3.09.2015

son madde


   Kimsenin kahramanı yoktur, masallarda yaşamıyor olsaydık eğer. İlk yürümeyi öğrendiğimde hayal kırıklıkları battı ayaklarıma ve bir daha yürümek istemedim o günden sonra kanım asfalta bulaştığı gün hayattan nefret ettim fonda Bob Dylan bağırıyor, Haris Alexiou yunan müziği eşliğinde tanrılara dua ediyordu küçüktüm tanrı tarafından terk edildikten sonra yeni bir dine ihtiyaç duydum. Yoktum çünkü buralarda olmayan ülkelerde, bilmediğim gezegende. Kalbim ağrıyordu ve sızlıyordu. Sızıntı şeklinde kalbimden kan akıyordu. O kadar çok kimsesiz ve yalnız başıma kalmıştım ki geceleri en çok geceleri sesimi kimsenin duymadığı saatlerde kalbim acıyordu. Kırılmıştım her yanımdan başka kırıklık akıyordu ağlanacak halime hep gülüyordum çünkü aynada bana bakan biri yoktu başka biri vardı ve rolünü ustalıkla sergiliyordu ödülleri topluyor gece olunca paylaşıyorduk kimin payına en çok kırıklık düşerse ilk o anlatıyordu hayat hikayesini ve her seferinde hep ben anlatıyordum çünkü konuşacak kimsem yoktu ve yapayalnız kalmıştım koca şehirde en çok korktuğum şey, en çok hayal kırıklığına uğradığım şey yalnız kalmaktı yapayalnız kalmak, kimsesiz kalmak beni en çok üzen hadise yalnız kalmaktı. İntihar etmeyi denedim belli bir süre aralığında ama başarılı sayılamadığım için karne notum hep sıfır geldi ve ben sürekli aynı okula gitmeye, aynı sınıfta okumaya, aynı dersleri görmeye devam ettim. Artık anlıyorum bazı şeyleri yalnızım ben, kimsem yok, o kadar çok yalnızım ki oturduğum odada otuz beş metrekarelik odada intihar etmeye kalksam kimse sesimi dahi duymayacak. Artık korkuyorum ben çünkü yeni bir eylül ayı demek yeni bir kaybediş demek benim için ve yeni hayal kırıklıkları demek. Her hayal kırıklıklarım bana ders oldu bir sonraki sınavda sorulacak soruya çalışma zamanım oluyordu çünkü ama bir sonraki sınavda hiçbir zaman aynı soruyu sormadılar ve ben sürekli belkide bu yüzden sınıfta kalmaya devam ettim. ve belkide bu yüzden sürekli kırıldım. Aynada ben yoktum çünkü aynada olan başka biri vardı bana bakıp gülen biri ve benim düştüğümü gören biri. Kullanmamıştım maddeleri en ağır maddenin aslında son darbe olduğunu bildiğim kadar ama artık elimde o var hayata karşı gülümseyip siktir çekme fırsatım var çünkü elimde olan son biletle siktir çekme şansımın yüzde doksan dokuz olduğunu bildiğim kadar. Hayal kırıklıklarımın biteceği bir bilet ve sonsuz uykuya dalacağım bir bilet satın aldım kendime bedavaya çünkü artık intihar eylemleri tozlu raflardan uyandı, uyandırıldı. Masada bulunan bilet beni sonsuz evrene uğurlayıp arkamdan kocaman bir gülümsemeyle el sallamasını hayal ediyorum. Çünkü ne o limanda beklediğim insanlar gelecek ne her şey düzelir sıkma canını denilen insanlar kimse ama kimse gelmeyecek o limana bekleyen beklediği ile kalacak. Hayat hikayelerini öğrenilen ve öğrendikten sonra bir piç gibi ortada bırakılacak olan kişi ve kişiler gibi... Kumdan yapılan kalem vardı deniz suyu yıktıktan sonra bir daha denizin yakınına kale yapmamam gerektiğini öğrendim. Ağlamayı bıraktığım gün büyümem gerektiğini ve biran önce hayata karşı mücadele etmeyi öğrenmeliydim ama güçsüzdüm ve zayıftım çok kırılmıştım çok çabuk kırılıyordum. Hüzün yapışmıştı boğazıma doktora gitmeye karar vermiştim bu yüzden boğazıma yapışan bu hüzne bir ilaç vermesini istediğimde öyle bir ilaç olmadığını senin ilacın son vuruş olduğunu ima etti. Uyuşturucu denilen maddenin bütün sıkıntılarımı geçireceğini beni başka dünyaya bırakacağını hatta ve hatta küçük prens gibi olacağımı ima etmişti ve cebime son maddeyi koyduktan sonra eve yollamayı seçti. Masada iki bira bir paket sigara eşliğinde duran adı uyuşturucu olan bir madde var. ''Ölüm allahın emri şu ayrılık olmasa''

   Aynada bana bakan çocuğu çok iyi tanıyorum o kadar iyi tanıyorum ki elinde sadece bir umutla kalmış ve beklemeyi sürdüren geleceğine bir gün mutlaka birinin geleceğine inandırılmış bir çocuk var aynada ama kimsenin gelmeyişi ve aksilik üzerine başka aksilik çıkması dahada güçsüz duruma sokuyor bu çocuğu ve dahada dibe en dibe batıyor çırpınmaya devam ettikçe dahada saplanıyor. Bulaşan bu kirler alnıma birer etiket gibi meydana çıkmasını sağlıyor. Ve ben günden güne umudunu kaybeden biri oluyorum her gün başka bir umudum yok oluyor. Yoruldum ve tükendim artık..

   Başka bir sokakta kaybolmuştum önceleri ruhumla karşılaştıktan sonra elimde bulunan dualar yere düştükten sonra dehşete düşmüştüm ruhum beni terk edeli o kadar çok olmuştu ki kendime inanmayı seçmiştim. Kaybedecek bir şeyim yoktu çünkü inanmak zorunda olduğum için. Cebimde bulunan son duaları yere fırlattıktan sonra bir daha kimseye inanmamam gerektiğini hayatımı başka kimseye anlatmamam gerektiğini öğrendim. Çünkü ben kime hayatımı anlatsam hep suçlu ben çıkıyordum. Susmayı denemeye karar vermiştim son kez hayatımı birine anlatacağım konusunda ve 33. peronda hayatımı başka bir kadına anlatmaya karar verdim anlattığıma pişman olduktan sonra başka bir hayal kırıklığı yaşamadım. Yalnız, kimsesiz kalmaya devam etme kararı aldığımı bilmedim ben yada kim tarafından verildiği konusunda fikrim olmadı. Nasıl matematik konularında zayıflığımı biliyorsam nasıl bir havuz problemini çözemiyorsam öyle bıkmıştım kendimden öyle sıkılmıştım kendimden ve öylece kalakalmıştım bu şehirde. Okumaya karar vermiştim beni en çok onlar anlar ümidiyle önce şairleri tanıdım sonra güzel insanları tanıdım ve beni biraz olsun anladıklarına inandım, şiirlerde kaybolduğum gün aklıma geliyor başka bir şiirde yeni bir umut kuruyordum. Bu yüzden okumaktan hiç sıkılmadım ve son istediğim evdeki kitaplarıma asla ama asla dokunulmaması. Ben kendi yolunu kaybetmiş biriyim aslında ve bir daha o yola girme konusunda çok fazla düşünceye sahibim. Bitmekle anlamak arasında milyonlarca cümle, milyarlarca sözcük biriktirdim ve biriktim, taştım o kadar çok su aldı ki yüreğim dahada fazla gidemeyeceğimi anlamış oldum çünkü benim yolum aslında çölde sürekli aynı yere dönüp dolaşan bir seyyah olduğumun farkına vardım. Denizde oltayla balık tutmaya çalışan kişi ben değildim sadece o oltanın ucuna takılıp bir umut arayan kişiydim ve hep yanlış oltaya takılmam sonucu kaybettim ve aynı hızla kaybetmeye devam ediyorum.

   Benim rolüm bitti artık çünkü başka rolde daha oynayacak gücüm kalmadığını söyleyip durdum, artık söylememe kararı alıp siktir olup gitmem konusunda hemfikirim. Çünkü çok fazla yoruldum ben. Masada bulunan son maddeyle uçan halıya binip siktir olup gitmeyi düşünüyorum buralardan. Kırdığım ne kadar çok insan varsa asla ama asla hiçbirinden özür dilemiyorum çünkü ilk onlar başlattı ve ilk siz kırdınız beni...



son...







KAYRA

    Merhabalar, Nasılsınız En son 20 Haziran 2021 Tarihinde buraya uğramışım gerçekten bu kez araya çok ama çok açtık. Neyse özledik ve geld...