sanırım çıkmayacak çıkmaması da benim işime gelir açıkçası yazdığım her şey kendi bilgisayarımda durur bir köşede kitap konusu aslında aylardır aklımda vardı bir editör ablamız sürekli ısrar etmesine rağmen ben uğraşmak istemedim yada zaman ayırmak yerine öylece kendimi dinledim... Galata kulesi diyorum sürekli bir gün o kulenin tepesinden atlayacağım tarihlere gececeğim ama bu öyle böyle değil çok büyük bi fikir var yine büyük bi buhramlı dönemler yaşıyor olduğum zamanlarda gerçekleştirebilirim belki Neyse işte ölümü falan düşünmüyorum artık dedim ya artık büyüdüm eskisi gibi değilim eskiden olsa vururdum alkolün dibine vururdum sigaraya ama artık yok sağlıklı yaşıyorum dumansız hava sahası gibi bir şey işte..
Bilindik üzere yine eskilere döneceğim biraz üstünden biraz geceğim hayatım boyunca sürekli terk edildim nasıl bir şanstır amına koyduğumun yerinde bende bilmiyorum kimi sevmeye kalksam kime ellerimi uzatsam ya parçaladılar yada kırdılar kalbim deseniz bildiğin deneme tahtası biri ok atmak isterse kalbimi kullanabilir artık canım eskisi gibi yanmıyor yani yanıyor aslında içinde o kadar büyük yangınlar var ki saymakla bitmez zamanında lisede bi kıza aşık olmuştum gecen sene onunla ilgili şeyleri falan yazmıştım işte ilk kez bir hatun kişiyle öpüştüğüm olay bir bayanın dudaklarındaki sıcaklığı hissetmem anlayın işte neyse o hatun kişi yakın bi arkadaşımla beni aldatmayı seçti benimde gözüm döndü ilk kez o zaman bıçak kullandım sol bacağıma aldığım bıçak darbesiyle korkardım aslında bıçaklardan ama onların o anını gördükten sonra insan nasıl oluyorsa kendini kaybediyor işte velhasıl konuyu çok uzattım ben yine allahbenim balamı vere gerisi kızla çocuğa bıçak çektim karakolluk durum oldu öyle bitti gitti konu sonra başka başka hatun kişiler gitti hayatıma onlarda aldattı yada terk etti yada ben terk ettim neyse işte konu çok uzamasın diye yarım geçiyorum bende nerden girdiysem bu konulara açıkçası bilmiyorum öyle bi üstünden geçeyim dedim allahdan hee
Ne diyordum zaman işte zaman çok hızlı geçiyor kendimi çok özlüyorum özellikle de babamı çok özlüyorum yıllarca düşünsem o adamı özleyeceğim aklıma gelmezdi ama insanız işte bazen büyükler hata yapar küçükler affeder bazende küçükler hata yapar büyükler affeder ben affetmeyi geçtim artık geri gelmeyecek bir insanı elimden tutacak insanı beni bırakıp gitmesini yalnız yaşamayı yalnızlığımla baş başa kalmayı geceleri uyanıp uyanıp gökyüzüne bakmayı sonuçta her insan ölecek kazık çakmaya gelmedik bu siktiğimin dünyasına ama derler ya her gelen ölüm erken ölümdür diye ölümden falan korkum yokta arkamdan kim ağlayacak bunu çok merak ediyorum ben...
Konuyu çok fazla dağıtmayayım ben en iyisi biraz toplayayım gideyim artık artık eskisi gibi olamam bir aile olmayı çok istiyorum açıkçası bir kızım olmasını kendime ait bir dükkanım olmasını kitap satmayı güzel bir şehirde yaşamayı sabahları kendim açmayı kendi seçtiğim müzikleri dinletmeyi kekli çörekli kahveli çaylı bir dükkan işte gelenlerin huzur bulduğu bir yer belki ilerde olur ama dedim yaa benim hayallerim kalp kırıklığından başka bir şey değil. Mutlaka kalbim kırılacak ki acısını yaşayayım artık eskisi gibi değilim dedim çünkü çok yaram var ne kabuk bağladı nede o kabuk bağlayan yaralarım kanadı kimse derdime derman olmadı işte derman yerine sikmeyi çok seçtiler güzel bi müzikle noktalayayım bu gecenin sonu iyi olsun
Müslüm baba diyor ki hasret rüzgarları çok erken esti gerisi siz anlayın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder