Antlaşma sağlanamadı. Olmadı işte son darbesinde kalbimi kırarak gidiyor eylül. Yeter demek yetmiyor bazen. Nefesim kesilinceye kadar bağırmak istiyorum josephine o kadar şiddetli bağırmak istiyorum ki mezarından ölülerin kalkmasını kıyametin kopmasını isteyecek kadar bağırmak istiyorum artık. Kumar masasında son kart bendim aslında sadece elin daha çok güçlenmesini bekliyordum hepsi o kadar masadan kalkarken herkesin yüzündeki o lanet ifadeyi görmek istemiştim hepsi o kadar. Masadan kalkarken ruhumu değil bir çok şeyimi kaybetmiştim. Tanrımı, dinimi, dilimi, kendimi her şeyimi kaybetmiştim. Kaybetmenin en iyi örneği olarak ben seçildim bir kurban şarttı ve o da ben olmuştum.
Kaçmak istemiştim önceleri o kadar çok kaçmak istedim ki yaşadığım evden, şehirden, ülkeden her şeyden o kadar çok arzuladım ki bunu yapamadım bir türlü olmadı. Son kozumu oynamak istemiştim. Bir trene binip gitmek istedim yada bir uçağa yada başka bir şeye her ne bok olursa olsun işte binip siktir olup gitmek istemiştim. Kimsenin beni tanıyamayacağı bir şehirde yaşamıma kaldığım yerden devam etmek istedim. Ama olmadı gidersem eğer benimle birlikte acılarımın da geleceğini biliyordum. Kaçamazdım ben oyun bitene kadar bu masadan kalkamazdım. Elim ve kolum bağlıydı.
Benim adım kimse, kimsesizlerin kimsesi, adı olmayan kişilerin kimsesi, tanrı elimi bıraktığı gün yüksek yerden hızla düşmeye başladım. o kadar çok hızlı düştüm ki bir daha yerden kalkamadım. canım yandı artık son blöf olarak kendimi seçmek zorundaydım masada kimse kalmamıştı. Son tercih olarak iblisi seçtim bende.
Benim adım şeytan tanrıyı inkar eden. Ademi kandıran Havvayı cennetten kovduran tek meleğim . Tanrının beni serbest bırakmasını istediğim gün bazı şeyler söyledi insanlarını kandırmam konusunda bir gün verdi. Kabul ettim, ama bilmediği tek şey kalbimi kırmasıydı. Tanrıya bu yüzden küstüm bir daha asla ama asla konuşmadım.
Benim adım yok. Yok olmuştum bu gezegende yaşamayı hiç bir zaman istemedim. Babam ölmüştü beş yaşındaydım kalbim kırıldı. Üvey annem kumar masasında blöf olarak kullanınca masadan kalkmak zorunda kaldım en iyi yapmam gereken işi yaptım. Beynimi ve zekamı kullandım. masada kim varsa hepsini kandırdım. Son el bana döndüğünde masaya koyabileceğim hiç bir şeyim kalmamıştı. Bir tek ben vardım kendimi koydum ve kaybettim.
Benim adım ibrahim kalbim kırıldı çoğu kez, hatta milyon kez, sayısını o kadar çok unuttum ki bazı zamanlar yüzden sonra tekrar saymayı istedim ama başaramadım. yirmiden sonrası gelen kırıklıklar daha acı oldu. Canım yandı o kadar çok canımı yaktılar ki kimse anlayamadı. Elimde sadece kalbim kalmıştı.. kime yaklaşmaya kalksam kırmayı seçti... Yada kimi sevmeye kalksam, artık gücümün bittiği evresindeyim artık yok olmanın evresindeyim yok olmak istiyorum çünkü bir daha böyle bir gezegende yaşamayı asla ama asla arzulamak niyetinde değilim çok çektim ve hala da çekiyorum. Geçmişimden kurtulmak istiyorum ama her biri suratıma birer çamur gibi iniyor.
Benim adım, benim adım ne baba!!!!!!!
bölüm sonu....